Hayat dediğin nedir ki? Yaşamak mı yoksa yaşarken yaşadıkların mı? Hayat yaşarken karşılaştıklarımızdır, yaşamaya çalışırken yaşadıklarımız hayatımızı oluşturuyor. Peki nedir ki? Bu sorunun cevabımı bu. Bence hayat büyük bir boşluktur ve biz bu boşluğu doldurmaya çalışırız. Ama şöyle birşey var sadece kendimiz değil bütün dünyadaki insanlar birleşse bile bu boşluğu dolduramayacaklarının farkında değiller. Çünkü doğum ve ölüm diye birşey var bu kısa zaman zarfında ne doldurabilirsin ki? Kimler geldi kimler geçti; alimler, bilim adamları vs. hepsi birşeyler bıraktı ama neden. Örnek olarak Newton yer çekimi kanununu buldu bunun bana ne faydası var eğer ben yer çekimi ile ilgili hesaplamlar yapmıyorsam yada bir filozofun söylemleri bana ne kazandırırki yeni bir ufuk mu ? Yani boşluk içerisinde kaybolan şeyler bunlar. Ne öğrenirsek ne bilirsek boşluğumuzu dolduramıyoruz. Güzel bir örnek geldi aklıma herkes yaşamıştır bunu. Misal çok istediğimiz bir maddeyi elde ettiğimiz zaman istediğimiz zamanki gibi bize heyecan vermemeye başlar. Daha iyisini daha yenisi isteriz. Buda tatmin olmayan boşluğumuz yani hayatımızdır. Şuan saat 05:36 ve bende boşluğumu dodurmak istiyorum. Bunları yazıyorum hayat bu işte bir şeyler yapmak onu yaptıktan sonra yeniden birşeyler yapmak. Düşünün bir insan neden durmadan bir şeyler yapar ki? Sabah kalkıyoruz öğrenci isek okula, çalışıyor isek işe gidiyoruz. Bu bile birşeyleri doldurmamız gerektiğini gösteriyor beynimizi, karnımızı yani boşluğumuzu. Boşluğumuzu dolduracağız ki yaşıyacağız yaşıyacağız ki hayatımız oluşacak. Ve sonra en salakcası ölmek. Yıllarca bir şeyler yapıp ölmek.

Neyse blog başlangıcı için epey ağır oldu bu. Hayat hakkında düşüncleriniz varsa yorumlarınızı bekliyorum.