Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele şubesi cebine baskın yapsa, muhtemelen kullandığı telefondan dolayı, tarihi eser kaçakçısı muamelesi görecek birinin, bu kışkırtıcı blogu takdire şayan olmuş :) Esra'nın iyi bir kız olduğu konusunda hem fikiriz ve bu durum beni oldukça şaşırtıyor, çünkü seninle aynı fikirde olma düşüncesi bile benim için zul :))

Tabi alakalı alakasız her konunun, iletinin, duyurunun, blogun altına; "2 saattir konuşuyoruz, bir kere android demedik" ben diyeyim bari diyen biri çıkıyor ve bizi sağolsun sorusuz bırakmıyor. Herkese de, gerekli açıklama yapılıyor, paşalar gibi. Ama bence de yetmez, devam edilmeli. Hatta ben de bu konuda bir omuz vermek istiyorum. Çünkü bu mikserliğin yetersiz, sloganların eksik kalmış. Benim bir kaç önerim var, mesela;
- Yaşasın androidçilerin kardeşliği
- Kahrolsun, Gamyun'un fıstıkçılığı
- Gamyun'a karşı, omuz omuza
- Ciddiyetsiz cevaplar bizi yıldıramaz

Ayrıca yapılacak yürüyüşte, android işletim sistemini temsilen, kullanılan yeşil renkli, antenli robot kıyafeti içinde seni görmek istiyoruz :)

Merhaba, ben; gamyunun programlayıcısı olduğum iddia edilen ve daha önce de başka nick kullandığım söylenen gmsnn :))

-Buradan sonrası tamamen ciddi-
Bazen nasıl cevap vereyim de insanları memnun edeyim bilemiyorum. Bu konu o kadar sıkıcı olmaya başladı ki, artık dalgaya vurmaya başladım. Facebook'da ki duyurularımıza, facebook'daki şikayet mesajlarımıza, emailimize aynı soru geliyor. Hepsine de sabırla tek tek cevap veriyorum. Facebook'da genel duyuru yaptım, bir kaç kez bloglarda cevap olarak yazdım. Sanırım cevaplarımın sayısı 1000'i geçmiştir. Ancak alakalı alakasız o kadar çok yere yazılıyor ki, hem konuyu dağıtıyor, hem de bambaşka bir şey tartışılırken soruluyor. E tüm mesaimizi, daha önce bin defa duyurusunu yaptığımız, cevapladığımız bu soruya tekrar tekrar cevap vererek geçiremeyiz. İsteyen araştırır ve rahatlıkla bulur.

Öncelikle biz online masaüstü board oyunları üreten ticari bir firmayız. Asıl işimiz masaüstü oyunlar üretmek, telefonlar için oyun üretmek değil. Zamanında yenilik olsun diye Türkiye'de bu konuda öncülük yapıp, ilk online oynanabilen cep telefonu oyunlarını da üreten firmayız. Uzun süre geliştirmeye de devam ettik. Ancak bu oyunları cep telefonları için üretmenin bizlere, parasal kısmını geçtim zaman anlamında ciddi bir maliyeti var. Biz de şapkamızı önümüze koyup düşünüyoruz. Bu iş için ne kadar zaman, ne kadar emek, ne kadar para harcarız. Ve bize bunun geri dönüşü ne zaman ve nasıl olur bunu hesaplıyoruz.

Akıllı telefon dediğimiz aletlerde, android, iOS ve şimdi yeni çıkan Windows8 işletim sistemleri kullanılıyor. Ancak akıllı telefonlardaki oyun alışkanlıkları bizim oyunlarımızın tamamen dışında. Şöyle ki, akıllı telefon kullananlar bilirler ki, o oyunlar anlık olarak oynanır ve çıkılır. Yani dışarı sigara içmeye çıktığınızda, trafikte sıkıştığınızda, tuvalete girdiğinizde, birini beklerken 3-5 dk vakit geçirmek için o oyunlar oynanır. Oyuna girersiniz, hemen başlarsınız, bitirir ve çıkarsınız. Ancak bizim oyunlarımızın yapısı buna müsait değil. Bir kere bizde bir oyuna başlamak bazen 5 dk'yı alıyor, yani 4 kişilik masada 4 kişinin tamamlanması. Sonra oyunlarımız tek ellik değil, çok ellik, 15-20 dk sürüyor. Dolayısıyla, akıllı telefonlardaki oyun alışkanlıklarıyla, bizim oyun yapımız çok farklı olduğu için iPhone'da denemek için yaptığımız uygulama, beklediğimiz ilgiyi görmedi. Evet Gamyun üyelerinden bazıları o uygulamayı kullanıyor ancak böyle bir uygulama yaptığınızda, hiç gamyun üyesi olmayan yeni üyelerde gelmeli ki, yaptığınızın bir değeri olsun. Ayrıca android işletim sistemi o kadar farklı ekran çözünürlüğüne sahip cihazda kullanılıyor ki, iPhone'daki gibi tek bir ekran çözünürlüğü için yapmanız da yetmiyor. Hiç yapılmasaı 30-40 farklı versiyonunun üretilmesi gerekiyor.

Böyle bir durumda da bize düşen şu. Biz bu uygulamayı yapabilir miyiz, evet yapabiliriz. Peki bize getirisi ne olacak? Sıfır, çünkü yeni üye gelme ihtimali çok çok az. İşin parasal kısmı da yok, çünkü mobil uygulamalarla ilgili gelir modelimiz yok. E en önemlisi de bunun için çok ciddi bir şekilde vakit harcayacağız. Biz ise bu vaktimizi, şu an için bize hiç bir katkısı olmayacak boş bir projeye harcamaktansa, mevcut projeler üzerinde geliştirme ve iyileştirme yapmaya harcıyoruz. Onun için de bir süre daha android ile ilgili bir geliştirme yapmayı düşünmüyoruz. İleri de belki olabilir ama kısa vadede böyle bir düşüncemiz yok.

Bir de burada yorumlarda yazılan bir kaç şeye değinmek istiyorum. Bu blogda da aynı şey olmuş. Konuyla uzaktan yakında alakası olmayan şekilde yorumlar yazılmış. Yayınlamasak sansürcü olacağız, yayınlayınca da saçma sapan bir şey oluyor. Öncelikle parvati'nin yazdığına değineyim. Resim onaylayan opların başarısızlığı ve adil olmadığından söz etmiş. Kime göre neye göre? Bir ihtimal fotoğrafı onaylanmayan başka bir arkadaşıyla konuşup belki de hiç konuşmayıp, kendi fotosu onaylanmadı diye, bir anda başarısız ve adil olmayan yönetici olmuş arkadaşlarım. Her ay 50 bin'e yakın fotoğrafı tek tek onaydan geçiren yöneticiler mi başarısız oluyor şimdi? Baktım reddedilen fotolarınıza. Farklı farklı kullandığınız nicklerde, bazen kadın bazen erkek fotoğrafı eklemişsiniz. Eklediğiniz fotoğraflar google da aratınca karşınıza çıkan ünlü manken vs fotoğrafı. Bunları onaylamamak mı şimdi adaletsiz ve başarısız oluyor? Yoksa bunları tespit edip onaylamadıkları için başarılı mı olunuyor? Bizim için bu bir başarıdır. Arada başkalarının sahte diye adlandırdığımız fotoğrafları onaylanıyor olabilir, gözden kaçıyor olabilir. Ancak bu arkadaşlarımız da robot değil insan. Arada tabi ki hata yapacaklar. Genelde sahte fotoğraf ekleyenlere ve onaylanmayınca itiraz edenlere, bir kağıda şu şu numaraları yazıp ekleyin, siz olduğunuz anlayalım o zaman onaylarız diyince, arkalarına bakmadan kaçıyorlar. Durum ortada.

Benle ilgili tiye alma, dalga geçme vs minvalindeki eleştirileri de dikkate almıyorum artık. Burası eğlence sitesi, her şeyi çok ciddiye almayalım, biraz da tebessüm edelim diye düşünüyor ve o şekilde hareket ediyorum. Salonlarda birisi, slm bir şey sorabilir miyim diyince, buyrun sorun diyorum, ne kadar resmi ve mesafelisiniz diyor. Yazılarım da, yorumlarımda, iletilerimde biraz işin içine mizah katıyorum, verilen cevap ciddiyesiz oluyor. İsteyen istediği gibi algılayabilir ama algılarınızı açık tutun biraz.

Bilge son olarak da sana bir iki kelam etmek isterim. Evet aslında bu tarz, siteyle ilgili talep istek ve şikayet blogları normalde yayınlanmıyor. Ancak sen işin içine mizah katarak, salt, talep, istek ve şikayetten çıkartmış, işi kitabına uydurmuştun, onun için yayınlandı. Ama artık bu, sansürlerler iddian artık kabak tadı vermedi mi? Her iki lafından biri, aslında sansürlerlerdi ama şaşırdım demek, kendini çok tekrar ettiğini gösteriyor. Sonra, yorumunda ismimin önüne bir yakıştırmada bulunmuşsun. Bu da senin hadsizliğin olmuş, seni de o hadsizliğinle başbaşa bırakıyorum.