gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

Şans Aadam -2-

23 Ekim 2014, 08.47
A- A+

Alkol hikayesidir.


ıı.

Ne edersen onu bulursun,

Ne ekersen onu biçer,

Gönül kendinden cayar da;

Nah dostlarından vazgeçer!

 

Gözümü açtım, kirpiklerim birer oktu sanki  miyop gözlerimde, gözlüğümün olmadığını hissetmemle telaşlanmam aynı saliselere rast geldi, ölürdüm de gözlüksüz çekemezdim bu uzun yolu hele Kız Kulesini, Haydar Paşa’yı, Kışla’yı, ah İstanbul’u, Deniz’i göreceğim de hesap edilirse!

Güney Ekspresinin 3 ncü vagonunun 54 no’lu pulman koltuğunda oturduğumu bakmadan – görmeden hatırladım hayal meyal !

00.30’da kapanan meyhanede (iyi içici torpili ile) 01.30’a dek oturmuş  temizlik süresince garsonlarla şakalaşmış, hatta gece boyu aralıklı sohbetlere tutuştuğum bir konsomatristen  evine gidebileceğimiz teklifi de almış nazikçe geri çevirmiştim!

Aslında Meyhaneden taş çatlasa yarım saat sürecek olan İstasyon yolunu 01.30’la 02.45 arasında alabilmiş, biraz nekesliğimden biraz da gereksizliğinden taksi tutmayıp (trenin 04.30’da gelip - 05.00’e doğru kalkacağını iyi bildiğim için) vakit geçirme ve hava alma adına kantolayarak istasyona varmıştım!

İstasyon Kafesini çalıştıran arkadaşımın orada olmadığını oğullarından öğrenmiş, hatta tren gelene dek Kars’a giden 3 tane güzel Fransız turistle zottirik oynamış (bir nevi pişti oyunu) kafamın güzelliği ile  gençleri güldürmüş, 3 kızdan biri olan Ebru’ya (Ebru Gündeş’in küçüklüğünden bile güzel olması nedeniyle isim koymuş) (Arkadaşları da Ebru demeye başladı kızcağıza!)  bir saatliğine bu kıza  aşık olmuş Fransızca “Seni Seviyorum” un ne olduğunu diğer kıza İngilizce sorup tarzanca öğrenip Ebru’ya söyleyerek şaşırtmış, çantalarında gördüğüm bir – iki bira sebebi ile onlara birer bira hediye etmiş (tanıdığından başkasına satmayan tanış büfeciden alarak) Trenim gelince ayrılırken sakalıma rağmen beni öpmelerine izin vermiştim!  (Halen Kars’a niye gidiyorlar çözemedim! Bilen varsa çıtlatsın!)

…Ve trene biner binmez 54 no ya oturup sızmıştım, hatta kendime yolluk hazırladığım 35 lik votka yı vişne ile birlikte kattığım kola şişesini ve çocukların bana yolluk olarak koyduğu simit ve açmayı yandaki çöp kutusuna atmış, (Allah’tan arkamda oturan cadı bir kızın görüp Abisine demesi ve bana uyanınca verilmek üzere fark edilmesi neticesi çöpten alınmasıyla nevalesiz kalmamıştım)

Gözlüğümü aradığımı anlayan Cadı ama Güzel kız : “Amca gözlüğün orada” diyerek.. Bana gazete konan yeri gösterince hemen alıp gözüme takarak hayatı görmeye başlamıştım..

Saat 11.00’i geçmişti bu demekti ki yaklaşık 6 saattir uyumuştum, horluyor diye beni uyandırmaya kalkan abisini durduran beni uyandırtmayan, Gebze’de inen o Cadı, Güzel ve Tatlı kızı hiç unutmayacağım!!.. Her sorusunu cevaplayarak borcumu ödedim sanıyorum birazcık!.. (İsmini neden sormadıysam!)

Ayrıntılarla zar yolculuğumu çığırından çıkarmak istemiyorum ama unutulası şeyler değildi yaşadıklarım!..


../..

 

YORUMLAR


Henüz yorum yapılmamış :( Yazık ama blog sahibi senin yorumunu bekliyor olabilir

Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın