19:07:00

Tekrardan selamlar yarım kalmış yazımı tamamlıyım istedim fazla uzatmadan konuya geçeyim : )

Ve artık lokaldeyim. Epi topu  otuz asker  dış birlik olarak da + ben varım.Kısa sürede ordaki askerlerlede kaynaştık .Bizim bulunduğumuz birlik münasebetiyle  öyle kahramanlıklarımız olmıyacağı için bol bol komik anılarımız ve şakalarımız oluyordu.

Anlatacağım anılarım  tamamen hayal  ürünüdür.

İlk önce İzmirli kafeteryada görev alan arkadaşımdan başlamak istedim.Bu çocuk tam bir uyku hastasıydı sabah kalkar işinin gerektiğini yapar ne bi televizyon ne bi muhabbet hiç bi şey yok direk duş alıp yatardı. Uykusuda  çok ağır olduğundan  biz bazı geceler buna makyaj yapardık .Bi gün  dudaklarını boyardık bi gün kaşlarını birleştirirdik bi gün şeyini  göbeğini boyardık.Tabi sabah olduğunda güzel bir solo okunurdu : ))ay ben sizin yapıcağınız işe diye başlardı.. Bi  kış ayında dışarda çok güzel bir kar vardı biz gene bunu  boyamak yerine kampete alıp  garaj kapısından  dışarı çıkartırken komutana yakalandık .Komutan bırakın olmaz diyor biz komutanım bi şey olmaz diye pazarlık halindeyiz çocukla kampette elimizde : ))Neyse ki ikna etmemiz uzun sürmedi ve dışarı karın üstüne bıraktığımız gibi artık nasıl bir soğuk etkisi yaratmışsa   garıbim küfürle sıçlaradı : ))))

Bulunduğumuz binada herşeyimiz dört dörtlüktü  tv salonumuz   ,yatakhanelerimiz , terzimiz , berber salonumuz , spor salonumuz , çamaşırhanemiz ( çamaşırlarımızı sivil kadın hizmetçi yıkıyordu ) tek sorun duşlarımızdaydı .Duştayken  lavabolardan  soğuk su açıldığında duşta kim varsa haşlanırdı ve biz de bu olayı kendi lehimize çevirerek oyun haline getirmiştik.Her kez duşa korka  korka girerdi  ki bi gün bende gafil  avlandım güzel güzel duşumu alırken şinanayda şinanay hopa şinanay şarkı eşliğinde birden yüzün gözüm her yerim yandı tam her  yerim değil… o can havliyle  kendimi duştan dışarı atıyım derken ayağım duşakabine takıldı yere kapaklandım ayağa kalkıp kovalamaya başladım ki gerisi yazmasam daha sağlıklı olur …

İstanbulda ki arkadaşlarım hep ararlardı normalde moral vermeleri  lazımken  işte ne biliyim kanka sıkma canını geçer sayılı gün zaten bizde şu tarihte gelicez bi derdin sıkıntın varmı gibisinden olması lazımken bizimkilerin moral verme anlayışı  gittikleri mekanlarda ki müzikleri dinletmeleri bil bakalım biz şu an nerdeyiz  yanlarında ki kızlara telefonları vermeleri   yada gittikleri maçlardaki fenerbahçemin tezahüratlarını diletirlerdi . Ben her ne kadar rahatım desemde oğlum  askersin ne kadar rahat olabilirsin derlerdi.  Binamızın çaprazında bi gece kulübü vardı .Sahibiylede aramız iyiydi arabasını filan bizim bölüme alırdık ve  bizde bazı geceler  mekanın mutfak kısmına geçer yer içerdik. Bi gün mekanın şef garsonuna  içeriden iki tane kızla resim çekilebilirmiyim diye rica ettim.Önce yok olmaz filan dedi ama sonra kıramadı beni  ve kabul etti. Kızlarında çat pat Türkçesi var dedim sa mi mi görünün : )))neyse güzel bi pozla işi hallettik . Ertesi gün resmi arkadaşıma postaladım aradan bir hafta  geçti annem  telefonda yummuş gözünü bağırıyor  tabi onun o resmini görebiliyorum. Seni biz askere gönderdik o ne hal o resim ne öyle .Ben olayı kavrıyamadığımdan  ne var  ki o resimde diyorum arkadaşlarla mutfakta karpuz  ekmek yiyoruz . Aynı gün annemede  kapruz ekmek yerken ki resmimi göndermiştim. Arkadaşım resmi odasında bırakmış anneside resmi görünce hemen yememiş içmemiş anneme yetiştirmiş ….

Opum valla bu son,  tamam  siz buyrun bi çay  içinn,  ohh tek şeker  demli  afıyet olsun..

Binamızda ki komutanlarımızla aram çok çok iyiydi (bin başı hariç) bi Galatasaraylı komutanım vardı beni çok kızdırırdı tabi bende onu .Bi gün Fenerbahçe galatasarayı  yenmiş  sabah geldi surat  beş karış sinirli gözüküyor ki bi şey demiyim diye : ))Elime fırsat geçmiş affedermiyim. Odasına girerken  elimi yukarı kaldırdım parmaklarımı kapadım ama ona hiç bakmadan öyle duruyorum. Ogün binayı dört dönmüştük : ))

Dedim ya komutanlarımızla gerçekten çok iyi anlaşıyordum  hele bi komutanımız vardı ki onun nöbetlerini dört gözle bekliyorduk .Akşam beş olduğunda tüm personel giderdi hemen yanına gider işareti çakardım. Komutanım şiitt diye karşıdanda şiitt diye yanıt geldiğinde hazırlıklarımızı yapardık.(şiiitt  aramızdaki şifre anlamı komutanım bu gece içicez )

Gece yarısı olduğunda kafeteryanın bi köşesini kendimize , bi köşesine de  komutanımızın   dışardan kızlı erkekli misafirleri gelirdi bi  masada ona hazırlardık .Biz viski rakı  içerdik komutanımız bira : ))) yanımızdan geçerken küfür ederdi oğlum siz nasıl bi şeysiniz biz orda bira içiyoruz siz burda raki     viski: )))Misafirleride yanımızdan gelip geçerken takılırlardı : ))

Ben lokal katlarından sorumlu olduğumdan dolayı hafta içi  hiçbir şey yapmazdım  lokal cumartesi Pazar açıktı .Bi Pazar  4. Katta geniş geniş dolaşırken temizliğe gelen askerler çayımı karıştırıp öyle getirirlerdi : )) Harbiyeli bi kız  sen ne dolaşıyosun diye laf atmıştı.Şimdi cevap versem strese girip tartışmayım  diye arkamı dönüp gittim. tekrar  bağırın ca  senin derdin ne diye  sorduğumda  ben onunla öyle konuşamazmışım  altı ay sonra teğmen çıkıcakmış konuşup konuşup durdu başımı ağrıttın ne diyosun özetle dedim.Beni  komutana şikayet etmekle tehdit edince buyur  dedim indik  bu başladı vıt vır vır  anlatmaya .dedim komutanım  bide ben anlatayım olduğu gibi anlatım ve kız 15 gün dışarı çıkmama cezası aldı: ))bu arkadaş buranın sorumlusu ona burda kimse karışamaz diyince Harbiyeli kıpkırmızı olmuştu : ))Övünmek gibi olsunda öyle bi itibarimda vardı. Sonra ki haftalarda Harbiyeliler bilardo oynuyalımmı masa tenisi oynuyalımmı diye yanıma gelir oldular : ))

Aslında daha çok vardı da tırsıyorum daha  her Çarşamba  sabah sporu olarak halısaha maçlarımızı  Perşembe sabahları  hentbol  maçlarımızı  Fenerbahçe Gençlerbirliği maçına gidişimi geceleri  üniversiteli arkadaşlarımızın evlerinde okey turnuvalarını anlatıcaktım sürem yetmedi. Aslında biraz sıkıcı olduğunu fark edince burda kestim . Yazıcam dedipte yazmamak olmaz.  Sağlıcakla kalın.

                                                                    The end….

Özet ; ...ɯızɐl ʞɐɯʞɐq ılʞɹɐɟ ɐʇɐʎɐɥ uǝzɐq