gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

Şeker Pancarı Sağlıklı Verilerden Yoksun Su Tartışmalarında Kurban Verilmek Mi İsteniyor?

20 Mayıs 2016, 19.59
A- A+
Tarımsal sulamada şeker pancarının fazla su tüketmesi gerekçesiyle bir çalışma yürütülüyor. Avrupa Birliği destekli Kırsal Kalkınma Fonu (IPARD) adı altında yürütülen bu çalışma ile şeker pancarının fazla su tükettiği gerekçesiyle çiftçinin farklı ürünlere yönlendirilmesi amaçlanıyor.  

Peki, gerçekten şeker pancarı üretimi Türkiye'nin yer altı su kaynakları için bir tehdit oluşturuyor mu? İşte rakamlarla şeker pancarı ve tarımsal sulama verileri.

Şeker pancarı toprakta nemi tutar, kuraklığa sebep değildir. Yaprakları ile atmosfere saldığı oksijen, aynı miktardaki bir orman alanından daha fazla bitki örtüsüne eştir. 1 dekar şeker pancarının fotosentez sonucu havaya verdiği oksijen 6 kişinin 1 yıllık oksijen ihtiyacını karşılıyor.

Diğer yandan 1 dekar şeker pancarının üretiminden fabrikada işlenme sürecine kadar bütün aşamalarında havaya saldığı karbondioksit gazının tam 26 katı oksijeni, atık su ile oluşturulan kirliliğin arıtımı içinse ihtiyaç duyulan oksijenin 48 katını yine fotosentez ile havaya salıyor.

Bu yönleriyle çevreci bir bitki olan şeker pancarı,kendisinden sonra ekilen ürünlere kıyasla daha az girdi kullanılmasına rağmen yüzde 20 oranında verim artışı sağladığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Hem üretim maliyetlerini düşürüyor hem de toprak ve su kaynaklarının daha az kirlenmesini sağlıyor. Şeker pancarının yüzde 25'ini kuru madde, yüzde 75'ini ise su oluşturuyor. Bundan dolayı fabrikada işlenmesi aşamasında ihtiyaç duyulan suyun önemli bir kısmı, pancarın bünyesindeki suyun geri dönüşümünden karşılanıyor. Bu da gösteriyor ki, şeker pancarı tarladan şeker oluncaya kadar ki süreçte çevreci bitki olarak kendisini kanıtlıyor.

Münavebeli (ekim nöbeti, önceden belirlenmiş ürünleri sıralı ekim) olarak üretilen ve aynı alana 4 yılda bir ekilebilen pancarının su ihtiyacı, münavebe bitkisi olarak yetiştirilen buğday, mısır, ayçiçeği, fasulye vb. bitkilerin sulama ihtiyaçlarının çok ötesinde değil. Misal, mısır 641.2 mm su istiyor, pancar ise 720.5 mm su istiyor, ayçiçeği de 540.5 mm su istiyor. Üstelik mısır ve ayçiçeğinin ekim ve hasat süresi pancardan kısadır. Pancar 7, mısır 6, ayçiçeği ise 5 ayda ekilir hasat edilir.

Aslında esas sorun bitkilerin su tüketimi değil. Sorunun temelinde çiftçinin kullandığı sulama yöntemleri ve alışkanlıkları yatıyor. Pancar alanlarında üretici yaygın olarak yağmurlama sulama sistemini kullanıyor. Çiftçiyi teşvik ederek ve de destekleyerek damlama sulama sistemine geçildiğinde pancar, mısır ve ayçiçeği üretiminde yüzde yaklaşık 30 oranında su tasarruf edildiği görüldü.

Kuraklığın sebebi olarak şeker pancarının gösterilmesi bir taşla 2 kuş vurma çabasıdır hedef şaşırtmadan başka bir şey değildir. Sanayi tesislerinin atmosferimize saldığı zararlı gazları ve yakın etraflarına boşalttıkları atıkların engellenememesi kusuru şeker pancarını öne sürerek sümen altı ediliyor.

Peki, sayın okur şeker pancarı neden önemli bir gıda takviyesi? Pancarı yok edip onun yerine şeker ihtiyacımızı nasıl karşılayacaklar? Mısır şurubu ve früktoz ile. Obeziteyi çoğaltmalarının yanı sıra damar sertliği ve kansere yol açtığı da bilinen bu iki ürünün kullanım alanı şu anda birçok raf ürününde oldukça fazla zaten. Şu anda piyasada herhangi bir tatlı içecekte, gofrette, çikolatada filan früktoz kullanmayan, yani şeker pancarı kullanan isme gerek yok tek bir marka var.

Bu noktada IPARD'ın su politikası planlayıcıları Türkiye'yi früktoz müptelası obezler memleketine mi çevirmek istiyorlar. Mısırdan ay çiçekten alınan yağın düşük besin değerli olması zaten ortaya çıkmadı mı. Çok zeytin ağacı var diye milletin ağaçlarını keseceğine dağıt çiftçiye ağaç zeytin bollaşsın fena mı olur. İyi denen zeytin 20 lira filan. Çünkü az da ondan. Kendisi ve çekirdeği besin piramidinin en üstünde olan bu meyvenin iyisine herkes ulaşsın. Günde 5-6 çekirdeğini yutmak bilinen kanser türlerinin hepsini binde 1 oranına düşürüyor. Birçok güncel hastalığı da önleyici yararı var yazmayacağım şimdi isteyen nette bulur. Yuttuktan hemen sonra mideye indiği anda eriyor. Bu çok enteresan dimi sayın okur :) Görünüşte katı, ama midede en kolay o çözülüyor :) Görüşmek üzere ▄

YORUMLAR

28 Mayıs 2016, 00.11
Sana bir sorum var büyüteç.
İsviçre medeni kanununa göre evlenen, italyan ceza yasasına göre cezalandırılan, alman ceza muhakemeleri usulüne göre yargılanan, fransız idare hukukuna göre idare edilen, islam hukukuna göre gömülen türk vatandaşının ipard politikalarına göre sağlığıyla oynanması sence umurunda olur mu ? 
Hem kırsal kalkınma politikalarınız gayet güzel işliyor. Şehirde küçük esnaf nasıl büyüdüyse kırsalda da küçük çiftçiler o biçim büyüdü. Ne söylesem bilemiyorum. Yazacak çok şey var ama yayınlanma ihtimalini göremiyorum. Fransa da grev var. İşçiler hükümetin yeni çalışma yasasını protesto ediyorlar. Fransa da hayat felç. Benzin bulunmuyor elektrik kesintileri ulaşım vs durma noktasında. Şu an turkiyede de bir grev var bilmem haberiniz var mı? Madencilerimiz maaşlarını alamadıkları için grevdeler. 
Türkiye de ki grevin nedenleri ve boyutunu fransa daki ile mukayese edersek..... 
Ortaçgil in bir şarkısı varya: "Adam sen de!" 
29 Mayıs 2016, 15.34
Serotonin_ karamsar olup hiçbir şey nasılsa düzelmeyecek mantığına teslim olmamalıyız. Bir şeyleri duyurmaktan başka bir çaremiz var mıdır ki. Bizim insanımız çok geçte olsa ortak paydalarda fikir birliğine varabilecek arifliğe sahip. Katılıyorum işler çok geç yoluna giriyor. Ama biz böyleyiz, sihirbaz olup bir çırpıda insanları aydınlatmak imkansız.
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın