gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

Yedinci Bedenden Son Sözler

12 Temmuz 2016, 20.22
A- A+

Ey bencil yaratıklar! Çirkin ruhlar!
Kentlerinizde, kasabalarınızda, dağlarınızda, ovalarınızda sizin kılığınızda yıllarca dolaştım. Yedi bedende yaşadım. Sizler gibi davranmaya, anlamaya çalıştım. Giydiklerinizi giydim, yediklerinizi yedim. Yöneten oldum, yönetilen oldum. Yolcu oldum hanlarınızda gezdim. Hancı oldum yolculuklarınızı izledim. Paranızla satın aldıklarınızı aldım. Bedenlerinizde gezdim, topraklarınıza yerleştim, ekinler yetiştirdim. Acıktım, susadım, aşık oldum, öldüm, dirildim. Sizler gibi aldandım, aldattım, ağladım, güldüm, sevdim, sevildim. Düğünlerinizde oynadım, halaylarınıza katıldım, mezarlıklarınızdan yükselen acı çığlıklarınızı duydum. Okullarınızda okudum, kelimelerinizi yazdım. Sizin dilinizle konuştum, sözlerinizde anlamlar aradım.

Hiç oldum, hep oldum, yok oldum, az oldum, çok olup çoğaldım, pay edip azaldım, kör olup gördüm, yerimde sayıp durdum, yerimden olup gezdim, cehalet ve bilgisizlik içinde kaldım, süründüm, hor görüldüm, zor tutundum, ayağa kalktım, okudum, kumlara, taşlara yazdım, toz oldum, öz oldum, karıştım, netleştim, kayboldum, bulundum, kanadım, iyileştim…

Aranızda yaşadım, izledim, gözlerimle gördüm, kulaklarımla işittim, bedenimle hissettim.

Ve artık zamanım doldu, sonuncu bedenim ölüyor ve son sözlerimi söylüyorum…

Güce tapışınıza, makam, mevki ve para peşinde koşarken birbirinizi ezişinize, önderlik etme arzusu içinde kendinizin bile inanmadığı vaatleri verdiğinize,
Çıkarlarınız için çevrenizdeki her canlıyı umursamadan yok edişinize ve katledişinize,
Felaketler karşısında aciz kalıp derin manalar çıkarmaya çalışmanıza,
Kurduğunuz tuzaklara düşenlere gülüp, kendi çirkin oyunlarınızda boğuluşunuza,
Birbirinizi sınıflara ayırışınıza, sizden olmayanla alay edişinize,
Cehaletiniz, çeyrek bilginizle alim kesilişinize, bilgi zorbalıklarınıza,
Sen, ben, o inatlaşması ile türlü türlü gruplaşmalar arasında yer alıp, ateşli bir şekilde konumunuzu korumak maksadıyla karşı guruplara saldırgan tutumlarınıza,
Kandan beslenip, acıdan prim yapışınıza, ölüleriniz üzerinden söylemler türetişinize,
Kibrinizle sizden olmayanı küçümseyip, üstünlük taslayışınıza,
İşinize gelene kolayca inanıp, iftira atışlarınıza,
Birbirinizi çekemeyip, dedikodular etmenize, iç çeke çeke çekiştirmelerinize, imalı laflarınıza, iş çevirişlerinize,
Berikilerden olup, ötekiler yaratarak, diğerini yok etme hırsınıza, aç kalmaları için kıyasıya rekabet etmenize,
Kaliteyi belli bir zümre yaşamalı tezinizle sanatı kendi tekelinize alışınıza,
Miskin hallerinizle çalışmadan kazanma arzusunda oluşunuza,
Bolluk içindeyken savurganlığınıza, yokluk içindeyken yalvarışınıza,
Asık suratlarınıza aldırmayıp, küslükler oluşturmaya çalışarak, birbirinizden nefret edişinize,
Anlamsız kin kusmalarınıza, ölüm dolu bakışlarınıza,
Patlayıncaya kadar yer içerken, cimriliğinizle övünüşünüze, elleriniz titreye titreye çok azını lütufta bulunmuş gibi dağıtışınıza,
Birlikte kazanılan değerleri, çıkılan yolları, bir bebeği cami avlusuna bırakır gibi düşüncesizce terk edişlerinize,
Dostlarınıza türlü gerekçeler uydurarak, hem de masumane bir tavırla ihanet edişinize, arkadaşınızı sırtından vuruşunuza,
Kendi iç yüzünüzü hiçe sayıp, dost edindiklerinizin kusurunu araştırıp, zayıf taraflarını bulma merakı içinde oluşunuza,
Kötülüklerinizi en masum hallere sokup, zehrinizi sinsice akıtışınıza,
Sahte sevgi gösterileriyle birbirinizi avutuşunuza,
En acınası hallere bürünerek sevgi dilenciliği yapışınıza,
Zoru görünce korkakça kaçışınıza, eğilip bükülüşünüze, kolayı bulunca balıklama atlayışınıza,
Hiç tutamayacağınız sözler verip, çark edişinize,
Göz alıcılıklarınızla, alımlı çalımlı cilveli hallerinizle, egolarınızı beslediğinize, yine de doymadığınıza,
Geçici heveslerinizin peşinden koşarken çocuk kandırır gibi birbirinizi kandırdığınıza,
Derviş edasıyla bilgece sözler ederek diğerlerini aldatışınıza,
Güvenilmezliklerinizi en savurgan biçimde dağıtışınıza,

Yüzyıllarca şahit oldum! Utanmadığınıza ve unuttuğunuza şahit oldum!

Kendinizi her seferinde ikna ediyor, haklı çıkarmaya çalışıyorsunuz. Değişen her duruma uyum sağlıyor, rakkaseler gibi en kıvrak dansları ediyorsunuz. Olup biten her vahamete yalandan sızlanıyorsunuz. Rollerinizi layıkıyla oynuyor, ilkel kalan genlerinizin ürettiği senaryoların hakkını veriyorsunuz.

Zamanı ilaç bilip, kusurlarınızı baskılayıp türlü savunma mekanizmaları geliştirmekte beceriklisiniz.  Kurduğunuz ilişkileri, yaşadığınız aşkları, çıkarlarınıza göre şekillendirme kabiliyetinizden eminsiniz. Kötülükler furyasında yer almak için adeta yarış halindesiniz, saygınlık uyandıracak derecede azimlisiniz. Hayvani saldırganlığınız, kana susamışlığınız, birbirinizi katledişiniz, yok edişiniz, savaşlarınız hiç bitmeyecek… 

Ve kalbinizden, beyninizden salyalar akıtmaya devam edeceksiniz!

YORUMLAR

08 Mart 2018, 12.09
hüseyin abi bu blog şunu diyor, dünya yalan ve yalnızca ALLAH'a inan. bırak olduğu gibi malı mülkü ve yahut içkiyi keyfi, ALLAH'ın yoluna dolan... güzel.
08 Mart 2018, 15.32
81 kişi okumuş 1buçuk yıl sonra bir kişi yorum yapmış. Bide ben yapayım. Şu güzelim bloga.

Ey manevi hareket benide yanına alsan ne uğraşcam burda
Ama sen de sanırım şöyle diyosun. Senin az işin var biraz bekle
Bende diyorum 500 senede beklerim, ama benide yanına alacağına söz ver.
Tebessümlü bir göz yaşı bırakırım zürriyetime.
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın