gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

Arapapıştı Kanyonu

30 Aralık 2017, 17.28
A- A+
Arapapıştı Kanyonu
 Sabahleyin erkenden Aydın'dan Arapapıştı Kanyonu'na gitmek üzere yola çıktık. Yolun sağ tarafı yüksek, sol darafı vadi... Hep o şekilde devam ediyor. Köy kahvaltısı veren bir yerde mola verdik. Sağda; ovaya ve vadiye kuşbakışı bakan bir yerde kapısının üzerinde iri harflerle "BELEN KAHVESİ" yazan tek katlı bir bina var. "Ormancı" türküsüne konu olan olayların yaşandığı mekan...
 Sarhoş ormancının Bay Mustafa'yla arkadaşının dama oynadığı masayı yıktığı; köyün suçsuz, günahsız iki gencine kıydığı yer... Vakit sabahın erken saatleri olduğu için kahvenin çevresinde kimseler yoktu. Eğer gitme olanağımız olsaydı; köylülerden oramancı öyküsünü kesin dinleyebilirdik. Acaba ormancıya ne olmuş? Hapse mi girmiş? O zamanın yasalarına göre idam mı edilmiş? Yoksa silahlanıp dağa mı çıkmış?" Belen Kahvesi" bana türküde anlatılanları çağrıştırdı." Ormancı da gelir gelmez yıkar masayı/ Laf anlamaz ormancı çekmiş kafayı./ Köyümüzün suları da hoştur içmeye/ İçinde köprüsü var gelip geçmye./ Yarimi de vurdular hiçi hiçine/ Nasıl kıyıdın ormancı köyün iki gencine?"
 Keçi peyniri, yeşil biber, domates, süt, demli çay,zeytin, reçel, bal ve tereyağı ile güzel bir kahvaltı yaptık.Ağaçların arasına gerili hamaklara yatarak; torunlar, kızlar sallandılar. Ben bile bir ara şöyle bir uzandım. Açık serin hava, bol oksijen... Yolun her iki yanı çam, okaliptüs, palmiye, turunç ağaçlarından oluşan orman... Turunç ağaçlarının üzeri sarı sarı meyvelerle dolu. Turunç yenmiyor;sadece reçeli yapılabiliyormuş. Burada çam ağaçları da farklı: Alışık olduğumuz, tepeye doğru gittikçe sivrilen, üçgen görünümlü çam ağaçları yok. İri gövdeli geniş dallı, elli altmış; belki yüz yıllık ağaçlar. Ak Deniz iklimine özgü bir çam türü. Fıstık çamı; fıstık ağacı da deniyor. Palmiyeleri pek sevmedim; ağaç mı, ot mu belli değil. Sonra; büyüdükçe kuruyan, kırılan ya da kesilen yaprakların oluşturduğu gövdenin çirkin bir görünümü var.
 Kona göçe Kanyon'a ulaştık; bir doğa harikası...Haklı olarak "dünyanın sekizinci harikası" diyorlar. Çevre yeşilin her tonunu görebileceğiniz bir orman. Kanyonun yüksekliği üç yüz seksen metre; uzunluğu on kilometre kadar; tam rakamları bilmiyorum. Yanılmış olabilirim. Vadi, yani kanyonun tabanı boydan boya bir göl. Vapurlar bir uçtan bir uca yolcu taşıyor. Belli aralıklarla iskeleler var. Kanyonun yan duvarları; yalçın kayalar... Yer yer kaya mezarları ve bir manastır var. Biz gittiğimizde yöre henüz turizme açılmamıştı. Kısa bir süre önce belediye başkanı, Özlem Çerçioğlu, kenti, çevreyi, tarihi mekanları ve kanyonu turizme açtı. Özlem Çerçioğlu, genç, çalışkan, eğitimli, aydın bir kadın. Aydın'ı turistik bir kent haline getirmek için olağanüstü bir çaba gösteriyor. Şehir bakımlı, temiz; çay bahçeleri, alışveriş, oyun ve eğlence yerleri, sinemalar, tiyatro, müzeler, önemli tarihi yerler...vb halkın ve turistlerin hizmetinde. Yollar asfalt, belediye sınrları içinde olmayan, Kara Yolları'nın bakım ve sorumluluğundaki çevre yollarını bile belediyenin olanaklarıyla Özlem Çerçioğlu asfaltlatmış. CHP'nin ve halkın gurur kaynağı; iyi ki varsın Özlem Çerçoğlu...
 Araapıştı Kanyonu'nda güzel bir gün geçirdikten sonra; sabahleyin çay içip kahvaltı ettiğimiz yerlerde gene molalar vererek eve döndük.
 AliÇ.

YORUMLAR


Henüz yorum yapılmamış :( Yazık ama blog sahibi senin yorumunu bekliyor olabilir

Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın