gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

Gelecekten...

31 Ekim 2019, 06.29
A- A+


İnsan denen varlığın, dünyada hüküm sürdüğü dönem çok eskilerde kaldı. Mantekler şu an egemenler. Uzay araçlarıyla gelip dünyayı işgal ettiler.  Kendilerine küçük gelen bu gezegende, devasa büyüklükte yerleşim yerleri yaptılar, yerleştiler. Küçük olanları bile, insanların yüz kat büyüklüğündeler. Artık biz kalanlar, yaşamak istiyorsak onların gözüne görünmemeliyiz.


Bu gezegende, su çoktan tükendi.  Manteklerin dünyayı işgali de suyun tükendiği dönemde oldu. Onlar; bizim gibi besleniyor ama su içmiyorlar. Biz insanların alışık olduğu kedi köpek türü de onlarla birlikte, o uzay araçlarıyla geldiler. Ama o hayvanlar, bizlerden katbekat büyükler. Yani; Manteklerin yanı sıra, onlarla gelen dev hayvanlardan da korunmamız gerekiyor. Bir fare, insan hükümranlığında ne idiyse; biz kalan insanlar, Mantek hükümranlığında artık o'yduk.



Su bulmak zorundayım. Bir damla su bulabilmek için toprağı eşelerken, büyük bir kanaldan yuvarlanıp bir Mantek evine  hapsoldum. Korkudan ölmek üzereyim. Buradan derhal çıkmalıyım ama bir türlü geldiğim yoldan dönemiyorum. Sesimi çıkarmadan bir süre bekledim, ta ki açlık ve susuzluk beni zorlayana kadar. Görünmemeye ve ses çıkarmamaya çalışarak ortalıkta dolaştım. Yiyecek bir şeyler bulup birazcık atıştırdım.
----

İki gündür buradayım. Neredeyse buranın, dışarıdan daha iyi olduğunu düşünmeye başlıyorum. Evin sahibi olan Mantek evden çıkınca, ben de rahatça dolaşıp bir şeyler yiyorum. İşte kapı kapandı!  Derhal saklandığım kuytudan çıkıp; mutfak sandığım bir yere doğru yollanacağım. Hızlı adımlarla koşarken, bir şeye yapışıp boyumca yere kapaklandım. Kurtulmaya çalıştıkça daha çok yapıştım. Kan ter içinde kalmıştım. Yapıştığım yerin hemen önünde yiyecek bir şeyler vardı. Güç kazanmalıydım. Onları alelacele yedikten sonra, kurtulma çabama devam ettim. Kafam nedense biraz bulanmış, midem ağzıma gelmeye başlamıştı. Kendimi zorlamayı bıraktım, sanırım iyice yorulmuştum. Öylece uyuyakaldım.
----

Biraz olsun gözlerimi açabildiğimde, dev bir poşetin içinde, oraya buraya savrularak karga tulumba taşındığımı fark ettim. Bir Mantek'in elinde tuttuğu poşetteydim. Müthiş bir mide bulantısı eşliğinde başım ağrıyor, ağzımdan kan geliyordu. Büyük ihtimal, beni zehirlemişti. Sonra sonu gelmeyen bir düşüş başladı. Beni, onlarca metreden fırlatıp atmıştı. Yere, hızla ve tamamen yapıştım. Tüm kemiklerim kırılmış olmalıydı. Poşetin açılan ağzından gelen havayla zar zor nefes alabiliyordum. Sonra; gökyüzündeki güneş, bir Mantek kedisi büyüklüğünde siyaha boyandı. Kedi, dişlerini içime geçirdi. Acaba bedenimdeki zehir, kediyi de öldürür müydü?? Son insani düşüncem buydu sanıyorum.

Sonra...
Sonrası yoktu işte,
ölmüştüm.




YORUMLAR

31 Ekim 2019, 11.22
fareli bloga atıf:) beğendim..
31 Ekim 2019, 19.54
Evet, dediğiniz gibi 'fareli blog' :) Hoş olmuş bu niteleme -Bıktım. Açıkçası hoşlanmadım gülücüklü, şampanyalı fare linci kutlamasından. Polemik yaratmak değil amacım, bir başka pencere, belki bir ayna... Hepimiz için durup düşünme fırsatı olsun hani. İnsanın ikiyüzlü çıkarcılığına bariz örnek. Hayvanları seviyoruz ama ucu bizi dokunana kadar, evsizleri seviyoruz, sığınmacıları seviyoruz. Çok iyiyiz(!) çoookkk!! İyilikle donatılmış  erdem abideleriyiz her birimiz. Ama işte hepsi ucu bize dokunana kadar. Kutlama heyeti, iki gün sonra hayvanseverlikle alakalı blog yazabilir misal. Hep beraber güleriz artık.


Elbette bunu yazdıktan sonra beni "faresever" olarak niteyen sığ bakış açısıyla polemiğe girmeyeceğim. Hele ki, çocuğuna tehdit oluşturan her şeyi yerle bir edeceğini söyleyen biriyle hiç. Hani sanırsın, çocuk söz konusu olmasa, alıp fareyi koynuna sokacak :) Halbuki; bir kabulleniş olmalı. Asune'nin yazdığı gibi, insanlık dışı olmayan bir yöntemin de sorunu çözebileceğini, yanlış yaptığını... Çok mu zor bunu kabul edebilmek?? Laf sokmak daha mı kolay düşünmekten, yanlışını kabul etmekten? Elbette!


Böyle gidersek başımıza iyi şeylerin gelmeyeceği kesin Şehr-i. İster şimdinin gerçeği; ister günün bilimkurgusu ve yarının gerçeği olsun. Yontulmayanı yontarlar, diyeyim kabaca :) Dünyada, sadece sevdiklerimizin yaşamasını istemek, diğer her canlıyı gömmek vahşilik değil de nedir. Kim söylüyor bize her türlü şeyin insana amade olduğunu!


-Bıktım (ben de bıktım:), Şehr-i, Asune (yazılarınızı severek okuyorum Asune, kaleminize sağlık); teşekkürler yorumlarınız için. smile Resmi

01 Kasım 2019, 12.05
 bide farelerin tarafından düşünelim dimi ).öldürmeyi ballandırmak banada itici geliyor,gözümde kötü bir şekilde canlanıyor,her ne hayvan olursa olsun..
01 Kasım 2019, 13.10
  AMA TAVUK DAHANA HINDI KUZU ETI YIYORSUN.        
 LOPUR LOPUR ADANALARI KIYMALARI KUZU SISLERI MIDYE INDIRIYORSUN. O HAYVANLARDA CANLI DEGILMI. demiycem bu kaba olur biraz farkli yaklasicam olaya

Birkac blog önce fare olayina gönderme gibi gelmis. Hatta gönderme degil tam kendisi. illa fareye takilmayalim. Mesela hangimiz evimizdeki sivrisinegi öldürmedik. Veya hamam böceklerini öldürmedik. Simdiye kadar sivrisinekde bir canli nasil öldüreyim diyen birisini görmedim. Veya keyf icin hamam böcegi besleyeni. Burada konu fare. Fare yüzünden insalarin öldügünden haberin yok heralde. Hic unutmuyorum. Köyde tencerenin icine fare girdi diye o tencerenin altildigini icimden teyze o tencereden sende birkac tane var nasil atarsin yika lazim olur geciyordu. Ama bu dünya farelerden yeteri kadar insan öldü. Gitsin az ötede oynasinlar. Fazlada uzatmayacagim Burada gördügüm seninki kiskanclik. baska birsey degil
01 Kasım 2019, 18.34
Yağmur yağıyordu geceye, in cin top oynuyordu şehrin sokaklarında. Sonra yağmur damlalarıyla birlikte yeryüzüne insanlar düşmeye başladı.
Erkeğin kaburgasından yaratılan kadınlar sardı her yeri. Kaburgasından yaratıldığı adamları içlerine aldı bu kadınlar, kadın erkek bir oldu. :))  Ortaya çıkan yeni insana  da çocuk adını verdiler. Her yer güllük gülistanlık, her yer bahar bahçe... Ama biraz yaramazdı bu çocuklar, kardeş kardeş geçinmeyi bilemediler ve biri diğerini öldürüverdi. Böylece başladı hikaye. ( Kimbilir belki de öyle değildir.)  :))


Zihnimde deli hikayeler, deli sorular... ( İnşaaaatçı naber :)  )

Aman Yarabbim, olay nereye gitmiş, seni gidi et obur Cezbe seni :))))) Tavuğu yersin fareye üzlürsün. Pessssssssss... :)) 
Ya hu kadın bi şey diyor, başka bi açıdan bakın olaya diyor. Yok efendim sinekleri öldürmüyor muyuz. Öldürüyoruz Efendiler. Sinekleri de öldürüyoruz bitleri de pireleri de insanları da...  Öldürmeye methiye düzmeyin  olur mu ?
Diğer blogu yazan arkadaş da fare öldürmekten keyif aldığı için yazmadı yazısını muhtemelen, öldürmeye  methiye için de yazmadı kanımca. Ancak evet o farenin ciyaklayan sesi beni ürküttü. Bi gün ben de bir poşetin içinde ciyaklayabilirim farzı mahal. Beni  bu da ürkütüyor mesela . Biz sadece diğer canlıları değil insan denen canlıyı da öldürüyoruz di mi ?

Bu arada şehr-i hani şimdi o durumu kavrayan ülkeler var ya :) bi zamanlar insanları da sergilemişler bahçelerde. Dünyanın bilmem kaç yerinde bilmem kaç tane bahçe oluşturmuşlar. İçler ürperitci değil mi ?  Cezbe'nin yazısını okuduğumda göndermeye şuna buna bakmadım direkt o insanlar geldi aklıma. Gelecek bi zamana gerek yok, geçmiş bi zamanda da olmuş öyle şeyler. Bugün de var yarın da olacak muhtemelen.

 İnsan denen varlık o Eşref-i Mahlukat ifadesini yanlış anlamış kanımca ya da anlamamış.... 


Not: Yorumun başındaki paragraf ayarsız zihnimin kurgusudur. Şimdi çıkıp yaratılışı yanlış anlatıyorsun seni gidi düzenbaz falan demeyin de aman haaaaa... 

Hüüüüüüppppppppppp Jitttttttttttttt

Cezbe smile Resmi   :))) Sigaranın gölgesi mi düşmüş senin dudağına ne :))) Seni gidi seni, sigaraya özendiriyorsun milleti.  Seni okumak keyifli. smile Resmi




01 Kasım 2019, 19.11
Hoş geldin Cezbe.
Terminatör'ün o haline bayılıyorum. :)
Benim de aklıma benzerlik olmamasına rağmen  "Dune" serisini getirdi yazın. Zevkle okudum yine.
Aklına sağlık...
02 Kasım 2019, 10.25
Evvett -Biktim, tam da öyle; bir de farelerin açısından düşünelim :) Gayet empati yazısı Cafo, niye yanlış anlamış olasın ki. Boşver Polly'yi sen, hem Babette'nin sana hitabına bakarsak, sana gitmez o kostüm .p  Hem niye sıkıntı yapıyorsun. İlham denen bir şey var yahu! Olmasa ne yapardık, ne yazardık smile Resmi Miyav candır, doğadaki besin zinciri de şahanedir. Tamamen katılıyorum. İnsan denen, zinciri kırdı, mesele de o zaten. Doğayı insana uydurmaya çalışıp içine ediyoruz. Ve fakat anlatamıyorum demek ki; dana pirzola eğilimim, farelerle olan muhabbetim sorgulanmış .p


Babettecim; senin gibi duru kafalar lazım, çook lazım çok. Bak hemen üst  blogda kuantum fiziği tartışıldı ve bir cümleyle çözülebilecek iş, çözülemeden muallakta kaldı. Ne yapacağız biz böyle! Duru beyin şart yani, bulanık kafayla olmuyor bu işler smile Resmi Başka bir açıdan bakmak ufkunu genişletir insanın ama ufukla alakası olan yok yav. "Ben yazdım oldu, laf söyleyen ölsün" zihniyeti. "Vay arkadaşıma laf ettirmem" zihniyeti. Tırt ittifak zihniyeti...


Körler sağırlar birbirini ağırlar hesabı, herkes takılabilir özgürce gerçi. Ki bence takılmalıdır da... Herkesin hoşuna giden, okuduğunda anlayabildiği, yazıya dökebildiği, kendi okuma kültürüne ve seviyesine uygun yazı yazma ve okuma özgürlüğü vardır. Eskiden böyle düşünmüyordum, her yazı en azından vasatın üzerinde olmalı diye düşünüyordum. Hem Türk insanının okuma-yazma konusunda yaya kalmışlığını, hem de buranın nihayetinde bir oyun sitesi olduğunu göz ardı ediyordum. Bendeki lüks merakına bak .p O zamanlar her yazılanı okurdum. Şimdilerde, "umrum sepet sallan da gel" modundayım. Sevdiğim blog yazarlarını okuyorum, kalibresini bildiğim diğerlerine de şöyle bi bakıyorum açıkçası. Yandaki yorum kısmında bir şey dikkatimi çekerse açıyorum yazıyı filan... Çok gözüme batan bi şey olmazsa da hiç eleştirmiyorum. Deveye, neren eğri, denmez yani...


Şimdi ben sana bunları niye anlattım bilmem :) Sanırım; idrak gücüne güvendiğim birine içimi dökmek istedim .p (Yazılarımı seven, yazmamı isteyen diğer arkadaşlara da cevap olsun) Burada yazmıyorum diye kızıyorsun ya hani, ya inan muhatap olmak istemiyorum saçmasapan insanlarla, hasetten, fesattan bezdim de ondan yazmıyorum. En kolay anlaşılır şeye bile sürekli altyazı geçmekten bıktım, ondan yazmıyorum. Sırf eleştireceğim diye, benim söylemediğim şeyler üzerinden bıdı bıdı edenlerden, kavrayışı kıtlara laf anlatmaktan duyduğum bıkkınlıktan yazmıyorum. -Yazsam mı yazmasam mı pek emin değilim ama- bu yorumdan sonra atacağım yorum türü şeyleri yazmaktan nefret ediyorum artık. Hiç bitmiyorlar Babette. İşte ondan yazmıyorum. Ama sen yazacaksın, o kaaaaaa!!! :) Bak Biradam demişti ki bana bir yazımın altında: "Mantık/bilgi" ile yazanlar yürür, "kalp/aşk" ile yazanlar koşar, "muhayyile" ile yazanlar uçar. Şu başta yazdığın iki üç satır bile, zengin hayal gücünü ortaya koyuyor. Yaz yani yaz. Yazdıkça daha iyi yazacaksın Babettem Bebettom. Gölgesi de kendisi de mevcut sevilesi şeyin .p  Seviyorum ne yapayım! Emek istiyor ama... smile Resmi Eskiden neyse de şimdi tütün sarıyorum, taa Urfa'dan aldım. Daha çok emek veriyorum yani Babette anlatabildim mi, sar, et vs. Demek ki neymiş; şimdi sigarayı daha çok seviyormuşum smile Resmi


Hoşbulduk 1Yalnızlık, sen de hoşgeldin yazıma. Termi'ye bayılıyorsun demek.  Değişik bi zevkin varmış .ddd Ben pek bayılmıyorum ama bazen insanlardan daha hoş görünebiliyor baktığın yere göre :) Mümkün... Yazdığım bir yazının, başka dizi-film vs. çağrıştırması hoşuma gitsin mi bilemiyorum genel olarak, buna bir türlü karar veremiyorum.  Ama konu alakası yok diyorsan, ucundan bucağından bi kalite, sıradanlıktan uzak bir şey yakalamışım demek, deyip payeleneyim söylediğinden :)


Cafo, Babette, 1Yalnızlık: Teşekkür ederim yorumlarınız için smile Resmi

02 Kasım 2019, 15.33
Aaaaa o da ne! Bulaşkan Rune hanım da benden ilham almış  galiba. (İç ses: Yoksa ben de mi domino etkisi yaratıyorum. Şahane miyim neyim,  BEN'im, EN'im) Kabağım, diyor. Eğer kabak olsaydım bunları düşünürdüm, diyor. Olabilir, bilemem, ben hiç kabak olmadım.Bildiğiniz, aklınca ve aklı(!) kadarınca kafa buluyor yazılarımla. Eziklik kronik.  Bir yazayım ciddi ciddi diye girişmiş; sonra yazamasam da cıvıklığa bularım yazıyı, ortaya koyarım demiş. Ki kıvam olarak aynen dediğim gibi hakkını vermiş, hakkını vereyim. Şimdi dedikodu yapılıyordur. Aaaaayy ciiiiiiiim, cuuuuuuuuuum Cezbe'yi gömmüşsün filan festek :) Sizi gidi şirinler siziiiii... Kendini gömüyor da farkında değil safım. Kurtulamadı gitti şu Cezbe kompleksinden.


Efendim giriş yapalım diğer yorumcular eksik kalmasın. GölgeHaramileri: X şahsın bloguna göndermeymiş, deniyor, nedense herkes buna takılmış sanki gizlemek istiyormuşum gibi. Gönderme değil, bizzat o yazı üzerine yazdım. Fikrimi farklı bir şekilde ifade ettim. Kimseyle dalga geçmedim, hakaret etmedim. Sıkıntı mı var?? "İlham almışım da yazı yazmışım", diyorsunuz; ötelerden berilerden cızırtılı sesiniz taa buraya ulaştı. Hani yoksa yazabileceğim yok, öyle mi?? :) Efendim bu yazdığınızı kargalara havale edeyim, onlar gülsünler. Hem buna pek ilham da diyemem ben, fikir belirtme gereği duydum diyeyim, yazı beni irrite etti çünkü. Ama ilham da alabilirim herhangi bir şeyden, onda da hiç sıkıntı yok. Bu platformda aynı cümleyi tekrar tekrar kurmak zorunda kalıyorum nedense; insan iyiden, güzelden, estetik olandan ilham alacağı gibi; kötüden, çirkinlikten, hödüklükten de aynı oranda ilham alır. Sonra siz gazlıyorsunuz; beriki, yok "domino etkisiyim, taşım, enginlere sığmam taşarım" filan festekler. Hoş olmuyor, iş karşılıklı laf atmaya dökülüyor. Burada herkes ortadadır yani. Kimin kapasitesi nedir, ben kendi adıma biliyorum, sürekli takip edenler de bilir. Siz biliyor musunuz, onu pek bilmiyorum. Ama baktım ki ortak arkadaşlar malum şahaneler, bilgilenmişsinizdir bir şekilde. Şeklini de bilemem, açıkcası umrumda da değil. Benim için klasik bu; klişe ötesi dostum-postum zırvası.


Zaten ben sizin yorumunuzu okumadan bir yorum yapmıştım konuyla alakalı, bence yeterlidir. "Sanki kedi, köpek öldürüyoruz" demişsiniz ya. Kimi fareyi illa öldürerek uzaklaştırmak gerek diye düşünüyor, kimi kedilere tekme atmak gerektiğini, kimi köpekleri arabanın kaportasına bağlayıp sürüklemekte bir sakınca görmüyor, kimi atlar yorgunluktan bitap düşünce, kalkmaları için onları dövüyor vs. vs. Yani demek ki; insandan, diğer canlılara yönelen şiddet hali, kişiye göre değişkenlik arz ediyor. Rölativ yani. Çöpün cinsi fark etmez, çöp çöptür.


Ben rahatsız oldum bir canlıya uygulanan öylesi bir şiddetten. Bildiğiniz kötü hissettim okuduğumda. Ses frekansıyla uzaklaştıran sistemler var fareleri misal, gayet de etkili oldukları söyleniyor. Yok illa "kan çıkartacaaam aga!" diyorsanız kendiniz bilirsiniz canım ya. Bana ne sizin vicdanınızdan.


AlemAdam; Nadir istisnalar olsa da; hayvan, sadece beslenmek için öldürür. İnsan da ancak beslenmek için öldürmeli. Bence hayvanlar kadar olabilmeliyiz, üstelik biz insanlar akıl sahibiyiz (optimist bakışla çoğumuz diyeyim:)  Fare, sivrisinek filan yiyorsanız orasını bilemem, zevkinize karışamam. Hayır ben anlamıyorum, hepsinin uzaklaştırıcısı var. Tak prize sivrisinek kovucusunu girmesin, elini niye kana buluyorsun a fani! di mi ama. Bi de kendini helak ediyorsun onları öldüreceğim diye! Bir de nasıl evler bunlar ya, Nuh'un gemisi gibi mübarekler. Bu kadar haşerat, fare endişesi taşınıyorsa; ekonominin elverdiği ölçüde ne bileyim alt yapısı sağlam yeni binalar, üst katlar tercih edilmeli, modern sineklik sistemleri var, şu ve bu yani.


Ben pek et, tavuk sevmem, ama Gmsnn bilir et işlerini. "Na bu kadar dana kolu fırında" tarifi var bi yazının altında, dilerseniz o yazımı bulayım. Pek aç göründünüz gözüme, öyle büyük harflerle filan et restorantı menüsü gibi yazmışsınız:) Balık severim ben. Geçen levo aldım. Levrek fırında yaptım yedik çok güzeldi. Kendisinden özür diledim onu yediğim için, bu kadar lezzetli ve besleyici olmaması gerektiğini de ifade ettim eğer yenmemek istiyorsa .dddd Hem siz, benim vegan ya da vejetaryen olmadığımı nereden biliyordunuz ki, öyle Allah ne verdiyse pirzola, biftek giriştiniz?? Vallahi pes, müthiş kehanet yeteneği. Yoksa kahin misiniz??? Kıskandığımı da şıppadanak bilmişsiniz .ddddd Hangi nedenle kıskanıyormuşum?  Kimi, neden ve ne sebeple???? Lütfen onu da yazıp beni aydınlatır mısınız, şöyle açık açık yazın kamuoyu bilgilensin çok reca ediyorum. Allah akıl fikir versin cümlemize.





02 Kasım 2019, 15.41
    "Ben yazdım oldu, laf söyleyen ölsün" zihniyeti. "Vay arkadaşıma laf ettirmem" zihniyeti. Tırt ittifak zihniyeti...  Peki sen niye o kişiye laf etme zihniyeti icindesin ?
02 Kasım 2019, 17.59
Blog yazıp anlat olmuyor, yorumlarda izah etmeye çalış. I ıhhhhhh :) Ya anladığınız kadar artık, ne yapalım, aslında sadece okumak da yetecek ama belki de hiç okumuyorsunuz. Konunun uzatılacak nesi var ki, biri bir şey yazmış, ben de "ama şöyle de bir durum var" demişim eleştirmişim. Aman efendim nasıl dermişim!!!! Ordan laf sok, burdan laf sok. O gelsin çemkirsin, biri öteden höykürsün. Ama ben hiç konuşmayayım, istenen bu galiba. Ben fikrimi söylüyorum, elalem bana "sen ona niye laf söylüyorsun" diyor. Muhatabın kendisi de piyasada yok ha :) Millete ne oluyorsa artık. Vardır bir hikmeti tabii. Ne "O"ymuş be ama!!!

Ben niye kıskanıyormuşum hala meçhul bu arada. Bi diyeydi eleman iyiydi, merak ederim ben şimdi smile Resmi

Fare gelsin ya, iyidir fare, hiç olmazsa ne olduğunu bir bakışta bilirsin .d
02 Kasım 2019, 20.00
Bulaşkan Cezbe hanım, Eziklik kronik. Daha yorulmaya gerek yok!
03 Kasım 2019, 09.30

Sanırım empatiyi güçlendirmek adına, "geber, pislik, ıyyykkk!" benzeri yorumlar gelmesi gerekiyordu buraya, Yakalarsam başlıklı yazıya ithafen. O zaman kafalara dank ederdi herhalde.

O yazıya da yorum: başlıklar "asıp-kesiyor" hep ama yazıya girince öyle olmadığı görülüyor ta ki arada kaynayan veya sona bırakılan birkaç cümleye kadar. Hiç de göründüğü gibi çıkmıyor. İçi boş kabak gibi.
04 Kasım 2019, 08.32
Kabak dolmasından sonra, şimdi de uzaydan naklen beyin salata tarifi hııı .ddddddd Sen sadece fiziken yorulabilirsin canım benim. Diğer konuda tasalanma, bana cevap vermek istediğinde, gelip benim yazdıklarımı tekrar et yeter. Ben bir ilave yapayım unutmuşum onu: Kronik ezik, kronik kıskanç, kronik bulaşkan. Avamlık baki; fasılalarla gelip gidiyor sadece. Altyapıda mevcut olduğu için...


İnsan varlıklarıyla o kadar övünüyorlar ve o kadar kibirliler ki; kendilerini istenmeyen, avlanan, yapışkan bir yüzeye mıhlanıp kalacak, sonra da kaldırıp atılacak bir canlı olarak hayal etmek istemiyorlar. Oyüzden empati yapamazlar Otherland. O kadar eminler kendilerinden, onlar yüce İNSAN. Bir de okuma kültürü meselesi tabii.


Başlığı iyi tutmak faydalıdır. Ama mütemadiyen altı boş çıkıyorsa haklı olabilirsin. Biz kısaca ona "pulp fiction" diyoruz. Tam da kelime anlamıyla...

05 Kasım 2019, 03.15
Cezbe, son olarak sana birkaç şey söyleyip seninle olan münasebetimizi burada artık  noktalıyorum.
Bunu ister ego savaşı olarak algıla, istersen kendi gözünden düşman çekememesi, ister kıskançlık, istersen samimi bir görüş, istersen türbünlere oynuyor olarak inan umursamıyorum. Umursayıp yazmamın tek nedeni kendine ve başkalarına yaptıklarının bedelini kavrayabilmenin umudu. Köprüden önceki son çıkış gibi düşün.
Herşeyi hiç çekinmeden ortada yaşadığın ve yaşattığın için bu yazınında sana offline mesaj olarak değil herkesin gözü önünde sergilenmesi hak ettiğindir.
Bir blogumda demiştim birine itafen “ nasıl kızarım ki bir bebeğe!” işte aynen seni bir bebek gibi gördüğümden aslında içimde derinde sana karşı en ufak bir kızgınlık veya öfke barındırmıyorum. Ama sürekli ağladığından arada bir aslında sadece ağzına biberonu tıkadım tüm yaptığım buydu kendi adıma. Ben de kırkı geçtim artık kafam kaldırmıyor :)
Başkalarına itaf ettiğin aslında kendini tüm insanlardan farklı gördüğün ve yakıştırdığın üstünlük ve kaliteli olma sıfatını malesef tavırlarınla barındırmıyorsun. Kaldı ki kimse kimseden üstün değil, hepimizin birbirimizden öğreneceğimiz şeyler var, hepimiz birbirimizden bir noktada üstünüz. İşte tam da bu yüzden, olman gereken kulvarda değil, gamyun blog portalda güzel yazı yazma rüştünü ispat etmeye çalışıyorsun. Aslında amacın açıkçası bu da değil sadece ilgi görmeye, övülmeye, sevilmeye,teşvik edilmeye ihtiyacın var. O yüzden kafanı okşadıkları zaman çocuklar gibi şen, ama istediğin gibi davranılmadı mı, ya da değerlerine karşı bir duruş sergilendi mi,  en yakınlarına en ağır sözleri söylemekten çekinmeyen bir hale bürünüyorsun ve bunu ben kim olursa olsun doğruları söylerim diyerek beyninde masumlaştırıyorsun ama bu yaptığın aslında seni misafir eden konuklarının evinin orta yerindeki halıya etmekten başka hiçbirşey değil.
Şimdi tüm hızınla bu tavırlarına  devam edersen, üzgünüm ki kendini tatmin düzeyinden bir tık üste ulaşamayacaksın ve hiçbir zaman tatmin olamayacaksın. He bu hayat dersini sana ben veremem umut etsem de olmayacağını biliyorum, en sevdiklerin sana bu dersi verecek zaten veriyordur da öyle tahmin ediyorum.
Son olarak yine belirtmekten çekinmiyorum, iyi yazdığın yazıların var zevkle okudum keşke sadece yazıp susabilseydin o zaman az biraz saygınlığın kalırdı. Şimdi artık seni keyfin ve kahyası ile başbaşa bırakıyorum :) .

06 Kasım 2019, 04.19
Bağğğğğğzı insanların, saçmalamak için ne kadar da boş vakti olabiliyor. Öğrenemedin Cezbe şunu sen! Sana o kadar söylüyorlar, ıvır zıvır insanları ciddiye alıp cevap verme, diye. Adam yerine koyup hala cevap veriyorsun. Halbuki, kibre bürünüp deriiiiiiiiin bir sessizliğe gömülmelisin.
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın