gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

Kahverengi...

02 Kasım 2019, 11.15
A- A+

Bir güler yüz göremedim hayat boyu, ne bir tebessüm, ne bir işveli bakış... Bir göz pınarında başlayan, bir diğerinde nihayetlenen, bitip tükenmek bilmeyen gözyaşları düşüyordu payıma. Bana verilecek tek bir damla suya hasrettim; çatlamış, perdah perdah dökülmüştü her yanım susuzluktan. İçimde yeşertmek istediğim onca güzellik vardı oysa, güzellikler büyütmek, kahverengi saçlarıma kırmızı güller takıp yemyeşil gözlerle bakmak istiyordum evrene. Bana layık görülen, kökünden sökülüp koparılmış ve bundan sonra yaşamayacak olan rengarenk çiçekler oluyordu ama... Sonrası olmayan her şey oluyordu bana layık görülen.


Hikayelerini anlatırlardı bana, hep sonlanmış hikayeler, sonunu bildiğim hikayeler... Kimse, sonunu dinlerken bilemediğim bir hikaye anlatmadı bana. Hayatımda ne varsa hepsi "son" üzerineydi. Kaderim yazılmıştı biliyordum; yaşama ve güzel bir şey yaşatmaya dair hiçbir anım olmayacaktı. Şu sefil hayatımda, ne benden hayata uzanan bir şey, ne de hayattan bana doğru uzanan bir şey görmeyecekti kimse.


Mutsuzdum alabildiğine, bıkmıştım bu lütfen gösterilen samimiyetsiz, özensiz, mecburi ihtimamdan artık. Bu sürgit mutsuzluğumda, ışık hızıyla beliren ama aynı hızla kaybolan sevinçlerim de olurdu arada. Ansızın bir ümit belirirdi inceden, "hiç olmayacak" diye düşündüğüm şeyler yemyeşil filizleniverirdi içimde. Ama büyüyüp boy atmadan kurur giderlerdi sonra, tıpkı büyümeden ölen çocuklar gibi...


Uçsuz bucaksız bir kederden ibaretti hayatım. Neden beni seçmişlerdi, doğuşumun hükmünü Allah vermemiş miydi, onlar da kim oluyordu, kim oluyorlardı ki; yazgımı yazıyor, benliğimi bir kefen tarlasına, bir ölüm diyarına çeviriyorlardı!! Nasıl bir katran karası siyahın ev sahibiydim ben, lanetli miydim, benzerlerimden farkım neydi benim! Bu ceza çok değil miydi bana, bu sonsuz keder! Yaşayan hiçbir değerli şey var olamıyordu içimde. İsmimin yanına "ana" yakışıyordu oysa, ana olmak, doğurmak için yaratılmıştım. Kendime acıyarak olduğum hale bakıyordum. Tamamlanmış olan ömürlerin bekçisiydim ben, Azrail eliyle atılanlara yataklık etmekteydim, solucanların, et yiyicilerin kiralık adresiydim, ömür boyu bedelsiz kiralıktım...


         Topraktım...
         Mezarlıktım...

         En kıracından...



YORUMLAR

02 Kasım 2019, 23.34
Hüznünüze yeni bir hüzün kattığıma üzüldüm Asune. Fakat bir yandan da bencilce sevindim. Duygudan besleniyor ruhunuz ve belki biraz da acıdan çünkü. Bu yüzden dökülüyor o güzel satırlar. Daha önce de dediğim gibi güzel yazıyorsunuz; güzel de okuyormuşsunuz. Yazmak kadar okumak da meziyet. Bazen nickinizi görmesem Ayn yazmış diyeceğim yazdıklarınızı. Ki karşılıklı yazı yorumlarınızı da okudum. Onun yazılarını da çok severim, yoğun duyguyu, sizler gibi ağlak romantizme vardırmadan aktarmak zordur. Bence çok başarılısınız, hiç tevazu göstermeyin. Güzel yorumunuz ve samimiyetiniz için teşekkürler. smile Resmi


Ha değil mi ama BuzlarKraliçesi. En güzeli böyle.Siz hiç söz etmemişsiniz ama ben halı altına bir şeyler süpürmeyi sevmem. Herhangi bir anlaşmazlıkta, taraflardan ikisi dışındakiler konuşursa, iş tatsızlaşır. Ki siz benden eskisiniz daha iyi bilirsiniz. Ben çok fazla yazınızı okumadım, okuduğum kadarıyla biliyorum sizi. Sanırım yorum da yapmazdınız benim yazılarıma veya karşılıklı bir diyalogumuz olmadı diyeyim. Kağıt Kesiği yazımı bile hatırlıyorsunuz. Ne hoş. Dediğiniz gibi o tip bir yazı bu da. Ben bu yazıda toprağım, kıraç olan hani... Empati her durumda yapılır layığıyla ve itinayla. Şimdi ben sizin bu yazıdaki kibar tutumunuza karşın sanırım teşekkür etmeliyim ve herkes de sizi alkışlamalı. Yaşanan saçmasapan tatsızlıkları unutup yeni bir sayfa açmalıyım. Yani gönül istiyor ki böyle algılayayım. Keşke, kabak tadındaki blogda yeşillenmeseydiniz ama. Sizi tanımadığım için açıkçası bu samimiyetinizi sorgulatıyor. Ki inanın, öylesi veya böylesi beni çok da bağlamıyor. Aklımdan/kalbimden geçenle, kalemimden çıkan birdir benim. Samimiyetsiz insanlardan hiç hoşlanmam, tribünlere de asla oynamam. Samimiyseniz ne ala (sizin için), yok değilseniz çok üzgünüm (yine sizin için).
03 Kasım 2019, 02.02

Ne güzel halleşmişsiniz toprakla,  dilinden anlayanı bulunca toprağın da dili çözülmüş. :)

Sanırım toprağa bakınca hem geçmişine hem geleceğine bakmış oluyorsun. Kimbilir belki de o yüzden bu kadar çok seviyoruz yağmurdan sonraki toprak kokusunu. Gizliden gizliye kendimizi sever gibi.

Cezbem, kalemine, kelamına, yüreğine sağlık. smile Resmi  Uçalım mı :))














04 Kasım 2019, 05.44
Ben yazmışım; sizler, yazdıklarımdan, benim duygumdan etkilenmiş ve ne güzel şeyler yazmışsınız. İkinizin de ifade gücü, duygu yoğunluğu yerinde olduğundan, çok anlamlı ve değerli olmuş yazdıklarınız. Çok mutlu ettiniz beni, teşekkür ederim. Yazıyı, yazının altındaki yorumlar işte böyle kıymetlendirir. Yorumlarınızı okuduğumda, çok güzel iki yazı okuyacağım ve hevesim kursağımda kaldı gibi hissettim.  Her ikinizin de sadece bu yorumlarından, birer yazı çıkar. Hani o kadar değerli yazdıklarınız ve anlamlı. Çok isterim, yorumlarınızdan başlayan ve devam eden yazılarınızı okumak.


Babettem Bebettom, o nasıl güzel bir toprak tarifidir öyle! O güzel aklına benim yazımı okudun da mı düştü bunlar. Ne mutla bana ya, vallahi öyle. İyi ki yazmışım bu yazıyı. Bu arada; uçacağız elbet, hem de first class. O yakışır, klas gereği... :) Teşekkür ediyorum güzel sözlerine smile Resmi


Asude; şimdiki yorumunuz da ilki kadar güzel. Hayatın amacını, "anlamak" üzerine inşa etmeniz, böyle düşünüyor olmanız çok etkileyici. Devam etseniz kim bilir daha ne güzel şeyler okuyacaktık. Bu arada; kaybolmamaya çalışacağım :) Kalpten teşekkür ediyorum güzel sözleriniz için smile Resmi


07 Kasım 2019, 14.07
Hikayelerini anlatırlardı bana, hep sonlanmış hikayeler, sonunu bildiğim hikayeler... Kimse, sonunu dinlerken bilemediğim bir hikaye anlatmadı bana. Hayatımda ne varsa hepsi "son" üzerineydi. Kaderim yazılmıştı biliyordum; yaşama ve güzel bir şey yaşatmaya dair hiçbir anım olmayacaktı. Şu sefil hayatımda, ne benden hayata uzanan bir şey, ne de hayattan bana doğru uzanan bir şey görmeyecekti kimse. 

diyecek bişey bulamadım.. güzel tarif vesselam..
08 Kasım 2019, 08.42
Teşekkürler beğeniniz için -DeadEnd- smile Resmi
07 Ocak 2020, 11.39
  Düşün Metallica'sın. Unforgiven'a klip çekmişsin. Yıllar sonra Cezbe diye biri 
         Topraktım...
         Mezarlıktım...
         En kıracından... gibi şeyler yazdığı bloga seni ekliyor. 
Ama aslında yazının teması şu:   https://www.youtube.com/watch?v=v9Gyok2LcTA    :))
Mutsuzluğunu daha iyi betimlemeni dilerdim. Daha kısa ama daha vurucu yazmanı beklerdim. Gene de sen yazdın diye okudum. Sevgiler

08 Ocak 2020, 08.55
Bunlar şahane çağrışımlar, süfer tespitler .d Eşşek!
Sevgiler... :)
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın