gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

ÇOCUK KALABİLMEK

24 Temmuz 2020, 23.10
A- A+
'Çocuksun'' demişti, kaşlarını hafifçe kaldırıp yüzündeki hafife ve alaya alır kendini beğenmiş tavrı ile... Belli ki gitmemişti hoşuna söyledikleri ya da tellerinden bam olanına dokunulmuştu kimbilir..
   Nereden bilecekti ki çocukluğun, tüm kötülük ve günahlardan uzaklarda olduğunu ve nerden bilecekti çocuksun derken aslında yücelttiğini karşısındakini. Bilmiyor bilemiyordu, zira o an acz içerisinde o tılsım içeren kelime çıkmıştı iki dudağının arasından bir daha geri alamamacasına. ''Çocuksun''..
   Çocuk yaşamış, çocuk ölmüştü Adile NAŞİT ve öyle ki turşu yüzünden küsüşürlerdi Münir ÖZKUL'la. Babacan dı Nubar TERZİYAN ve Hulusi KENTMEN hala hafızalardaki o çocuksu ruhları ile. Hababam sınıfını kim seyretmedi defalarca, yaşayamadığımız çocukluklarımıza denk getirircesine. Necdet TOSUN, Sami HAZİNSES ve daha niceleri... Çocuktular her türlü kötülükten, ard niyetlilikten, kibirlikten, en yakın arkadaşlarını satmaktan, riyakarlıktan ve her türlü yanlıştan çok uzaklarda..
   Büyümüşüz hepimiz; ilkbahar ve yaz mevsiminden sonra gelen sonbahar ve kışlara, Güneşin aydınlattığı gündüzlerden siyahın zifirisindeki gece karanlıklarına dönmüşüz o yüksek dozdaki asil ruh içeren çocukluğumuzu terkederek iç ve dış dünyamızda. Halbu ki , Kemalettin TUĞCU'nun kitaplarından fırlamış ne de iyi çocuklardık hepimiz...
   Büyümeseydi hiç ruhumuz da çocuk kalabilse idik keşke. En fazla oyuncak savaşları olurdu şimdi , kıskançlık atışmaları olurdu ve birbirine atılan sular olurdu da savaş derdik adına. Çocuklar yönetse idi dünyayı kan olmazdı ellerde, kin olmazdı yüreklerde, nefret olmazdı dillerde. Paylaşırlardı ekmeklerini ve diğer çocuk açken götüremezdi ağzına çikolatasını da uyku tutmazdı geceleri o masum gözleri..
  Doğruyu görür çocuk ve doğruyu söyler de kovulmaz dokuz köyden, çünki onun doğrularının yoktur bam telleri ile ilgisi. Renkleri yeni öğrenen bir çocuğa sor bir başkasının gözlerinin rengini alacağın cevap senin beklediğin cevap değildir asla. Yeşil , siyah ya da kahverengi değildir tek kelime ile cevabı, yanına beyazı koyar muhakkak beyninde ve dilinde. Çünki doğruyu ve bütünü görür çocuk, büyüdükçe öğrenir yanlışları..
  Ve aslında ne var biliyormusun? Hiç bir çocuk sen gibi ben gibi '' Allahım affet günahlarımı'' diye dua etmez Tanrı'ya. Çocukların dualarında istemek vardır Tanrı' dan masumca ve küçük küçük oyuncak gibi, bisiklet gibi... Günahsızdırlar çünki, bulaşmamışlardır henüz karalara ki beyazdırlar hala, açık beyaz...
  Ve işte bu yüzdendir ki , ''ÇOCUKSUN'' demişse sana birisi alınma sakın ve kızma, kırılma asla, gurur duy aksine. Çocuk doğduk hepimiz ama ne mutlu çocuk kalabilip çocuk gidebilenlere...
  Ve '' ÇOCUKSUN' demişse birisi sana, bil ki o BÜYÜMÜŞTÜR oldukça.....

YORUMLAR

25 Temmuz 2020, 19.22
Merhabalar,

Yazıdaki anlatım tarzı, yazı dili hoşuma gitti. Akıcı bir anlatımla dile getirmişsiniz hislerinizi.

 Konuya gelince  nedense  insanların içinde hep çocukluğa bi özlem var. Burada paylaşım yapan bir çok arkadaşın yazısında da bu var.
 Bazen kendimi uzaylı gibi hissediyorum. Çocuk olmak nedir, diyorum.
Büyümeye çalışmak, çevrende olup bitenleri anlamaya çalışmak, başkasının aldığı kararlarla yaşamaya çalışmak.
İçinden geçeni söylediğinde sürekli uyarılmak, ortaya koyduğun fikirlerde  "sen çocuksun anlamazsın"  ifadeleriyle karşılaşmak....   Bir yetişkin tarafından susturulmaya çalışılmak vs....
Ha , ağaçlara tırmanmak, geberene kadar oyunlar oynamak da var, güzel tabii bu açıdan.   :))

Öyle bir haldeyiz ki çocuklar bir an evvel büyümeye çalışyor, yetişkinler çocuk olma hayaliyle yanıyor....     Niye bir yetişkine içindeki çocuğu yaşat vs. derken   bir çocuktan da yetişkin gibi hareket etmesini, düşünmesini istiyoruz..  Var bi çelişki.
Niye içinde bulunduğumuz yaşla barışık değiliz?



 Evet, büyüdük. Evet, kirlendik.  Evet, çocukken temizdik, zira annemiz yıkardı giyisilerimizi.  Şimdi kendi kirlerimizden arınmak mı zor gelen bize.... Ya da kirlenmeden yaşamak mı...

Güzel yazı, güzel bir anlatım. Kaleminize sağlık...smile Resmi



25 Temmuz 2020, 22.37
Babette, teşekkür ediyorum güzel görüş ve katkılarınız için.

25 Temmuz 2020, 22.46
Rast-ı_Muazzam....


Bloğa farklı bir renk, güzel bir lezzet kattığınız kesin yazdıklarınızla.Okurken haz aldım.Sıkılmadım.Bu da neyin nesi, ne saçma bir yazı demedim:)))) Güzeldi kaleme aldıklarınız  lafın kısası...

Konuya gelecek olursak; hangimiz çocukken bir an önce büyümek istemedik? Çocuk  aklımızla ve masumiyetimizle;  büyürsek her şeyin üstesinden gelebileceğimizi sanırdık.Oysa  o zamanlar, küçücük şeylerden mutlu olurduk.Çocukken bir yerimiz acısa da bir oyuncakla acısını unuturduk.

Büyüdük de ne oldu? Bencilleştik, paylaşmayı, küçük şeylerden mutlu olmayı unuttuk..Çocukken var olan deli cesaretimizin yerini korkular aldı...Bedenlerimiz büyürken yüreklerimiz küçüldü.Hayal kurmayı bile unuttuk.

İçimizdeki çocuğa sahip çıkarsak belki çocuksu masumiyetimizi de korumuş ve kan olmadan ellerimizde,nefret olmadan dillerimizde ve kin olmadan yüreklerimizde var oluruz bu alemde....

Kaleminize sağlık....
26 Temmuz 2020, 15.00
zeRRya, katkı ve güzel görüşleriniz için teşekkür ediyorum...
26 Temmuz 2020, 21.14
Grikırmızı, katkı ve güzel görüşleriniz için teşekkür ederim.
03 Ağustos 2020, 08.15
fevkalade başarılı yazılarınız 
03 Ağustos 2020, 21.04
-missha; teşekkür ediyorum güzel görüş ve düşünceleriniz için..
04 Nisan 2022, 10.59
Yüreğinize sağlık, çok güzel olmuş.
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın