gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

gerçek mi ?

06 Ekim 2021, 17.41
A- A+


Bildiklerinizi unutun.

Bir gün size hayatınızın bir film, sizin ise hem başrol oyuncusu hem de seyircisi olduğu söylense... ? ( O kişi ben oluyorum )

Bir şey anlamadıysanız yazının devamı size göre değil. Sayfayı kapatabilirsiniz. :)

Ya her şey bir rüyaysa. Bu kenarda dursun buraya döneceğim.

Bu temel ve basit soruya, René Descartes, "Düşünüyorum öyleyse varım" cevabı ile konuya nokta koysa bile bence o kadar da basit değil. Örneğin Hz. Muhammed (sav) bu dünya hayatının geçici bir yer olduğunu gerçek alemin ise öldükten sonra gidilecek olan ahiret yurdu olduğunu buyurmuşlardır. Ayrıca "Dünya hayatı yalnızca bir oyun ve bir oyalanmadan başkası değildir. Korkup-sakınmakta olanlar için ahiret yurdu gerçekten daha hayırlıdır. Yine de akıl erdirmeyecek misiniz?" (En’am Suresi 32)

Uyku; hemen hemen tüm canlıların yarına gereken enerjiyi biriktirmek için doğal bir dinlenme biçimidir.

Rüya; vücudumuz uykuda iken bilincimiz başka bir alemde daha önce hiç gitmediğimiz mekanlarda farklı şeyler yaparız. Bazen kabus yaşarken bazen de hiç bitmemesini istediğimiz bir aktivitede buluruz kendimizi. Rüyalarımız 2+2 nin 4 etmediği, fizik, kimya, matematik kurallarının olmadığı bir alemdir. rüyanızda uçabilirsiniz, buradan "Dejavu" konusuna bir gönderme yapmak istiyorum. "Evet bunu daha önce yaşamıştım"dediğimiz konular aslında aslında daha önce rüyamızda yaşamış olduğumuz anın tekrarıdır.

Aşağıdaki yazı "Matrix, Inception, Tenet" spolier içerir.!

Buradan "the matrix" filmine bir geçiş yapalım. Makineler şehrine bağlananların bedenleri hangi durumda idi? uyku pozisyonunda rüya aleminde yaşananlar ise nöro korteksin içinde.

"Inception" bedenler yine uyku pozisyonunda rüya aleminde. Rüyanın katmanlarına indikçe zaman kavramının kaybolduğu en alt katmanda arafta kalan Saito yaşlı bir bedende olmasına rağmen yine 60-70 yıl yaşayan Coob aynı görünüme sahiptir.
peki ya zaman nedir ?

"Tenet" yaşanmış olayların ve yaşanacak olayların zaten yaşanmış olduğu, geçmişin değiştirilmesinin mümkün olmadığını anlatan Nolan abimizin zaman kavramını anlatırken beyin yaktıran filmi.

Aristoteles'e göre zaman, hareketin sayısı ve ölçüsüdür. ölçülebilen zaman hareketle başlayıp sonunda sonsuzluğa ulaşır. Zamanı şimdi kavramı oluşturur. Şimdi zamanın özünü anlamada anahtar role sahiptir. Şimdinin en önemli fonksiyonu parçalardan oluşan zamanın sınırını oluşturmasıdır. Şimdi bir sınır olarak geçmiş zamanı gelecek zamandan ayırır. Şimdinin kendisi parçalanan zamanın sınırını oluştururken, bizzat kendisi zamanın bir parçası değildir. (Bu bölüm alıntıdır. Kaynak : https://dergipark.org.tr/tr/pub/flsf/issuesmile Resmi612smile Resmi7575 )

Beyin fırtınasından çıkıp biraz gerçeklere dönelim. Bu makaleyi dillendirip, düşüncelerimi ifade fırsatı veren ve yıllardır oyun ve eğlene merkezimiz olan Gamyun'a selam çakmadan olmaz. Buradan zaman kavramına devam edelim. Diş ağrısından sabaha kadar kıvranan bir hasta ile Gamyun'da hayatının aşkını bulan ve onunla oyun dünyasında kaybolan kişinin zaman kavramı aynı halde olmadığı halde akan zaman aynıdır.!

Evet sevgili dostlar yazımın sonuna geldik. Benden klasik bir son beklediysen yazımı dikkatli okumadığını düşünüyorum. Bu makale bir bütünün parçaları gibidir. Önemli olan aklında kalanlar.. Bir rüyadan sonra aklında kalanlar gibi.

YORUMLAR

07 Ekim 2021, 17.11

Öncelikle teşekkürler yazı için kendi adıma. Düşünce içerikli yazılar okumayı üzerinde tartışmayı ve konuşmayı çok severim. Harika bakış açıları var bazılarının. Yazıya örnek vermek gerekirse çocuk yaşlarda izlendiğinde pek bir şey anlaşılmayan ancak ilerleyen zamanlarda tekrar izlendiğinde anlam kazanan bir film örneği de benden gelsin. Cemetery Man - 1995 (Mezarcı) isimli korku-komedi tarzda bu filmde ölüm sonrası yaşama değinilmiş. İnanmasam da fikir güzel işlenmişti. İtalyanlar bazı filmlerinde bazı konuların üstesinden gelmiş görünüyorlar. Yalnız baştan uyarayım ; kanlı ve erotik sahnelerden dolayı biraz rahatsız edici olabilir ama izlemeye değer bir film.

Yazının siteyle ilgili esprisine gelince; yeni yeni ciks ve cancanlı foto yüklü bey ve hanım hesaplarla aşkı bulmamak kaçınılmaz olurdu zaten.


07 Ekim 2021, 20.27
Sayın, Otherand değerli katkışarınızdan dolayı bende size teşekkür ederim. 

   Cemetery Man adlı filmi izlemedim. İzleyicinin kafasını karıştıran filmleri severim. Kısmet olursa vakit bulduğum bir gün izleyip film hakkında yorumumu yine bu yorumların altına yazacağım.

   Bonus : Bardağın yarısı mı boş ? yoksa bardağın yarısı dolu mu? ben 3. seçeneği arayanları arıyorum.
   


08 Ekim 2021, 21.34
Merhaba.

Öncelikle blog ortamına hoş geldiniz. Gerçekten geldiniz mi yoksa bi bakıp çıkacak mısınız? :))

Tamam, unuttuk tüm bildiklerimizi de ne yapacağız şimdi. smile Resmi smile Resmi

 İki gündür bir şey bilmez halde dolanmaktayım, biri bir şey soracak olsa cevabım , önce "Hııımmm ya her şey rüyaysa." oluyor. Tabii karşımdaki bön bön bakıyor, onlara  gidin gamyun blog portaldaki 
yazıyı " makale"  okuyun diyorum. Gelip bakanlar bilimsel bir makale aradıkları için  bulamadan dönüyorlar. Sonra gelip yine bana soruyorlar ben de onlara  gidin  "Matrix, Inception, Tenet" izleyin diyorum...  

Sonra Aristotales'ten, Descartes'ten bir şeyler okuyun diyorum.  Düşünüyorum öyleyse varım, sözünün devamını, bütününü bulun diyorum.  Bana "Biz bütünün parçası değil miyiz söz bizi bulsun." diyorlar.

Yazınızı okuduğumdan beri beynim o fırtınadan bu fırtınaya gidip gidip geliyor, Allah muhafaza trafolara çarpacak.. 


Botunuz:  Ne bardağından bahsediyorsunuz siz ? Şaka mı bu ? 

Tekrardan hoş geldiniz. Gerçek mi ? 

İmza:  Babette. / Mikser

https://www.youtube.com/watch?v=_QttZ9vOELY

Geçtim düşler sokağından, bir gece vaktiydi.
Ceplerimde hacı yatmazlar........................................





09 Ekim 2021, 12.04
Sayın Babette Hoşbulduk. Değerli katkılarınız için teşekkür ederim. 

  Hayatımız ne kadar gerçekse, blog'da o kadar gerçek ve ben o gerçeklikte kırmızı hapı seçiyorum.

  Babette... arkana yaslan ve dikkatlice okumaya devam et lütfen. 

  Kabuslarla dolu, en yıkıcı rüyadan uyandığımızda ilk saniyelerde uyandığımız dünyanın mı, rüyanın mı gerçek olduğunu anlamakta zorlanırız. Buda bir kontrol mekanizması. Çünkü bir insan gerçeklikle ilgili kuşkuya düştüğünde verdiği tepki, hayatta kalma tepkisiyle aynı olduğunu düşünüyorum. Saniyeler ilerledikçe gerçekliğin şimdi kavramı ile orantılı şekilde evet ile sonuçlanması derin bir oh demekle yerini yeni doğmuş bir insan gibi huzurlu hissettirir. Tabi her zaman işler böyle sonuçlanmaz. Devam eden süreçte bütün fizik kanunları bir anda değişir ve yeniden kendimizi başka bir kabusun içinde bulu veririz. Sonsuz döngüde devam etme ihtimali olan bu durum rüya içinde rüya olarak açıklansa da, ben bu durumun rüyanın devamı olduğunu düşünüyorum. 

  İşin felsefi kısmından biraz dini boyutunu da değinmek isterim. Peki bütün bu yaşananlar rüyanın bir parçası ise kaderimizde böyle yazılmışsa, nasıl oluyor da biz hayatımızın figüranı olmak yerine baş rol oyuncusu ve seyircisi olabiliyoruz. kaynak : (ilk yazım 1.satır) smile Resmi 

  Kader : Allah'ın c.c. her şeyi zaman kavramına bağlı olmadan (bize göre) daha yaşanmadan bilmesi.

  Bu simülasyon dünyası içinde yaşayanlar için gerçek bir olgudur. Dünyadan ahiret hayatına geçenler için an mesafesinde olan bütün yaşananlar algımızda uzun bir süre gibi olur. Oyunculuk burada başlıyor. İmtihan ise aldığımız kararların sonucu olarak bizi başrol oyuncusu yapıyor. Yani sorumlusu. Peki ama madem kaderimde varsa neden ben sorumlusu oluyorum diye sorulabilir. bir örnekle devam edelim.

  Flightradar uygulamasında doğu ve batı yönünden gelen aynı uçuş yolunda olan ve yükseklikleri 38.000 feet olan 2 yolcu uçağının yapacağım küçük bir hesaplama ile ne zaman çarpışacaklarını ilmimle bilip bu bilgi bir kağıda yazsam. Kaza olduktan sonra bir şekilde uçuş kaza raporu araştırmacısı benim bu kağıda yazdığım bilgiyi mahkemeye suç unsuru olarak, benim neden olduğumu söylese, büyük ihtimalle hakim sadece tebessüm edecektir. Binaenaleyh benim kazayı ilmimle bilmem kazanın sorumlusu beni yapmayacağı gibi, Allah'ın c.c. İlim sıfatı ile yapacaklarımızı bilmesi Allah'ın bizi zorlaması değil, bizim aldığımız kararların sonucudur. Umarım en sade anlatımla anlatabilmişimdir. 

  Peki Seyirci meselesi nedir ? 

  Ebeveynlerimizi seçemeyiz, Doğduğumuz coğrafyayı belirlemeyiz bunun gibi yüzlerce örnekte olduğu gibi hayatımız bazı bölümlerine müdahale yetkimiz bizde değildir bu ise bizi bu örneklerdeki gibi seyirci yapıyor. 

  Elimden geldiği kadar kısa ve öz yorumunuzu cevaplandırmaya çalıştım. 

  Bardak meselesine gelince. bardağın yarısı boş diyen de, bardağın yarısı dolu diyende haklıdır farklılık sadece bakış açısıdır. Benim ise her iki bakış açısının doğruluna inanıp, 3. bir bakış açısı olan insanları bulmaktır. 

  Sayın Babette sondaki müzik paylaşımız içinde ayrıca teşekkür ederim. Gerçek sanatçıları tavsiye edenler uzun zamandır yoktu. 

 

09 Ekim 2021, 16.35
Önce bildiklerimi unuttum, şimdi de arkama yaslandım dikkatlice okuyorum.. :))

Bak kolaya kaçacağım benden söylemesi, talimatlarla devam edeceğim bundan sonra.  :)

Öncelikle bilindiği üzere ruhun varlığına devam etmesi için bedene ihtiyaç yoktur, rüya hali yaşamın başka bir boyutudur. Rüya gerçektir, okumayı bilene kapıları açar, bilmeyen ise bön bön bakar.
Sıkıntı yok....  smile Resmi
Ben arkama yaslandım bekliyorum, siz bana usul usul izah edin.  Öyle birden tüm bilgileri vermeyin ama  zaten firarda olan aklım karışır sonra.  Aklım karışırsa fikrim de karışır zikrim de. Olmasın böyle şeyler di mi ama... 

Yorumuma sakin sakin cevap yazma inceliğinde bulunduğunuz için teşekkür ederim ayrıca.   Ben az pislik derdindeydim de neyse siz bana uymadınız. İyi de yaptınız. :)) 

Ama huyum kurusun, ben böyleyim işte. Bi sonraki yazınızın altında yine sil baştan Şerif Amcamın yolunda yürüyebilirim.. 

Allah iyi insanlarla muhatap olmayı nasip etsin size. Amin...

Görüşürüz. smile Resmi 




12 Ekim 2021, 09.46
Bu tür yazılar görmek çok hoşuma gidiyor. 

Daha önce buna benzer bir yazı yazmıştım. O zaman çok dalga geçmişlerdi.

Yazımda şu örnek üzerinden gitmiştim ;

''Rüyamızda bacağımız kırılsa o acıyı hissederek uyanıyoruz. Yani rüyalar beynimizi kandırabiliyor. Beynimiz kandırılabiliyorsa , şu anda içinde bulunduğumuz durumda da kandırılıyor olabilir mi?''

Bu minval üzerinden devam etmiştim. Kendine çimdik at görürsün gerçeği diyen de oldu, rüyanda altına işeyip buraya gelip altına işemenin haklı bir gerekçesi olduğunu mu ispatlamaya çalışıyorsun diyen de oldu.

Şimdi bu yazı çok hoşuma gitmekle birlikte , yorumcu arkadaşların bakış açılarının değişmiş olması beni sevindirdi.

Eline sağlık..

Böyle düşündüren ve sorgulamaya yönelten yazılarınızı merakla bekleyeceğim.
12 Ekim 2021, 10.11
Sayın agrsif 1977 1979 doğumluların özel bir durumu olduğuna inanıyorum. Örnek vermek gerekirse bu grup dışında kalan insanlarını gördüklerini görmek, 6.hislerinin kuvveti gibi. sizde de olduğu gibi.

Birde akrep burcu. (burcum smile Resmi) , akrep olmayanlara tavsiyem ise akrep burcu insanlarına çok dikkat edin. burada anlatmak istediğim gazete burç yorumları değil. gerçeğin ta kendisidir. Akrep kadın ve erkeği birlikteliği çok tehlikeli olsa da inanılmaz bir deneyim yaşatır.

Vizyona girmesini sabırsızlıkla beklediğim matrix 4'ün (Matrix Resurrections) cevaplarımıza bir adım daha yaklaştıracağını düşünüyorum.  
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın