gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

Bölüm 3.. En büyük HEDİYE nedir?..

24 Mart 2024, 02.49
A- A+



-Feraye , Feraye . . .
Yerde uzanmış yatıyordu, bir şeyi olduğu sabah uyandığında belliydi aslında ama çokta umursamamıştı.
-Feraye iyi misin? Çok korkuttun bizi. Hastaneye gitmek ister misin?.
Burcu, Feraye’nin ofisten en yakın arkadaşı, telaş içerisinde arkadaşının bileklerini kolonya ile ovmaya başladı, onun için endişeleniyordu. Durumunun kötüye gittiğini de biliyordu ama onun için elinden bir şey gelmiyordu. Feraye 4 yıldır bir bebeği olması için uğraş veriyordu. Eşi de onu bu konuda sonsuz destekliyordu ama Feraye artık yıpranmıştı kullandığı ilaçlar tedavinin vermiş olduğu stres onu epey bi zorluyordu. Eşi karısının bu haline üzülüyor ve onu mutlu etmek için elinden geleni yapıyordu. Hediyeler, tatiller, küçük sürprizler hiçbiri onu mutlu etmiyordu. Çünkü onu içten içe üzen başka bir durum daha vardı. Bazen pes edecek gibi oluyordu ama yılmadan tekrar ayağa kalkıyor ve yoluna devam ediyordu.
Bir gün yine yeni bir tedaviye başlamak üzere doktoruna gitti. Doktorun odasından gözleri dolu dolu çıktı. Gözyaşları damlamamak için direniyordu, bir damla düşse kendini tutamayacak oracıkta ağlayacaktı. Hastaneden hızlı adımlarla çıktı, arabaya doğru yürüdü, arabaya bindiğinde artık gözyaşları istemsizce düştü yanaklarından. Ağlamamak haykırmamak için kendini sıkıyordu ta ki telefonu çalana kadar. Arayan arkadaşı Burcu idi. Sesini toparladı belli etmemeye çalışsa da sesindeki o üzüntü, çaresizlik belli ediyordu kendini. Kısık ama kararlı bir ses ile;
- Efendim Burcu ?
-Feraye canım nasılsın?
O an bi sessizlik oldu Feraye bir şey diyemedi kendini tutmaya çalışıyordu ama yapamadı bu defa, haykırdı gözyaşları yanaklarından ard arda süzülüyordu. Burcu ne olduğunu anlayamadı.
-Ne oldu? Feraye bir şey söyler misin? Neredesin hemen geliyorum ..
Feraye hıçkırarak konuşmaya çalışıyordu.
-Artık tedavi yok. Başka bir tedaviye başlıyoruz. (Sessizlik oldu Burcu bi an afalladı)
-Ne demek tedavi yok?
-Doktor tahlillerimde bazı bulgular olduğunu söyledi. İyi olmayan şeyler var Burcu bazı değerlerim yüksek çıktı. Sanırım doktor kanserden şüpheleniyor.
Günler geçerken Feraye tedavisine başlamıştı bile. Artık bebek tedavisi için umutlar ile gittiği hastaneye kanser tedavisi için gidiyordu. Zayıflamıştı, daha da kötüsü artık umudu biten Feraye nin yaşam enerjisi de gitmişti. Annelik umudunun vermiş olduğu bir sevinci vardı onu da bu hastalık ile yitirmişti. Bir süreliğine işine ara verdi izine çıktı. Burcu ara sıra gidip arkadaşını ziyaret ediyordu. Feraye’nin en büyük destekçisi eşiydi onu hiç yalnız bırakmıyor sürekli onun ile ilgileniyordu.
Güzel bir sabahtı, kuşlar cıvıldamaya başlamış, yeni bir günün haberini veriyordu adeta. Mutfaktan müzik sesleri eşliğinde kahve kokuları geliyordu. Eşi Semih karısının bu haline üzülüyordu ama elinden de bir şey gelmiyordu. Mutfağa doğru ilerledi çalan müziğe eşlik ediyordu karısı;

Leylaklar açmış gördün mü?
Dallardan bahar inmiş duydun mu?
Karanlığın içinde bir ışık var
Mor mor mor leylaklar . . .

Feraye eşini görünce gülümsedi, uzun zaman olmuştu onun gülümsemesini görmeyeli. Semih’in keyfi eşinin gülümsemesi ile yerine geldi. Feraye kahvesinden son yudumunu aldı ve ekledi.
-Hazırsan çıkalım mı? Bugün hastaneden sonra ofise geçeceğim geç kalmasam iyi olur, öğleden sonra toplantım var.
Semih eşinin yüzündeki o gülümsemeyi tekrar gördü gülümseme ile birlikte bir şey daha fark etti, yüzünün rengi beyaz gibiydi hatta beyaz değil bembeyaz olmuştu. Dün akşamda erkenden uyuması ve birkaç gündür halsiz olması da dikkatinden kaçmamıştı. Tedavisinde de bir sorun yoktu neydi bu şimdi? Hastaneye gittiğinde ilk iş doktoruna bunu sormalıydı. Hemen hazırlandılar ve hastanenin yolunu tuttular. Radyoda çalan şarkıya Feraye eşlik ediyordu. Bu şarkı sabah ki şarkıydı;

Su uyandı sen uyanmadın aşkolsun
Salınıp çık, içine bahar dolsun
Ne bu dünya böyle kalacak ne geçmiş ziyan olacak
Açacak akşamlardan, mor leylaklar..

Hastaneyi görünce Feraye’nin yüzü düştü. Araçtan indiler, Feraye'nin gücü yoktu, halsizdi bunu eşine fark ettirmeden koluna girdi. Semih'in aklı karışmıştı bu halinin hastalığı ile ilgili olmasından çok korkuyordu. Doktorun odasına girdiler ve iki gün önce vermiş olduğu bazı tetkiklerde hiçbir sorun olmadığını ve tedavisinin iyiyi ye gittiğini ögrendiler. Doktorun yanından çıktıktan sonra Feraye lavaboya gidip geleceğini söyledi. Bunu fırsat bilen eşi Semih’te doktorun yanına giderek son günlerdeki bazı gözlemlediği farklılıkları anlattı. Doktor bir tetkik daha istedi ve sonucunu bir saat sonra almaları gerektiğini söyledi. Feraye işe geç kalmamalıydı toplantısı vardı kan tahlilini verecek ve oradan da işe geçecekti. Semih’te sonucu bekleyecek çıkınca doktora gösterecekti.
Akşam yemeğinde belirsiz bir sessizlik vardı. Feraye çok yorulmuş, Semih’te çok farklıydı aslında heyecanını gizlemek için sakin durmaya çalışıyordu.
Semih önce karısına aldığı pırlantadan oluşan kolyeyi hediye etti. Feraye tebessüm etti sadece ve nezaketen hediyeyi kabul etti. Semih bi anda masadan kalkıp ceketinin cebinden bir kâğıt aldı ve geldi. Feraye şaşkınlık ile onu izledi. Ne oluyordu? Bilmediği bir şeyler vardı ve bu her ne ise Semih heyecanlı, yerinde duramıyordu. Yüzünde kocaman bir gülümseme ile elinde ki kâğıdı uzattı. Feraye merakla kağıdı aldı. Semih’te kolları ile oturan eşinin boynuna sarılmış onu izliyordu Feraye kâğıdı okumaya başladı, okudukça gözleri doldu derin nefesler almaya başladı şaşkın gözler ile kafasını kaldırdı ve Semih’e baktı ayağa fırlayıp eşine sarıldı. Yerinde duramıyor, sürekli kâğıda bakarak;
-Bu bu nasıl olur? Semih ben hamile miyim yani? Ama nasıl olur bu? Biz tedaviyi bırakmıştık. İnanamıyorum yaa…!
Semih _Evet Feraye Anne olacaksın bende baba derken öyle mutluydu ki.
Feraye de hayatında hiç bu kadar mutlu olmamıştı. İlk kez bu kadar gözlerinin içi gülüyordu. Karı koca hayatlarında böyle bir anı hiç beklemiyorlardı.
Günler aylar geçti, bütün zorlukları aştılar. Feraye’nin güzeller güzeli kızı oldu. Kızını kucağına alan Feraye hala Rüya da gibiydi. Bu gerçek miydi?. Önce kokladı, mis gibi kokuyordu ve minik parmaklarından öptü . Öperken o kadar narindi ki sanki ona zarar vermekten korkuyordu. Gözyaşlarına bu defa engel olmak istemiyordu, çünkü bu kez gözyaşları acıdan, dertten değildi; mutluluk gözyaşları idi bunlar…
Tam iki yıl olmuştu. Kızları Leylak 2 yaşına giriyordu bugün. Evet yanlış duymadınız, Feraye ve Semih kızlarının ismini Leylak koydu. Çünkü Kızı Nisan ayında Mor salkım Leylak çiçeği gibi açmıştı hayatlarında. Feraye masayı hazırlarken gözü bahçe de oynayan kızındaydı. Yaşadığı mutluluk tarif edilemezdi. Çünkü artık o bir anneydi ..
Pırlanta mı? Araba mı? Tatil mi? Lüx bir yaşam mı?.
Sizce hangisi bir kadını mutlu edebilir ki? Veya mutlu etse bile bunun süresi ne kadar devam eder? Bana göre bunlar geçici mutluluk. Ama annelik? Minik yeni doğmuş bir bebeğin ağlaması, 1 yaşına gelmiş bebeğin ilk kelimesinin ANNE olması. Okula başlamış çocuğunuzun, anne bugün okulda resim yaptım bak demesi. Evlendikten sonra bile yanınıza uğrayıp annem demesi… Hayatınızdan hiç eskimeyecek ve hep taze kalacak şey annelik değil midir?. Belki 1 aylık belki de 30 yaşında bile olsa anne olmanın vermiş olduğu mutluluk asla eskimeyecek. Tıpkı Feraye nin EN BÜYÜK HEDİYESİ Leylak gibi ve onu mutlu eden tek şeyin annelik olduğu gibi...

Ben Burcu , Feraye'nin yaşadığı zorluklara bire bir şahit olup bir kısmını anlatmak istedim. Leylak bebeği kucağıma aldığımda onun mutluluğunu paylaştım. Bende teyze olmuştum. Feraye' den sonra Ben de Anne olunca onu daha iyi anladım. Leylak Feraye'nin en güzel Hediyesi idi.. 
Benim EN BÜYÜK HEDİYEM kızlarım oldu. Bir kere Anne oldum ama Anne diyen iki küçük meleklerim var ve beni mutlu eden tek şey anneliğim diyorum. Bazen çok yorulsam da hayatımın Hediyesi onlar biliyorum...



Peki sizi mutlu eden En büyük Hediyeniz nedir?.. .
     

YORUMLAR

24 Mart 2024, 13.41
Merhaba Lila ;


    Feraye'nin hikayesi, annelik duygusunun ne kadar güçlü ve değerli olduğunu anlatan duygusal bir hikaye. Hikaye boyunca Feraye'nin anne olma yolunda yaşadığı zorlukları ve mücadelelerini, yaşadığı üzüntüleri ve en sonunda mucizevi bir şekilde anne olma sevincini keyifle okudum.

  Soruna gelecek olursak,

En büyük hediye, kişinin bakış açısına göre değişir. Her insan için farklı anlamlar taşıyabilir.

Bazı insanlar için en büyük hediye sağlık olabilir. Sağlıklı olmak, hayatın tadını çıkarmak ve sevdiklerimizle vakit geçirmek için en önemli unsurdur.

Bazıları için en büyük hediye sevgi olabilir. Sevgi dolu bir aileye ve dostlara sahip olmak, hayattaki en büyük mutluluklardan biridir.

Bazıları için en büyük hediye mutluluk olabilir. Mutlu olmak, her insanoğlunun en temel ihtiyaçlarından biridir. Mutlu bir hayat, huzurlu ve tatmin edici bir hayat demektir.

Bazıları için en büyük hediye başarı olabilir. Hedeflerine ulaşmak ve hayatta bir şeyler başarmak, insana büyük bir tatmin duygusu verir.

Bazıları için en büyük hediye özgürlük olabilir. Kendi choices and decisions yapabilmek ve özgür bir şekilde yaşamak, birçok insan için çok önemlidir.

Bazıları için en büyük hediye fırsatlar olabilir. Hayatında yeni fırsatlar yakalamak ve kendini geliştirmek, insana umut ve heyecan verir.

Bazıları için en büyük hediye barış olabilir. Barış içinde yaşamak, huzurlu ve güvenli bir ortamda yaşamak, insanoğlunun en temel ihtiyaçlarından biridir.

Sonuç olarak, en büyük hediye kişiden kişiye değişir. Her insan için farklı anlamlar taşır. Önemli olan, sahip olduğumuz hediyelerin değerini bilmek ve bunlara şükretmektir.

Ve bana gelecek olursak,
Benim için en büyük hediye Türk olmak. Belki tuaf ve komik gelir ama öyle.Ben bu sebebten cok gururlu ve şanslı hissediyorum kendimi.Kulagada hoş gelmiyor mu?
"TÜRK VATANDAŞI"
Bence hoş... smile Resmi
Kalemine sağlık 3. Bölüm en keyifli olanıydı.
4. Bölüm için bir tavsiye vermek istiyorum eğer düşünürseniz.
En büyük yetenek nedir ?
24 Mart 2024, 13.52
Lila önce Öyle içten yazmışın ki inan 2,3 defa okudum. Sanırım Annelik için denilecek çok şeyi sen kısaca her annenin yaşadığını anlatmışsın yüreğine sağlık. 
Seni tanıdığımda o iki minik tripler smile Resmi prensesleri yoktu. Bize müjde vermeni hatırladım sonra bir beklerken iki oldular. Kiz mi? Erkek mi? diye arkadaşlar arasında konuşmalarımız smile Resmi ve sonunda sağ salim dünyaya gelmeleri. Onların DAYITOSUYUM dediğimi smile Resmi smile Resmi . Çocuklar çok güzel aynı zamanda yorucusmile Resmi hep birşey olmasın diye çabalarız ama gerçekten VARLIKLARI BİZE HEDİYE. Buna katılıyorum..
 Babalar derneği başkanı olarak smile Resmi senin yanında daima duran eniştemi aday göstericem. Ve hatırladım da onu bir kursa yolla demiştimsmile Resmi sende söylemiştin ve giderimmm demiştismile Resmi ne olduğunu yazmıyorumsmile Resmismile Resmi
Sizi ailecek çok mutlu bir hayat sürenizi dilerim dayıtolarından meleklerine smile Resmismile Resmi.. 
24 Mart 2024, 14.34
Pırlantayı eşim taksın ona daha çok yakışır, en güzel hediyeyi yani  bebeği doğurup vereyim o baksın.
Eh araba, tatil ve lüks yaşam da bana kalsın artık n'apalım. Biliyorum çok zor ve büyük bir fedakarlık bu. Anne olmak da bunu gerektirir zaten... -burayabaşındaharelibirmelekemocisi-

Kızlarınıza ve size sağlıklı, huzurlu bir hayat diliyorum.
24 Mart 2024, 14.50
Lilamm 11/ Harikasın! Ne kadar duru ve güzel anlatmışsın, üzerine bir de Ezginin günlüğünün Ferayenin mırıldandığı şarkıyı açtım içimde kıpır kıpır bir mutluluk oluştu. :)
Leylaklar açmış gördün mü, dallardan bahar inmiş duydun mu ? Duydum ve Duyumsadım yazınla :)

Beni mutlu eden şeyler çok büyük olmadı hiçbir zaman, ilk arabayı kullandığımda bahçeden çıkabildiğimde zıplamıştım, picassonun women red hat resmi karşısında mutluluktan ağlamıştım, Anneannemin yaptığı patetes kızartmalarını yerkenki mutluluğum :), Güzel bir espri yaptığımda arkadaşlarımın kahkahaları,  karlar üzerinde dostlarla sıcak şarap içmek, ufak ufak yüzlerce mutluluk sayabilirim işte...

Anne olmasam da verdiği mutluluğu tahmin edebiliyorum ve anlattığın hikayenin benzerleri hep çevremizde var. Çoğu arkadaşım kist ameliyatı sonrası veya tek yumurtalığını aldığında hamile kaldı, elinden geleni yaptığında ve yeterince istediğinde hiç olmadık zamanda, hiç aklında yokken dileğini serbest bıraktığında gerçekleşmiyor  mu zaten?
Kızlarınla hep mutlu ol Lilam, kalemine emeğine yüreğine sağlık smile Resmi


24 Mart 2024, 17.35
Kusursuz anlatiminizla samimi duygularinizi bizimle paylastiginiz icin cok tesekkur ediyorum kendi adima. Ne kadar zor bi imtihan olursa olsun sanirim hayatin en buyuk hediyesi evlatlarimiz. Ustelik sadece anne babaya verilen bir hediye degil bu. Iyi yetistirilen her cocuk gelecegin ve toplumun dolayli olarak bizlerinde hediyesidir. Senin sana verildigini dusundugun hediyen, benim bana verildigini dusundugum hediyemin hediyesi olabilir. Bu boyle zincirleme devam edebilir. 
Yazinizin uzerine cikacak hediye tanimi yapamam uzgunum. Muhtesemdi. 

Lutfen daha cok yazin. Ruhunuza saglik smile Resmi 
24 Mart 2024, 23.14
Merhaba EkremEA ,


   Feraye'nin hikayesi yaşanmış hikaye olmak ile birlikte , benim için değerli olan birinden yola çıkarak yazmış olduğum hikayedir.
   En büyük hediye konusuna gelince , evet yaşamak bile bizlere sunulan en güzel hediyelerdendir . Bir gün bir kapı çalar gelen çok uzun mesafede oturan bir yakınındır  mutlu eder seni . Veya çok istediğin bir şey vardır almak için yıllarca çabalarsın ve bir gün elde edersin kendine hediye edersin bunu ve mutlu olursun . Bunun gibi ve sizin bahsettiğiniz örnekler gibi bir çok şey yazabiliriz buraya . İnsanı mutlu eden şeyler tabii ki görecelidir . Kısa süren mutluluklar dan ziyade anne olmak veya baba olmak her gün belki de ömrümüzün sonuna kadar hep taze kalacak mutluluklardır .. Bende buna değinmek istedim . 
   Sizin hediyeniz de çok güzel , evet Türk olmakta daimi mutluluktur. Her an hatırladığınızda gurur ile mutlu eder insanı . 
    Güzel yorumunuz için teşekkür ederim, 4.bölüm için olan önerinizi de dikkate alacağım. smile Resmi
25 Mart 2024, 13.11
Canım Lilam harika bir yazı olmuş. Hikayendeki gibi İnsan sevdikleriyle birlikte tüm zorlukların üstesinden gelir. Her umutsuzluğun, karanlığın sonunda mutlaka bizi ayağa kaldıracak bir ışık, yüzünü güldürecek mutlu edecek bir şey olacaktır. Feraye'nin hikayesi gibismile Resmi
Canım benim senin gibi güzel, tatlı kızlarınızla  hayatınızda daha çok mutlu anlar biriktirin smile Resmi  
Emeğine ve yüreğine sağlık Lilam smile Resmi 
25 Mart 2024, 15.34
Sevgili Lila keyifle okuduğum okurken yaşadığım duygu fırtasının tarifi yok hüzünler sevince sevinçler şükre ulaşmış enfes bi yazım olmuş kutluyorum canım smile Resmismile Resmismile Resmi
26 Mart 2024, 00.51
ŕùήέ çok güzel şarkı değil mi ya , şu aralar dilime dolanmış bırakamıyorken buraya da eklemek istedim . Sayemde dinlemiş oldunuz ne mutlu bana . 
Aslında saymış olduğun ufak mutluluklar insanı daimi mutlu insan yapıyor. Arkadaşlarının kahkahalarının sebebi oluyorsan  demek ki sende birilerine minik mutluluklar hediye ediyorsun smile Resmi Hayatından mutlu olduğun anlar hiç eksik olmasın . 
Çevremizde çok fazlası ile bu durumu yaşayan anne adayları var ki , kimisi sonunda amacına ulaşıyor kimisi hala mücadele peşinde . Bende mücadelesini hiç bırakmayan bir arkadaşımı sizinle paylaşmak istedim . İnsan her zaman amacı için mücadele etmeli bazen düşerek bazen ayağa dimdik kalkarak , taa ki amacına ulaşana dek .. 
Bu güzel yorumu yaparak bana minik bir mutluluk hediye ettiğin için de teşekkür ederim smile Resmi
26 Mart 2024, 13.16
! ᴸᴵᴸᴬ, evet aynen sayenizde çok güzel bir şarkı dinledik ve çok güzel bir yazı okuduk, bu arada kastetteki lilayla karıştırıp aşırı samimi ifadeler kullanmış olabilirim, kusura bakmayın lütfen :) Elbette ki bu harika  olduğunuz  gerçeğini ve yazıdan aşırı keyif aldığımı değiştirmiyor,  asıl ben teşekkür ederim smile Resmismile Resmi
27 Mart 2024, 16.54
Bertaraf , bu güzel ve anlamlı yorumunuz için çok teşekkür ederim. smile Resmi 

27 Mart 2024, 17.00
Aprimm smile Resmi ne de güzel söyledin öyle , haklısın insan sevdikleri ile birlikte olduğu zaman hayatta hep bir umudu oluyor . Sonunda ise karanlıkta ki ışığı görebiliyorlar. 
Güzel yorumun için teşekkür ediyorum smile Resmi
27 Mart 2024, 17.01
Aykırımm  , güzel yorumun için teşekkür ederim canımsmile Resmi smile Resmi
28 Mart 2024, 00.14
Bizim sevgili dayıtomuz Alp, evet evet hatırlıyorum erkek demiştin . Ama sonuç smile Resmi malesef .. 
Aylar öncesinde  kurs tavsiyeni dinlemiştik ve onay vermiştik . Ama tek şartımız vardı sende o kursa gelecek misin ? smile Resmi Bu arada bize kurs şart bu konuda hemfikiriz smile Resmi
Yorumun için teşekkür ederiz canımız dayıtomuz smile Resmi
31 Mart 2024, 16.41
Bu bir kamaoyuna itiraftır smile Resmi  Ben ilk abimin oğlunun bezini değiştirdim o zaman bağlama bez hemde, düşün halimi ama sonunda başardım smile Resmi. Bana o şakayı yapan sevdiğim bir abi şimdi torun bakıyor yani ayni kendi çocuğu gibi torun bezi değiştiyor  smile Resmi bu hem şaka hemde babalığa ne kadar hazırsın demek gibi birşey. O bebek halinden büyümesine kadar bez, mama gaz çıkarma, yürüme hepsi bir devrim babalar için annler daha şanslı bu konuda.. Tüm Babalara Bez bağlama kursuna gitmesini tavsiye ettim bende smile Resmi smile Resmi sonunda söyledim işte smile Resmismile Resmi smile Resmi canım eniştem de giderim demişti. Burada kazanan bebekler tabii azcık babaya zorluk çıkarma, seviyorsan bakacaksın her şekilde bu konuda artık nesil daha anlayışlı.. Bu yorumu okuyan baba adayları da hazırlansın yanii smile Resmi  Baba, dayıto , amca olmak kolay değil he smile Resmi
03 Nisan 2024, 10.27
Dayıtomuz Alp, aylar önce söylemiş olduğun bez bağlama kursuna gitme tavsiyesi üzerine tamam demiştik . Daha sonra da kurs neymiş ya ben yaparım olayına döndük. Sonuca gelecek olursak işiminin olduğu bir gün bizim kızları babasına emanet ettim ve dışarı çıktım . Birinin bezini bağlarken yapışkan yerlerini koparana kadar denemis ve koparmış oda yetmemiş başka beze geçilmiş ve bütün denemeler de  sonuç başarısız .  O gün işte senin söylediğin öneri aklımıza geldi bı an güldüksmile Resmi Babaların görevi tabiki eşlerine yardım etmek yönünde de olmalı.  Anne olmak sorumluluk gerektiriyor ve bu da çok zor . İşte bu durumda babalar devreye giriyor .  Bütün baba adayları Alp in önerisi ile bez bağlama kursuna hatta bebek bakım kursuna gitmeli smile Resmi Alp yaaaa mama yapma olayimiz var bide onu da sana anlatacağım smile Resmi smile Resmi 
03 Nisan 2024, 14.04
Ahada işte sakalim da var ama gene sözümü dinleyen yok smile Resmismile Resmi şey diyecektim  maske taktı mı? bez bağlama olayındasmile Resmismile Resmi bir arkadaşım  yapmıştı hatta eldiven takmiş 3smile Resmi çok güldük. Güzel şeyler bunlar iş bölümü, sorumluluk alma. Hatta sana iki bebek için direk  bez fabrikasından toptan alın demiştimsmile Resmismile Resmi . Mama olayını anlat bakalım bende sana  üstüme akan   yok yok fışkıran mamaları anlatayımsmile Resmismile Resmi.
İyi ki varlar  hergün macera  ile geçriyorsmile Resmi 
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın