gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

Biraz can sıkıcı

10 Aralık 2024, 03.22
A- A+
Ruh ve sinir hastalıkları kaydı olan, 22 yaşındaki cinsel istismar şüphelisi birinin 14 yaşındaki bir erkek çocuğun kafasına ateş edip intihar etmesi hakkında... 

Yaş farkından pedofili suçuyla ilgili yazmayacağım, evet bir yasal suç işlenmiş ve olayın akıbeti kendi cezasını kendisi vermiş gibi bir durumla sonuçlanmış. Özel harekat polisi olay anında baskına gelmese bir evde biri çocuk iki çıplak erkek ne yapıyordu belki bir süre daha bilinmeyecekti. Dikkatimi çeken diğer bir husus; suçu işleyenin psikolojik rahatsızlıkların olması...

Şizofreni, bipolar gibi ciddi rahatsızlıklarda hastanede özel tedaviyi kabul etmeyenlerin günlük hayattaki akıbeti nedir? Örneğin devlet takibindeler mi? 

Evet her şizofreni her bipolar, hepsi potansiyel birer suçlu adayıdır, denilemez belki ama bu bir yasal boşluk sayılmaz mı? Niyet okuyuculuğu yapıp "sen kal, sen git" şeklinde bir uygulamada bulunamayacağına göre bu durumda devletin yapması gerekenler nelerdir? 

Bir haber de benden gelsin ;

Bir tanıdığımın bipolar biriyle bir gönül ilişkisi olmuş ve şimdi cinsel taciz suçuyla yargılanıp hapis cezası aldı. İsmi X olsun. X karşı tarafın bipolar olduğunu sonradan öğreniyor en başından söylenmemesi de ilişkiyi sürüncemede bırakın kısım. Ayrılıktan sonra barışma talebi, barıştıktan sonra da ansızın gelen küfürlerle birlikte kavga kıyamet ve sosyal medyada her yerden engellemek. Küfür edip engellemek nedir, küfür edilen kişi bu durumda ne yapmalı gururunu hiçe sayarak? Madem böyle yapacaktın o zaman neden barışmak istedin Y? Kendince iletişimi devam ettirmeye daha doğrusu artık bu saçma davranışlara bir son verilmesi gerektiğini anlatmaya çalışması X'in ceza almasına sebep olan kısım. Bu arada ilk ayrılıkta uzaklaştırma kararı aldırıyor iki taraf da birbirlerine. Hapis cezası ikinci olaydan sonra. Yadırgamadan dinledim olayı. Ancak ortada şöyle başka sorunlar var:

 Adliye dairelerinde ciddi ruhsal rahatsızlıkları olan birilerinin suçlama talepleri, şahitlikleri kabul ediliyor mu bu konuda son güncelleme nedir? Ya "deli o" denilip mirastan men edilen insanlara noldu eğer şehir efsanesi değilse? Cezai ehliyeti olmayıp suç karşısında hapse girmemek de nedir? 

Bu tarz rahatsızlıkları olanları asla herhangi bir şeyle suçlamıyorum bu arada. Suçlamak da istemiyorum. Sadece hükümetin/devletin bir önlem alarak hem bu insanların hem de başkalarının mağdur olmasını önlemek adına bir şeyler yapmak zorunda olduğunu anlatmaya çalıştım

YORUMLAR

12 Aralık 2024, 05.07
Selam Özdür... Yaklaşık 6-7 yıl önce şizofren bir üniversite öğrencisinin krizine denk geldim. Kampüs içerisinde karşısına çıkan herkese saldırganlık gösterdiğine şahit oldum. Çenesinde uyuşukluk hissi vardı, konuşmakta zorlanıyordu. Kendisini aracıma bindirip psikiyatriste götürürken de ölüm tehlikesi atlattım çünkü öğrenciyi arka koltuğa oturttum ve inanması zor ama arka koltukta tornavida vardı:) Allahtan fark etmedi. Neyse... Doktorun odasına girdi ve 5 dakika sonra çıktığında melek gibiydi. Gülüyordu, hatta mahcup hissederek elimi öpmeye bile kalktı. Şu sıralar da muhtemelen bilişim öğretmeni olarak çalışıyordur. Bu tür hastalar ani his olarak iniş ve çıkış gösterebiliyorlar, bence tedavi olmayı ret edenleri zorla tedavi edilmeli. Adli olarak ise gerekli tedbirler alınmalı.
Çünkü... 
Babam farklı bir insandır benim. Aklıselim dediğimiz kişiler ile pek anlaşamaz. 3-4 tane  aklı dengesi olmayan vatandaş her gün babamın dükkana gelir ve çayını içer. Özelikle çocukluk dönemimde bunlardan çok korkardım. Neyse... Aralarında raporlu olanlarda vardı. Hele bir tanesi vardı, belli aralıklarla birilerini bıçaklardı ama ceza almazdı. Birkaç ay sonra tekrar toplum içerisinde gezmeye başlardı. Umarım artık bu hususta gerekli kanuni tedbirler alınmıştır.
Aslında yorumu bitirecektim ama bu şahıs ile ilgili çok güzel bir anı aklıma geldi, paylaşıp yorumu bitireyim. Kayseri Eski Sanayide bakırcı esnaflarından ismi lazım olmayan ve şimdilerde 70 li yaşlarında olan bir zat var. Bu zat-ı muhterem uzun sakallı olup, etrafça çok dindar bilinir. Hatta birkaç kez cuma için abdest alırken kendisini gördüm, yemin ederim 30 dakika sürer abdesti. Yıkar, yıkar, yıkar.... Yalnız bu şerefsiz ( kelime bilerek yazılmıştır çünkü şerefsiz) sanayide en erken dükkanı açanlardan birisidir. Gün ağırmadan açar dükkanı. Çünkü hırsızlardan çalıntı hurda bakırları ucuz yollu alır. evet... Sanırım bu sebeple abdesti uzun sürüyor.... Eeeee günah çok olunca... Neyse... O raporlu deli ve babam bir gün bizim dükkanın önünde çay içerken bu sakallı oradan geçiyordu. Babam nefret eder kendisinden:)  Deliye bakır bir tepsi verdi ve dediki oynat şu sakallıyı:)Deli tepsiyi aldı başladı tef gibi çalmaya ve o zat-ı muhteremi dansöz gibi sanayi ortasında oynattı. Eeeee... Can kıymetli... Korkuyla çok güzel kıvırıyordu:) Aradan bir ay geçmeden o hasta delinin ölüm haberi geldi. Bu sefer birisi onu bıçaklamıştı. Allah rahmet eylesin..,
Konu ile ilgili başka bir bakış açısı ortaya koymak istedim. Uzun aradan sonra gamyuna girip blog okumak iyi geldi:)
Not: Şahsa deli diye hitap etme sebebim halk arasında bu kelimenin sıkça kullanılmasıdır. 


13 Aralık 2024, 02.03

Selam Turk38, geçmiş olsun ki geçmiş, ucuz atlatmışsınız başka ne desem ki sorun belli. O doktor ki 5 dakikada öyle bir hastayı dize getiriyorsa, bu doktorun eli öpülür. Hala hayatta ve iş aktifliği devam ediyorsa doktorluk yetkisi üst merciilerce değerlendirilip makamında yükseliş yaşatılmalı :))

Sonraki örneklerde layıkıyla ince göndermeler var güldürdü de, yorumsuz bırakıyorum. Yorumu alıp tanıdığa yollayarak "al bunu mahkemeye kanıt olarak sun" demem yok mu? :)) 

Uzun zaman sonra böyle bir şeye vesile olabildiysem ne mutlu... Katkıya teşekkürler. (çay/kahve) 

Not girmeye hiç gerek yoktu bu arada. Böyle bir duruma şahsım düşse "alın beni tedavi edin, akıllandırmadan da salmayın" diyebilecek kadar ciddiyetinin farkındayım. 

Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın