Güneş Enerjisi Ne Kadar Yeşil?
09 Mayıs 2025, 01.07 A- A+Geçmiş bloglardan birinde çok önemli bir mevzu tartışılmış. Bahsettiğim, Lila arkadaşımızın açtığı 'Sussam gönül razı değil' isimli blog yazısı. Blog yazarının açtığı sorgulayıcı kapıdan yeni kapılar açıldı haliyle.
Birincisi bu yorum
"+Yenilenebilir enerji yatırımları arttı (Güneş paneli satışı anlaşması bana göre)
- Sera gazı emisyonları düşmedi, arttı.
- En çok kirletenler (ABD, Çin, Hindistan) hâlâ çok yüksek emisyon yapıyor.
- Finansman destek adaletsizliği.
- Zorunlu değil, gönüllü sistem
Anlaşmalar tek başına çözüm değil, ama başlangıç için önemli. Gerçek değişim, uygulamada ve kararlılıkta saklı. Şu anda dünyada “söz çok, icraat az” dönemi yaşanıyor.
Kesinlikle yetersiz."
İkincisi ise Perperike'nin ve biraz uzun olduğu için buraya kopyalayamayacağım yorumu.Ilgili blogdan okunabilir.
İlkiyle başlayalım
"+Yenilenebilir enerji yatırımları arttı (Güneş paneli satışı anlaşması bana göre)"
Yanlış anlamadıysam bu olumlu bir gelişme olarak aktarılıyor. Peki gerçekten öyle mi, sorusunu sorup yeni kapılar aralayalım yoruma. Öncelikle şunu belirteyim ki yıllar önce olsaydı ben de bu yorumun altına imzamı atardım. Artık çok daha şüpheci yaklaşıyorum.
Artık güneş enerjisi üreten panelllerin çevreye verdiği zararlar konuşuluyor. Güneş enerji panelleri ne kadar yeşil?
"Panellerde kullanılan kristal silikonun içindeki silikon tetra klorürün çok zehirli olduğunu, bitki ve hayvanları öldürdüğünü, insan sağlığını tehdit ettiğini araştırmacılar açıklıyorlar. Temiz enerji olarak bilinen güneş enerjisinin bu kirli yanıyla ilgili yönetmelikler olmadığından özellikle Çin’de güneş panellerinin üretildiği yerlerde, zehirli kimyasalların toprak ve havadaki tanecikleri insanların sağlığını tehdit ettiğini araştırmacılar bildiriyorlar. Kadmiyum telüridli ve kurşunlu güneş panelleri ise başlı başına bir sorun. Bunlar, böbrek ve kemiklerde hasar ve kanser yapabiliyorlar. Panellerdeki kimyasallar, parçalanan, kırılan, eskiyen panellerden 5-6 ay içinde yağmurla yıkanıp çevreye ve insana ulaşabileceği gibi, milyonlarca panel ileride (20 yıl kadar sonra) sökülüp çöpe atıldığında, özellikle çöp ayrımı ve işlemi yapılmayan az gelişmiş ülkelerde büyük sorunlar yaratacağını araştırmacılar vurguluyorlar. "
İyi ihtimalle 20 yıl diyor daha yeni nesil paneller 30 yıla kadar çıkıyor. Peki daha erken değişimleri hesaba katarsak ve önlem alınmazsa dünya 2050'de baş edilemeyecek bir çöp yığınıyla karşı karşıya kalacak.
Peki simdi de geri dönüşümün güncel durumunu öğrenmek için Avustralya'ya bağlanıyoruz:
"Avustralya'da her bir güneş panelinin geri dönüşüm maliyeti şu anda 28 dolar, bu da onu çöp sahasına göndermenin maliyetinin (4,50 dolar) yaklaşık altı katı."
https://www.sydney.edu.au/news-opinion/news
23
/australia-faces-solar-waste-crisis.html



Amerika'da ise geri dönüşüm 30 dolar civarıyken çöpe göndermek 1.5- 2 dolar civarındaymış
Çevre VS Para
Bahisleri açıyorum.
Her şeye rağmen güneş enerjisi, fosil yakıtlardan kat kat daha temiz ve yeşil olarak nitelendiriliyor. Neye göre kime göre?
"Berlin’deki bir tren istasyonu çatısında bulunan yarı saydam, doğa dostu, güneş panelleri Almanya’da fotovoltaik, yenilenebilir enerjiler yasasıyla destekleniyor. Güneş hücrelerinin Almanya’da ya da başka bir ülkede üretiminin ayrımı yasada bulunmadığından, Almanya bunları daha ucuz ülke olan Çin’de yaptırıp Almanya’da kullanırken, enerji ve CO2 giderini Çin’e aktarmış oluyor. Kaldı ki Çin’de üretimde kullanılan enerji, çevreye zararlı, kalitesi düşük kömürlü elektrik santrallarından kaynaklanırken oradaki silisyum ve diğer zararlı maddeli güneş panelleri üretimindeki standartlar da AB ülkelerindekilerle karşılaştırılamayacak kadar kötü diyor ilgili araştırmacı Seth Darling (Co-Autor der Study, Argonne)"
https://www.herkesebilimteknoloji.com/haberler/surdurulebilirlik/gunes-enerjisi-panellerinin-cevreye-verdigi-zararlar-tartisiliyor.
Bu eski bir haber tabi. Çin şu anda uzaya güneş enerjisi sistemi kurma telaşında. Hadi bakalım
Gelelim Çin güzellemesine...
Ucuz işgücü sağlayan bir ülkenin refahı ne kadar yüksek olabilir? Doğudaki otoriter ve totaliter (bknz. https://en.m.wikipedia.org/wiki/Freedom_of_the_press_in_China ) rejimlerden biri söz konusuysa refah konusunda iki kere düşünelim derim. Nasıl ki ABD'nin fonladığı anti-komünist yazarlara şüpheci yaklaşıyorsam Çin gibi baskıcı bir ülkeyi dört dörtlük gösterenlere de yaklaşımım aynıdır.
Bu gibi konularda aklıma hep şey geliyor... Şey... Çokmikrofonluluk
"Görüyorsunuz bunları değil mi? Elimde beş tane mikrofon var, demek ki beş tane televizyon var, eskiden bir taneydi şimdi beş tane... İşte demokrasi, işte çokseslilik budur!” Süleyman Demirel.
...Ve her evde, 5 kanalın beşinde de Demirel konuşuyordu..."
'Çin'de liyakat'demişken söz sende Peter Berger,
"Çoğu durumda işini başarıyla yürütebilmenin yolu,devletin ilgili makamlarında yönetici konumunda olan kilit kişilerle özel bağlantı kurmaktan geçmektedir" sayfa 33, Bir Küre Binbir Küreselleşme
Bütün büyüyen ekonomilerde olduğu kadar da yolsuzluk var. Bilemedim şimdi...Kafam çok karıştı.
Sorma ve sorgulama yolunda bağımsız sanat, bilim ve felsefe yoldaşımız olsun.
Son olarak elbetteki Güneş enerjisi ve yenilenebilir enerji kaynakları diyorum fakat daha az zararlı teknolojilerle, atıkların çevreye zararının minimuma indiği geri dönüşüm sistemlerinin yaygılaşmasıyla birlikte... Aksi halde Dünyayı teknoloji çöplüğüne çevirmekten başka bir şeye yaramayacak.
Bu arada telefonu/tableti vs tamir edilemeyecek şekilde bozulmadığı sürece yenisini edinmeyen kaç kişi kaldık?
YORUMLAR