DUYDUK DUYMADIK DEMEYENLERE GELSİN: MASKELİ BALO ARDINDA RUHUN DANSI
15 Haziran 2025, 22.35 A- A+
Bir maske, kimi zaman bir tebessümle takılır, iyilikle, kimi zaman da merhametle...
Hasta bir ruha umut olmak için giyilen bir nezaket perdesi olur. Ama bazıları, sahteliğin harcıyla yoğrulur. Şirinlikle sunulan yalanlar, göz alıcı sözler ardına saklanmış boşluklar bırakır geride. Ve bu boşluk, önce sesi boğar, sonra kimliği.Çünkü en iyi oynanan rol, çoğu zaman oyuncunun da inandığıdır.
Maskeler yeterince uzun takıldığında, artık sadece saklamaz, dönüştürür.
İnsan, maskesini çıkaramaz; onunla bir bütün olur. Ve bir noktada neyi sakladığını bile hatırlayamaz hâle gelir. Gerçek, gitmemiştir belki, ama unutulmuştur.
Zamanla maskeler, niyetin biçim aldığı yüzeylere dönüşür. Samimi bir niyet gülümsetir; aldatıcı bir niyet soğuk bir parıltı bırakır. Ama maske hep işler, ister iyileştirsin ister yıpratsın. Ve hakikat, her iki durumda da örtülüdür.Bazen öyle ustalıkla takılır ki maskeler, gören onu gerçek sanır. Ezberlenmiş gülüşler, öğrenilmiş bakışlar ve otomatikleşmiş cümleler…
Rol, hakikatin yerine geçer. Geriye yalnızca şekil kalır; iç boşalır, yankı bile duyulmaz olur.
Ve bir an gelir…Hiçbir şey büyük bir çarpışma yaşamadan, yalnızca bir bakışla çatlar. Maske, çatlağından hakikati sızdırır. Görünmeyen, kısa bir anlığa da olsa görünür olur. Ve insan, bir yabancıyla değil, kendiyle karşılaşır.İşte o an, maskeyi değil kendini taşımanın yükü ağır gelir.
O anın sessizliği, tüm rol yapmaların, tüm ezberlerin üzerinde yankılanır. Kimse yüksek sesle söylemez ama bilinir.Gerçek artık içeridedir ve saklanacak yer kalmamıştır.
Maske düşmez belki, ama onun ardındaki hiçlik görünür olur.Ve o anda, hakikat ölmüş değildir…
Ama çoktan unutulmuştur.
Nietzsche’nin sözleri bu noktada yankılanır gibi olur:“Hakikat, unuttuğumuz metaforların toplamıdır.”
Çünkü ona göre insan, hakikati doğrudan kavrayamaz; yalnızca kendi bakış açısının süzgecinden geçen imgelerle yaşar. Maske, bu imgelerin en parlak olanıdır ve en yanıltıcısı.
Nietzsche’nin perspektivizm anlayışında, her hakikat bir bakış açısına bağlıdır. Bu yüzden maske, yalnızca bir gizleme değil, aynı zamanda bir yaratma biçimidir. İnsan, dayanamadığı gerçeği dönüştürür; ona katlanabileceği bir biçim verir. Ve sonunda, o biçim hakikatin yerini alır.
YORUMLAR