gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

KADIN ERKEK EŞİTLİĞİ

24 Eylül 2025, 11.53
A- A+
Merhabalar
Bu satırları nezarethaneden yazarken utanarak itiraf ediyorum, ben bir psikopat ve tacizciyim!
Olmadığımı ispatlayamıyorsam kabul etmek lazım değil mi?
Neyse, ironiyi bırakıp anlatayım müsaadenizle

Arkadaşlar bendeniz feminist değilim. Kadın erkek eşitliğine inanıyor muyum? Evet, duruma göre inanıyorum. İnsan olarak, toplumdaki birey olarak, kadın ve erkeğin eşitliğine her daim inanıyorum. Ona bakarsan ben (ütopik olarak da! ) bir takım milletin g.t..n kılı olduğu adamla Şemdinli’nin Günyazı köyündeki çoban Ahmet inde eşitliğine inanıyorum. Diğer konulardaki (anatomiye beynin çalışma şekline dayalı iş ve ev hayatındaki eşitlik vs) kadın erkek eşitlik durumu tartışılır.
Kızımı alıp valideme klasik Pazar ziyaretine gittik. Söylemesi ayıp iki bir şey yedik içtik, sohbet ettik. Annem benim için (ki sanırım herkes içinde öyledir) hayatımdaki en önemli kadın. Misal, ben sarhoşken dört kadın severim, üçü annem biri sen derim içimden yüzüne karşı hanıma. Özetle kıymetlimdir kendisi.

Valide ile her pazar sohbeti esnasında, apartmanlarının en alt katında, dükkândan bozma dairede oturan kadın zatın kulakları baya çınlar. Ablam, emeklilikten sonra mevcut kedi sevgisini katlayarak arttırdı. Apartmanın kapısı önünde sokak kedilerini besliyor. Bu kadın zatın evinin kapısı apartmanın girişinden olmasa dahi, durumdan rahatsız olmuş. Bu kısmında kendisine hak verdim. Tabi bunu bizimkilere söylemedim. Herkes hayvan sevmek zorunda değil. Kadın zat ile ablamın arası, mama kaplarının tekmelenmesi, kedilerin kovulması ve sair derken baya bir açılmış. Tabi bu açılma durumunda, haklının haksızın kim olduğunu ben kadı gibi belirleyecek taraf değilim, ama kadın zat olayı çirkinleştirip, aşağıdan içip içip bağırma çağırma, küfür etme kısmına taşıdığını öğrenince az gerildim. Konuşursun en medenisinden, rahatsız oluyorum dersin. Bizimkilere dedim ben bir konuşayım diye, aman ha! tepkisini aldım. Kadın zat 7/ 24 elinde telefon ile aşağı indiğinde ablamı yeğenimi çekiyormuş. Tehdit ettiler, şunu yaptılar bunu yaptılar hesabı şikâyet etmek için.

 Artık olay inatlaşmaya gidince, kadın zat önce belediyeye şikayet ediyor, sonra ne alaka ise apartmanın dibindeki kedilerin yavruladığı müştemilat benzeri yapıyı yıktırıyor, ablamın güneş enerji panelini şikayet ediyor ve sair ve sair. Olay zamanla, bir tık daha artıp zıtlaşmanın ötesinde kindarlık hatta kan davası boyutuna doğru evriliyor. Ablam, benim yaptığım kedi evi de dahil olmak üzere apartman önündeki teşkilatı kaldırıyor. Kadının akli melekeleri yerinde değil, sarmasın uzak duralım düşüncesi ile apartmanın az ilerisinde, kedilerin kaderi olan çöpün kenarında hayvanları beslemeye başlıyor. Ama kadın zat, ne hikmetse üşenmeyip gidip oradaki mama kaplarını da dağıtmayı görev belliyor. Ben dinledikçe geriliyorum tabii ama bir kadın ile karşılıklı münakaşa etmek çok sevdiğim bir şey değildir. Birde kadın zatın normal bir insan olmaması işin açıkçası beni korkutuyor. Hem onun hem benim açımdan. Hayatım boyunca bir kadına el kaldırmadım, mümkün olduğunca da bağırma çağırma tarzı bir münakaşaya girmedim. Bunu övünerek söylemiyorum, olması gerekenin bu olduğunu hepimiz biliyoruz. Yeminimi bozdum ağalar tarzı bir saçmalığı kendime yakıştıramıyorum.

 Valideden çıkıp, apartman merdivenlerinden aşağı inerken, bu sefer kadın zat apartmanın dış kapısının sert kapanmasından olay yaratmaya çalışıyordu. Ablamla kızım aşağıdayken öyle bir muhabbet olmuş. Ben kızımla aşağı indiğimde apartmanın dış kapısına doğru elimi uzattım bir ses duydum. ‘’Kapıyı yavaş kapatalım lütfen’’ diye bir ses geldi geçti. Kadın zat yürürken söyledi zannımca. Zaten kapıyı da çarpmadığım için üzerime pek alınmadım. Apartmanın dışına adım atıp yürürken, dükkân katından bozma evinden bağıran sesi geldi
-Katır gibi çarpıyorlar kapıyı. Bunun anasını  s………….. o zaman bak ne oluyor
Nevrim döndü. Kızımın elini tutuyordum, dondum kaldım. Sanırım 1-2 saniye düşündüm.

Kafamda kapısından içeri girip kadının kafasını sertçe ve defalarca duvara vurduğum senaryosu birkaç kez döndü. Psikopat değilim. Ama kıymetlime, anneme birinin küfrettiği zamanda çok medeni olamıyorum, sağlıklı düşünemiyorum.

Bağırmadan ama sesimin duyulacağı bir tonda sinirle  ''sen kime küfrediyorsun'' dedim. Ses kesildi, ses yok. Bekledim, ses yok. Bir kaç adım yürüdüm, yine kafamda aynı senaryo ile geriye döndüm, tuttuğum kızımın elini görünce durdum. Bunun evine doğru baktım sadece, yine ses yok. Arabaya gidip koltuğa oturduğumda kapısına doğru baktım, çıkan yok. Kontağı çalıştırdım, apartmanın etrafında döndüm geldim, dışarı çıkan yok. Bu dediğim olaylar 1-2 dakikada oldu. Sakinleşmeye çalışırken kızımın yüzüne baktım. Korkmuş… Benim tavırlarımdan, hareketlerimden dolayı korkmuş. Kendimden de utandım. Arabayı sürdüm, eve gittik balkona çıkıp bir sigara yaktım. Geri dönüp, kadınla en azından yüz yüze konuşmak için kendimi sakinleştirmeye çalıştım, olmadı. Ablamı aradım, küfrediyor mu bağırıyormu o kadın diye, yok dedi ama beni korumak için mi söyledi yoksa cidden sustu mu bilmiyorum. 

Dediğim gibi 1-2 hadi bilemedin 5 dakikalık olay sürecinde yanımda kızım olmasa, o anki psikolojim ile sinirime hakim olamasam olacaklar ‘’nabıcaz be kamil’’ modu.
-haneye tecavüz
-kadına şiddet
-ve hatta kadın zat dese ki ‘’beni taciz etti, tecavüz etmeye çalıştı’’ ????
Kades i var kadın sözünün kesin doğru kabul edilmesi hikayesi var.
''Bütün bu b.kları yedikten sonra polislerin suratına bakıp kusura bakmayın abi anama küfretti diyemezsin'' e bağlardım sanırım.

Şimdi sorsam size ; Kadın erkek eşit mi arkadaşlar ?
Bahsi geçen kadın zat, insan demiyorum ama sadece kadın olarak doğduğu için, bunları yaptıktan sonra ‘’ben kadınım bana böyle davranamazlar’’ mantığında şikayet etse bu ne perhiz bu ne lahana turşusu olmuyor mu? 

Memlekette polis var, adliye var demeyin. Gelen polis kadın dengesiz olduğundan uğraşmak istemiyor, adliye şikayet desen kadın zat elinde telefon af edersiniz yarı çıplak dolaşıp yeğenimi ‘’beni taciz etti’’ tuzağına çekmeye çalıştığı için ablam Allah’ından bulsuna bağlamış. Hatta yeğenim bir kaç ay önce ülke dışına çıktı, bana iş ile alakalı dediler ama büyük ihtimal bu kadın zat ın çirkefliğinin korkusuna…Ve ayrıyeten ben maalesef ülkemizdeki mevcut adalet sistemine de güvenmiyorum. 


Kendi soruma kendim cevap vereyim 
Kadın erkek eşittir arkadaşlar, kadın erkek eşittir…
Ben sizin kadar medeni değilim, küfrederken cinsel ayrımcılık yapamıyorum maalesef…

YORUMLAR

24 Eylül 2025, 14.28
Bir konuda konuşup gideceğim. Kisisel probleminizle alakali değil. O konuda kolaylıklar diliyorum ben de uğraşıyorum hayvan düşmanı manyaklarla.
 
‘Kadının beyanı esastir’ ilkesiyle ilgili bir yazı yazdım ki Disturbed gibi arkadaşlarımızın yanlış bildiklerini aydınlatsın diye. Retlendi. Gamyunun haklı sebepleri vardı ben de yasal sorun teşkil etmeyecek sekilde düzelttim yolladım, bunun yeri burası değil dendi.
Yayınlanmış olsaydı fikrimi blogumda söyledim geçtim derdim. Hiç istemedigim halde beni buraya yazmaya mecbur bıraktılar.
Yazdığım yazıdan sadece o kısmı alıntılıyorum.
[
'KADININ BEYANI ESASTIR’
İfşalarla birlikte gündeme gelen bu ilke çoğu kişi tarafından ya bilinmiyor yahut manipüle edilip çarpıtılıyor.
Kadının beyanı esastır demek kadının her söylediğini mutlak doğru kabul edip, faillikle suçlananı yargısız infaz etmek demek değildir. Nedir peki? Bunun için geçmişteki resmi kurumların uygulamalarına göz atmak lazım.
“Kocandır döver de sever de”
“Orda ne işin vardı”
Örnekler çoğaltılabilir.
Kısaca “erkek adalet” sistemin özeti olan bir takım uygulamalar nedeniyle taciz, tecavüz ve kadına şiddet normalleştirildi hatta madur kadın suçlu konumuna sokuldu. Bunun sonucu olarak pek çok kadın şiddetle yaşamaya alıştı ya da öldürüldü.
Resmi kurumlar tarafından kadının beyanı ciddiye alınsın diye, yargı süreci devam ederken madur için gerekli psikolojik, hukuki, sosyal destekler verilsin diye ‘kadının beyanı esastır’ ilkesi yasalara girdi. Kadının beyanını esas almadığımızda erkeğin deneyimi, niyeti, rızayı yorumlama biçimi vs kalır elinizde. Bu da ‘erkek adalet’in pek sevdiği bir şeydir.
]

Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmamak lazım. 

Yani hayır efenim öyle kimseyi yargılamadan infaz etmiyorlar hatta uygulamada hala erkek lehine kararlar veriliyor misal öldürülen kadın adamı reddettiği için adam indirim alıyor gururu incinmiş diye... Sahi o sizin kızınız olsaydı mesela... hı gene böyle bir yazı yazar mıydınız? Bunu da sormadan gidemedim işte. Herkes kendi yaşadığını biliyor!


24 Eylül 2025, 15.27
Öncelikle sabırlar diliyorum. Anlattıklarınız doğruysa bu çeşit insanlarla uğraşmak oldukça zordur. Yalnız bir iki noktaya da temas etmek gerekir. Bilge yukarıda zaten açıklamış kadının beyanı ilkesini o yüzden tekrara gerek yok. Benim dikkatimi çeken - her ne kadar, anlatılanlar eşliğinde sizlerle empati kurabilsem de - konunun kadın-erkek eşitliğiyle ilgisinin pek olmadığı. Başlık bu yönde olunca bizde de böyle bir beklenti oluşuyor. Bu şahıs erkek olsa ne değişecekti? Anlatılanlar doğruysa, bu kadının veya şahsın (farketmez) akıl sağlığının yerinde olmadığı veya kötü ve art niyetli olduğu sonucu çıkar. Dolayısıyla böyle bir aşırı örnek üzerinden kadın-erkek eşitliği tartışması yapmak abesle iştigal olmaz mı? Kadın ve erkek hukuk önünde eşittir ve öyle olmalıdır, kadının beyanı ilkesi zaruriyetten çıkmıştır ve buna asla engel teşkil etmez. Bir ülkede bir veya daha fazla gruptan insana karşı işlenen suçlar pozitif ayrımcılığı zaruri kılar. Ya bunu yapacaksınız ya da mevcut kanunları uygulayarak eşitliği sağlayacaksınız. Daha iyi bir fikri olanları dinlemeye hazırım. Yine söylüyorum, ben sizi anlıyor ve sizinle empati kuruyorum; ben de o küfürü yesem oldukça sinirlenirim. Ama bu bizim şiddet uygulayarak suç işlememizi elbette gerektirmez. Bir noktaya kadar sizi haklı görsem de yazıdan çıkan anlam maalesef negatif manada düşündürücü. 'Erkek olsaydı döverdim ya da kadın olduğu için dokunamadım' gibi bir sonuca çıkıyor. Fiziksel şiddeti lütfen meşrulaştırmayalım, öyle olursa halimiz nece olur, değil mi ama? Saygılar. 
24 Eylül 2025, 16.14
Ah kardeşim, okurken elim ayağım uyuştu, kalbim gene çırpınmaya başladı,  nerdeyse ağlamaklı oldum. Sizin başınıza gelenler ,bizim yazlığın yanına sonradan ev yapıp oturan kadından, üç yıldan beri çektiğimiz ızdarabın   bir başka versiyonu. Üç yıldan beri yazlıkta oturamıyorum .Kadın rahat vermiyor. Yurdumda artık, kanunlara  insanlara saygılı, eğitimli, namuslu düzgün insanların yaşamakta zorlandığı bir dönemi yaşıyoruz. Ben ,şehir merkezinde , babamın 1958 yılında yaptırdığı evde ve aynı mahallede  yaklaşık 70 yıldan beri ikamet ediyorum,  bir kaç okul dan sonra ,mahallemin okulundan emekli oldum. Okullarda ve mahallemde her türlü insanla 70 yıldır nokta kadar  pürüz yaşamayan jandarmayı polisi bayramlards törenlerde  kutlamalarda gören ben ,üç yıldan beri İstanbuldan geldiğini söyleyen bu  kadın yüzünden,sık sık jandarmaya polise ifadeyi,  yerin dibine girseydim diye diye veriyorum. Yaşadıklarımızı yazıyorum ama o kadar çok olan yaşadık ki sıralarını tarihlerini bile karıştırarak yazıyorum.Geçen aklıma iyi bir senarist bulsam iki üç sezonluk korku gerilim dizisi çıkar yaşadıklarımdan diye düşündüm Ben yazdıklarımı toparlayabilirsem burada paylaşayım inş. 
Özetlersem.:  ben uzun süre tedavim dolayısıyla, yazlığa gelememiştim.Eşim çoğu zaman yalnız kaldı. Üç yıl önce  sürekli kalmaya gelince kadının tavrı değişti.Beni ve oğlumu istemiyor. Bahçemizde ki  ağacımızı  buduyor diye oğlumdan  korkmuş jandarma çağırmış ...jandarmata Yaşar beyle bizim hiç bir sorunumyz yoktu dedi, alenen.:))terasımıza hamak kurduk onu şikayet etmiş. Bu ilkti devamı geldi. Buna benzer olaylar yarattı .En son Antalyadan işinden izin alıp kızım geldi, o da bir kaç olaya vakıf olunca kızım bu kadını mahkemeye verdi.  Ben Kanada da ve yurdumda meskeğim dolağyısıyla her türlü ırktan milletten dinden insanlarla tanıdım, hiç birinde  böyle terbiyesiz ahlaksız komplocu kadın götrmedim .Kadın erkek artık ,asla eşit değil. Yada şöyle diyelim edepsiz saygısız kanun tanımaz insanla, kanunlara saygılı edepli insanlar eşit değil , cahil  ve kötü insanlara her şey mübah. Bizim gibi edepliler ,edepsizler gibi olamıyorum.Gündüz programlarında bir çok örneğini görüyoruz. şimdi  bana kızanlar olacak ama, erkekler artık daha masum...


24 Eylül 2025, 16.41
Perperike, Sana kızanları temsil etmek üzere de bir şeyler yazayım. 
Sahi hangi erkekler masum?
Mafya  ve pek çok suç örgütü erkeklerin elinde
Siyaset  erkeklerin elinde ve dolayısıyla savaşları çıkaranlar da onlar
Mülklerin büyük çoğunluğu, mevki- makamlar erkeklerin elinde
Tecavüz faillerinin nerdeyse tamamı, cinayet faillerinin büyük çoğunluğu erkek
Dünyayı bok götürüyorsa bunun nedeni  erkek egemen sistemdir.
Hangi erkekler masum?




24 Eylül 2025, 17.55
Saygıdeğer Bilgegunes yazdıklarının birçoğuna katılmakla birlikte kısa ve öz olarak masum olmayan cinsiyet ayırmaksızın insanoğlu bence... İnsanın olmadığı bir dünya gözünüzün önüne getirsenize, ne kadar harika... O yüzden bence erkekler masum değil, kadınlar daha masum olayına katılmıyorum... 
24 Eylül 2025, 18.09
Pek muhterem !MURTi Benim 'kadınlar masumdur' gibi bir iddiam yok. Sadece ' erkekler artık  daha masum' tezini çürütüyorum yorumumda. Yazdığım şeyler doğru mu değil mi? Ordan yürüyebiliriz mesela. Sizinki antroposentrik bir perspektife eleştiri ki ben zaten nefret ederim o perspektiften. Dünya insandan ibaret mi? O konuda benzer düşunüyoruz zaten sorun yok.


24 Eylül 2025, 18.12
Dünya genelini  düşünürsek sen haklısın  Bilgeciğim , ama ben  sadece yurdumda son yıllarda arsızlaşan, cahil ,eğitimsiz   hatta edepsiz bir kadın güruhunun çoğaldıklarını ,bu tür kadınların kadın erkek, menfaatine uygun olmayan  saygılı terbiyeli eğitimli kişileri mağdur ettiklerine çok şahit olduğum için bizim ülkeyi yazdım.Dünya geneline gelirsek keşke kanunlar aynı işlese, o zaman inan  bana ,kadınlar kadar erkeklerde  huzur bulacak.Yazlıkta  beni kabulenemeyen kadın bizi ĥer şikayetinde, jandarmalara "  Ben dul bir kadınım acındırmasıyla başlayan mağdur cümleleri kurup, jandarmalar ne yapsın acıyıp nasihatler edip gidiyor.En son jandarma görevli kadın ast subaya ağlayıp elimde mahkeme kararı var, bahçeme 10 cm girmişler deyip yalan söylemiş , Resmi ölçümler le yapılan tespite göre kendisi bizim bahçeye 30 cm, girmiş.Bunu erkek yapsa ceza alırdı, Resmi belgeleri görmeden bizi arayan jandarmanın görev yeri değiştirildi.Toronto da yaşayan yeğenim sadece bir olayına vakıf oldu, Kanada da olsa polis gelir kadın erkek bakmaz bunu  tutuklardı dedi. . Blog yazan arkadaşın ve benim durumum ,edepsiz saygısız bir ruh hastası kadının   bizi mağdur etmesi 
 üzerine yorum yazdım  ama genel olarak ta bir çok erkeğin edepsiz ahlaksız kurnaz kadınlar tarafından dolandırılmadıkları da bir gerçek.Saf temiz olmak günümüzde artık aptal demek oldu, Boşanmalarda da bir çok erkeğin ,gene  aynı kurnaz edepsiz kadınlar tarafından sömürüldüğünü duyuyoruz.İmam nikahınla yaşayıp  babasından ,kocasından  maaş nafaka alanları unutmayalım. 
Ben hem kız erkek evlat annesiyim. OBJEKTİF OLMAYA ÇALIŞIYORUM ...
Son paragrafta yazdım ama iyi vurgulayamadığım için dikkatten kaçmış.Tekrarlıyayım. Mesele kadın erkek eşitliği veya eşitsizliği değil..Mesele : Saygısız, kanun edep tanımayan ahlaken zayıf , eğitimsiz kişiilerin  ,tam tersi olan terbiyeli eğitimli saygılı temiz  insanları ,ellerine geçen fırsatta mağdur ettikleridir .Kadının her söylediği doğrudur. Sözü böylelerin ekmeğine yağ sürmüştür.Saygısız ve edepsizin kötünün kadını da erkeği da var.
Bilgeciğim, inşallah  duygularımı doğru ifade etmişimdir. Çünkü sana  saygı duyuyor ve seni seviyorum. Fikren çok ayrı  düşmek beni üzer.
24 Eylül 2025, 19.01
Bilge ciğim ,kendi derdime düşüp, atladığım bir şey olmuş.
 Mafya örneği vermişsin ya bu doğru,mafya erkeklerin tekelinde ama  mafya erkeklerinin mafya olduğunu , nasıl para kazandığını bile bile bu mafya erkeklerine kadınlık yapan kadınlara masum diyebilir miyiz? bu  yüzden tüm kadınlar haklı diyemeyiz. Bir çok yuvayı kaynanaların yıktırdığını iddia edenler var. Sevgilisine kocasını hatta çocuğunu öldürten kadın var, Bölücü örgütlere katılanlar toplu katliam yapan  kadınlar var. Gündemde olan bir konu , menfaat için partisini değişen kadınlar da var. Her cinsin iyisi kötüsü var.
Ben yanlış veya eksik bir şey yazıp yanlış anlaşıldığımı sanıyorum. Asıl konu azgınca yükselişe geçen edepsizllik ve cehaletin  , edepli ,dürüst ,kanunlara saygılı ,kurallara uyanlara karşı zorbalık yaptıkları.Ve  son  zamanlarda  cehaletin mağdur ettikleri arasında masum erkeklerin arttığı da bşr gerçek .
24 Eylül 2025, 19.11
Perperike'ciğim fikren ayrı da düşebiliriz bunu bu kadar dert etme lütfen.
Yaşadığın haksızlığa yazdığın bloglar vesilesi ile şahitim. Keza Disturbed de haksızlığa uğramış. İkinizi de çok iyi anlıyorum. Hatırlarsan benzer bir şeyi ben de yaşadım ve bu kişi erkekti. Edepsizliğin, hak hukuk çiğnemenin  cinsiyeti yok. Eğer cinsiyet ayrımı yaparsak 'cinsiyetçiliktir' bu. 
Valla benim arkadaşlar(ki çoğu erkek) o dolandırıcı kadinlara helal olsun, diyorlar. Çünkü o dolandırılan heriflerin ne mal oldugunu biliyorlar.  Bu  birçok dolandırılan erkek niye dolandırılıyor biliyor musun canım? Yarı yaşındaki kadınların peşinden koşup zor durumlarından istifade ederek parayla satın almak için. Sosyal medyada denk gelmiyor musunuz torunu yaşındaki kızları mesajla taciz eden heriflere hiç. E dolandırıcılarımız da oldukça inovatif,  bir fake hesap yetiyor ki hesapları  açanların da çogu erkek. Noluyor hopp ava giden avlandı. Bunları duyunca aklıma Sülün Osman gelir hep. Canım benim, masum değiliz hiçbirimiz. Hatta şu dayılardan bana da düşse bir iki tane, ne güzel kumar paramı çıkarırdım. Fıstıksız oyun oynayamıyom artık.:caponbalıgısmile:

Boşanırken sömürülen erkeklere gelirsek... Nafaka ile ilgili yasa da şunun gibi bir şey, boşanırken yoksullaşan tarafa nafaka ödenir. Yani erkek yoksullaşırsa kadın da erkeğe nafaka ödemek zorunda. Nedense yoksullaşan hep kadın oluyor. Türkiye'de çalışan kadın oranı %30. Kalanı ya sosyal güvencesiz günübirlik işlerde çalışıyor ya da evde çalîşıyor. Asla görünmeyen ev içi emeği. Karımı çalıştırmam diyen erkeklerin oranı çok yüksekti eskiden, son yıllarda değişti bu.. Boşanınca da elde ne sosyal güvence-sigorta ne de kariyer oluyor. Her şeye sıfırdan başlamak zorunda. Ne yapsın bu kadın? sosyetik birkaç kadının aldığı nafakayı gözumüze sokup bu kadınlarin yaşadığı yoksulluğu zorlukları gözardı ediyoruz maalesef. Ok yoksul erkeklerle de empati kuralım, mal yok mülk yok asgari ücretle kendi mi geçinsin nafaka mı ödesin? Zaten zengin adamın elinin kiri o nafaka olan her halükarda  yoksullara oluyor. Kadının %70-80 çalısma hayatında olduğu kuzey avrupada olsaydık durum her açıdan  başka olurdu. 

Tekrar söylüyorum 'kadının beyanı esastır' ilkesi. Kadının her söylediği doğrudur demek değildir. Kadının soruşturma ve yargı sürecinde karşılaşabileceği olası cinsiyetçi tutumları engellemek içindir. 
Sevgiler...
24 Eylül 2025, 19.27
Bilgeciğim,  sonuçta  %99 aynı fikirdeyiz ...  çiçekler...

24 Eylül 2025, 21.14
Kadın erkek eşit midir ayrı tartışılır ve dallarına ayrılır  şahsı düşüncem   Yaşadığınız sorunda kolaylıklar dilerim merhameti olmayan hiç bir varlığa  insan gibi davranılmalı  karşınızdaki bayan olunca. Haklıda olsanız  haksız çıkacağınız bir  pozisyondan çıkmışsınız tebrik ederim sizi  rabbim sakinliğinizi korumanıza yardımcı olsun
25 Eylül 2025, 00.03
Kadın ve erkek eşit midir değil midir gibi bir soru abesle iştigal. Bileşenleri farklı olan iki yapıyı, eşitlik veya eşitsizlik kriterinde yarıştırmak bildiğin saçma. Kadın ve erkek eşit haklara sahiptir ama kadının, kadın olduğu için dezavantajlı olduğu; erkeğin, erkek olduğu için avantajlı olduğu konular olur veya da tam tersi…Masumiyet, bu cinslerden birine aittir veya değildir diyemem. Ama her zaman söylemişimdir; erkek, daha dolambaçsız bir düşünme sistemine sahip olduğundan kadından her zaman daha saftır bence. Kadın da içinde daha az şiddet barındırdığından, erkek kadar yıkıcı değil. Ama “yıkıcılık” her zaman gözle görünür bir şiddet barındırmaz malum, yani bu konu da tartışmaya açık bence.



Disturbed bildiğin zorbalıktan söz ediyor, bunun bir şiddet vakası olmadığını bana kim söyleyebilir. Düşüncesinden geçen bir konuyu bire bir yaşadım. İzmir’de kirada bir evimiz var, yaklaşık 1 yıldır kira ödemeyen ve her türlü dava girişimini, kayıtlı ikametgah adresi olmadığı için savuşturan, cidden şimdi burada benzetme yaparsam yorumumun onaylanmayacağı nadide sıfat tamlamalarının şahane yakıştığı bir de kadın kiracımız. Uzatmayayım, eşim gidip eve bakmak ve kadınla konuşmak istedi. Direkt aklıma yalnız gitmemesi gerektiği, kadının her türlü bulaşıklığı yapabileceği, taciz vs. iddiası gibi iğrenç yollara bile başvurabileceği geldi. Disturbed ve benim benzer pozisyonda, benzer düşünce zincirini oluşturmamız tesadüf değil. 



Demek ki; pozitif ayrımcılık adı altında “kadının söylemi esastır” gibi bir yaklaşım -doğrusu o olmasa bile- bu tip mağduriyetlerde bu tip düşüncelere sevkediyor insanı. Çamur at izi kalsın, konularına adalet de bir şey yapamıyor antrparantez. Yani diyeceğim, karşılıklı tarafların olduğu mevzularda, bir tarafın söyleminin esas alınması zaten adaletsizliğin ta kendisi. Ki zaten öyle değilmiş yorumlardan aydınlandığım kadarıyla. Allah korumuş yarabbiimm. Ben ayrımcılığın her türüne, pozitif olanı da dahil olmak üzere karşı olduğumdan, kadın-erkek polemiği üzerine zamanımı ziyan etme niyetinde olmadığımı belirteyim. Aslolan, insanlara-hayvanlara-doğaya zarar veren, zorbalık yapan her bireyin kafadan dövülmesi gerekliliğidir .ppp
27 Eylül 2025, 14.07
  Doğru olanı yapmışsınız. Belaya bulaşmaktansa dönüp arkanı gitmek gerek. Bir yumruğa 31.000 küsür ödemiş biri olarak söylüyorum.Gerçi değdi o paraya :) 
  Benim şahsi fikrim kadın ve erkek eşit olmamalı. Kadının belli konularda imtiyaz sahibi olmasını doğal karşılarım. Buna karşı çıkanlar bile bu imtiyazlar kötü kullanılmadığı zaman eminim karşı çıkmayacaktır. Sıkıntı yine insanlarda... Kadın narindir, duygusaldır, ya en azından ana veya ana adayıdır. Ama dediğim gibi sıkıntı insanlarda.... 
  Bağ evimizde bahçede onlarca kediye baktık birkaç kış. İnsanlar pandemide hayvan aldı zaman geçirmek için, sonrasında bu hayvanların çoğu sokağa atıldı. Bazen yorucu oluyor ama hayvanlara da kıyamıyorum. Geçenlerde bir kedi yavrulamis, ama yavruları emzirmiyordu. Sebebini bilmiyorum ama kedileri şırınga ile besledim. Henüz hepsi hayatta. Bıcır bıcırlar;) Bir insan yavrusu açlıktan ağladığı zaman içimiz ciz ediyor peki neden hayvanlar için aynı şeyleri bazıları hissedemez? 
  Ana meselesine gelince...  Hayatıma giren her kadına veya kıza aynı şeyi söyledim. " Bana kadın, sevgili çok. Sana erkek, sevgili çok. Ama unutma... Benim anam ve babam bir tane, tabi seninde". Türk..
29 Eylül 2025, 13.18
bir çay içimlik ki su bardağında olduğu için az uzun sürede bende blogu yazan adam olarak yorum yapayım müsaadenizle

bir yorum yazmıştım yayınlanmamıştı, yayınlamayanlara teşekkür ederim (çok ciddiyim) Bazen sinirle yazılan-yapılan şeylerin sonucu tatsız olabiliyor. Biraz daha sakin düşünmek lazım. Anlattığım olayda kızımın yanımda olmasından (sıpa her daim benim bu hayattaki şansım zaten) dolayı sakin kalabilirken, bilgegunes ilk yorum yaptığında, yaşanan olayın tatsızlığı, hala sinirimin geçmemesi ve törpüleyemediğim egomdan dolayı az asabi girişle, ben haklıyım, ben doğruyu biliyorum, kadın zat kadınlığının arkasına saklanıyor, kadeste kadın beyanı esastır ve şekli atarlı giderli bir şeyler yazmıştım. Diyorum ya yorumu yayınlamayanlar cidden teşekkür ediyorum.

kades konusunda biraz araştırma yaptım birazda yanımızda çalışan tek kadın personel olmasından dolayı kermit kızıma sordum. Kızım sen şimdi kades e haber verdin ne oluyor diye. Verdiği cevap: abi hızlı bir şekilde geliyorlar. Ki araştırdım biraz, normal olaylara göre müdahil olma hızı daha hızlı diyorlar (max 5-10 dakika) ama bir takım yorumlarda kadınlar yok öyle bir şey demiş, bilemiyorum. Sonrasında hani Ahmet beni taciz etti diye Ahmet’i direk şikâyet edebiliyor musun kısmına bizim kermitin yorumu; abi üstünü başını da biraz yırtmak lazım vs şeklinde oldu. Hep art niyetli gidiyoruz bu arada. Allah göstermesin ciddi bir tatsızlık değil. Niyetimiz kötü, Ahmet’e gıcığımız var modundayız. Ahmet oradayken polisler yetişirlerse iki tarafı ifadesini almak üzere karakola götürüyorlar. Değil ise Ahmet’i bulup yine karakola getiriyorlar. Kadın tarafı şikayetçi olursa mahkeme süreci başlıyor ve sair ve sair. Karakoldaki sorguda suçlu ya da suçsuz olsa da Ahmet inkar ediyor ya, bu aradaki süreçte bir günlük te olsa Ahmet nezarete giriyor mu emin olun bilmiyorum. Mahkeme sürecinde bilgegunes inde açıkladığı gibi kadın diyor doğrudur tarzı bir şey yok. Anam babam bildiğin Türk mahkemesi ki adalete inancım çoğunluk ile aynı. Yani pek inanmıyorum. Ama tacizcilik yaftası (beraat etseniz dahi) çamur at izi kalsın şeklinde tabiki tatsız bir şey. Toplumumuzun linç kültürü malum. Bkz son yaşanan ifşa olayları, ki orada da erkek yada kadın haklı demiyorum olay sonuçlanmadan yaşanan linçten bahsediyorum. Taraflardan birinin ünlü olmasından dolayı medya kaynaklı toplumsal linç taraflar sosyal medya da tanınmayınca mahallede öğrenilmediği için üstü kapalı kalabilir. Ona bir şey diyemem.

 Özetle ünlü- ünsüz fark etmeksizin tacizcilik yaftası yemeyelim, linç kültürüne malzeme olmayalım diye, son zamanlarda çoğu erkek bende dahil olmak üzere kapalı alanlarda sıkışık yerlerde elimizi arkamızda bağlıyoruz. Ne olur ne olmaz birine yanlışlıkla dahi değmiş olsak tacizcilik yaftası yemeyelim diye. Bunun hastanede asansörde doktor versiyonu olarak yaşanmış olayları-örneği var ama o da cımbızla seçilmiş bir örnek olur. Genellemeye girmez. Art niyet meydana çıkıyor. Kadını erkeği önemli değil aslında ama art niyetin arkasını doldurmak için cinsiyet biraz ön plana çıkıyor ki Kadın erkek eşitliği başlığının (tamamen doğru olmasa dahi) sebebi birazda bu. Abes bir örnek özür dileyerek yazıyorum ama Ahmet in ‘’ Ayşe beni taciz etti’’ diye bağırması ile Ayşenin ‘’ahmet beni taciz etti’’ diye bağırmasına toplum olarak aynı tepkiyi vermiyoruz.

Bu arada konu hakkında aşırı bilgi sahibi olmayan, benim gibi normal standart düz adamların bu korkuyu taşıması da ayrı eten bence çok güzel bir şey. En azından eldeki bilginin doğru olmamasına rağmen art niyetli olan insanlar üzerinde caydırıcılığı var. Vel hasıl diğer yorumlarda erkeklere erkek egemen sisteme ne kadar giydirmiş olsan dahi (genelleme hariç haklılık payı var) düzeltme bilgilendirme için teşekkürler bilgegunes

aposperitis fiziksel şiddeti meşrulaştırmayalım kısmına katılıyorum. Ama şöyle anlatayım ben bir ak saçlı baba olarak :) bu olayda sanırım karşı taraf erkek olsa daha rahat bir şekilde ne diyon senin arasına lan ekleyebilir, karşı tarafın tepkisine göre fiziksel bir kavga fikrine de (o anki sinir durumum ile) daha sıcak bakabilirdim. Aradaki anotomik farklılık kalkmış oluyor en azından. Son yaşanan olaylardan bir örnek; yolda yaşanan bir olay yüzünden çocuğunun yanında babasını tokatlayacak kadar şerefsizlerin olduğu bir dünyada şiddet meşru olmasın. Ama durduk yerde size saldıran- saran bir insana fiziksel şiddet kullanmayayım oturup dayağımı, lafımı yiyeyim genelleme olmadan en azından benim için pek kabul edilebilir bir şey değil. Durduk yere kimse kimseye saldırmaz sanırım. Psikopatlığa karşıyım diye düzelteyim ifademi müsaadeniz ile.
Bu arada o kadın zat o psikopatlık ile üzerime yürüyüp beni dövebilirdi emin olun.

Hocam size de geçmiş olsun. Dervişler dermiş ya ''bugünde başımıza bir musibet gelmedi, Mevla’m bizi unuttu mu acep'' diye. Mevla’m bizi hatırlamıştır diye pozitif düşünelim bence:)

Murti, 07grande ve cezbe yorumlarınız için teşekkürler. Cezbe, benim blogda belki de mantıklı bir şekilde düzgünce yazamadıklarımı sade bir şekilde dile getirdiğiniz için ayrıyeten teşekkürler.

Türk_38, 31000 küsür lira iyi para, ama bazen insanı ‘’vereyim parayı’’ derecesine getirenlerle karşılaştırıyor hayat bizi. Umarım Mevla’m bizi bu durumlar ile karşılaştırmaz, karşılaştırır ise de her daim sabır verir. Size de geçmiş olsun. Ve yorum için teşekkürler

29 Eylül 2025, 19.11
Tekrardan merhaba Disturbed,
Aslında ben de yorumumu biraz sinirli yazdım hatta huyum kurusun okur okumaz yoruma daldım:)
Yine de sizin gerginliğinizi hesaba katarak haddimi aşmamaya çalıştım. 'Yazmak zorunda birakildim' demem de bu yuzdendi yani hassas bir durum cidden ve ne söylesem ters teperdi. Kaldı ki zaten retlenen blogumda fikirlerimi paylaşmıştım ne gerek vardı.
Peki ben niye sinirlendim? Asla size degil tabi ki. Yazdığıniz bazı şeyler yanlıştı belki ama yanlıs da olsa tartışarak konuşulması taraftarı oldum hep. Her zamanki gibi gamyunun saçma sapan kurallarina sinirlendim yani. Guzel bir yazı yazmıştım, elbette kendi ideolojik perspektifimdendi ama oldukça bilgilendiriciydi. Blogum retlendi. Bakın ne güzel sizin yazıniz vasıtasıyla konuşuyoruz, hepimiz bir şey öğreniyoruz, tecrübelerimizi paylaşıyoruz.
Retlenen blogumda ‘rıza’ kavramına değinmiştim. Bir kadına izni olmadan dokunamayız. Elimiz birine çarparsa 'afedersiniz' falan diyoruz. İnsanlık hali. Kimse tacizci avına çıkmıyor. Bilakis kadınlar da uzak duruyor erkeklerden, kimin ne olduğunu bilemiyorsunuz, bu gibi vakalar bazılarımızda derin hasar bırakıyor. Size şunu soyleyeyim o ifsa edilenler buzdağının görünen kısmı. Özellikle aile içi olanlar kol kırılır yen icinde kalir denerek üstü kapatılıyor. Yine nüfuzlu biriyse tacizci susturuyor herkesi. Tacize uğrayan çocuk-kadın yıllar sonra bile açıklayamıyor bunu. Işte her çocuk ve kadın konuşabilsin diye, onları cesaretlendirmek için 'ifşa'yı bir mücadele aracı olarak destekliyoruz. Retlenen blogumda değinmiştim buna.
Retlenen blogumda yazdığım gibi kadınlar da çokça iftiraya uğruyor. Adam taciz ediyor kadın şikayet edince ‘parada anlaşamadık’ deyip kadına iftira atabiliyor.
Yine retlenen blogumda yazdığım gibi linç çift yönlü çalişıyor tacizle suçlanan kadar ifşa wden de şöhret budalası gibi hakaretlere uğruyor, ölüm tehdidi alıyor vs. Bu nedenle bazıları anonim kalarak ifşa ediyor sadece mahkemede varız diyor bu seferde niye adını gizliyor diye iftiracı diyerek linç ediyorlar. Nedense sadece erkeğin itibarı soz konusu oluyor. Evet efenim linc kötüdür asla o güruha katılmayalım.
Bu arada tıpkı sizin gibi benim de adalete inancım yok. Yukarda belirttiğim gibi biraz çekinerek yazmıştım buraya. Kimseye rahatsızlık vermek istemem. Hele kişisel bir iç döküş bloguysa. Anlayışınıza teşekkürler Disturbed.
Blogum retlendi demiş miydim? Ha demişim pardon. Ve ben teşekür falan etmeyeceğim gamyun’a, her zamanki gibi alla cezanı vermesin gamyun, diyeceğim :caponbalığısmile:

Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın