gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

Çoçukluğumun telden arabaları...

20 Nisan 2010, 00.30
A- A+

Zaman ne çabuk geçiyor. Kendi çocukluğumun güzelliği karşısında keyifle durabiliyorum. Şimdi öğrencilerime baktığımda çok farklılar. Bu cümleleri hocalarımız da bize kullanıyolardı.

Biz taştan ev yapar evcilik oynardık. Telden araba yapar araba sürerdik. Çubuğu direksiyon gibi kullanırdık. Yakar top oynardık. Saklambaç oynardık. Topal tavuk, simiiiiit, Çanak,bidir bir.... gibi yığınla araç gereç kullanılmayan oyunlar oynuyorduk.

Şimdiki gençliğe bakıyorum. Bu arada ilköğretim matematik öğretmeniyim. Muhattap oluduğum yaş aralığı 6-7-8. sınıflar. Bozulan dünya şartlarından dolayı hepsi erkenden ergenliğe giriyor.Yani çok erken yaşlanıyorlar. Tabi çocuklukları bundan dolayı kısalıyor. Oyun diyince counter,metin2,pes10,knight,facebook oyunları,warcraft.... hepsi sanal ortamdan oynanan oyunlar. Tabiki bunda değişen ve gelişen teknolojinin payi büyük. Yukardaki sanal ortam oyunlarını bende oynuyorum fakat onlar benim çocukken oynadığım oyunları oynuyamadılar ve oynuyamayacaklar.

Diğer bir zoruma giden konu ise şudur. Biz çocukken ders çalışırdık ama şimdiki çocuklar gibi değildik oyun da oynuyabiliyorduk bollllca. Çocuklar 4. sınıfta denemelerle başlıyolar ve 6. sınıfta 1. SBS  7. sınıfta 2. SBS  8. Sınıfta 3 SBS lise Sonda nisanda YGS  lise son haziranda LGS. Üniversiteyi okuyorsun bitiyor KPSS YDSS ALES ULES BULES KALES OFBE BUNE YAOF gibi sınavlara devam ediyorlar :D yani çok zor durumdalar. Onlara hak veriyor ve elimden gelen yardımı yapiyorum.

Bir öğrencim var ki düşünün bir çoğunuzun çocuğu böyle olabilir :
kolejde okuyor sabah 8 okula gidiyor ve 17 de okudan cıkıyor. eve geliyor yemek yiyor ben onu hafta içi 20-22 arası matematik özel dersi veriyorum. Hafta sonu dersanesi var 8-17 arası :) ne zaman dinlenecek acaba ?

Öğretmen olamanın bu denli vicdan işi olacağını bu denli kafamı yoracağını düşünmüyordum. Allah vergisi ikna ve anlatım kabiliyetim var fakat duygusal olmak beni çok zorluyor.

Okuduğunuz için teşekkür ederim...

YORUMLAR

20 Nisan 2010, 23.30
hocam öğrenciler bizim zamanımızdaki oyunların çoğunu bilmiyorlar bile
21 Nisan 2010, 00.13
gerçekten çocukların ve gençlerin hali perişan hocam saygılarımla
21 Nisan 2010, 01.05
Ahhh çocukluğumm.keşke bizim çocuklarımızda bizim kadar şanslı olabilselerdi.biz sokakta topraktan evler yaparken sevmeyi saymayı yardımı dostluğu öğrenirdik.şimdikilere bunu öğretemiyorsun.anlatsan anlamıyorlar.
21 Nisan 2010, 01.06
akşam ezanını duyunca hala annemler çagıracak geç kalırsa kızacak diye bazen düşünürüm , ne heyacandı be :)
21 Nisan 2010, 05.16

YÜREĞİNE SAGLIK HOCAM

SENİN ADIN ÖĞRETMEN

SEN ÖĞRETECEKSİN BUNLARI..:)

SEN BİR EĞİTMENSİN AYNI ZAMANDA

UNUTMAYASIN SAKIN BUNLARI....

21 Nisan 2010, 12.45
çocukluğumuza geri döndük ne güzel anlatmışınız oyunlarımız spordu resmen o zevki şimdiki çocuklar oynasada bulamazlar
21 Nisan 2010, 13.02

Teknolojiyi bahçe olarak  gören , sadece orada oynamayı öğrenen  çocuklara  aileleri, baskı, taviz ve ilgi  dengesini  koruyarak , en az zararla buluğ çağını atlatmalarına yardımcı olabilirler. Buluğ çağını hasarsız  atlatabilen çocuklar, anne ve babalarının karakterlerinin büyük bir bölümünü alırlar.O halde çevrenin, teknolojinin zararlı yönlerinden korumakta zorluk  çektiğimiz oranda ,çocuklara anne-baba olarak örnek olmalıyız. Mutlu olabilmekte ailenin öğretebilecekleri arasındadır.Bu kadar varlık arasında mutsuz olan çocuk, eskinin yamalı çorabını, ödünç kitap okunduğunu, pençe yapılmış ayakkabı giyildiğini, tek çanaktan yemeğe ekmek banılıpta doyulabildiği , ve bütün bunlara rağmen o çocukların mutlu olabildiklerini anlatan ana babaların, evlatlarınında mutlu olabileceğinie ben inanıyorum.

Sonuç olarak evet çocuklar son yıllarda belki mutsuz ama bunda  teknoloji kadar ailelerin de ( baskı yada hırs, yada tavizleri abartarak) iyi örnek olamadıklarını söyleyerek, yine akıntıya karşı kürek çekiyorum...

Saygılar..

21 Nisan 2010, 14.47
Çok haklısınız.Ben de pek fazla çocukluğumu yaşayamadım ama yine de şimdiki nesle göre yaşadığımı düşünüyorum.Küçükken akşam ezanına kalmayın cinler çarpar der korkuturlardı :) o korkuyla eve kaçardık.Kız olmama rağmen hep mahalle maçlarında ben kaleci olurdum,takımımızı kurtarmak benim için onurdu.Saklambaç oynarken komşu oğlunun yanımıza saklanması heycanlandırırdı bizi :) platonik aşk yaşardık kendimizce.ahh ah şimdi yaş 19 üniversite yıllarım...Sadece koşuşturma içinde geçiyor.Hiç kendime zaman ayıramıyorum.Ve bu yaşlar çok çabuk geçecek,bunu biliyoruz ama değerini bilemiyoruz...
21 Nisan 2010, 14.57
o kadar da karamsar olmayalım yahu.Ben genç biriyim.Tamam sizin kadar farklı oyunlar oynayamadık belki,sizin kadar sokaklarda olamadık belki ama bu bizlerin sizin kadar şanslı olmadığımızı göstermez.Halimiz de öyle harap falan değil :) herkesin çocukluğu kendine güzel..siz bu zamanlarda geçirmiş olsaydınız bu zamanları övecektiniz.. ayrıca anlatsan anlamıyorlar mı acaba yoksa hala o eski kafayla mı anlatmaya çalışıyoruz da anlatamıyoruz..değişim günümüzün kavramı olmuş durumdayken biz değişemiyorsak gençler,çocukların kabahati ne?
21 Nisan 2010, 15.57
hocam çok güzel bir konuya değindiniz.hadi onlar çocuk diyelim sanala kaptırabilirler kendilerini peki ya bu büyüklere ne demeli dün burda rose nicli birinin yazısını okudum sanal aşktan dert yanıyo bu bakışlı insanlar çocuklara nasıl örnek olacaklar.... 
21 Nisan 2010, 16.46
Katılmıyorum,bence daha iyi yönde yetişiyoruz,önceden teknoloji yoktu bilgi ise sınırlıydı,herşeyi öğretmenden öğrenmek zorundaydık,cünkü kaynak yoktu,oyuna gelincede gercekten yoktu-bende oynadım gazoz kapağı ,bilye sapan,şimdi cok komik geliyor cocuğumunda oynayacağını sanmıyorum,cünkü o zamanın şartları onlardı,şimdi bambaşka ancak-değer vede saygı konusuna katılıyorum-oda yetiştirenin KABAHATIDIR
21 Nisan 2010, 20.03
SORUN SİSTEM SEVGİLİ HOCAM. BİZLERDE SİTEM İÇİNDE BİRER ÇARK GÖREVİ GÖRDÜKÇE ÇOCULARIMIZDA ÇOCUKLUKLARINI SANALDA YAŞAYARAK VE YARIŞ ATI GİBİ KOŞTURARAK HAYATLARINI SÜRDÜRECEKLER.
22 Nisan 2010, 08.07
yorumlarınız için tşk ederim arkadaşlar. Bir arkadaşın yorumu güzeldi ben gencim herkezin cocuklugu herkeze güzel diye. Sevgili arkadaşım bize bu oyunlarla kültürümüz aktarılıyordu birlik beraberlik olmamız birbirimizi sevmemiz güvenmemiz öğretiliyordu. Ben babamın zamanının oyunlarına da imrenerek bakmıştım :)
22 Nisan 2010, 12.01
yazılanları  görünce  epey  bi  güldüm.Yanlış  anaşılmasın ama  eskıye  özlemi  bırakın artık.Bende  öğrenciyim ve  üniversiteyi yarım bırakmak  zorundayım.Gerçi  ne  önemi  var para  kazanın  etraf  saygı  göstersin  simdiki zamanda  bu yarıyo zaten.Devlet  dışında  iş garantisi yok  yane  ticarette  yatiyo  para  kazanmaya. Hep  siz  derdiniz  cocuklar  sıraları  siz  böle yapıyosunuz  diye  şuçlar ve   adam  gibi  açıklaöazdınız. üretmenin  nasıl bi haz verdiğini  göstermez ve  sadece  suçlardınbız.Hocam  şimdide  ben size  diyorum biz öğrenciler  sıraları  çizwerdik  sizlerse  verdiğiniz  oylarla  sıra  çizecek  vakit  bile  bırakmadınız  sadece  çaışıyuoruz ve  ot  oluyoruz  gurur  duyabilirsiniz. saygılarımla
22 Nisan 2010, 19.08
Bende üniversiteyi bitireli 1 sene oluyor. Yeni sayılırım öğretmenlikte. Senin yaşadıklarını ben de yaşadım. Bazen aklım ticarete kaymıyor değil hani. Ama öğrenciyken gördüğün ne kadar bozukluk varsa düzeltmek için yapmamak için çaba harcıyorum.
23 Nisan 2010, 09.34
cocukLuguma götürdün beni :)
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın