Yazmaya devam edeceğimi söylemiştim  tüm eleştirilere rağmen...2. kez karşınıda  olmaktan biraz cekinsemde, korkularımla yüzleşerek  33  hedefime ulaşmakta kararlıyım.

  Bugün  sizlere yine   kendi hayatımdan  bir   yaşanmışlık sunucak olmam  kesinlikle  özel hayatı  deşifre    değildir; Beymence bir anlatım olarak benimseneceğini umut ederek yazıyorum.

 '' Bir köylü kadın,bir danayı doğar doğmaz kucağına alıp sevmiş,sonrada bunu adet edinmiş, hergün danayı kucağına alıp taşırmış; sonunda buna okadar alışmış ki dana büyüyüp koskoca öküz olduğu zaman, onu yine kucağında taşıyabilmiş.''

 Bu bana çok ilginç geldi.Alışkanlıklar beyine pozitif anlamda katkımı sağlıyor yoksa köreltiyormu?  bu ayrı bir tartışma konusu..fakat bazen alışkanlıklarımız......:))

  Yakın bir geçmişte  efham dürtüsüyle hastaneye gittim.Malum işlemler tahliller bir süre beklemek  zorunda kaldım.Bu arada  bekleme sürecinde insani ihtiyaç nedeniyle lavaboya gitme ihtiyacı duydum.Gittiğimde  4  kabin vardı ve maalesef hepsinin kapısıda  kapalıydı.                                                                                                                                  

   Bir çoğumuzun yapacağı  gibi bende birinci kabine gittim ve kapısını  nezaketle tıklattım.Aynı nezaketle içerden gelen: öhö öhö!! sesi iletişimin hala  teknolojinin  tekelinde olmadığının   göstergesi gibiydi...mesaj alınmıştı.

  Ve ben ikinci  kabine yöneldim.TIK TIK!!..

    İçerden  gelen; ÖHHÖÖÖ !!!!! ses  tonunun  kendi  sorunlarıyla uğraşırken rahatsız edilmekten  pek  hoşlanmadığı,KURTLAR VADİSİ seslendirmesi yapmasından belliydi.Cesaret  yoksunu olduğumdan değil de; meydan okunması gereken ortamın orası olmadığını düşündüğüm için; '' O NASIL  SES TONU ?.. TÜRKCE Nİ  DÜZELT''   şeklinde bir uyarıda bulunma gereği  duymadım ve 3. kabine yöneldim:

..  yine aynı nezaketle üçüncü kabinin  kapısını  2 kez tıklattım.TIK !! TIKK!!

İçerden  gelen ses aynen şöyleydi: GİRRR!!!!                          :)))))))))))))))

    Aslında alışkanlıkların  alışılmadık  durumlara  gebe olduğu, bu yüzdende; alışkanlıkların sıksık  güncelleştirilmesi gerektiğini net bir şekilde  ben öğrenmiş oldum. 

       1. blog yazımda  hülya  kahraman oldu  ve ben  2. planda kaldım.. o yüzden bu  yazımda tedbirli davranıp kahraman adayını  bulunduğu odada kapalı bıraktım :))

   NOT:  Daveti kabul etmedim  :))))))))