gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

DİŞİLİK Mİ? KİŞİLİK Mİ?

12 Mayıs 2012, 00.58
A- A+


 

Güçlü ve sağlıklı bir toplum için,kadının “kişiliği”nin “dişiliği”nden önce algılanması ve kavranması gerekmektedir

Hayatın her alanında ve insan insana ilişkilerde bunun böyle kabul edilmesi bir zorunluluktur.

Lakin tüm tarihsel gelişim sürecince kadının “dişiliği”  “kişiliği”nden önce gelmiş ve kadın erkeğin mülkü haline gelmiştir.

Hemen tüm evliliklerde bile kadın bedeni  ile erkeğe ait zayıf bir varlık olarak sayılmıştır.

 BU ALGININ KAYNAĞI NEDİR

Bu algı ve anlayışın kaynağı ise,tüm toplumların tarih boyunca,yönetiminde,eğitim ve öğretiminde erkeğin egemen olmasıdır.

Kadın toplumda her zaman ikinci cins görülmüş,kişiliği arka plana atılmıştır

Kadının erkeğe ait olduğu anlayşıyla başlayan bu hatalar zincirinde sorumlu elbette erkektir.

Ama burada kadınların payıda  azımsanacak  kadar az değildir

Çünkü bu olguyu kabulleri ve devamına sessiz kalmaları hatta alet olmaları,bu döngünün sona ermesine müsaade etmemektedir.

ÇELİŞKİLERİMİZ

Kadını evlilikle,analıkla kutsar ama hemen sonrasında sindirmeye başlar erkek

Kadınlar vazgeçilmezlerimizdir,ama her alanda bende varım demelerine tahammülü yoktur erkeğin

Onlar

Çocukluklarımızın platonik aşkları

Delikanlılığımızın sevgilileri

Evlerimizin dişi kuşu

Çocuklarımızın anası

Karılarımız

Tüm bunlara rağmen, en eskiden şimdiki zamana kadar gelen

Masal.hikaye ,roman,sinema,gerçek,tiyatro

Akla gelen her alanda onlar için  ortak kanı

Ne onla ne onsuz   görüşüdür

Tekrar edersek sağlıklı bir Toplum kadınla yücelir oysa.

peki ne yapacağız ?

erkelerin ve kadınların yapmalar gereken şeylerin bir kısmı şunlar olmalıı

ERKEKLER NELER YAPMALI

Erkekler kadınların gerçekten  toplumda hak ettikleri yerde olmadıklarına kabul edip ellerlinden geleni yapmalılar ilk önce yapılması gereken kadını anlamak zor yada kadınlar anlaşılmazdır  hikayesini bir kenara bırakmalılar,çünkü erkeğin kadına başvurduğu şiddet te veya kabalıkta diğer erkeklere sunduğu mazeret kadının isteklerinin bitip tükenmek bilmediği ve anlaşılamadıklarıdır

 

Kadının istediği çok değildir aslında gayet mütevazıdır

Biz erkeklere güzel görünmek,yaptığı yemeğin beğenilmesi ortaya koyduğu çabanın takdir edilmesi

--çok güzel olmuş eline sağlık

--ne kadar yakışmış sana

--farkındayım senin içinde yorucu bir gündü

Gibi onların  ve  yaptıklarının farkında olmamız çokmu zor

Yapmamız gereken diğer bir şeyde küfür ve sövmeden  kesinlikle kaçınmak

Allahın insanalara verdiği en güzel nimetlerden biri olan cinsel birleşme fiilini,başkalarının anası,kızı,kızkardeşi ile dahil edilipte  söylenen bu sözler kadının idrakimizdeki yerini ortaya koymaktadır

En kibar en centilmen en güzel sözlü ve ince insan bile küfür ettiği vakit,kadına ne kadar değer verdiğini ortaya koymaktadır,

KADINLARIN YAPMASI GEREKENLER

Tüm iletişim araçalarında,kadın  reklam malzemesi olmaktan kendini kurtarmalıdır.

Örneğin bir otomotiv fuarında standda  satılmak için  görücüye çıkmış bir aracın üzerine elbisesi kasıklarına kadar çekilmiş üstünde de var la yok arası bir iple göğsü(güya) kapatılmış bir kadının ne işi var

Traş bıçağı reklamında adamın  yüzünü  yavaşça elleri ile okşayan kadının anlatmak istediği nedir,erkeğe anlatılmak istenen nedir

Bir daire  reklamında daire anahtarlarını eline alan kadının elbiselerinin aşağı doğru süzüldüğü reklam daki kadın,kadın hakları diye  bas bas bağıran yine kadın.

 

Hepimiz farkındayızki özellikle çalışan kadınlar  bir çok  noktada erkeklerden tolerans  görmektedirler

İster farkında olsunlar ister olmasınlar onların kadın olmalarının verdiği avantajı  kullanmayı severler.tabiki bunu uç manada algılamamak gerekir.örneğin  işyerinde  her geldiğinde  bayanlara merhaba-hoş geldin- nasılsın –günaydın gibi  karşılama sözleri söylenmeden geçilmez  ne erkekelr hemcinslerine bu kadar saygılı  nazik nede kadınlar birbilerine  böyledir,

Aslında kadınlarların  avantajlı dünyaları bu kadar la kayıtlı değil  evde, okulda, dışarıdada böyledir.

Kadın gerçekten  iltimasta ,hassasiyet te istemiyorum,ikincil olmak ta diyebilmelidir.

Özetle kadın öncelikle kendini  dişi olarak hissettirmemeli (sadece evde eşine bunu hissettirmeliJ) ki kişiliği ön plana çıksın.

 

 

 

YORUMLAR

12 Mayıs 2012, 13.00
Ben kadını ikinci cins olarak görmüyorum.Aklıma da gelmiyor bu konu,bunu sürekli dile getirenlerde sorun var gibi.

12 Mayıs 2012, 13.27
Yahu öznesinde yükleminde içinde hep kadının olageldiği bir takım küfürleri sadece biz sarf etmiyoruz,bu bütün dünyada yaygın bir saldırı şekli.Bindiğimiz dalı işte bu noktada daha çok kesiyoruz.Tabi ki egomuzu kadınlara yönelik yaptığımız türlü kibarlıklar aslında hem cinslerimizden edeceğimiz nefretinde önünü açıyor.
Örneğin lüks bir arabanın önünde duran kadını gördüğümüzde asla şunu demez hiç bir erkek.Bunun aynısından benim evimde de var diye demez hiç kimse.Çünkü o kadın o durumda erkeğe göre çok uçtur,evdeki eşi ise çok normaldir.
Sanki en önemlisinden sayılıp diri tutulacak beyin merkezlerimizin bu uyarılara ihtiyacı varmış gibi.
Arabanın yanına konulan kadın şu demek aslında bilinç altımıza verilen emirle.Sen önce bu arabayı al bi,az ilerideki köşe başında seni aynen böyle bir kadın bekliyor olacak demektir.
Yani burda hem kadın arabaya muhtaç olarak indirgeniyor,hemde erkeğe şu deniyor.Bu arabayı almazsan bu kadını unutabilirsin deniyor.
Beğenilen şeylerin bir birlerini beğenmeleri için uyulması gereken kurallar emrediliyor bilinç altlarına.
Kadının ve erkeğin aralarında anlaşabilmeleri için rahat bırakılmıyorlar.Vücutların dış katmanını şaşalı gösterip,işin iç yüzlerini umursatmıyorlar.

12 Mayıs 2012, 14.40

Söylediklerinizin çoğu kısmına katılıyorum.

Eklemek istiyorum ki; İş yerlerinde bayan olmak her zaman avantaj olmuyor o sizin dediğiniz güya kibar beyler, bayanların yükselmesini yada ilerlemesini aynen evdeki eşlerine yaptıkları gibi engelliyorlar. Bunun içinde akla hayale gelmeyen yöntemlerde kullanabiliyorlar.

İkincisi ise; yolda yürümekten, dolmuşta gitmekten ve resmi kurumlarda bile sıra beklerken gibi çeşitli ortak kullanılan alanlarda bile= anne yada bayanları içine alan küfür sözlerine zoraki tanıklık ediyoruz. Hemde hiç alakası olmayan konuşmalarla. Hadi ordan der gibi kullanılan bu kelimeleri söyleyenlerin anneleri robotmu acaba?

Kadınlara zulum eden erkekleri doğuran ve büyütende bir kadındır. Erkek kimliği geliştirirken anneye hürmet eden, ama evlenene kadar kibar evlenince kadının sahibi olan bir canavar olmalarını kim sağlıyor? İnanç yada eğitimi ne olursa olsun lafa gelince anneleri kutsal olan beylerin küfürlerinde anneler neden vardır? Eşleride bir anne değilmidir? Gelecekte çocuklarının annesi değilmidir? Böyle gider bu...

ALLAH biraz az biraz fazla özellikleride olsa her canlı gibi kadın ve erkeği yarattı. Hiç biri diğerinin efendisi olamaz. Farklı özellikleri olan iki tür olarak bakmak gerekiyor (bana göre). Ben aşağıdaki şiiri çok seviyorum, erkeği ve kadını pek bi güzel anlatıyor. Orta asyadan Anadoluya kadın ve erkek böyle görülmüş;

Eşim olma, karım ol!

Bakma daha ilkel durduğuna sen, ruhu vardır kelimelerin.
“Karı-koca” “eş”ten daha çok şey anlatır.
Belki tutup ellerimizden, bize unutulmuş bir şeyi hatırlatır.
Belki anlarız birbirimizi, kelimeleri anlarsak eğer.
Sahi biliyor musun, neden erkeğe “koca”, kadına da “onun karı” demiş eskiler?
Eşim değil, karım ol! Kedilerin eşi olur, terliklerin de…
İnsanın eşi olmaz. “Eş” diyorlar eşlik ediyor diye.
Eşlik etmek yeter mi? Fazlasını beklemez mi insan yârinden?
Kelimeleri yitirmeseydik anlardık belki.
Evlenecek erkeğe “koca” demişler.
Çünkü “koca” bilge ve yüce demektir. Koca demek, dağ demektir.
Ve ne kadar yüce olursa olsun, üstünde kar olmayan dağ eksiktir.
Dağların yücesine kar yağar diye kadına da “kocanın karı” demişler.
Bakma şimdi “karı-koca” ilan ettiklerine. “Koca ve onun karı” olmalıyız aslında.
Yani yüce bir dağ olmalı adam. Kar gibi pak ve masum olmalı kadın.
Örtmeli ve bir ömür, süsü olmalı dağın.
Çünkü üşür tepesinde kar olmayan dağ, ne kadar yüce olursa olsun, yarımdır hâlâ…
Eşim olma, karım ol! Bana benzemeye çalışma sakın.
Bana benden lazım değil bir tane daha. Ama unutma ki sensiz yarımım.
Her zaman söylemem, ama sen anla.
Eşim olma, karım ol!
Beni tamamla…                             Halil Çalışkan    

 

Not; Yorumda adı geçen erkekler normal değildir. O yüzden sayılan meziyetleri olmayanlar lütfen üzerlerine alınmasınlar. Paylaşım için teşekkürler.

12 Mayıs 2012, 15.14
soyken ne olarak görüyorsun kadını başka gezegenlerden gelmiş yaşam formu  olarak mı? Yine de papa dan hallice söylediğin bu sözün altındaki niyet taktire şayan bu yüzden sana bir alkış

patagonyalıya  da bir alkış kadın erkek ilişkilerinin bozulmasındaki esas sorunu,yani dayatmaları bize o karışık anlatımdan sunduğu için.

otomobil reklamlarında haklı olabilirsiniz hem kadınlar otomobillerden fazla ilgi çektiğinden bence reklam amacına ulaşmıyor

Bir daire  reklamında daire anahtarlarını eline alan kadının elbiseleri aşağı doğru süzülüyorsa  ben bunu anahtarları alırsınız ama ödemeler geldiğinde donsuz kalabilirsiniz olarak algılarım.

traş bıçağı reklamında kadın yerinde erkek olsa eminim daha abes olacaktır e birinin test etmesi lazım ama dimi test ettik onayladık manası çıkardım.

12 Mayıs 2012, 18.33
Dişilik bence . Şimdi çoğunuza bu algı olarak , dudakları büzük gözleri süzük kadın gibi gelecek ama , öyle değil değil . Dişiliğini unutmuş , unutturulmuş , adı her ne ise işte,  bu durum bir kadının en kötü halidir unutmayın. Ana ise de dişi , sevgili ise de dişidir kadın , hem de doğduğundan itibaren . Olması gereken de budur ve bu hiç kötü algılanmamalıdır . Dişilik , bir kişiliktir başlı başına . Sizin tabii ki bunu kastetmediğini biliyorum , siz kadının bir meta halinde sunulmasını anlatıyorsunuz o söylemlerinizle , buna tabii ki karşıyım(z) . Tüketim dünyasında , kadın figürü , erkek vücudu , çocuk kullanımı kapitalist düzenin uygulamalı bir parçasdır ve bu iş yapar . İnsan hakları diye bakarım ben olaya , kadınlara özel ayrımcılık yapılmasına da karşıyım , beceriler söz konusudur bedenler değil iş yerinde , sizin de sözünü ettiğiniz gibi . Kişiliğim doğal olarak dişiliğimin bir parçasıdır ve evde şöyle , sokakta böyle , mutfakta böyle , yatakta böyle gibi dikte edilen her şeye de karşıyım ben . Çok erkek halli kadınları da beğenmem , hani vardır ya , akılsız ama şuh edalarla işi kurtarmaya çalışan aptal kadınları da . Kadınına sahip çıkma havalarında , şunu yap- yapma , giy- giyme diyen erkekleri de bilinçaltında sorun var kabul ederim . Bu da bir kişilik sorunudur . Güzel bir konuya değinmişsiniz kısacası .
13 Mayıs 2012, 23.25
Yorumlarınız ve katkılarınız için teşekkürler arkadaşlar.soyken bilgenin dedediği gibi kastın tam anlaşılamadı en kısa yazı senin olmasına rağmen en uzun yoruma muhtaç sanırım:)patagonya kralı  hem fikir olduğumuz sanıyorum ayrıca   güleriz ağlanacak halimize diye de açıklayabileceğim ironi durumun  orjinalbilge reklam açılımların çok yerinde bencede.nükteli ama acı,gerçek ama göreneazra benim kısa geçtiğim  bir mevzuyu açmıssın teşekkür ederim mealesef bunu anlatmak çok zor toplumun  her seviyesine yayılımış durumda küfür ve bazen hakaretörneğinde çok güzel tabiki insan karşısındakini çok yakını bir kadının yerinde farzetse belki utanır belki sıkılır belki frenler hareketlerini.şiirde güzelmiş gerçekten az ama öz koca bir evliliğin hülasası gibi.haklısın ataya herkes konumunun farkında olmalı öncelikle tamam doğallıktan da ödün vermeyelim.ama kadının kuvvet olarak erketen zayıf olmasını  fırsat bilen erkeklerede tedbir alınmalıszi teyyid etmekle birlikte nasıl görünmeye çalıştığınız ve niyetiniz  karşı tarafı çok ta bağlamaz insanlar  anladıkları gibi yorumlar hareket ve sözleri
09 Mayıs 2017, 00.49
selamun aleykümBana anlatmayın arkadaş kadınlar iş yerlerinde torpilli  her zaman bu böyle gelmiş böyle gider
10 Mayıs 2017, 23.41
:)))) Alican bu bir şeyi değitirmez.erkekler efendi olursa her şey yoluna girer
03 Kasım 2017, 00.47
                                ATAYAEmin olun yorumunuz yazımı gölgede bıraktı teşekkürler
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın