gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

SIRA ADABI

07 Temmuz 2012, 17.41
A- A+

  Elimdeki numaraya göre önümde 17 kişi vardı. Banka sırasında oflayanlar  arasına katıldım. Cehennem sıcağında dışarıya kimse çıkmıyor, gelen kendince en sessiz köşeye geçip kalanların oflamasına eşlik ediyordu. Karşımdaki genç kızın telefonda konuşmasına bakılırsa sevgilisinden güzel şeyler duyuyor ve kıkırdaması yanında ki orta yaşlı adamı da güldürüyordu. Yanı başındaki takım elbiseli adamın dik bakışları bir saatine bir kıza yöneliyor, kaka yaptığı her halinden belli olan bebeği annesi kucağına daha bir sıkı bastırıp kokunun yayılmasını önlüyordu. Dokuz  gişeden sadece 2 sinin çalışmasına söylenenler  fazla ses çıkarmış olmalıydılar ki; güvenlik görevlisi gelip bir şeyler deyince sessizliğe mahkum olmuş budalara dönmelerini  gülümseyerek seyrederken, kendimi çantamdaki yarım şişe suyla garantiye almış olmanın getirdiği rahatlıkla yanımdaki yaşlıca olan beye döndüm. Konuşasım gelmişti belliydi.” Bizden sonraki nesil bilmez tabi dedim sıra adabını. Şimdi en azından klimalı yerde oturuyoruz eskiden böyle miydi dimi abi” yılların izini taşıyan yüzü daha bir kırıştı. Altta eksik 2 dişi meydana çıktı” yaşın kaçta bileceksin” dermiş gibi gülümsedi. Aslında emin de değilim hani belki sıranın ona gelmiş olmasının getirdiği mutluluk gülücüğü de olabilir ama giderken bana bakıp gene dişlerini göstermesi bana bunu hissettirdi.

  1980 öncesi Türkiye herkesin hayatını bir şekilde etkiledi. Bana sırada bekleme adabını öğretti mesela. Haber gelirdi bakkal  Mahmut’a  yağ, şeker geldi diye annem telaşa kapılır, abimle beni yollardı hemen, şeker yada yağ almaya değil ama; sırada beklemeye. Sıraya ne kadar erken girersek dönüp tekrar girme şansımız olur, böylelikle çayı şekersiz içmek zorunda kalmazdık ya da şanslıysak annem şekeri tadımlıkta olsa kek yapardı. Herkes yaşamadı belki ya da benim kadar hissetmedi ama gerçek olan yıllardı. Varlıkla yokluk arasında büyüyen bir nesildik. Kuyruklarda geçti çoğu zamanımız hatta para bile kazanırdık Nuran teyze sayesinde.. Çocuğu olmadığı için sıraya girecek tek kendisi olur geride kalacak olursa alamayacağını bildiğinden benim ya da abimin sırasını para vererek alırdı. Annem öğrendiğinde iyi dayak yemiştik gerçi ama değmişti doğrusu, ta öğrensin biz para biriktirmiştik. Gözü açık olanlar benim gibi ufak çocukları itekler yada yavrum geldim diye, sırtımızdan tutup dışarı atmaya kalksalar da, bu sorunu da çözmüştük .  Avazımız  çıktığı kadar bağırır hatta ben abartır kendimi yere atardım. Küçücük bir kız çocuğunun yerde dizini tutup ağlak bir sesle sıramı aldı annem beni döver diye bağırması, kuyruktakilerin söylenmelerine ve illaki bir kabadayı abinin çıkıp gövde gösterisi yapması ile sonlanır ve bu sayede yerimizi korurduk.

   Hayal meyal hatırlasam da o günleri, söz konusu olan sırada beklemek olunca;  sakin sessiz ama her numarayı biliyor olmanın güveniyle bekliyorum.

  Babel

YORUMLAR

07 Temmuz 2012, 20.19
  Güzel yurdumun o günlerdeki insan manzaraları gözümde canlanııverdi ,hele bide arkadan gelipde gişedeki memura bir şey soracam deyip işini hallettirmeye çalışanlarda  yokmu hem kızar hem gulerdimm..iyi bilirim birde bu işi meslek haline getirnler vardı  acil işi olanlara sıralarını satarlardı ,sonra tekrar girerlerdi bu boyle devam ederdi...Paylaşımın icin teşekkürler sanki ihtiyarlamışız gibi hissettim kendimi...))
07 Temmuz 2012, 20.21

Yine çok güzel bir paylaşım canım...çok utandığım bir günü anımsattı bana...Kimlik çıkaracaktım ve sırada beklmeye tahammülüm olmadığından tanıdık bir polis memuru eşliğinde girdim daireye..cok uzun bir kuyruk vardı ve ben memur ile birlikte  kuyrugun en başına gittim ,memur " yakınım " deyip ilginlemelerini rica etti, böylelikle ilk sıra bana gelecekti..ben beklerken sıradan bir kız yüksek ses ile " ben universite ögrencisiyim ve sınavlarım vardı bugün,sabahtan beri burda sıra bekliyorum,sizce bu yaptığınız ne kadar etik dedi..öylesine utamdım ve öylesine hak verdim ki o genç kıza.dudaklarımdan sadece iki kelime dökülebildi, " evet haklısınız" dedim ve çıktım...

ve bir daha asla torpil ile resmi daireye gitmedim..

07 Temmuz 2012, 21.09

Sıra bekleme konusunda , daha  doğrusu  sıra atlama konusundaki   becerim yazının başlığı ile bağdaşmasada  kaleme almayı isterdim.Ama  uyanıklık  olarak  kaleme almayı  düşündüğüm  yorumum, şu günlerde başıma  gelen olaylada  bağdaşmayacağı için ben  paylaşımın    rüzgarına   göre  yorum  yapayım:))

  Güncel  bakarsak bana sıra  adabını öğreten  numaratörlerden aldığım numaralar değil, insanların  güler yüzü ve   yaşlıların önüme  koydukları   geleceğime dair  fotoğraflar  oldu...   

 Emeğine   sağlık babel.. küçük  bir  fotoğrafta   sen  sunmuş oldun  bana  geleceğe dair:))

07 Temmuz 2012, 22.04
babelimmm eskiye çok güsel deyinmişin önceden cay seker sırası beklerdik almak için şimdi ise sıra beklemeden kolayca alıoz deelmi...şimdi artık sıran şu numara diyolar ve artık kimseye sıramızı vermiyoruz...günümüzün bize getirdiği ne çok kolaylık var deelmi ama aldıgı okadar çok şey varki :((( anlatımın süper olmuş keşke hiç unutmasak o günleri va bugünün degerini bilsek...emegine yüregine saglık canımmm....
07 Temmuz 2012, 22.36
pekii o numara yapanlarla karşılaşınca nasıl davranıyorsunuz ?
07 Temmuz 2012, 23.36
heh heh heh :)))) benim aklımada kızlara cep telefonu olmadıgı için küçük kagıtlarla seni seviyom diye kısa  mesajlar yazılırdı .. aşk mektupları falan işte :))  ne adamım ya
08 Temmuz 2012, 00.11
Ya ben şimdi nasıl itiraf edeyim bilmiyorum:) Ben hamileyken McDonald's da uzun bir kuyruğu gözüm almadı ve bebek beklediğimi ve acil girmem gerektiğini söyledim. Bütün kadınlar iyiydi, sıra mı olur hamileye dediler, ohh harika bu dünya. Ama ama ama :(( ben bunu gördüm ya kaç kez kandırdım hamileyim ben diye ve jupss tuvalete attım kendimi.Düzinelerce bebeğim olması lazımdı o kuyruk kandırmacalarıma . Ama bu benim küçük bir kızken okul çıkışı oyalanıp evde de babaannemin olmadığı o gün yüzünden oldu!! Anahtarı yukarıya kaldırılan pencereyi açarsam arkasından alabilecektim ama o kuvvetle ben pencereyi kaldıramadan kaçırmıştım. Bilinçaltım işte bu olayla kap karadır kap karaaa. Bir gün yaşlanıcam ve bu numarayı yutturamıcam biliyorum :) Şey ama, dua ederken bu hatalarım için af diliyorum ben, kızmayın hemen smile Resmi
08 Temmuz 2012, 00.27

Sizin dediğiniz sıraları filmlerde gördük biz. Bizim üniversite harç yatırma kuyruklarımız oldu kampüsü dolaşacak kadar uzun kuyruklar ))) Bir kişinin yanına selam veren durur o sıra milimetrik ilerler hatta mesai biter ertesi güne kalırsınız. Ne sohbetler doğar o kuyruklarda aklınız durur )))  Bankaları hiç sevmem şükür kart var dışardan yapıyoruz işlemleri.

Hastanelerdeki kuyruklarda tanıdığım çok olmasına rağmen asla araya yada öne geçmem. Çünkü orda sıra daha önemli. Herkezin kendince sebepleri var acele ediyorlar. Zaten insanların canı burnunda birde öne geçerek eziyet etmenin manası yok. Hastanede kendim için değil annem için beklerken üzüldüğüm kadar asla üzülemem. Lütfen hastanelerde imkanınız varsada sıranıza uyun. Yaşlı, özürlü, dayanamacak durumda ve hamile olanlara öncelik zaten var ama duyarlı olanlar çok az!!!

08 Temmuz 2012, 01.31
    O değil de sırayla ilgili en kötü tecrübem yıllar önce bir atm sırasında oldu.Kurban Bayramı arefesi sanırım devlet maaşları o gün veriyor ben de öğrencilik yıllarım para çekicektim sanırım.Girdim sıraya atm bozulmuş, bekle babam bekle.Sıra, yılan gibi kıvrıla kıvrıla caddeye kadar uzuyor, tam seyirlik yani. Kuyrukta her çeşit insan var. Beklerken bu insanlar kaynaşıyor, sohbetler koyulaşıyor falan benim arkamda askeri öğrenciler var. önümdeki adamda da bıçak  var biletmek için yanına almış sanırım.İnsanlar beklemekten gerilmiş, ön sıralarda bir kaç kez kavga çıkıyor seslerini duyuyoruz mesafe o kadar uzun ki tam göremiyoruz.Ben bıçağa baktıkça dua ediyorum bizim tarafa sıçramasın kavga diye. bayram üzeri kurbanlık olmakta olabilirdi kaderde :) Mağazalardan birinde de Kıraç-endamın yeter çalıyor(nasıl bir travma yaşadıysam kuyrukta, duyduğum şarkıyı bile hatırlıyorum :S). İnsanlar atıp tutuyorlar, çeşitli çözümler sunuyorlar falan, konuştukça gerginlikleri azalıyor. inceden çiseleyen yağmur da bir yandan. Arada kaynak yapmaya çalışıp gerilmiş sinirlere toslayıp arkasına bakmadan gidenler var. Ne ararsan var. Yerel bir tv bile gelmiş bu mükemmel manzarayı ölümsüzleştirmeye  o derece yani. Öğlen girdiğim sıradan akşama doğru çıkabildiydim.
   Çook yıllar önce yazarında bahsettiği gibi bunu her gün yaşayanlar vardı. Çok çabuk unutuyoruz.
08 Temmuz 2012, 03.07
Sira beklemedim, sag olsunmu desem, Allah rahmet etsinmi desem yasiyormu bilmiyorum.
Bir akrabamizin Bakkaliyesi vardi, ihtiyacim ne varsa kenara koyardi:)))
Evde, ev sahibini uyandirdik bir gece.
Sigaramiz bitmisti, gece saatin bilmem kaci.
Ahsap bina, biz alt kattan orta sesle hem Mehmet amca diye sesleniyoruz, hemde hafiften tavana vuruyoruz. Adam korkmus olacakki, heyacanla hopp cocuklar biseymi oldu diye sordu?
Önemli birsey yok Mehmet amca, sigaramiz bittide acaba sizde varmi:)))
Adam hem söyleniyor hemde bafra sigarasini balkondan atti.
Varlik icinde darlik cektik.
Saygimizi, sevgimizi, dürüstlügümüzü kaybetmedik yinede...

Tesekkürler Babilkulesi, bizi eskilere götürdünüz...

08 Temmuz 2012, 18.07
Ben de bilmem bahsettiğiniz dönemleri , sadece bazen annemden dayılarımdan dinlerim, bazen de annemin eski günlüklerinden defterlerinden filan okurdum , dayılarımın döşek aralarına sakladıkları kitapları çizgi romanları filan dinlerdik sonra sokağa çıkma yasaklarını ev aranmalarını duyulan silah seslerini anlatırlar biraraya geldiğimizde..
Ama sıra bekleme deyince benim şapşallıklarım gelir aklıma :))) bankaya girip sıra numarası alıp onca bekleyip sıra bana geldiğinde aslında yanlış bankaya girmiş olmuşluğumda  var , gişe memurunun yüzünü asla unutamam :)))
Teşekkürler paylaşım için...

Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın