gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

BİR...

03 Aralık 2012, 21.53
A- A+

Şimdi dövün Sakarya, dövünmek vakti bu ân;

Kehkeşanlara kaçmış eski güneşleri an!

Hani Yunus Emre ki, kıyında geziyordu;

Hani ardına çil çil kubbeler serpen ordu?

Nerede kardeşlerin, cömert Nil, yeşil Tuna;

Giden şanlı akıncı, ne gün döner yurduna?

Mermerlerin nabzında hâlâ çarpar mı tekbir?

Bulur mu deli rüzgâr o sedayı: Allah bir!               N.F.K.

………………………………………………………………………………………………..

 

Üniversite 2. sınıfta iken Soyut Matematik adında anlaşılması güç ama bir o kadar da zevkli bir ders almıştım. Ve bu derste Abdullah Hocamız ( okumayacak ama ellerinden öpüyorum ) bize tam 2 saat boyunca 1=1 olduğunu nasıl ispatlayacağımızı göstermişti. Madem bu paylaşımın mevzu bahsi “1” ben de bu paylaşımı saygıdeğer Hocama armağan ediyorum:)

 

Evet, paylaşımın konusu “ 1 “ yani bildiğimiz “bir”. Bir deyip geçmemek gerekir. Tüm rakamlar dolayısıyla da sayılar “ bir “ sayesinde var olmuşlardır. Eğer bir olmasaydı; iki, üç ve diğerleri de olmayacaktı. Çünkü insanoğlu önce “ bir “ i icat etmiştir. Sonra bire bir ekleyerek ikiyi, ona da bir ekleyerek üçü icat etmiştir. Bu böyle sürüp gitmiştir. Yani sayılar göz önüne alındığında “ bir “ başlangıçtır, öncesi yoktur. Daha sonra bu mevzuya geri dönmek üzere şimdilik burada bir nokta koyalım… ( Pardon üç nokta oldu ama neyse)

 

Konunun ayrıntısına dalmadan önce gelin beraber biraz “ bir “ i günlük hayatta ne şekillerde ve hangi durumlarda kullandığımızı düşünelim. Biri değer verdiğimizi göstermek için kullanırız bazen. Mesela anne yavrusuna “ Bir tanem…” şeklinde hitap eder. Asker sevdiğine mektup yazdığında “ Biricik Yarim…” diye söze başlar. Yani “ bir “ değer vermektir, daha doğrusu değerin ta kendisidir…

 

Birisinin ( yine cümle “bir” ile başladı, inanın ayarlamadım denk geldismile Resmi ) sözünü kesecek olduğumuzda “ Bir dakika…” ya da “ Bir saniye…” diye gireriz konuya… Ama istediğimiz ne bir dakika ne de bir saniyedir aslında… Daha fazla süreyi arzulasak ta “ Bir “ i kullanırız çoğunlukla… Yani “ bir “ bütündür bazen… Çünkü “ bir “ birlik olmanın başlangıcıdır. Yeri gelir yüzlerce saniye hatta milyonlarca saniye “bir” olur…

 

Haydi bir de ters mantık kuralım. ( Fark ettiniz mi bu paragrafın ilk cümlesinde de “bir” geçti, “bir” böyledir işte. İçerisinde “bir” geçmeyen bir yazı veya kitap gördünüz mü şu yaşınıza kadar? Demek ki “ bir “ her yerde ) Heeeee! Ters mantık kuracaktık! Bir bildiğiniz tüm sayılardan daha büyüktür. Evet, yanlış okumadınız:) Madem tüm sayılardan önce “bir” var idi, sayıların hepsi “ bir “ sayesinde ortaya çıkmıştır, o zaman “bir” tüm sayılardan daha büyüktür. Hatta üstten bilmem kaçıncı satırda ifade etmeye çalıştığım gibi diğer sayıları da “ bir “ büyütmüştür. Ama “ Bir “ asla kibirli değildir. Mesela hangi sayıyı “bir “ ile çarparsak çarpalım o sayının kendisini buluruz. Aynı durum herhangi bir sayıyı “ bir” e böldüğümüz zaman da geçerlidir. Yani “ bir “ hiçbir sayıyı değiştirmek için uğraşmaz. Sayılardan tek beklediği onları ilk başta nasıl büyüttüyse öyle kalmalarıdır. Saf, temiz, el değmemiş… Aynen bir bebeğin anne rahminden çıktığı gibi değişmeden saf kalmalarını ister…

 

Elbette bazı sayılar asidir, “bir” e kafa tutarlar. Mesela “0” bunlardan biridir. Tek başına hiçbir şey ifade etmemesine rağmen asilik yapmaktan geri kalmaz. Tüm sayıları etkisi altına alıp kendine dönüştürmeye çalışır. Mesela bir sayıyı “0” ile çarparsanız “0” elde edersiniz. Ya da  “0” ı bir sayıya bölerseniz yine “0” bulursunuz. Ama tüm asiliğine rağmen “bir” sıfırdan da şefkatini esirgemez, ona anlam katmaya çalışır. Mesela “0” ın önüne “1” koyacak olursanız 10 elde edersiniz ve “0” hiçlikten kurtulur. İşin bir başka yönü de bir sayının “0” a bölümü tanımsızdır. Yani anlamsızdır.

 

Demek ki neymiş efendim… “Bir” başlangıçtır, öncesi yoktur. Sonsuza kadar uzanan tüm sayıların hepsinin temelinde “ Bir “ vardır yani sonu da yoktur. Her yerde, yazılarımızda ve sözlerimizde her gün belki de en çok “ Bir” geçmektedir. Yani “ Bir” her an her yerdedir. Kendisine “0” gibi asilik yapanlara karşı bile sevecendir, onlara değer katmaya çalışır. “Bir” tüm sayıların başlangıcı olmasına rağmen onları değiştirmez, sadece onların onları ilk büyüttüğü şekilde saf ve temiz kalmalarını arzular. “ Bir “ değerin kendisidir. Her sayı kendisinden sonra ki sayıya kavuşmak istediğinde “ Bir “ e ihtiyaç duyar. “Bir” birlik, beraberlik demektir. Unutmamak gerekir ki ulaşılmak istenilen her hedef için zorluklar birer birer aşılır. Yani hedefe ulaşmanın yolu da “ Bir” den geçer. Birin kendisine gelince…. Bir birdir ve hiç kimseye ya da hiçbir şeye ihtiyaç duymaz….

 

Biliyorum bazılarının kafası karıştı. Ne anlatmaya çalıştı bu adam diye içerisinden geçirdi. Hala anlamayanlar için yazıyorum… Üstadın bence o eşsiz şiirinden aldığım mısralardan sonuncusunun son cümlesini okuyun yeter….


 

İki dünya saadeti dileklerimle…TuRK….

 

 

 

 

 

YORUMLAR


Henüz yorum yapılmamış :( Yazık ama blog sahibi senin yorumunu bekliyor olabilir

Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın