gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

DOYUMSUZLUK

27 Nisan 2013, 16.48
A- A+

Gözü doymayan bir insanı doyurmak mümkün değildir!

Bu düşünceden yola çıkarsak; göz, neden açtır ki doymaz?  

Cevabı olmayan bir soru olduğu kanaatindeyim.

 

Geçenlerde -Bülent Ersoy on kişilik mantı yedi!- diye gazetede haber vardı. Şimdi; gözü mü açtı yoksa on kişilik bir mide sahibi mi ? :))

Hani öyle tipler vardır ki; çatlayana kadar yese bile hala gözü masadaki yiyemediklerindedir. Açlığın pençesindeki insanları göz önüne getirmesi ya da oruç tutması söz konusu bile değildir. Horoz ölür gözü çöplükte kalır lafını tam olarak hak edenlerdir.

 

Bu göz açlığı konusu yemek veya para veya mevki hırsı veya herhangi bir konu hakkında olabilir. Ve genelde çok sevimsiz, hoş görülmeyen bir durum olsa dahi çok tepki verilmeden geçilir ama konu cinsellikle ilgili olduğunda tepkiler daha kuvvetlidir. Ahlaksızlık vurgusu yapılarak yerden yere vurulur; o muhatap kişi. .  Eleştiriler; kendileri yapamadıkları için mi yoksa ahlak adına mı yapılır? Emin değilim…

 

Dünyaca ünlü futbolcu Ronaldo’nun dünya güzelleri ile sevgili olduğunu biliyorduk. Ama bir seks işçisi hanım açıklamada bulunmuş. Reklam yapma ihtiyacı hissetmiş herhalde… Arada 5-6 kadını kiralayıp, gece alemi yaptıklarını açıklayıvermiş!  Var olan güzel manken sevgilisi de biliyor ama kıskanmıyormuş. Acaba “ben yetemiyorum, başkalarıyla olması normal” diye mi düşünüyor bu güzellik abidesi sevgililer yoksa menfaat icabı görmezden mi geliyorlar?

 

Gazetede bu gibi haberleri okuyan pek çok erkeğin “-helal olun” dediğini duymayan, bilmeyen yoktur sanırım. Kendinden oldukça genç biriyle birlikte olanları ayıplayanların çoğunluğu aynı imkanlara sahip olmaları halinde, ayıpladıkları kişileri taklit etmeyeceklerini kim garanti edebilir ki!

 

Bazen de aşık olunuyor biriyle birlikteyken, bambaşka birine.  Kadın-erkek ayrımı yapmaksızın, sevgili sayısının birden çok olması gittikçe normalleşiyor. Ruhlar, çok aç olmalı aşka! Doğru kişiyi bulana dek deneme mi yapmalı yoksa var olanla yaşamaya mecburen devam mı etmeli?  Çeşitli  nedenlerle (ki genelde bu sebep çocuklardır) boşanmadan, mutlu oldukları, kendilerini iyi hissettikleri kişilerle birlikte olması  mazur görülebilir mi?  Sonuçta amaç mutlu olmak değil mi!? Tabi tatminsizlik hastalığına yakalanmış ve tedavi ettirmeye de çalışıyor olabilir! :)

Peki; aşk,  her şeyi affeder mi?

 

Yılbaşı piyangosunda ki büyük ikramiye çıkınca yapılan ilk işlerden birinin eş boşamak olması garip değil mi sizce de?

 

İnsana altından dağ verseler, bir tane daha ister. Göz doyumsuzluğu her konuda tavan yapıyor. Bazen insanın maymundan gelmiş olabileceği ihtimalini düşünmeden edemiyorum. Öyle ya; yoksa “maymun iştahı” deyimini başka türlü nasıl açıklayabiliriz ki!? 

 

YORUMLAR

27 Nisan 2013, 19.00

 

 

Gözü doymayan bir insanı doyurmak mümkün değildir!

Bu düşünceden yola çıkarsak; göz, neden açtır ki doymaz?  

Cevabı olmayan bir soru olduğu kanaatindeyim.

     demişsiniz.....

     hayır  efendim size göre öyle bir kanaat sizde oluşmuştur ancak, açgözlülükle ilgili bilim adamlarının bu yönde yapılmış bilimsel bir çalışmasını size nakledeyim isterseniz..

     bilim adamları, aç gözlü ve doyumsuz insanların neden kanaatkar olmadıklarını ,neden bencil olduklarını ve neden, yat kalk yat kalk , hep ben hep ben dediklerini araştırmak için,...

     yine bu uğurda nam salmış halk dilinde aç gözlü köpek diye anılan diğer bir canlı türü köpek üzerinde kestirmeden bir deney yapmaya karar vermişler..

     aç gözlü köpeğin neden böyle anıldığını ve gerçektende gözününmü aç, yoksa midesinin mi aç olduğunu anlamak için köpeği bayıltarak  midesinin içini en sevdiği türden olan tazesinden haşlanmış et ile  mideden hareketle soluk borusuna kadar doldurup tekrar dikmişler ..

      bir kabın içersinede sevdiği türden yiyeceklerden yine bol miktarda biraz ilerisine bırakmışlar..

      bir kaç saat sonra midesi tıka basa et  yiyecek dolu köpek ayılmış ve üzerinde operasyon yapıldığından habersiz, ancak   normal şartlarda   narkoz ve karnının doymuş olmasının etkisi ile, yediklerini hazmetmesi dahası uyuyup dinlenmesi gerekirken, gözünü açar açmaz biraz ilerdeki içersinde gördüğü yiyecek dolu kaba doğru hamle yaparak yiyecekleri dur durak bilmez şekilde yemeye başlamış,...

      ve akabinde midesinden soluk borusuna kadar yiyecekle dolu olduğu için nefes alamadığından  aynı yerde can verip ölmüş...

     bilim adamları bu deneyden hareketle şu tespiti yapmışlar....köpeğin açlık hissinin,normal şartlarda  mideden beyne gönderilen talimatla ve beyninde gözlerin yardımıyla yiyecek temin etmesi gerekirken..midenin dolu ve tok olması nedeniyle beyne aç olduğuna dair böyle bir talimat göndermediğini,..

      buna rağmen ...içi yiyecek dolu kabtan yiyecek yiyen köpeğin ölümünden,  gözlerin bedenden kafasına göre bağımsız hareket ederek  birinci derecede sorumlu olduğunu .. 

      verilen karar ve varılan kanate görede,..... bahse konu canlının bedeninin ve ruhunun aslında kendisine verilen ve hatta midesine kadar gönderilen yiyecekler ile hayatını idame ettirme imkanı var iken,...   ölümüne sebep olacak kadar şuursuzca yemesinin tek sorumlusunun gözünün aç olmasının etkisi olduğunu raporlarına eklemişler....

       ve bu durumda olan insan ve hayvan türleri için yapacak bir şey olmadığına kendi hallerine terk edilmelerinin daha uygun olacağına  karar vermişler ....

       o gün bu gün aç gözlü doyumsuz canlılar hep aramızdalar ve hep olacaklar,  köpek örneğinde olduğu gibi zararları kendilerine olsa iyi ..... 

 

 

27 Nisan 2013, 23.52
bunları bilmeyen yok. çözüm nedir, o da yok. ayıplanan şeylerin aynısını imkan olunca herkesin yapma potansiyelinden bahsetmişsin. bunu demen şu demek oluyor. kimse hiç bir şeyi eleştirmesin, bu yanlış demesin, kıskandığından diyor olabilir anlamında olmuş. insanların beğenmediği şeyleri söylemelerinin önünü kapatmaya çalışmışsın. tabi ki bunu bilmeden yapmışsın. önü arkası düşünülmeden ihtimaller açmak analiz yapmak demek değildir.
28 Nisan 2013, 00.12
DİNİMİZDE DE HERŞEYİN FAZLASI YANİ ISRAF MEN EDİLMİŞTİR.HER DAVRANIŞ GİBİ TABİİ UYANLARA..
28 Nisan 2013, 01.23
Şu bir gerçek ki bütün bunlar aç gözlülük ,aşk falan değil...Aşık olan birisi sevdiğinden başkasına bakmaz bile .Yetmiyormuş, pöh masal bunlar ,seviyorsa bir insan karşılığınıda buluyorsa isterse çamur olsun sevdiği,yerine koyar mı başkasını...haklsınız murat bütün bunlar açgözlülük başka açıklaması olamaz.
28 Nisan 2013, 02.01
Gözü doymayan bir insanı doyurmak mümkün değildir. Doru söze ne hacet var
28 Nisan 2013, 12.17
Mesela ben.Telefonumu bozulana kadar.atılacak hale gelene kadar kullanırım.çevrenin X telefonun  yeni modeli çıkmış  binlerce özelliği var sözlerine hiiiç itibar etmem..Bir alış veriş merkezine giderken eksik olanları yazar onun dışında hiiiç bir şey almam.Saçlarımı doğal haline bırakır birde şu rengi denesem mi birde bu rengi denesem mi diyerek kuaförleri hiiiç zengin edemem..DEMEYİ ÇOOOK İSTERDİM :( Ama diyemiyorum:(....MURATT  çok güzel bir yazı yazmışsınız. önce tşkler.Ama .Herkesin doyumsuzluk hastalığını yenmesi gereken alanlar farklı galiba. İnançlar ve ahlaki değerler konusunda fazla hassasım. Seçtiğin ve mutlu olacağına inandığın .bir kişiye emek vermek onunla mutlu olmak varken,o emek bir kaç kişiye bölününce bölük pörçük anlık kısa dönemlik mutluluklar çıkıyor..ne o kişi nede diğerleri mutlu olabiliyor .Örnek verdiğiniz kişilerleri yargılamak bana düşmez.aslında kimseye düşmez.Onların hayatı.değerleri.içlerinde neler yaşandığını da  bilemeyiz.Ruhun Aşka açlığı diye bir şeyi kabul etmiyorum.Aşk aç olduğun zaman geliyorsa o aşk olamaz.yalnızlığa çaredir ancak.Ve Aşk genelde onu aramazken geliyor ..Eşinin yada sevgilisinin ihanetine rağmen kalanları bende anlamıyorum ama yargılamamda.dediğim Kimsenin hayatını .neden böyle yaptıkarını bizler karşıdan bakarak anlayamayız..Ahlak konusunda inançlı insan kendisi yapmadığı için değil(ki zaten onun inançları bunu engeller)O kişilerin yozlaşmış ilişkilerine üzülür ancak.ama dediğim gibi asla yargılamaz..Yazınızda okadar soru varki yorumumda blog gibi olacak bu gidişle.Ama şunu söylemeden bitirmem .Bülent Ersoy bitaneee:)) onu çooook seviyorum o yaramaz bir çocuk:) Son cümle.. başta söz ettiğim konularda ki doyumsuzluk olayımın farkındayım  bu hastalığımı yenmem lazım .Aslında bu tip durumlar moralimin bozuk olduğu dönemsel doyumsuzluk diyorum ben bu durumuma.Bir sürü şey alıpta eve gelip ben bunları niye aldım demişliğim çoktur..Tekrar tşkler Çok güzel bir yazıydı.
28 Nisan 2013, 12.59
Gözü doymayan bir insanı doyurmak mümkün değildir. gercekten öle
28 Nisan 2013, 15.33
Önemli bir toplumsal-bireysel  sorun olduğunu düşündüğüm konuda, sizler de düşünün istedim. yoksa analiz-sentez yapıp akıl dağıtmak amacıyla yazmadım. Bu yüzden de daha çok soru şeklinde dile getirdim. herkes kendi yöntemiyle bi çare bulur yada en azından hayatına daha dikkat eder yada sadece "düşünür" belki diye :)
okuyan, katkıda bulunup yorum yapan herkese çok teşekkürlersağlıcakla kalınız
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın