gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

Dostum iken, dost edindim. Melek miydi?

27 Ağustos 2013, 00.30
A- A+
Dostu olmalı insanın. Dara sıkıştığında başı, sırtını değilde, başını yaslayabileceği bir dostu. Hüznün aktığında göz bebeklerinden... Yani, duygularının bir an  için kendini kaybettiği ve seni yalnız hissettirdiği, hatta terk edip gittiği vakit, işte o vakit ayaklanıp yanına gidebileceği bir dostu olmalı insanın. Veyahut, ayaklanmadan tam oturduğunda odanın bir köşesine, kafan dizlerinin içinde, saçların dökülürken göğsünde bir yerde, arkadan dürtüp nasılsın dostum? diyebilen bir dostu olmalı insanın. Hani öyle insana benzeyen değilde, biraz biraz meleği andıran biri... Yoksa ne haddine, anında belirecek çevrende. Meleğin olacak ki, daha doğrulmadan masadan yani gitmeye hazırlanırken  , oturtu verecek tekrar geriye seni. Doldur dostum diyecek bir dublede bana... Saki olacaksın uğruna. Hatta bardak olup, dudaklarına kadar temas etmeyi isteyeceksin. Söze ; Eyvallah dostum diye başlayacak. Sek içerken Rakını, göz yaşların bozacak yine, sekin tadını... Sulanacak, yavşayacak biraz Rakı. O zaman, dur diyecek işte. Söze tekrar başlayacak... Ama bu sefer Eyvallah olmayacak. Biraz çok mu içtin sen dostum ? da demeyecek. İçelim dostum, bu gece bizim demeyi bilecek. Dostu olacak işte insanın... Biraz insan gibi olacak, biraz melek kokacak. Nazını çekmesini bilecek. Misal, git!.. istemiyorum seni!.. dediğin emir kiplerini, rica anlayıp gidecek. Aslında gitmeyecek... Arkandan, gölgenmiş gibi takip edecek seni... Korkacak yani.
Başına bir şey gelir, devrilir bir yerde sızar kalır diye endişe edecek. 
Dostu olmalı, dostum insanın... Hani öyle yağmur yağdığında, şemsiyesini hemen açıp vermeyecek. Islan biraz dostum, rahmet yağıyor deyip ıslanacak seninle. Anla işte dostum... Dostu olmalı insanın.Sigaran bittiğinde, ki zaten küllükten içtiğin vakit toriklerini ve hatta bu yüzden koktuğunda parmak uçların, tiksinmeyecek sevgili gibi... Dost başka dostum. 
Kafanı gözünü kırdıklarında, yapıştırırken bandı oflayıp puflayacak sana. Ne bu ? Kaşını gözünü yardırmışsın, kafanı niye kırmadın?  diye alay edip güldürecek seni... 
 Bunlar başını yasladığında olacak şeyler... Düşünsene dostum, sırtını yasladığını?..


B.A.

YORUMLAR

27 Ağustos 2013, 12.50

 Yazını zevkle okudum önce .Sonra bir daha okudum. Belki de bir kez daha okurum . Bilinmez ki:)))))Ardından bana  anımsattığın CAN DÜNDARIN aşağıdaki  şiirine koştum. Sizlerle de paylaşmak istiyorum.

YÜREĞİNE SAĞLIK LOveJ..BİR KEZ DAHA DÜŞÜNDÜRECEKSİN OKUYUCULARINI....

 

Bir DOstu Olmalı İnsanın

Saate bakmaksızın kapısını çalabileceği bir dostu olmalı insanın... 
Nereden çıktın bu vakitte” dememeli, 
Bir gece yarısı telaşla yataktan fırladığında; 
Gözünün dilini bilmeli, dinlemeli, sormadan, söylemeden anlamalı... 
Arka bahçede varlığını sezdirmeden, 
Mütemadiyen dikilen vefalı bir ağaç gibi köklenmeli hayatında; 
Sen her daim onun orada olduğunu hissetmelisin 
İhtiyaç duyduğunda gidip müşfik gövdesine yaslanabilmeli, 
Kovuklarına saklanabilmelisin. 
Kucaklamalı seni güvenli kollarıyla, 
Dalları bitkin başına omuz, 
Yaprakları kanayan ruhuna merhem olmalı... 
En mahrem sırlarını verebilmeli, 
En derin yaralarını açıp gösterebilmelisin. 
Gölgesinde serinlemelisin sorgusuz sualsiz. 
Onca dalkavuk arasında bir tek o, 
Sözünü eğip bükmeden söylemeli, 
Yanlış anlaşılmayacağını bilmeli. 
Alkışlandığında değil sadece, 
Asıl yuhalandığında da yanında durup koluna girebilmeli. 
Övmeli âlem içinde, baş başayken sövmeli. 
Ve sen, öyle güvenmelisin ki ona övdüğünde de sövdüğünde de 
Bunun iyilikten olduğunu bilmelisin. 
Teklifsiz kefili olmalı hatalarının, 
Günahlarının yegâne sahibi. 
Seni senden iyi bilen, sana senden çok güvenen bir sırdaş, 
Göz bebekleri bulutlandığında, fırtınayı sezebilmelisin. 
Ve sen ağladığında onun gözlerinden gelmeli yaş... 
Yıllarca aynı ip üstünde çalışmış, 
İki trapezci gibi güvenle kenetlenmeli elleri... 
Parkurun bütün zorluklarına rağmen, 
"Dostluğumuzu koruyabildik, 
Acıları birlikte göğüsledik ya 
Yenildik sayılmayız" diyebilmeli... 
Issızlığın, yalnızlığın en koyulaştığı anda, 
Küçücük bir kâğıda yazdığımız 
Kısa ama ümitvarî bir yazıyı 
Yüreğe benzer bir taşa bağlayıp 
Birbirimizin camından içeri atabilmeliyiz. 
"Bunu da aşacağız! Bir Dost"

27 Ağustos 2013, 16.06
Güzel dile getirmişsiniz, günümüzde içi boşalmış ama kıyıda köşede de olsa direnen bu duyguya. Çoğu dostumuz değil, dost bildiklerimiz olur zamanın içinde... belki bu canımızı yakar kimbilir. Nadir de olsa dostlar vardır ve onları kötü gün kapınızı çaldığında kapıyı birlikte açtığınızda anlarsınız. Kaybedilmeyecek dostlukların hayatımızda olması dileğiyle
27 Ağustos 2013, 16.34
"Ne kimseye dost oldum, ne de kimseyi dost edindim." demiştim bir keresinde, bir blog altında.
Hala öyleyim. sanırım ben bu "Dost" sözcüğüne alışamadım,üzerine çok fazla görev yüklediklerinden belki.:)
Sırtımda ağırlığını hissettiklerim, sırtıma ağırlığını yükleyenler gerçekten ağır gelir bana,sıkılırım. Ben de vermem ağırlığımı. Kuş gibi hafif hissetmeli insan karşıdaki ile, kuş gibi hafif gitmeli karşıya...

Elbette herkese aynı değilim, herkes de bana aynı değil. Bana, "Sen benim dostumsun." diyenler var ama ben aynı şeyi söyleyemedim kimseye, içimden gelmedi.
"Yakınım"dedim hep özellerime, ayrıcalıklılarıma. "Yakınım" bana "Yakın" yani, her zaman, hep hemen yanıbaşımda hissettiklerim, bana öyle hissettirenler. Ne güzel sözcüktür benim için "Yakın".

Farklı anlatmışsın sen "Dost"u, yine ve tabii ki pek güzel anlatmışsın.
Ufak ufak kullanmaya mı başlasam acaba "Dost" sözcüğünü?.. Hele az düşüneyim, bir iki daha okuyayım.:)
Teşekkürler ve de tabii ki sevgiler prens.
27 Ağustos 2013, 18.09

İnsan en iyi kendini tanır. Nerde ne zaman nasıl avutulacağını yine kendi bilir. Bazen iyi sözden alır, bazen tam tersi...Bazen başını koyacak bir omuz arar, bazen yaslanılacak omuz olmak ister. Lakin doğru zaman ne zaman onu yaslayacak doğru omuzu bulduğunda anlar.Bazen yaslanılacak omuz olduğunda tutup kolundan çekmeye korkar. İncinmekten, itilmekten korkar.

Dost olmak da zordur dost bulmak da...Zaman ister, emek ister, özveri ister. İsterde ister, öyle kolay değildir ''dostum'' demek. Bi düşündüm de var mı böyle hayatımda? Sevgili Sat_Agrahanın dediği gibi ''yakınım' diyeyim'. Dost tabiri biraz ağır geldi:) Sat_Agraha sevgilierimi gönderiyorum sana da kabul et lütfen, blogların tadı seninle güzel...

Farklı bi pencereden kendi üslubunla güzel anlatım. Teşeşküürler...

27 Ağustos 2013, 18.35
Dosta yüklenen misyonlar çok mu fazla ? ?İlah olmalı  bu şartlarda dostlar sanki..Benim içinde çok fazla ağır açıkçası.Ama çok yakın arkadaşlarım var..
27 Ağustos 2013, 19.32
"...Aslında gitmeyecek... Arkandan, gölgenmiş gibi takip edecek seni... Korkacak yani.
Başına bir şey gelir, devrilir bir yerde sızar kalır diye endişe edecek. "

Canını çektirdin insanın... Olmaz ya hani "belki?" diyor insan ...

"Övmeli insan içinde, başbaşayken sövmeli"
genelde tersini yapıyorlar bu da farklı bi dostluk göstergesi mi acaba?





27 Ağustos 2013, 19.50
Bala'cım,
teşekkür ederim. Senin sevgin bana kıymetli.
Özledik seni, çok mu ara verdin ne?:)
Benden de sana sevgiler, kocamanından.:)
27 Ağustos 2013, 19.56
Yorumlardan herkesin dost özlemini çıkartıyorum... Herkes arıyor birer dost, herkes arıyorken neden kimse bulamıyor ? Herkes tabiri nasıl olurda, hiç kimseyi yenemez. Bir hiçi, herkes mafetmeli oysa... Neyse.
Çok düşündün sanki Sultanım, çok... Düşünceler hayal alemine gitmene sebep olur. Sebebin olurum... : )
Canı çeken arayıp bulacak. Yok öyle, armut piş ağzıma düş. Çık dışarıya, koş kaldırım taşlarında. Önüne gelene sor, dost olur muyuz? Belki öyle denk gelinir ? :)
İnsan en iyi kendini tanımıyor bence. Herkes gibi, kendini de tanıyormuş sanıyor. Öyle bir an geliyor ki, beklemediğin tavırlar, davranışları sergiliyorsun. Öyle bir an gelir ki, söylediğin sözler, daha önce alfabende asla bulunmamış, anlık bir olayla okuma yazma öğretmişsindir. Tabir ağır oldu sanki, anlar mısın bilmiyorum. Anlamaya çalış, anladığında güleceksin:)
Dosta yüklenen misyon tabii çok olacak... Bulması zor olan bir şeyin misyonu kendince zor ve şatapatlıdır... İlahlaştırmak ( haşa ) o farklı bir misyona hizmettir. Zaten, en güzel dost ilah değil midir?.. Rabbim, dostlarından eğlesin.
Kıyıda köşede, orada burada şurada neredeyse çıksın karşımıza, Eyvallah.

27 Ağustos 2013, 20.36
MÜKEMMELBİRŞEKİLDE DOSTLUGU YORUMLAMISSIN
27 Ağustos 2013, 23.58
Dost Dediğin Hadi ölüme gidiyoruz dediğinde, NEDEN diyen değil, NE ZAMAN diyendir...
28 Ağustos 2013, 03.03
:))))
Sokağa çıkıp "dost olur muyuz" diyeyim öyle mi?  ilahi çok hoşsun. Ben de çok sevdim Patch Adams' ı lakin herkesin bir ağırlığı var; armut piş ağzıma düş olacak bazılarına, hani olmaz ya... Zaten 34567900... defa yanılmak pek de iç açıcı değil...  insan yapısı belli, modern insanın faydacı  çıkarcı ve hesapcı  yapısıyla çok fazla  tezat özellik yüklemişsin zaten bu modele; bir yerde hata verir mutlaka..
Yine de yazmaya devam et sen böyle...
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın