Eğer beni sevmiyorsan

     Saçlarımı beğenmiyorsan

     Beni böyle kabul etmezsen

     Seni seviyorum demezsen

     Çekti çekti çek çektir git.

     Herkes aşk dedi yazdı etti e ben yazmazsam eksik kalırım, neyim eksik he neyim eksik dedim geçtim tuşların başına. Yok, yok aslında gerçek öyle değil. Yazmak istememdeki en büyük etken geceden beri yağan ve beni ağır bir şekilde tahrik eden güzelim yağmur.

     Bir zamanlar bir yerlerde ilginç bir şey okumuştum gökyüzündeki herhangi bir küçük bulutu seçin ve onun da iznini alarak ondan kibarca kaybolmasını isteyin tüm dikkatinizi buluta verirseniz bir süre sonra kaybolduğunu göreceksiniz yazıyordu. Hemen o gün denedim hatta defalarca denemiştim evet seçtiğim bulutlar kendilerini yok edip kayboluyorlardı. Gerçekten ben istediğim için miydi yoksa o küçük bulutların bir süre sonra zaten kaybolma özellikleri olduğu için miydi bilemiyorum.

    Bu deneyimimi hatırlayarak sevgili yağmurdan kibarca durmasını gidip tarlalara bağlara bahçelere köylere yağmasını rica ettim. Dinledi mi peki elbette ki hayır. Kibarlık işe yaramayınca çareler tükenmez diyerek kabalaşma yolunu seçtim tüm gücümle bağırdım dur lan artık dur yeter çok yağdın hiç değilse ara ver dedim. Durdu mu peki elbette ki yine hayır. Bir süre sonra cehennemde yanma olasılığım kafama dank ettiğinde bereketli yağmurdan ve Rabbimden defalarca özür dileyerek suçluluk duygusunu üstümden atmaya çalışmamda cabası oldu. Ayrıntılarını ruh sağlığınızı düşündüğüm için yazmayacağım.

    Uğraşlarım sonuçsuz kaldığından sevgili yağmur ısrarla tüm gücüyle yağmaya devam etti ve bilinçaltımın derinliklerine gömdüğüm fantezilerimi yine bir, bir yüzeye çıkardı.

    Bir zamanlar sırf acıdığım için benle çıkmak isteyen erkeklerin çıkma tekliflerini kabul ediyordum. Kötü şansımdan olsa gerek karşıma da hep kendilerini acındıranlar çıkıyordu. Bir kez denesen ölmezsin ya belki aşık olursun bana diyenlerdi bunlar. O dönemlerde adım üç haftalık aşklar yaşayan hoppa kıza çıkmıştı. ( bknz. Ön yargı ) Neden sevmediğin halde buluşmayı kabul ediyorsun diye soranlara ya amaaaa onlara da yazık  beee bir iki kez çıkmakla ölmem ya diye saçma bir cevap veriyordum. Kendilerine ilgi duyan erkekleri acımasızca kalplerini kıra, kıra reddeden kızlara da sinir oluyor kendimden uzak tutuyordum. ( bknz Aptal Olmakla Yufka Yürekli Olmak Arasında ki İnce Çizgi ) Yine kötü şansımdan olsa gerek dedikleri gibi olmadı hiç birine  aşık olamadım.

    Çok sonraları nedendir bilinmez belki de bu yaptığımın doğru olmadığını bilinçsizce idrak ettiğimden hoppa kız dönemini kapatıp pardon siz kimsiniz dönemine geçtim. Bana samimi ya da kurnazca edilen tüm iltifatları güler yüzle kabul edip teşekkür ediyor, sıvışıyor bir daha da iltifat edenle aynı ortamda bulunmamaya çalışıyordum. Teşekkürlerimden cesaret alanlar bir yolunu bulup iltifatlarını devam ettirdiklerinde ise af edersiniz  tanıyamadım, sanırım sizi hatırlamam gerekiyordu ah kusura bakmayın aaaa öyle miiii ne zaman nerede nasıl konuşmuştuk numarasını bazen acemice bazen de profesyonel oyunculara taş çıkartırcasına çekiyordum. Utanmasaydım valla çok sarhoştum kardeş ne ara konuştuyduk senle bile derdim ki kabul etmek istemesem de bence bir iki kez birilerine aynen öyle dedim. E canım sende kibarca olmaz bu iş başka kapıya benden sana ekmek çıkmaz deseydin de reddetseydin diyenler varsa ben kibarca konuştuğumda dikkate alınmıyordum efendim. Israrlar devam ediyordu. İkna kabiliyetim o zamanlar sıfırın altında eksi bir idi.

    Neyse ne demiştik yağmur. Ergenken izlediğim romantik komedi filmlerinden midir nedir gerçi o filmlerden hatırladığım ilk kar yağdığında kardan adam yapıp kartopu oynayan sevgililer ama nedense benim de yağmuru görünce sevgilim olan biri ile yapmak istediğim bazı isteklerim hortluyor. Yağmur yağar sevdiğim biri olmaz kırk yılda bir birine aşık olmuştum  o zamanda yağmurlu günlerde buluşamamak adına türlü aksilikler gelip beni bulmuştu.

   Yazıdan çıkarılması gerekenler: Yağmur iyidir durdurmaya çalışmayın sizi dinleyip de zaten durmuyor. Önce kendinizi düşünün ve kimseyle acıdığınız için çıkmayın zaman siz aşık olamadan akıp gidiyor kazık kadar oluyorsunuz ve çocukça istekleriniz içinizde kalıyor. Bilinç yüzeyine çıkan çocukça isteklerinize bir tokat atıp gönderin ve nefes almaya devam edin. Amaannn yahu bana bakmayın ne istiyorsanız onu yapın.