gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

Hadi Bana Gerçeklerden Söz Et Hicvi&Hicviye’m

30 Kasım 2013, 06.29
A- A+

Tüm bildiklerinizi unutun, iyiler kazanmayacak, son gülen iyi gülmeyecek. Öyle bir dünya olmayacak; yok öyle bir dünya, sonradan kazanan öyle iyi insanlar da yok; sabreden derviş muradına ne zaman ermiş? 

Okurum hep, duyar denk gelirim bir yerlerde. Biri derdini anlatır yana yana, diğeri teselli edici sözleri sıralar ona. Hazırdır sözler, ezberi kuvvetlidir teselli edenin.

Hayat adil derler, aksini söyleyenler de vardır. Gerçek söyler aksini söyleyenler, haklıdırlar. Adil midir hayat, bana bunu kanıtlar mısın, yapabilir misin bunu? Acele etme cevap için, bugüne kadarki ezberini de unut; karşında zor biri var, hayatı tecrübeleriyle hatim etmiş zorlu biri var, boşver şimdi yaşı tecrübe dedim ya! Kim bu adalet sağlayıcı, elinde asasıyla gezinen bu büyücü neden keyfine göre adalet sağlarmış sorarım sana, sesimi duyan herkese! 

“Dün aç yattım komşu ve bugün de aç yatacağım, belki yarın da!..”

“Üzülme komşu geçer, hayat bir sınav!..”

Bu komşu söyler mi bana, ne sınavı olduğunu bunun, neden böyle bir şeye gerek duyulmuş. Nasıl bir sınav anlatır mısın, ben insan(lık) olarak bu acıları çekerken benim egoist hocam neden hala sesini çıkarmıyor, evet dinliyorum. Asasını kaybetmiş olabilir mi, belki büyü yapmayı unutmuştur olamaz mı, sihirli sözcükleri karıştırmıştır. Sonra tersine dönmüştür her şey; lanetlenmişizdir filan. 

Geç bunları. Geçerken de, gönül gözü denen şey nasıl oluyor bilmiyorum da, nesneleri seçmeye yarayan organın hangisiyse onu aç ve gör, görmediğin şeye de inanma. Ben adaleti görmüyorum, kötü günlerin geçtiğini, kötülerin hak ettikleri yerlerde olduklarını... Hatta tüm kötülükleri cezalandıracak bir “el” olduğuna da inanmıyorum.

Tek el var gerçek olan, o da zor durumdakine uzattığın kendi elindir; çıkarsızca…

Rumuz değişken

YORUMLAR

30 Kasım 2013, 14.10
İşte budurrr...süpersin Özdür...Tabiiki asasını falan kaybetmedi...Sadece siyasete atıldı...oy verenlere çalışıyor...ufff sustumm...
30 Kasım 2013, 14.32
Öz(ün)dür bunları yazan, rumuz değişken diye not düşsen de Özdür. Çok kötü bir dönemden geçiyorsun belli ki bazen hepimizin geçtiği bi'şeyleri sorguladığı, isyan ettiği. 
Bu yazıya yorum eklenmemiştir. (Yazıyordu ben şu an yazarken.)
Ben de yorumsuz kalmak isterdim aslında, okuyup düşünüp, sorgulayıp. 
Senin yazdığını görünce işte, eski bir tanıdık ya da tanıdık bir ses gibi geldi ve hoş geldin demek istedim...
AtayaG.
30 Kasım 2013, 16.35

         Şşşşt isyan etme bakiyim "ah" yaparlar sana bak .p Güzel isyan etmişsin de yapacak bir şey yok Özdür. Yine de yazıyoruz tabii...yazmalıyız. Mıymıymıy sosyal mesaj veren sevgi kelebeği kronik uyurlardan olmaktan iyidir. Hoşgeldin.
30 Kasım 2013, 17.31
Agzınıza,yüreginize saglık....
30 Kasım 2013, 17.52

Kelimelerin uyumu, yazım şekli güzel ancak okurken, yazının içine girdikçe katılmadığım noktalar var.

Hayat her bireye adil olmak zorunda değildir. Adaletin sağlanacağı yer hayatın kendisi de değildir. Adaletin sağlanacağı yer, adaleti sağlayacak bellidir.Sadece "O" adaleti sağlayabilir ve "O" adildir. 

Bu nasıl adalet diyecek olursanız, sizin verdiğiniz örnek üzerinden adaletini açıklamaya çalışayım. "Ben açım" diyen komşuya " Hayat bir sınav" cevabını veren komşu haklıdır. ANCAK sadece bu cevapla yetinmesi, bu düşünceye sahipken " komşusu aç iken tok yatan bizden değildir" sözünü unutuyor olması yanlıştır. Unutmasa, unutmasak, unutulmasa kimse "ben açım" demeyecektir ve adalet sağlanacaktır. Yani sadece okuduğumuzla kalmasak, okuduklarımızı, bize anlatılanları uygulasak hayattaki adaleti de sağlamış olacağız.Adaletin nasıl sağlanacağı bizlere gösterilmiş iken, adaleti sağlamadığımız için suçlu sadece bizleriz.Suçu başkasında aramaya gerek yok!

Tel el var gerçek olan, o da zor durumdakine senin elini uzatmanı sağlayacak olan el...






30 Kasım 2013, 18.33
Merhaba . Yazınızı zevk duyarak okudum .
Sorgulayıcılık  ,  gerçekçilik  ,  . . . diyebileceğim izler buldum.
Umarım bunlar yaşanmakta olan sıkıntılardan kaynaklı,  "geçici" ,  tepkisel  duygular değildir.
Toplumca sormadan - soruşturup gerçek manada araştırmadan   " inanmaktan"   çok - çok çekmekteyiz . . .
Elinize sağlık
30 Kasım 2013, 20.17
Merhabalar... Teşekkür ederim, hoş buldum arkadaşlar.Görüşemedik, iyisinizdir hepiniz umarım...  Döndüm, son olayların bir parçası olarak başımı belaya soktum defalarca, sokturdular, hırpalandım biraz; sessiz kalamadım haksızlıklara...sonra iş güç. Sağlık sorunları derken burayı, sizleri özlediğimi farkettim. İlk fırsatta yazmak istedim, sizlere ulaşmak... 

Yazıya, kısa bir açıklama yaparak halel getirmiş olmayacağımı yine umaraktan; azınlığın sesi olma haddini üstlendiğim bir dönemdeyim, sesim yine çok çıkıyor ve yine gururluyum... Aslında görüşlerim(...) yer almaktadır yazı içersinde. Yolumu bulduğumdan beri içim çok rahat, burda da anlatmayı denedim ve bu konuda şimdi destek görmek de güzel. Anlaşılmış olduğumu görüyorum yorumlarda, yine güzel.

Diğer nickim olan Cekilmez_Bir_Kadin'la özümden kopanları paylaşmaya devam edeceğim sizlerle. 

Not: Blogdan tanıdık tanımadık hepiniz çok özelsiniz; sizi tanımak, keşfetmek harika her şeyiyle... 
01 Aralık 2013, 04.41
beğenmedim. sıkıcı.                         
01 Aralık 2013, 06.34
iyi bir çalışma olmuş..tek el örneğine benzer bir örnek  vermek geçti içimden.. tek doğru vardır içinde yalan beslemeyen..
01 Aralık 2013, 10.48
RABBIM hic bir seyi nedensiz yaratmamistir ve insanlara asla nedeni olmayan bir zeval vermez her yarattigindada hayir vardir ve her verdigi zevaldede... bu inancta olan kurtulusa erer..
OKUMA ALISKANLIGINI EDINMIS OLSAK ZATEN BU TÜR SORULAR HIC OLMAZ ...
bana göre HAYATTA en önemli kaynak HZ KURANDIR .

argko insalari kirmanin hakki vardir sinek kanadi kadar dahi olsa icimizden bu dogrudur dedigimiz anlarda dahi kirmak yönünde sözlerimiz  emrdilmemistir... o niklerin ardinda bir KALP var YASAYAN VE HISSEDEN  unutmayalim...
saygilar.
01 Aralık 2013, 22.50

çok ğüzel yazmışın arkadaşım    tebrikler

 

02 Aralık 2013, 01.03
Şimdi şu güzelim yazının altına hayır her şeyin bir sebebi vardır hiçbir şey nedensiz değildir falan yazan arkadaşımızın yazısını gördüm yine soğudum.
Abi eline emeğine sağlık. Hala bazı şeyleri göremeyip de buraya gelip arkadaşım bir yandan haklısın fakat bunun karşılığını alacaksın demeleri o kadar zoruma gidiyor ki.
Gün geçtikçe zengin ve fakir daha da çok ayrılıyor.
Evet kuranı okudum çünkü merak ettim bu kadar insan kitlesini etkisine alan ve isteklerini yerine getirten bir kitabı bende okumak istedim ve okudum incil de dahil olmak üzere.
Şuan ki dünyada hiçbir şey hiçbir şekilde adalet bulmayacak biraz vakit geçsin daha beterlerini göreceğiz. Her neyse anlatacak bir ton şeyim var...
Size önerebileceğim HOME belgeselidir. Açın iki saatinizi ayırın...
Eline sağlık.
02 Aralık 2013, 01.35
Özne biziz sevgili özdür, gerisi teferruat...Hoşgeldin...
02 Aralık 2013, 05.46

Hatta tüm kötülükleri cezalandıracak bir “el” olduğuna da inanmıyorum.

ALLAH YOK diyor sizde süper güzel faso fiso yaziyorsunuz.Sinav gecer diyenlerin nedemek istedigini anlamamissin aga sen, DÜNYA SINAVDIR.. Kimi Parasi ile sinanir, Kimi Güzelligi ile, Kimi Cirkinligi ile, Kimi fakirligi ile, Kimi Gücü ile, Kimi Gücsüzlügü ile Kimi hastaligi ile tabiki imani zayif olan insanin isine gelmez bu yazdiklarim ama siz kabul etsenizde etmesenizde Bu Kainati yaradan ALLAH var ve o nasil emrederse öyle olur ve olucakdirda sadece ciddi sekilde halinize sükür edin, aclik görmemissiniz isyan edersiniz yokluk bilmezsiniz isyan edersiniz her gece evinizin tepesinde gümbür gümbür bombada patlamiyorki suriye irak filistin gibi he onada sükür etmezsiniz sonrada cikar full isyan cekersiniz süpermis eline saglikmis ya neresi süper bildigin isyankar birisi hatta kendi bile farkindaki yaptiginin tam dogru olmadigindan gercek kimligi ile gelmemis.. neyse uzun lafin kisasi hani siz simdi sükretmiyorsunuz ya herseye ofluyorsunuz ya birgün ilahi adalet gelir öyle bi duruma sokarki bu yaziyi yazdigin güne geri dönmek icin can atarsin keske ozaman isyan ettigim günlere geri dönebileyim diye ;))
- Rabbim kimseye "AZ" verip aratmasın, "ÇOK" verip azdırmasın...
02 Aralık 2013, 09.00
doğrunun tanımı; herkesin işine gelen olduğu müddetçe, sessiz çığlıkları susturabilmek mümkün değildir.

tebrıkler
02 Aralık 2013, 12.59

Tebrik ederim , yureginize saglik.   fikirlerinize katildigimdan degil bu tbr tam tersi diken diken oldum okuyunca  sadece   gostermis oldugunuz cesarete, icinizdekileri korkusuzca dokusunuze, bi okadarda korktum acikcasi, cunki burdaki  sozlerin hedefi  insan degil Yaradan.

cok sey var soylenecek  ama defalarca iki gundur yazip durdum cok sey yazmisim sistemden cikicak kadar.  size en kisa zamanda iyilesmenizi diliyorum , hersey yoluna girsin umarim. soyleki hersey ust uste geldiginde  darbe yediginde hep  kotu gunler  vs  filmgibi gecer  beynimizden, bir an isyan etmek gelir rabbim  aninda tovbe edenlerden eylesin insallah.

 sormussunuzya bu sinava neden gerek duyulmus  gibi cumle tamamini yazmiyorum , dunya sinav dunyasi  odulde cennet,  cennet oyle herkese vize verilicek yer degil degilmi  can yakan la merhametli  gariple zalim herkesmi  komsu olucak cennettte, bu dunyada cezalandirilsin en agir cezalar verilsin isterken katillere, birak insan ogluna diger canlilarin katline bile dayanamaz cigliklar atarken ,  onlarin canini alanla alinanlar komsumu olucak, tabikide sinav dunyasi, istediginiz meslek icin basvurunuz yeterlimi, bunu ogretmelere veya ogrenciliginize bakin bi, koskoca yillar gunler geciyo okullarda neden, git ben doktor olmak istiyorum bana diplamami verin diyelim bakalim, olurmu gunluk ders yillik ders yetmeyip  sene sonunda sinava tabi tutan ogretmenler cok guzel tarif edebilir aslinda , ilk donemde zayif getirince ogrenci birazdaha calisip ikinci donemde yukseltmesi beklenir, sene sonuna dek yapilanlarin toplaminda alir notunu degilmi? basindami al bu dersten  yuksek puan aldin gelmene gerek yok  diye  saliveriliyormu?  bizim cennet  cennet icin diplomamiz madii degil manevi ,  iman ve sabir, kul hakki , hem cok kolay hem cok zor .

Gonul gozu kor olmasin   kimsenin  nesneleri goren gozlerdir kor olan aslinda, bakmak var bakmak var  ciplak gozle baktigimizda goremedigimiz  ama inandigimiz cok sey var .

 siz sormussunuzya  nesneleri goren gozleri ac ve gor ,  goremediklerinize inanciniz yok oyleyse.

 bende soruyorum size  yasamamiza sebep olan oksijen  surekli nefes alip verdigimiz goruyormusunuz?        bu yaziyi yazdiran dusunduren  okutan  aklimiz varhade beynimizi goruyoruzda akli gorebiliyormusunuz?  caniniz yandiginda feryat figan icinde  bir yeriniz acidiginda  doktora gidip acinizi gosterebiliyor veya gorebiliyormusunuz? tarif edin deniyor ediyorsunuz,  aslinda goremedigimiz onca seye inanirken bu soru cok sacma dahasi varda uzadi. rabbim saglam iman  hidayete erenlerden eylesin cumlemizi. isimize geldimi seytana papucunu ters giydircek bu akli  keske baska seyler icin harciyabilsek . allaha emanet olun.

02 Aralık 2013, 14.18
Öncelikle geçmiş olsun diliyorum, umarım zor zamanlarınız çabucak geçer ya da geçmiştir bile. Okudum, düşündüm sessiz kalıp sadece geçmiş olsun demek istedim. Hani kimi zaman çok sinirlenir ya insan, kızar, öfkelenir, bir şeyler yapar sonra keşkee olmasaydı der... keşke.... amann beyaaa neyse :) geçmiş olsun
02 Aralık 2013, 14.32
aslında GURCU KIZI VE GÖKHAN'ın yorumu üstüne yorum yapmamak lazım ama duramadım. acaba yanlış mı anlıyorum diye yazı yaynlandığından beri bir kaç kez okudum. doğru anlamışım.
mahkemelerde  hakimlerin verdiği kararlar bile, o büyük gücün adaletinin göstergesidir.
İnkara gitmişsiniz, Allah muhafaza, bu yazıyı yazdığınızda ki gibi düşünmeye devam ederseniz, daha büyük imtihanlar yüklenir omuzlarınıza taşıyamazsınız...E buda normal yani, siz bir kula bile bağırıp çağırdığınızda haksız yere, kocaman kocaman kavgalar çıkıyor, darplara kadar gidiyor sonu. 
gayb'a iman...bunu başarınca sorgularda biter.
Yüce yaradanımız korusun, kollasın bizleri, Özdür sizi de O'na emanet edelim biz...
sevgiyle...
02 Aralık 2013, 17.16

         Ya Rab, bu uğursuz gecenin yok mu sabahı?
         Mahşerde mi biçarelerin yoksa felahı?

         Nur istiyoruz... sen bize yangın veriyorsun?
         "Yandık" diyoruz, boğmaya kan gönderiyorsun

         Mazlumu nedir ezmede, ezdirmede mana?
         Zalimleri adlin hani öldürmedi hala

         Cani geziyor dipdiri, can vermede mazlum
         Suç başkasınındır da niçin başkası mahkum?

         Madem ki ey adl-i ilahi yakacaktın
         Yaksaydın a mel'unları, tuttun bizi yaktın

         Yetmez mi musab olduğumuz bunca devahi?
         Ağzım kurusun, yok musun ey adl-i ilahi?


         Mehmet Akif Ersoy'un "Ya Rab" şiirinden alıntıladığım bu bölümler yaratıcıya isyandır düpedüz. Yazıyı okurken şiir düşmüştü aklıma. Mehmet Akif bu şiiri yazdığında genel olarak İslam ülkelerinde ve özellikle Osmanlı'da bir çöküş söz konusudur. Satırlarına yansıyan isyan Allah'a yönelmiş görüldüğü gibi ama aynı zamanda büyük bir inanç da buna eşlik etmiş. Şiirin tamamı ve son iki mısra da bunu açıkça gösteriyor.


         Bu son yorumlarla gelişen durum hani benim şu pırlanta yüzünden ölen çocukların canını hiçleyerek pırlanta sevdasına düşenlere "allah belanızı versin" diyen yazımı getirdi aklıma. Neredeyse asacaklardı beni bela okudum diye :) Halbuki ben şerden ve adaletsizlikten O'na sığınmış, O'ndan yardım istemiştim. Yani diyeceğim şu ki; isyana büyük ve kalpten bir inanç da eşlik edebilir ve pek tabii etmeyebilir de... Bu noktada benim haddime değil yazarın inancını sorgulamak. Sadece biraz boyutlu bakmak gerek diye düşünüyorum. Sonuç olarak profesyonel yazarlar veya yorumcular değiliz, yanlış anlatmış veya yanlış anlaşılmış da olabiliriz. Ama tabii konunun bıçak sırtı bir konu olması, hem anlatımda hem de okumada bir o kadar özen gerektirir...gerektirmeli...


         Genel olarak yazının konusuyla ilgili önemli bulduğum, M. Akif'in şiirin giriş bölümünde yer verdiği A'raf suresinin 155. ayetinin bir bölümü yazarak bitireyim;

         "İçimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden bizi helak eder misin Allah'ım?"


         

         
02 Aralık 2013, 18.23

Suların yükseldiği sırada Nil kıyısında bir sırtlan ile bir timsah karşılaştılar; durup selamladılar birbirlerini.

Sırtlan konuştu ve dedi, "Günleriniz nasıl geçiyor, Efendim?"

Ve timsah cevapladı ve dedi "Kötü geçiyor. Gün oluyor acılarım ve hüznüm içinde ağlıyorum, ve yaratıklar diyorlar ki, 'Bunlar yalnızca timsah gözyaşları.' Ve bu beni her sözün ötesinde yaralıyor."

Ve sırtlan dedi, "Acınız ve hüznünüzden söz ediyorsunuz; ama bir an için beni düşünün. Dünyanın güzelliğine, harikalarına, mucizelerine bakıyorum ve salt bir sevinçle, günün güldüğü gibi gülüyorum. Ve ormanın insanları diyorlar, "Bu yalnızca bir sırtlan gülüşü." 

H.Cibran 

Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın