gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

Aklınız Fikriniz Çantanıza Sığıyor Mu?

06 Aralık 2013, 11.11
A- A+
 
         Hani karikatürist Erdil Yaşaroğlu var ya...ha işte onunla yapılan bir röportajı izlemiştim. Diyordu ki "küçük çantalı kadınlardan çok korkuyorum". "Höö" dedim önce "ne diyor bu adam?" Devam etti... "Yani bir kadın o kadar minicik bir çantaya ne koyabilir ki? "İçinde bir kitap yoktur bir defasında..." "Hmmmm" dedim...entelektüel, ortalama yakışıklı, topluma mal olmuş bir adamın kadın ve çanta olayına bakışı...


         Bir kadının çantasında kitap olmayışı neyi ifade ediyor peki? Kıt bir zeka, kültürsüzlük, duyarsızlık, cehalet? Ha bu arada, kitap ve zeka arasında doğru bir orantı kurduğum sanılmasın. Bir insanın çok kitap okuması, çok zeki olduğunun göstergesi de değildir elbet. Kitap okumak iyi bir şeydir neticede, ortalama bir zekanız olsa bile, "bilgi" açığı kapatabilir yer yer, hem okumak cahilliğin yegane ilacı. 


         Konuyu biraz boyutlandırıp 'erkeklerin istediği kadın tipi'nden söz etmek istiyorum. Ben, bu seçimin erkeğin kültürüyle, şunla, bunla çok alakalı olduğunu düşünmüyorum... belki biraz kişiliğiyle ilgili olabilir. Ha elbette kültürlü bir erkek, karşısında zırcahil, dünyadan bi-haber bir kadın da istemez. Ama dünya çirkini bir kadını da sırf çok zeki, kitap kurdu ve bilgiye hakim diye de hayatının kadını yapmaz. Zaten "iç güzelliği" zırvasına da hiç inanmam. Çirkinle ömür mü geçermiş .pp E tabii çok güzel bir insanın bile yaşlanınca eski güzelliği filan kalmaz ama zaten o zamana kadar değil midir güzellikten sağlanan maksimum fayda? "Ruhun güzel olsun kafi" pehhh!!! böyle kallavi bir kandırmaca olur mu? Hayır kafi değil efendim, geçeceksiniz o işleri bir yol. Yani çok klişedir ama sevdiğim bir sözdür; "ruh güzelliği önemli ve fakat ruhlar aleminde de yaşamıyoruz" .pp


         Aslında erkekler, kendilerinden daha az zeki kadınlarla daha mutlu olabilirler gibi görünüyor ilk bakışta. Hani naturaları gereği kadına hakim olmak isteyebilirler filan... Gerçi çok zeki bir kadın erkeği sırf mutlu olsun, böyle hissetsin diye 'aptal'a da yatabilir...pek mümkün .p eee kadın bu her şey beklenir. Gerçekten aptal bir insanın, kadın olsun, erkek olsun karşısındakini mutlu edebileceğine inanmıyorum ben. Ama şartlar eşit olursa olabilirliği de var tabii... "denk davul ahengi, her kör satıcının kör bir alıcısı olur" misali... Hem zaten mutluluk ve zekanın çift gerektirir durumları yok. 


         Bazı insanlar zekayı, bazıları da güzelliği 'hiç' yerine koyuyorlar. İki düşünce de çok saçma geliyor bana. Yani her iki özellik de doğumsal kazanımlarımız. Zeki biri, zekasını emek verir bilgiyle zenginleştirir, geliştirir, güzel biri de güzelliğini korur, kendine bakar vs... Her iki durumda da bir emek söz konusu :) Bu durumda neden biri ötekinden az değerli olsun ki? Derler ya hani "güzel ama kafası tın tın" ... eee iyi de demezler mi adama "zeki ama ancak kesekağıdı desteğiyle çekilebilir" diye? Zekasıyla övünen fazla tepkimizi çekmez de, güzelliğiyle övünene daha bir başka bakarız. Böyle güzelliği küçümseyenler "çirkinler ve nüstrofobik erkekler" olsa gerek.


         "Küçük çantalı kadın" fobisine geri dönelim. Belki de küçük çantalı kadınlar daha çok özgüven sahibi ve kendileriyle daha barışık tiplerdir. Düşünsenize; bir şey okuyacak kadar vakitleri yoktur çünkü hayatları dopdoludur, bir şey okumak istemezler çünkü zaten her türlü şeyi biliyorlardır .p bu yüzden kitap, gazete vs yoktur çantalarında. Topuklu ayakkabıyla her yolda, her zemin ve şartta dağ, bayır demeden yürüyebilirler, araba kullanabilir, diskoda rahatça tepinebilirler, bu yüzden de rahat bir ayakkabıyı alabilecek büyük bir çanta tercihleri yoktur. Çorapları kaçar diye dert etmezler, kaçsa da mühim değildir çünkü çorabın kaçığından ziyade dikkat çekecek güzel bacakların sahibidirler .pp dolayısıyla da yedek çorap bulunmaz yanlarında. Kalem, not defteri vs taşımazlar çünkü ihtiyaçları yoktur, o kadar zekidirler, hafızaları süpsüperdir .pp Şu, bu, öteki, beriki vs vs vs...


         Sanıyorum işin özü; en şanslı ve olması gereken durum, hem böyle bacaklara, hem de büyükçe bir çantaya sahip olabilmek bir kadın için; :)





           Ehh... tezin anti-tezini de geliştirdim, benden bu kadar, gerisini siz bilirsiniz beyler. Ama benim tavsiyem; hatunların çantalarının boyutlarına filan takılmayın :) Her şey çok yanıltıcı olabilir çünkü kadınlar söz konusu olduğunda. Seçim konusunda da, bir erkeğin veya kadının "sevdiğim şöyle olmalı" demesi çok önemli değildir esasen. Öncelikler, karşımızdakinin fazlalıklarına .p göre değişkenlik gösterir zira. Bu yüzden seçim kriterleriyle tam aksi özelliklere sahip birisine de kapılabilir insan. İdealdeki kadın/erkek tiplemeleri laf-ı güzaf. 


         Erdil Yaşaroğlu "küçük çanta" ve "cehalet"i eşleştirmiş elbette. Kıvrak zekasıyla böyle esprili bir çıkarsama yapmış... yoksa sanmam ki küçük çantalı kadınları sahiden de böyle görsün .p Küçük çantalardan değil de, küçük akıllardan ve cehaletten korkuyorum ben de... pek çok hem...





         



YORUMLAR

06 Aralık 2013, 12.32
Hemen gidip çantalarıma şöyle bir göz gezdirdim, nasıl çantalarım varmış die, ama ben çantam ne olursa olsun illa kitap taşırım yanımda, okuyamayacağımı bilsem bile, alışkanlık olmuş o bence Cezbem. Hmm başka ne olur çantamda, dur bakim, 3 tane gözlük, yakın, uzak, güneş gözlüğü:) telefon, cüzdan...Ama artık bişi yok ki çantamda olmamasından pek mutluyum, ince kırmızı HD :) Sevgilerimle...
06 Aralık 2013, 12.58
Askerden geldikten sonra annem bnei evlendirmek için kız bakardı, bulduklarını ben begenmezdim. Kendisi de kabul ederdi güzel olmadıklarını, ama huyu güzel oğlum diyerek, tercih ve önerisinin doğruluğunu bana kanıtlamaya çalışırdı. "Of ana ya, huyuna mı sarılıp yatacağım, bana ne ya, güzel olsun varsın huysuz olsun." derdim. Hatta abartıp, "eşim güzel olsun, yüz milyar da borcum olsun " (hala borc ödemekten kurtulamadğımı da belirteyim. Bir adamın duası bu kadar mı kabul olur?)

Sonra Aşık Veysel'in kulaklarını çınlatıp rahmetle anmaya başladım. "Gözelliğin o paretmez, bu bendeki aşk olmasa"..Tolstoy'un fısıltısına ne demeli; "Güzel olan sevgili değil, sevgili olan güzeldir" Ve daha onlarca aforizma : "on çirkin bir güzel eder ama, on güzel bir çirkin etmez." , Güzellik geçicidir, zeka kalıcı", "allah çirkin şansı versin", "güzelin talihi yok, çirkine sevgili çok".
Kafamı kalır insanda..

Yakın cevremdeki erkekler kız bulur, nasıl diye sorarlar. İyi de ben sizin gözünüzle bakamam ki. Gördüklerimi söylersem kabul etmezsiniz, söylemezsem içimde kalır. İki ucu da sihirli değnek.

Çoook sonra, anladım ki; erkek,gündüz anneleştirebileceği, gece fahişeleştirebileceği bir kadınla evlenmek ister. Çantanın seçme ve seçilme kriteri olması erkeğin aklından bile geçmez. Ha belki deri aksamı diğer aksesuarlarıyla uyumlu mudur diye takıntısı olanlar, bunu kriter olarak kabul edebilir.

Ve çok çok sonra şu kanıya vardım. Kadınlar ikiye ayrılır. Büyük çantalı küçük çantalı diye değil, "Kişiliğini öne çıkaranlar ve Dişiliğini öne çıkaranlar".

Dişiliğini öne çıkaranlar sakız gibidir, aroması bitince çene yorarlar. Atılma, terkedilme sonucundan kurtulamazlar. Anlık, eğlencelik amaçlı paylaşımların partneridir.

Kişiliğini öne çıkaranlar, her daim saygındırlar.
Dişiliğini öne çıkaranların valığı boşluk doldurur,
kişiliğini öne çıkaranların yokluğu boşluk yaratır.
Dişiliğini öne çıkaranlar, birlikte yaşayabileceğin biridir.
Kişiliğini öne çıkaranlar, onsuz yaşayamayacağın biridir.

Hele bir de ikisi bir aradaysa...

Yazınız çok güzeldi. Düşündürücü, farklı bakış açılaraı yaratıcı özelliği ile okunmaya değer bir yazı olmuş.



Tebrikler sıradan kavramların sıradışı anlatımcısı...
06 Aralık 2013, 13.15

  Bakış açısı farklı olduğunda değişik sonuçlar çıkabiliyor ve senin bakış açına göre de küçük çantalı bayanlarla cehaleti eşleştiren Erdil beyin tezi çürümüş olmuş pek bir keyifle okudum :)))

  Ben çantanın küçüğünü severim. Başkasının bakış açısı da, bakmayış açısı da, kıymetlimin dediği gibi tıntınizm :) Pek tuttum bu felsefeyi ben tıntınizm :))))

06 Aralık 2013, 14.01
Her açıdan değerlendirmişsiniz bize çok söz kalmamış  ( : 
Kitap okumak güzel ve faydalı ama bence de tek başına bir gösterge olamaz. Ne okuduğun, okuduklarından çıkarımların, yerine ve zamanına göre kullanabilmen, hafızan, kapasiten gibi uzayan bir liste ve bu bütünlüğü sağlayabilmekte önemli. Güzellik konusuna gelince kesinlikle katılıyorum ruh güzelliği iç güzelliği falan, geçiniz oraları   ( :  
Güzel kadının madde bağımlısı (para,mülk) olması, yakışıklı erkeklerin de güzel ama aptal kadın tercihleri kimseyi yanıltmasın   ( :  
O değil de, resimdeki kadının yaşadığı yer ilgimi çekti benim de :P  
06 Aralık 2013, 15.37
küçük çantaya güzelleme yaptığına göre sen de küçük çantalı kadınlardansın ha CeZbE? :))  
laf aramızda ben de severim küçük çanta taşıyan kadınları. imreniyorum demek daha doğru olur galiba; son 3 yıldır çoğunlukla, çocukların eşyaları, yedek kıyafetleri ıvır zıvırları da sığsın diye büyük, hatta ne büyüğü valizden bozma kocaman kocaman çantalar kullandım. sırt, omuz, kol kaslarıma yaptığı katkıyı tahmin edersin :)))

erkekler o saydığın özelliklerden dolayı küçük çantalı kadınlara ilgi duyar mı, yoksa çekinir mi bilmem, amaaa  bir sebep var ki, işte bundan dolayı korkarlar, korkmalılar da: küçük çanta taşıyan kadınlar çantalarında ev- araba anahtarı, cep telefonu bulmakta zorlanmaz :)))  
erkek aleminin en favori dalga konularından olan ''çantada aradığını(özellikle telefon, anahtar) bulamayan kadın'' tiplemesinin karşısına (o erkeğin de karşısına:) ) çalan telefonu ilk seferde bulup açan, anahtarları şakkadanak çıkaran küçük çantalı kadını koyuyorum ben. gayet eğlenceli geliyor bana :)   

bir de başıma bir iş gelmeyecekse fotoğraftaki  kadınının bacağını beğenmedim ben :)  eğer çekim açısından falan bana öyle gelmediyse, -ki sanmıyorum, buradaki ablanın ya bilekler normal ama  bacaklar fazla ince, ya da bilekler bacaklara göre kalın:) bir orantısızlık var sanki, tam bilemedim. ama çanta güzelmiş :)))
  
 
06 Aralık 2013, 17.45

         Hiii ben anlatamamış mıyım ki :) Yyhh güzellemeyle çirkinlemeyi .pp aynı anda yapınca karıştı biraz tabii. Esti de tıntınizmi savunmuş bak :) Tıntınik insan n'olucak .p pis küçük çantalı :) Lila da evde çanta araştırması yapmış :) Alemsiniz cidden. Yyhh kadının bacaklarıyla uğraşmasana a aaa, ayağındaki ayakkabı kaba bi model ondan bilekleri kalın görünüyor bence, bi de bacak güzelliğine girmeyelim şimdi derdimiz başımızdan aşkın :) Eğlenceli yorumlar, güzel... Ben çanta kullanmanın kitabını yazdım arkadaşlar. Artık şekil merakından mı, estetik kaygısından mı, fazlaca temkinli olma halinden mı bilinmez büyük çantanın içine, küçük çantayı atarak kullanıyorum diyebilirim... kısaca böyle yani, detaylara girmeyeyim :) 


         IDetay, benim de sizin kadının bacakları veya çanta değil de arka plan görüntüsüne takılmış olmanız dikkatimi çekti :) Her erkek güzel bir kadın, her kadın da yakışıklı ve hali vakti yerinde bir erkek ister. Ve her iki cins de kendi zeka-kültür seviyelerine denk düşen eşler ister. Bu isteklerde kendi özelliklerinin önemi yoktur bence. Yok ben bunları istemiyorum diyen de yalan söyler. Sizin dediğiniz gibi bir şey mümkün değil :) Bunları istemekte de beis yok yani, demiyorum ki misal; seri katil ruhlu bir erkek/kadın önemsizdir ve her şey saydıklarımdan ibarettir :) Yoksa diyor muyum? :)


         Devrik_Cümle, emek vermişsiniz yorumunuza, ben de gayet keyifle okudum yazdıklarınızı. "Kişilik-dişilik" kısmı da pek güzeldi :) Ancak bu kadar anlatılabilirdi. Teşekkür ediyorum güzel sözleriniz için.


         


07 Aralık 2013, 02.01
Yaşadığım ve bitirdiğim evliliğimde yıllarca süren çıkar çatışmalarına sahne olmaktan öteye gidemedi bazı şeyler ne yazıkk ki....Erkekler ne ister açıkçası bu saatten sonra çokta tınnnn diyorum....Eşimle gayet güzel bir birliktelik yaşarken çatışmalarımızın çokluğunun yanı sıra aramızdaki sevgi bağı her sorunu aşmamızda çok yardımcıydı doğrusu..Ama ne yazık ki bizim toplumda mutlu olmanıza çok izin vermezler....Kıskanç bir anne ve ona çok bağlı bir erkek çocuğu demek fare zehirine eşdeğer bir hayat demektir zannımca....Yok çanta boyutu yok eteğin bacak boyu,yada ne kadar sosyete yada ne kadar kenar mahalle  çocuğu olduğunuz değil sorun bence.....Sorun kişilik sorunu....Karşınızdakinin özgürlüğüne duyduğunuz saygı...Hep eleştirel gözle değil ne kadar yapıcı baktığınızda çözüm...Erkeğine göre değişiyor herşey....Yaptığım gözlemlerde ben yanlız şunu gördüm....Hayatı güzelleştiren kadın değil erkektir....Eğer eşiniz geçim ehli,uyumlu,problem çıkarmak yerine olumlu yaklaşan biriyse ve birlikteliğin devamını istiyorsa birlikte olduğu kadın dünyanın en mutlu kadınıdır....Yok ama kadına banknot gözüyle bakıp akışı sağlayamıyorsa vay o kadının haline....Devrik Cümlenin yorumuna tamamen katılıyorum..Erkek gündüz anneleştirebileceği gece fahişeleştirebileceği kadın ister yanında .....Bakın erkekler kendisini nasılda güzel çözmüş:))Doğru sözün üstüne bir bardak soğuk su:))Resimdeki bayanın ayakkabılarına da bittim doğrusu....Doğru bir ayak bu tercihi yapmış olsaydı ayakkabının şıklığı çıkardı ortaya...Zevk meselesi..Herkes her kıyafeti taşıyamaz...Parası yetse de vücudu yetmez....Her vücut her kıyafeti taşımaz...Parası olan zevksiz zenginler bir de bunu anlasa ne güzel olurdu.....Güzel yazı...Hoşçakalın ... Hoşbırakın..Şimdiki gibi:)))
07 Aralık 2013, 14.53

         Ne foto eklemişim ama ya :) Çok takıldınız fotoya. Kadının ayakkabıları ve çantası  çok güzel evet, bacaklarının dizden üstü bana da biraz ince geldi, arka plan şaheser :) Nickinizi yazmak istemiyorum, çünkü sürekli değiştiriyorsunuz galiba :) Kadının ayakları ve bacakları ayakkabı için gayet ideal. Zarif olmayan ayak ve bacaklarda bu tip ayakkabılar iğrenç duruyo zira :) Kütük gibi ve kalın bacaklarda misal berbat durur. Evet... moda ve estetik konusunu bitirdikten sonra yazının mevzusuna gelelim :)


          Erkek bence kadından daha safiyane bi varlıktır. İstekleri ve davranışları kadınlardan daha nettir. Evlilikte kadının daha önemli bir rolü olduğunu düşünüyorum ben sizin fikrinizin aksine. Özellikle ülkemizde evliliği varılması gereken son olarak öğretiyoruz kız çocuklarımıza. Evlilik cüzdanını kaptıktan sonra kadına bir atalet çöküyor ki sormayın gitsin. Neyse çok uzatmayayım...Devrik Cümle'nin belirttiği "erkek şunu ister..." kısmı beni rahatsız etmedi. Yorumunuzdan pek anlayamadım sizi rahatsız mı etti ki? Sonuç olarak insanlar mutlu olmak isterler. Kadın ve erkek eğer çiftse elbette olması gereken odur yani sıkıntı yok. Bir evlilikte cinsellik ne kadar iyi yaşanıyorsa, o evliliğin sürebilirliği de o derece artıyor. Böyle bakmak gerek biraz. Teşekkür ederim :) Hoş bırakmaya çalışırım yine :)
08 Aralık 2013, 04.17
Cezbe açıkçası kendimi tarif etmek gerekirse dik kafalı,tuttuğunu koparan,azimli,işlerini yarım bırakmayan,zayıf erkeğe tahammülü olmayan biriyim :))Bazen öyle anlar oluyor ki; kişiliğinizle doğruluğunu kabul ettiğiniz şeyler farklı olabiliyor.....Asla bir erkeğin evlilikte her zaman ve her konuda ön planda olmasını istemem..Boşanmamızdaki ana sebeplerden biriside buydu zaten..Güçlü kişiliğim...Erkek kendisinden güçlü kadın modelini sevmiyor...Aptal olmayacaksın...Akıllı olduğunu da belli etmeyeceksin..Amiyane tabirle salağa yatacaksın biraz....Rol olarak kadının önemli bir rolü elbette var..Buna sonuna kadar katılıyorum ama kadın rolünü yapabilmesi yine erkeğe bağlı diyorum....Ben demiyorum bunu daha doğrusu gözlemlerim diyor....Asla bir erkeğin''kadın şudur veya budur ''demesine kadının ihtiyacı yoktur..Ama kuralları koyan erkeklerdir...Bu kadar güçlüyüz de söyler misiniz kuralları koyan neden erkeklerdir?...Eşinizin onaylamadığı kıyafeti giyip dışarı çıkabilir misiniz mesela...Çıkında görelim...Veya onların onaylamadığı yerlere harcama ne kadar yapabilirsiniz söyleyin...Bunlara anlayışla bakacak erkek vardır ama çok azdır...Kural koyucu erkeklerdir...Evde de toplumda da böyledir...Biz kadınlar sadece çığırtkan kuşlar gibi öter dururuz ''kadın hakları var''...Neden böyle söyleriz düşündünüz mü hiç?...Çünki bizim haklarımızı bizden başka gören bilen  kimse yokk.....Var da bunu bir Yaradan bide yarattığı bizler biliyoruz....Erkekler tınn diyor...Beden gücü onların ellerinde....Katlanamıyorsan yalnız yaşamaya mahkumsun demektir..Ya ödün dolu bir yaşam ya da özgürlükler ülkesinde polyanna ...seçim size kalmış...devrik cümlenin cümlesi rahatsız edici değil bilakis doğru tespitler üzerine kurulmuş bir cümle....Önemli olan ruh uyumu....Şu söze katılmamak mümkün değil ''Aynı dili konuşanlar değil aynı ruhu paylaşanlar anlaşır'' ...
08 Aralık 2013, 16.18
Takılırız tabii ki fotoya.:) Senin suçun.:)
Ama o ne güzellik ya! Sokak diyorum, daldım gitti; o evlerin sade şıklığı, net yansıyan dinginlik, saksılar, çiçekler, o minicik köpek, taşlar, temizliğin resmi... Dalıp orada yaşadığımı hayal ettim ben. Hatta pencere konumlarına bakıp hangi ev diye seçim bile yaptım. Tabii ki, ben gibi iflah olmaz bir akıl, fikir, davranış röntgencisine en uygun olan, en dipteki tüm sokağa hakim olan ev.:)
Yoksa bana ne, kadının bacağından, asla tercih etmediğim ve etmeyeceğim ayakkabının modelinden, çantasından, parmağını kapıya sıkıştırmış da morarmış gibi duran kara ojelerden.:))) -Bu bakışla kırmızı ojeler için de türlü sevimsiz şey geliştirilebiliir tabii.:)-

Güzel olmuş yine. Tespitler iyi de senin bu kafayla işin zor diyim sana.:) "Aptala yatmak" yapına uygun olsaydı oradan yırtardın da o da imkansız.:))) Ha "işin zor" derken kastedilen "gökten düşen 3 elmaya" ulaşma çabası da zaten senin umurunda olmaz o da ayrı.:)

Yazıyı okuduğumda aklıma Kıvanç'ın reklam repliği ve bakışları geldi; "Çantaya baaakk!" Olay bu kadar basit işte; mesele görünen çantada değil, bakılan çantada.:)
Çantamdakitap taşımam, gece konaklamayacaksam başka yerde.Mesele küçük çanta taşımak falan da değil, en çok bezden yapılmış sırt çantası taşıyorum ben, kategorize etsene beni de.:)))  Erdil'e teessüf ederim çok sevsem de. Biz "korkulacak mal takımı" mı oluyoruz şimdi, vapurda,otobüste, parkta vs.  okumak yerine insan denen malzemeyi incelemeyi daha cazip buluyorsak, aklımız kayıyor, okuyamıyorsak, "eli tencerede, gözü pencerede" halllerini sevmiyorsak, sakız çiğnerken yürüyemiyorsak? -Sayar da sayarım.:) Bütün bunlar Erdil'e olan tessüfüm yüzünden. Pp-

Teşekkürler, hiç sıkmadan okuttuğun güzel yazılarından biri için yine.
Teşekkürler, tebessüm ettirdiğin için.
Teşekkürler, kısa ve güzel bir hayale -foto foto:)- daldırdığın için.
Devrik cümle'ye de teşekkürler, çiçek gibi yorumu için.
Sevgiler

09 Aralık 2013, 02.55

         Sat :) tamam benim suçum, yapmıcam bi daha, eklemicem öyle fotolar filan, hatta yazmiyim ben bi süre, ortam çok sıkıcı oldu zaten .p Ev de seçmiş kendine :) Ben de o balkonlu olanı beğendim. Mimari, peyzaj zevklerimiz uydu da o oje vs uymadı bak. En çok sevdiğim siyah oje, sonra kırmızı :) Gökten düşen üç elmaya bi türlü tav olamadım dediğin gibi...  ha şuncacık blog portalda bile olamıyorum .p Yırtamıyorum Sat... halbukim yırtmanın yollarını herkeslerden iyi biliyorum :( .pp Tınizm tabii :) Bu Esti'nin tıntınizminden biraz başka :) Alem ya tıntınizm dedi :) Erdil Yaşaroğlu'nu seviyoruz kızma ona :) güzel metafor yapmış veya da ciddidir; küçük çantalı birisi canını yakmıştır belki. Teşekkür ederim güzel yorumun için, güzel sözlerin için... benden de sana sevgiler.


         NeDiyimNeBiliyim, ne biliyim ki... ne diyim? :) Koparsak mı kafalarını tüm erkeklerin ahahaha. Teşekkürler yorumlar için tüm arkadaşlara tekrar. Normal kalın...
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın