gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

Sessiz Çığlık...

14 Aralık 2013, 16.09
A- A+

Güneşin arsızlığı sızıyordu , perdenin açık kalan kısmından yatak odasına.. sıcak hareler yüzünü yalarken , bedenini kedi gibi esneterek  gerindi ipek çarşafların üzerinde ..

Uyandı , fakat açmadı gözlerini,  sol eli ile sol yanını yokladı ürkerek.. yastığın sahibini aradı parmakları  ' Ona '  dokunamamaktan korkarak..  belki de dün gece yaşananlar bir rüyaydı, bir daha tekrarını görmek istemeyeceği..

Giderken dur demek istedi , diyemedi.. kendisine gururu bahane ederken , sevdiği adamın ardından askıda kalan bakışları, hafızasına mühürlemişti uzaklaşan sessiz adımları..

Son gecenin ardından , yüreğinin sahibi de kaçaktı şimdi ..  ya ardındaki bu can kırıkları.. boş kalan yastık gibi , tıka basa dolu yüreğinin acı vererek damla damla boşalmasını hissediyordu bedeninde..

Yavaşça doğruldu sol tarafına bakmadan , yatağın kenarına oturdu. Geceliğinin sağ askısı omuzundayken , sol tarafının askısı aşağıya sıyrılmış göğsünün üst kısmını gizlemekten acizdi..   askısı gibi duyurmadı sağ yanına sol yanının çöküklüğünü..

Başını kaldırdı , karşısındaki aynada kendisine bakan rutubetlenmiş gözleriyle karşılaştı.. bir an dertleşmek istedi  ruhunu karşısına oturtup, içinde kopan fırtınalar yüreğinin sınırlarını zorlarken , yüzleşmek istemedi kendisiyle.. bakışları tekrar kaybolmuştu parkelerin desenlerinde..

Kırışan çarşafların tanıklık ettiği , son geceden kalan delillere ilişti gözleri.. Gece den kalan ten kokularının tek şahidi , suç mahallinin  ortaklarıydılar.. şuh bir kahkaha atmak istedi , kendi canını daha çok yakmak , kendisine ceza kesmek adına.. onu da beceremedi..  '' oysa '' dedi..  '' oysa ''..

Af dilemek istedi  hatalarından açtığı avuçlarıyla.. ruhunun ağırlığını taşıyamadığını hissederken parmaklarında ,  gözleri bakamadı .. yüreği af dileyemedi.. utandı.. gözkapakları utandı..  ıslanarak kapandı.. Gece mutluluk esintilerinin volta attığı damarları , şimdi hırçın dalgaların gelgitleriyle belleğini bulandırmaya başlamıştı..

Birden gök gürültüsüyle  irkildi , oysa güneşin sıcak dokunuşlarıyla uyandırılmıştı.. oda yavaş yavaş loşluğa bürünürken , etrafında dönen çemberin gittikçe hızlanarak kendisini sardığını , nefes almakta zorlandığını hissetti.. göğsü hızlı hızlı inip kalkıyor , ince parmakları titremeye başlıyordu.. şakaklarındaki baskı şiddetini arttırdıkça , bilincinin bulanıklaştığının farkına varmasını engelliyordu..

Parmağındaki yüzüğe  dokundu fark etmeden  , sol elinin yüzük parmağına.. onu taktığı günün sarhoşluğunun ömür boyu sürmesini dilemişti.. Aşk , pişmanlık ve yalnızlık çemberiydi şimdi bu halka..

Ani bir kararla  , çıplak ayakları onu bahçeye doğru yönlendirirken, yağmur damlaları rüzgarla ittifak kurarak ,  ipek geceliğini bedenine sarıp , çekiciliğini hissetmenin arsızlığındayken o bunu duymadı , hissetmedi bile.. Gece alevlerin  ayininde yanan teni, şimdi soğuğu duymuyordu naif bedeninde..

Diz çöktü toprağa, ıslanan saçlarından süzülen damlalar bedeninden tekrar toprağa kavuşurken,  parmaklarını yumuşayan toprağa gömdü yavaş yavaş...

Bileklerine kadar topraktı şimdi..

ve toprağın tadı damaklarında ..

huzuru hissetmeye başladı hücrelerinde.. yağmurla birlikte karışırken toprağa..

Son bir kalp atımı kalmıştı..  Son bir ses .. son bir nefes..

ve sonra

Sessiz bir çığlığa teslim oldu..




YORUMLAR

15 Aralık 2013, 01.04
 cabuk bitti amaaa:( kitap okuyordum ben, ne guzel  ne dokunakli aktarmissin canimya. ellerin yuregin dert gormesin  gozumde canlandi her karesi, buaralar moda ettiniz ama kiziyorum,  hep husran, hep  mutsuz son  aglarim bakkk mutlu sonu ozledimmm.
15 Aralık 2013, 01.27
Veda'cım yazın hüzünlü ama ben dağıtıcam o bulutu dur sen:)
Ne bu ne ne ne ne, giydir şu kadına sabahlığını hemen. Geceliğinin sağ askısı omzunda, sol askı düşmüş filan. Soldaki gitmiş, sol parmağındaki yüzük yerinde, adam yok, adam kaçmış:) Eee bu kadın n'aptı zavallı adama hı:) Adam geceden gitmiş hem de:) Hiç acındırmasın bize kendini bi kere hiç! Öyle basar çıplak ayaklarıyla işte çayır çimene. Toplasın aklını başına:) Ayılt şu kadını derhal! Dur. Neydi:) Behemahal:)

Sessiz Protesto by Ataya:) Kisses:) 

15 Aralık 2013, 02.16
Çoookkkk güzel okumaya doyamadım.YÜREĞİNİZE SAĞLIK.
15 Aralık 2013, 02.35
Ataya bir alemsin çok hoşsun :) Veda sen de hoşsun, yüreğine sağlık...Selamlar.
15 Aralık 2013, 12.10
Pembe dizinin girişi gibi... Kalanını merak ettiriyor  .Devamı nerde?  ))
15 Aralık 2013, 12.21

Sevgili Kumrumm ,  gurcu_kızı  olsanda yeni rumuzunda ,  ben seni ilk kumrum olarak tanıdım ve çok sevdim canım.. yorumlardan tanışarak kurulan çok güzel bir dostluk ve iletişim var aramızda. yorum için teşekkür ederim canım.

 Dün geceki pastalar bugün içindi değil mi.. İyi ki doğdun Kumrummmm , nice mutlu yıllara sağlık , esenlik ve sevdiklerinle erişmeni diliyorum güzel yüreklim.. yanında olmayı çok isterdim  ..

Sevgili Ataya , bak şimdi bir anket başlatırım .))  konusu da ' bu hatun sabahlığını giysin  mi giymesin mi '  olur..

öyle alışmışım ki senin neşeli hallerine ve pozitifliğine

' Cümlelerim üzülmesin , cümle alem bilmesin   ' demiştin yorumsuzluk ricasıyla daha önce yazdığın bloğunda.. bizlerde sessiz kaldık o zaman ancak bir an önce çıkmanı dilemiştim o koza hallerinden ve iyi ki  de  çabuk geçmiş . . Dün gece ki neşeli hallerin  de bunu kanıtladı zaten .teşekkür ederim canım yorum için.

Ne_Ris_ teşekkür ederim , satırlarımın hissedilerek okunması  ve düşüncelerimi okuyana aktarabiliyorsam bu beni çok mutlu ediyor..

Lila , teşekkür ederim bende size selamlar..

15 Aralık 2013, 13.07
Gerek içeriği ve gerekse işlenişi itibariyle güzel bir yazı. Harika betimlemelerle süslenmiş anlatımla sessiz çığlığını duyar gibi oldum ben de, silüeti oluşan kadının...

1-) Başlık:  Yazıyı tam olarak karşılamanın haricinde anlamlar da yüklenmiş. Çok güzel. 

2-) Dil ve anlatım: Etkin bir yazım dili hakim, bunun da  yazının akıcı olmasına katkı sağladığı,  kelime dağarcığının geniş olduğu,

3-) Ana fikre bağlılık.: Özen gösterildiği, kopukluk hissi vermediği,

4-) Betimleme  : Kelimelerle resim çizme anlamında  isabetli betimlemeler yapıldığı,  

5-) Paragraflar arası  uyumluluk.: Gerekli özenin gösterildiği ve herhangi bir uyumsuzluk hissi vermediği, 

6-) İmla kuralları: Yazının tamamına gösterilen özenin imla kurallarına gösterilmeye çalışıldığı, (noktadan sonra yine küçük harfle başlanması durumu ve icümle sonlarındaki iki noktalar hariç)  

7-) Final: Anlatılmak istenen ana fikrin  finalde verilebildiği,

kanaatine vardım.

tebrıkler
15 Aralık 2013, 14.15

Eee ama olmadı ki Vedam böyle :) soluk almadan okutuyorsun yazdığını ama birde kurt atıyorsun okurların içine nolamaz nayırrr. Ne etti bu kadıncağız da adam gitti insan azcık bir ip ortası verir :P Neyse ben seni tenhada sıkıştırır alırım yazının  kapalı kalan yerlerini :) Haa bir de kadını şidddetle kınıyorum insan öyle yarı giyinik fırlar mı dışarıya cıx cıx elin ağzı ne der görseler, hem göz bu, kayar kayar askısı düşmüş geceliğe değil mi ama :) Bir çırpıda okutan yazında duydum sessiz  çığlıkları, yüreğine sağlık ama ricam böyle iç acıtıcı şeyleri üst üste yazmayın yaw az neşelenmek lazım, zaten yeterince can acıtıcı şeyler var hayatımızda diye düşünüyorum.

Gürcüm, kırklanan güzel arkadaşım :) akşam görüşürüz mutlaka ama ben yine de buradan Vedamın yazısı vesilesiyle de kutlamak istiyorum seni. Nice güzel senelerin olsun mutluluğun seni bırakmadığı....

15 Aralık 2013, 15.11
Hayat öylesine tuhaftır ki bazen yaşadıklarınızı anlatmaya öğrendiğiniz kelimeler yetmez ya da öylesine gariptir ki ne yaşadığınızı, o şeyi niye yaşadığınızı anlayamazsınız. Haksızlığa uğramışsınızdır belki ne bileyim aptalca bir hata yapmışsınızdır. Kendinize kızıyorsunuzdur, kendinizi suçluyorsunuzdur, içiniz alev alev yanıyordur. Hak etmeyen kişilere hak ettiklerinden fazla değer vermişsinizdir, onları adam yerine koymuşsunuzdur oysaki içlerinde insaniyet namına zerre belirti yoktur. Bunların farkına sonradan varmak öylesine bir duygudur ki dünya başınıza yıkılsa bu kadar ağır gelmez acısı. İçinizden yükselen haykırışı, o acı çığlığı kimse duymaz. Duyan tek kişi vardır o da kendiniz. O sessiz çığlık yükselir ve tüm benliğinizle sizi ele geçirir. Kafanızın içinde onlarca şey anlamsız seslere dönüşür. Acı çekersiniz, ancak bilinciniz yerindedir. Her şeyin farkındasınızdır, her şeyi görüyorsunuzdur. Her şey yanı başınızda olup bitiyordur. O sessiz çığlık devam ederken acı çekerek o sesi susturmaya başlarsınız. Bu bir nevi alışmaktır ya da vurdumduymazlık. Adını ne koyarsanız koyun. Bundan sonra olacaklar artık bu kadar yaralamayacaktır sizi. Çünkü artık tanıştınız sessiz çığlığınızla, onunla başa çıkmayı öğrendiniz. O sizin kontrolünüzde artık. Öyle kafasına estiği gibi bağıramayacak ve sizi ele geçiremeyecektir artık. İçinizden yükselen o çığlığı bir tek siz duyuyor ve başkalarına hissettirmiyorsanız inanın siz çok güçlü birisiniz demektir. Yaşadığınız her sorunla başa çıkabilecek gücü bünyenizde barındırıyorsunuz demektir. Çünkü en büyük düşman kişinin kendi içindedir. Benliğinin içindedir. İçeride güçlü olmayan bir kişinin dışarıda güçlü olması nasıl mümkün olabilir ki? Düşmanınızı tanımak onun size yapabileceklerini bilmektir. Düşmanınızı tanımaktan korkmayın. Acı çekmekten hiç korkmayın. Bunlar iyi yolda olduğunuzu gösterir. Unutmayın ki güneşin kızgın ışığını yemeyen bir meyve olgunlaşamaz.Attıgınız çığlığı  bir tek siz  duyuyor ve bu sesle basa çıkabiliyorsanız iyi yoldasınız demektir...Tskl Emegine
15 Aralık 2013, 16.41

SON İKİ YAZIN OLDUKÇA SÜRÜKLEYİCİ. İNSAN DİREK SONUNU OKUYASI GELİYOR.KELİMELERE DEĞİŞİK ANLAMLAR YÜKLEYEREK ONLARLA ÇOK GÜZEL OYNUYORSUN..SIRADAKİ YAZINI MERAKLA BEKLİYORUM.

 

15 Aralık 2013, 23.39

saolun canlarrrrrrrr evettttt kirklandimmmmmmmmm:))) guzel temennileriniz icin tesekkur ederim   rabbim hepimize saglikli sihhatli afiyetle daha nice seneler nasip etsin insallah smile Resmi

 

16 Aralık 2013, 05.47

Canım arkadaşım, parmak uçlarınla, yüreğini süzdüğün bu yazını çok beğendim..Yorum yapmak yerine ses olmak istedim..Tadı çok buruk, hissettirdiği ise çok özel...Parmak uçlarına sağlık.....


                 www.youtube.com/watch?v=wIaB3CA7KiM&feature=youtu.be


16 Aralık 2013, 10.41
   İçeriğe  yorum oldukca güç.  Çünkü   çok küçük bir  kesit sunulmuş.Keşke   8  saat öncesinden başlasaydı  anlatım diye düşünüyorum, ama  bunu  sadece düşündüm.Dile getirsem vay halime :)) Sustum.

 Anlatım  fevkalade.Bir yandan okurken , diğer yandan   sahneleniyor hikaye  beyinlerde.

 Esnek bir kalem,  estetik bir kalemden  daha çok  dokunur  okulara.Herkesi mutlu etmenin mümkün olmayacağı bilinci ile;

    .. beynimde  kurdurduğun  sahneleri kendim için iyi bir  yönetmende olsam,  birkaç kez  çekmek zorunda kaldım.

    Sahne:11 -)  Çıplak ayaklarıyla  bahçeye doğru  yönelirken; ruhundaki  ağırlık  çamura   saplanan  ayak izlerine  yabani  bir görsellik  katıyordu. 

    - Balık etli ve sol omuz askısı  düşmüş halde  .. ( Etki  sıfır,  gidene tepki  oluşur sadece)

   Senorya da  naif bedenden   bahsediliyordu. STOP.  Sahne   tekrar.

  Sahne:11-) Küt  kesim  ayak  tırnaklarına  yaptığı  french,  çıktığı bahçede inci gibi parlarken; ne  kendisi bastığı  toğrağı  hissediyordu,ne de toprak onun naif bedeninin dayanılmaz  hafifliğini .

   -Bu güzel oldu. Gidenden banane, sahne şahane dedirtir  insana:))

   Vedacığım;  buna benzer bir kaç  sahneyi, bir kaçkez çekmek zorunda  kaldım.Hikayeye tam konsantre olmak adına.:))

  Ben çok   beğendim anlatımını.Şeytan detayda  gizlidir  derler ya?  Herkese  şeytanla flört  ettirmişsin   gizliden gizliye...  :))

   Kalemine yüreğine sağlık..

16 Aralık 2013, 11.47

Gününüzün aydın olması dileklerimle , teşekkür ederim okuyan ve yorumda bulunan arkadaşlara...

Sevgili Estim , anlaşmayı kabul ediyorum ,söz  tenha bir yerde her detayı anlatacağım sana.))

KARA_KIZZ ,sizi tanımasam da son günler de bloglara yazdığınız yorumlardan biliyorum , bu portal da  yazarak ya da   yazılan yazılara  katkı sağlayıcı yorumlar da bulunanları görmek inanın çok sevindirici, teşekkür ederim.

BORNOVA,  daha önce  tasarlanıp yazılmış ,  dosyalarımın içinde beklettiğim, son şeklini yayına verdiğim akşam getirdiğim bir yazıdır bu.

Takip etme gereği duyulmayan birinden etkilenilmesi ve taklit edilmesi söz konusu değildir.

Asla istemediğim bir durumdur  yazılarım da  tartışmaya yol açabilecek bu tür sözlerin gerçekliliği araştırılmadan yazılıyor olması..

Sevgili beymen33,  öncelikle sizi tekrar yorumlarda görmenin beni çok  mutlu ettiğini söylemeliyim. Dün gece kulaklarınızı çınlattık kumrum, estim  ve ben acaba telepatimi oldu ne .))  birkaç gün önce  salonlarda ki üst bantta size sunulan doğum günü mesajlarını okumuştum,  biraz geç olsa da yeni yaşınız kutlu ,  getirecekleri  gönlünüzce olsun dilerim.

Sabah sabah size yönetmenlik yaptırmışım  , harika .))  ben sekiz saat öncesinden anlatmaya başlaya bilirim de çıtayı atlayabilir miyim  bilmiyorum.)

Anlatmak istediğimin ,sizin değiminizle beyinlerde sahnelendiğini görmek çok güzel benim için. Demek ki kalemim mesaj verebiliyor almasını bilenlere....





16 Aralık 2013, 12.19

Devrik_Cumle_ , teşekkür ederim  yorumunuz için. Teknik açıdan yazımın analizinin yapılması , eksilerimi artılarımı gösterirken , aynı zamanda   eksikliklerinin giderilmesinde rehberdir benim için. Sizi tanımak çok güzel , dostluğumuzun daim olması temennimdir..

Sevgili IBerrak , teşekkür ederim canım , satırlarım senin sesinde hayat bulmuş , dinledim çok güzel seslendirmişsin  ve   satırlarımı ikinci kez  kalıcı duruma getirdiğin için ayrıca teşekkür ederim canım, sevgimle kal...

16 Aralık 2013, 13.12
Bir insanı en güzel arkadaşları temsil eder. Bir de burada yazılarından çok yorumlarındaki edaları anlatır insanı. 
Veda'cım seni tebrik ederim bu anlamda yazına sahip çıkışındaki duruşun için. Berrak sana da teşekkür etmeli, yumuşacık sesinle okumuşsun canım. Beymen yine yapmış yapacağını, kurgudaki kadına firenç mirenç yaparak:) 
Ben yine aynı soruyu soruyorum ama; 
N'aptı bu kadın zavallı adamcağıza neee, sabahı bekleyemeden gitmiş bu adam:)
16 Aralık 2013, 13.42

Ne güzel demişsin Atayacım bir insanı en güzel arkadaşları temsil eder. Arkadaşlarım seviyorum sizleri :)

Sorunun cevabı bende Ataya :) ben tenhada sıkıştırdım vedamı ve ne yapmış kadın adamcağıza öğrendim :) inan göründüğü gibi değil :))))

16 Aralık 2013, 16.43

     Teşekkür  ederim Doğum günü  dileklerin için.  Pek hakettiğimi        düşünmüyorum. Ceremesini  9 ay boyunca annemi çekmesi sonucu   oluşan, doğa  olayının yıldönümlerinde benim kutlanmam çok adil gelmiyor bana :)  Annemi kutlamak gerekir .İyi dileklerini annem adına  kabul ediyorum.

   Ataya;  ne  kadar meraklısın  ya?  :)    Belki de  adamcağıza hiç birşey yapmadığı için  gitmiştir.:)

   Ben tekrar ediyorum.Anlatımı çok   beğendim. Belki  komidinin üstündeki 100 dolarla süslenmiş , benzer  hikayeleri çok gördük , okuduk. Ama  öyle  bir anlatım ve  detay  vardıki  sunumda,  benzerlerinden  ayrılıp adeta hikayeyi  orjinal  kılmış.

  Tekrar emeğine sağlık.  Sonrasını da merak ediyorum, öncesi kadar ... :)))

16 Aralık 2013, 17.02
Aslında hikayenizi siz yazdıktan hemen sonra okudum ama yorumlamak bu güne kısmet oldu....O kadının yerinde ben olcam var yaaaaa....Ne zırlıycan,gözyaşı dökcen...Vurcan kafasına tavayı,tavanın izi çıkcak sağında solunda....Bir de ne o yarı müstehcen haliyle bahçelerde.....Ben o halde bahçeye çıkcam var yaaa annem kafamı kırar....Hem sağlık açısından da uygun değil...Hemde bana göre hiç değil...Dedim ki ;tamam...Sırtı başı tutuldu başı ağrıycak bunun....vah vah!!!!!!!!!!!!!!!..Sırtımdan ince bir sızı yukarı doğru bir sıçrayış yaptı...Telepatik başağrısı anlıycanız....İşin şakası bir tarafa sevgili Veda imla kurallarına hiç bir şey deyip yorum falan yapamam...Ben hiç anlamıyom o konudan...Bi nokta koycam yeri biliyom,zaman zaman virgülü,zaman zaman da soru işareti...E buda yeter derdimi anlatmaya deyip geçiştiriyom açıkçası..Ama işin aslı öyle değil tabi ki..Bir işi öğreniyorsanız ara satta bırakmayınız..Yaptığın işi tam yap diyorum kendime..Hikayeniz;romanın trajedi sahnelerinden birinden alınmış da oraya eklenmiş gibi...Kısa ama hoş bir yazı....Ha birde ben olsam sessiz falan atmazdım o çığlığı....Yedi mahalle gelirdi bağırtıma....Arkasından sayardım ağzıma ne gelirse....Terbiyem elverdiği ölçüde tabi..Küfür edecek halimde yok tabi....En fazla derdim ki;;;;Cehenneme kadar yolun var....Azrail eşlik yoluna da cehennem melekleri hurin olsun....Hurilerin götürsün seni ateşe.....Gör bak bakalım hurilerle sıcak teması...))))))))))))Nasıl oluyormuşş????Artıkın acı sonları da bir bırakın lütfen şu hikayelerinizde....Hoşça kalın ki hoş bırakın.....Güzeldi.....))
17 Aralık 2013, 11.37

    Veda cığım cidden müthiş anlam yüklü cümleler ,edebi eser niteliğinde yazılmış ve derin duygularda yüklenmiş .Ancak yaşanan sorun ne bu adam artık niye yok bu bölümü ya kaçırdım yada anlayamadım .

    Beymen e özel not:arkadaşım ne cehennemdesin ?

    

 

 


Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın