gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

ISSIZ GECE...

10 Ocak 2014, 07.05
A- A+

    Gözlerini kapatmadan önce yutkundu sankı son kezmiş gibi, mum ışığı titrerken avuçlarının arasında, sıcaklığını hiç hissetmediğini düşündü, parmaklarını dolastırdı usulca mum alevinde, figurlar ile süsledi o ince bileklerini kıvıra kıvıra. Uzanıp müziğin sesini biraz daha açtı, tatmin olmayıp biraz daha... telefondaki sesi, hatta soluk alışını, nefesindeki ritmi daha iyi duyabilmek için kısmıştı biraz önce. Evet artık arkasına yaslanıp, kendini gecenin huzuruna salabilirdi.Çoğunun aksine o hiç korkmuyordu geceden, karanlıktan. Güveniyordu hatta geceye, hele ona sarılınca sımsıkı..Onun başına tüm dertler, belalar, kederler hep gündüzden gelmişti, aydınlıktan.


     Kimseye söyleyemediğim kırgınlıklarım var benim, kendimden bile bucak bucak kaçırdığım. Tiksindiğim düşüncelerim var aynı senin gibi, diğerleri gibi benimde çirkinliklerim var makyajla örttüğüm, sakladığım..suçlarım var kimsenin bilmediği hayal bile edemediği, aynı senın gibi.Hak etmediğimi düşündüğüm, bu kadarıda olmaz denilecek yaşanmışlıklarım var benim. Isyanlarım var, şikayetlerim, kederlerim, sıkıntılarım, kurallarım, tabularım var, prensiplerim var benim.. aynı senin gibi. Ucu körelmiş bıçaklarla oyulmuş, daha kabuk bağlamadan defalarca deşilip, öpülmeye hasret bırakılıp, inlemelerine aldırmadan üzerine tonlarca kezzap dökülmüş yaralarım, berelerim var. Bugün olmazsa yarın, bilemedin yakında geçecek dediğim serumların bile geçiremediği acılarım var. Çocukluğumdan şu ana kadar uzanan bu saçma sapan ömrümde..şükürlerim var, el açıp konuştuğum ardından..cansız bir bedene bakıp iç geçirmelerim var, keşke ölseydim dediğim anlarım var, aynı senin gibi...


     Yavaşça kalktı ayağa, adım adım yaklaştıkça kalbi hızlandı..kapının kolunu yavaşça indirip süzüldü içeriye, ve hemen kapattı kapıyı ardından. Aynanın önünde oturdu süzdü kendini, kilitlendi bakışları boynundaki kolyeye..alt alta dizilmiş üç taş. Dünümüz..Bugünümüz..Yarınımız işte bu taşlar, diye takmıştı boynuna..yavaşça çıkartıp astı diğer tüm asılmış kolyelerin yanına..Masanın üzerindeki objeleri tek tek dolandı parmakları..biliyorlardı, gidip kavrayacakları minik kalplerle süslenmiş çerçeveyi..önce parmakları dokundu resimdeki o aşık olduğu adama, sonra dudakları..kapattı gözlerini..dakikalarca kaldı dudakları o cansız, camdan duvarda..okadarki zor ayırdı kuruyunca yapışan dudaklarını. Usulca koydu yerine, düzeltti, simetri takıntısı çocukluktan kalma. Kalktı ayağa..aynanın karşısında, tek tek arındı üzerindekilerden, muzurca bakışlar atıyordu aynada kendi göz bebeklerine, hınzır hınzır gülümsüyordu...Yavaşça uzandı yatağa tüm yabancılıklardan arınmış bedeniyle, çarşafa dolanırken çıplak bedeni, soluyordu kokusunu aşık olduğu adamın..


    Tam 16 gün..Koca bir ömür sanki.Zaten artık kokusuda kalmıyordu gitgide..daha kaç gün bu kokuyu saklayabilirdi ki ? Havalandırmaktan korkuyordu odasını, daha kaç ömür onsuz kalacaktı ? Yastığa gömdü başını, sanki yeni yıkanmış, yer yer ıslak, ama illaki O kokan saçlarını öptü, kokladı. Parmakları dolaştı bedeninde, tanıdık hisler aradı durdu, bulamadı..bulmaya çalıştıkça yok oldu, bitti .


    Onca yaşanmışlıkların üzerine ne iyi gelmişti oysa..ilaç gibi..tüm olumsuzlukları unuttuğum bir SEN'im vardı.Çok yorgun bir ömrün son demlerinde çıka gelen. Yaşanılmamışlıkların sevinç çığlıkları vardı sevişmelerimizde, her defasında yeni baştan keşfedilen duygular vardı, tekrarı hiç olmayacakmış gibi sonlandırma törenleri yapıldı her defasında. Bazende sessizce, saatlerce süren bir tanışma faslı.Ümitti adı ,bazen umuttu, belkiydi bir ara, kimbilirdi çoğunlukla.. ama SEN'di işte..koca bir SENN..


    Telefonun tusuna dokunduğunda, biliyordu konuşamayacağını..suskunluğu yeni değildi ki. Gözlerine bakabilseydi anlayacağına emindi..lakin yoktu gözleri, uzaktı..ikinci çalışında açtı adam telefonu..sadece dinledi..efendim demesini ılk duyduğundan beri çok severdi..sırf efendim deyişini duymak için defalarca arardı..O da bilirdi çok sevdiğini..herşeyini bilirdi zaten..her hissini, her düşüncesini, her eksikliğini..neden tamamlamıyordu ki şu günlerdeki eksik kalan yanını.


       Efendim dedi adam...Biliyorum Sensin..ve eminim ki hala benimsin..


                    http://www.youtube.com/watch?v=JLlbMdA4FGQ&feature=c4-overview&list=UUleBrLu2PcZH-KImPMb_niw



           

YORUMLAR

10 Ocak 2014, 10.57
IBerrak  yazınızı   bir solukta okudum. Etkileyici, ve duygu yüklü  en  son satırlar bence çok muhteşemdi. (biliyorum ki sensin  eminimki hala benimsin ) iki kişinin birbirlerine  olan aşkını ve güvenini ifade ediyor. Yüreğine emeğine sağlık diyorum..
10 Ocak 2014, 11.24
Önce okudum, sonra dinledim ve yazıya yeni bir isim buldum. Çelişki.  
10 Ocak 2014, 12.36
Şimdi berraklaştı hikaye. Başka bir diyeceğim yoktur. Kendimden bildiğim şu; Söyleyemeyen, yazar. Ve böyle yazar... Teşekkürler Berrak.
10 Ocak 2014, 16.06
Yüreğine Sağlık Arkadasım Berrak..
11 Ocak 2014, 00.18
Yuregin dert gormesin  canim,    okadar  soluksuz okudumki tam toren kelimesinde   yuzumde muzip gulumseme:) sonra  devam ettim etkileyici   yuregine sagliksmile Resmi.
11 Ocak 2014, 02.38
yüregine saglık bir solukta okudum 
13 Ocak 2014, 17.19
   çok içten çok duygulu sizde çok güzel anlatmışınız.emeğinize sağlık..
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın