gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

Gaip'i Dinliyorum Gözlerim Kapalı

28 Mart 2014, 18.41
A- A+
 Dudaklarındaki kanı gayri ihtiyari emerken, aklını kurcalayan anlamlı anlamsız her sorunun cevabını arıyordu... Bulmak bir yana dursun, aramaya niyetlenmek bile deve yükü kadar ağır geliyordu. Sırtındaki yükten kurtulmak isteyen deve gibi, sağa sola sallandırdı kendisini.
Sırtını verdiği otobüs durağı sığınılır olmaktan çıkmıştı, yan yola doğru dönüp baktığında göz merceğini delip geçen yakıcı güneş ışığından bir an önce kurtulmak için ayak değiştirdi... İşte geldi beklediği otobüs...

Ne olacaktı bu memleketin hali, insanları çiftliğe tıkar gibi altlı üstlü doldurmuşlardı yine şu avuç içi kadar otobüse. Büyükbaşların otu yemi önlerinde olur en azından, bunlarda o da yok; cam açıp içeriyi havalandırmak da yok önceden. Bir önceki yolcunun ter kokusuyla sentezlenmiş bakımsız bir ahıra dönmüş olur burası.

Otobüse biner ve böylece besili iki ayaklıların zindanvari ahır yolculuğu başlar. Boş bir yer bulup oturmak -sadece- bir hayal. Bir iki durak sonra inecek olan şanslı hayvanların yerine doğru, sağlı sollu ilerlenebilir ancak. Neyse ki ön ayakların üzerine düşmesine gerek kalmadan arka ayakları vasıtasıyla bir ahır penceresi önünde yer kapmıştı. Otobüsün hızıyla paralel olan hava, yaralı kuru dudaklarına sert çarpıyor ve onu o hengameden acıyla uyandırıyordu. Bir ses, sanki;

"'Düşünmek' yok kendine gel bre hayvanoğlu hayvan!"

Söz dinledi ve düşünmeyi hemen bıraktı. Bundan sonrası otobüs içi dansa bakardı hiçbir sorun yaşanmıyor gibi. Ellerle şap şap, ayaklarla rap rap bir şöyle, bir böyle. Hadi son durağa kadar tekrar tekrar...

Özdür


Not: Bu yazı siyasi içerik barındırmamaktadır...
Not2: Merhaba. Bir önceki "Hemfikir Öküz & İnsanlar" başlıklı yazımı "bu yazıma yorum yapılabilsin" yapmayı unutmuşum. Ayrıca yazı içerik bakımından her türlü bakış açısına açıktır. Yazı için biraz açıklama yapmak istiyorum. İnsanlar Dünya'nın düz bir tepsi şeklinde olduğunu ve hatta bir öküzün boynuzlarının üzerinde olduğunu düşünür ve buna inanırlardı. Ben de bu hikayeden yola çıkarak o yazıyı yazdım...

YORUMLAR

30 Mart 2014, 01.15
Yazınız beni yıllar önce yaşadığım bir olaya götürdü,okurken..Soğuk bir kış günü bahsettiğiniz otobüslerden birine bende binmek için uzunca bir müddet beklemiştim ve soğuğunda etkisiyle kendimi gelen otobüse hınca hınç dolu olmasına rağmen zorla da olsa atmıştım. Üstelikte 5 aylık hamileydim..Değil yer bulmak bu ahırda diğer hayvanlarında hem sözlü hemde fiziki şiddetine maruz kaldım..sıkışıklıktan karnıma yediğim dirseğin acısı hala aklımdadır...bu havada bu halimle dışarı çıkmak zorunda mıymışım buyur burdan yak:))sonrada sürekli trafik sorunu var toplu taşıma araçlarına kullanalım diye akıl vermezlermi..önce onları bindireceksin bu ahıra:)))
30 Mart 2014, 11.42
Sacma ve cirkin bir yazı icim karardı :(
31 Mart 2014, 18.53
Özdür.Bir önceki ki yazınızdaki rumuzunuz farklı olduğu için başka bir blogerin yazısı olduğunu düşündüm Hani rumuzda çok benzeşiyordu) neyse..Bir yorumunuzda size ''İnançlarım doğrultusunda Kanım dondu ama okudukça başka bir pencereyi gördüm ve iyi geldi''demiştim özel mesajla.Ben şunu anladım ki kızgın yaptığım her söylemde karşımdaki beni dinlemiyor savunmaya geçiyor. ve aynı şekilde bende kızgın söylemleri dinlemiyorum ve savunma hazırlıyorum.Kendimizi ifade etmek ve anlaşılmak istiyorsak ve karşımızdaki insanlarda yeni bir pencere açmak istiyorsak önce kızgın olmamak gerekiyor..Yazınız siyasi içerik barındırmıyor olsa onay almazdı:).Sosyal içerikli diyelim ama otobüs anılarını anlatmıyor o da çok belli:)
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın