Azrail'e Fiyaka
09 Haziran 2015, 05.47 A- A+Her cenazede mutlaka bir kaos yaşanır ve siniri bozuk moralsiz bir grup mutlaka kahkahayı patlatır ve bu kaos yıllarca mutlaka hatırlanırdı :)))
99 yılında kaybetmiştilk dedemi Aralık ayında.Annemler 5 kızkardeşti ve dedemin etrafına dizilmişlerdi halının üstünde.Dedemi bir pamuk yatağın üstüne koymuştu dayılarım,üzerine beyaz bir çarşaf serilmiş ve karnına büyük bir bıçak koyulmuş ağlaşılıyordu.Ağıt yakar birisi ağlamayı kolaylaştırmak için bilirsiniz.Büyük teyzem kuzenim Meltem'e seslenmişti
''kızım babanı çağır gelsin bize şarkı söylesin'' demişti.Eniştem müzisyendi.Meltem
''tamam teyze '' deyip sokağa doğru koşarken birden o hızla geri döndü ve:'
''Teyze babam orgunuda getirsin mi?'' diye sorunca annem, teyzelerim ve kuzenleri rahmetli dedemin üstündeki çarşafı kaldırıp kafalarını altına sokmuş kıkır kıkır gülmeye başlamışlardı.Biz şaşkın şaşkın cesede bakıyorduk; ceset sağa sola titriyor, üzerindeki bıçak bir sağa bir sola kayıyordu :)))
Babamın amcası ölen dedelerimin yerini almıştı.Artık dedemiz oydu.Fakat bizim Lop Lop Tahsin lakaplı dedemizin takdire şayan bir korkusu vardı ; ölüm korkusu.Ne zaman bir cenaze haberi duysa, Fizan'da bile olsa mutlaka eve topuklar, güzel bir banyosunu yapar abdestini alır, en fiyakalı smokinlerini giyinir, yatağına girer ve yazın bile yorganı tepesine çeker 3 gün o yataktan çıkmazdı.Aklınca Azrail'den saklanıyordu olaki bulursada ona yakışıklı görünecekti :)))
Üstüste yaşadığımız cenazelerden en sonuncuda yine dedem ortalarda yoktu.Kalabalığı yolcu ettikten sonra dedemin yanına geldim, kızları , oğulları falan derken o kalabalığa rağmen yataktan çıkmıyordu.Yanına yaklaştım vei onunda duyacağı şekilde misafirlerine doğru dönerek:
Hepinizin önünde yemin ediyor, söz veriyorum.Eğerki yazılan ömrümde dedemin cenazesini görmekte var ise , siz naaşın başında ağlarken ben yaklaşıp
''Dede çabuk smokinlerini giy, hani yorganın, çabuk saklan yoksa seni götürecek'' diye dalgamı geçip bombayı patlatacağım.
Bunları duyan dedem, yıllardır 3 gün geçmeden o yatağı asla terketmeyen dedem, daha ilk saatlerden bu sözlerimin üzerine yorganı bir fırlatır, eline aldığı terliğiyle beni sokağın başından sonuna arkamdan naralar, argolar sıralayarak bir kovalarki görmeyin gülmekten bayılanları :)))
Gününüz güzel geçsin, çünkü gülmeye hepimizin ihtiyacı var...
YORUMLAR
Yüreğinize sağlık.Yıllardır anlatamadığım bir anımı yazmama fırsat buldum,Çok teşekkür ederim.Ayrıca yazınız çok ama çok güzel yazılmıştı.Kutlarım.Sevgiler.
Kendimi bildim bileli hep cenazelere katılmışımdır. Bir kaçı hariç...
Ama benim 14 sene evvel rahmetli kuzenim vefat ettiğinde annem hadi kızım gidelim ruhuna bir Yasin-i Şerif okuyalım, falanca filanca dedi ve kalktık gittik. Zaten vefat edene kadar kuzenim kanser tedavisi gördüğü hastanede devamlı başında Kur'an hatimleri indiriliyordu, ve Allah'ın kaçınılmaz ölüm imtihanı geldiğinde de görevlerimizi yerine getirmek amacıyla aileye destek olmaya çalışıyorduk. Zaten cenaze evinin bir üyesi olmakla birlikte, artık o üzüntülü buhran dolu atmosfere girmek üzere kapıyı çaldık, ve içerden feryatlar figanlar ağıt sesleri geliyor ve ben hangi akla kulluk etmiş isem bilmeden, ''teyzem'' kapıyı açar açmaz;
''Oy canım teyzem, hadi hayırlı olsun yaaa!!'' deyiverdim. O an annemin o Azeri çekik gözleri FALTAŞI gibi açıldı, ben ağzımdan çıkan cümlenin yaklaşık 2 dakika sonra farkına vardım, ve içerde ağlayan sızlayan kaç kişi varsa o an ağıtlarını reklam arası verir gibi kesip kahkaha atmaya başladı.
Ben yerin dibine mi girsem, yoksa aman canım can havliyle ne dediğimi biliyor muyum ben! mi desem, şaşkınlık içinde gülmeye başladım.
Aradan bunca yıl geçmesine rağmen hala ''teyzemi'' nerede görsem yanaklarım kızarır ama kahkahayı basarız. Ve derki; Arwen, o gün sayende biraz sıkıntımı unutmayı ve aslında gülmenin güzel birşey olduğunu öğrendim !Deli kız! der...
Biriken sinir bozulmasını bazen farklı olarak ifade ederiz. Ben saçmalıyorum işte :)
emeklerinize saglik basarılar arkadasım