gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

Şeytan ve Nef's...

20 Haziran 2015, 01.48
A- A+
     Öncelikle bütün müslüman aleminin Ramazan Ayı'nın hayırla,huzurla,art niyetsizce,durdurulabilen nefsle,... dopdolu geçmesini dilerim.

     Sizleri bilmem ama ben ''Şeytan'' diye adlandırılan şeyin nefsimiz olduğuna daha çok inanırım.Bu illaki aç karnı doyurmak değildir.Mesela onu en çok besleyen gözlerimizdir,beyninde kontrolüyle bütün uzuvlarımızı o doğrultuda kullanıyoruz neticede.

     Mesela yaz geldi, klasik huylarımızda töredi.Aman şu mayoyu alayım,yok yok bikinide olsun,şu beldeye gideyim ama bütün bunların içine girebilmek için önce fazla kilolarımdan kurtulayım planları her zamanki gibi aldı başını gidiyor yine.Hlabuki Pegamber Efendimiz ''Midenin 3 te birini su ile, 3 te birini yemek ile doyurki kalan 3 te biride nefes almanı kolaylaştırsın'' diye buyurmamış mı? Buna dikkat etsek sahiden kilo problemi kalacak mı?

     Geçenlerde bir pazarlamacı zile bastı, pencereden bakıp buyrun dedim, varis çorapları falan filan satıyormuş diye başladı konuşmaya.Bekleyin balkona geçeyim  dedim ve geçmemle zavallı kızcağız beni görünce maşallah ihtiyacınız yok kusurabakmayın deyip şaşkın gözlerle uzaklaşmıştı :)))

     Kul hakkı en büyük günahlardan biriydi ama bu illaki birinin parasını, malını, mülkünü gasp etmekle sınırlı değildi.Mesela en çok hayır bu ayda yapılır çoğunlukla fitre adı altında ama dağıtsanızda dağıtanı görsenizde takip edin çok nadir insan gerçekten ihtiyaç sahiplerine yardımda bulunur.Çoğunlukla bu görevini yerine getirenlerin hemen her yıl dağıtım listesi aynıdır ve o kural malının 40 ta 1 ini dağıt olarak verilmişken çoğu insan gider en ucuz yerden en ucuz bakliyat yada kahvaltılıklarla dolu koliler yaptırır sınırlı sayıda ve elindeki listeye teslim eder.

     Sizinde dikkatinizi çektimi, hiç denk geldinizmi bilmiyorum ama benim sürekli şahit olduğum bir olaya çıldırıyorum  ama ne kadar çıldırsamda çıldırayım; bişeyleri değiştiremiyor , önüne geçemiyorum: Biri ölür, selası okunur, selanın boyutundan, o kişinin zenginmi fakirmi olduğunu anlayabiliyorum; kişi eğer zenginse 90 dakikalık maçın uzatmaları oynanıyormuş gibi bir kaç kelime daha eklenir, daha içten okunur ama fakir ise klasik sela okunur, sela bitince hızlı ve cılız bir sesle ölen kişinin adı,adresi ve gömüleceği mezarlık ve saati söylenir ki tamamen duyabilene aşkolsun!...

     İncir çekirdeğini doldurmayacak şeylerden bile bir sebep yaratır kalp kırarız, gerçekten bütün dünyayı birbirine düşürecek sebeptende ama birilerini kırmaya,kendimizi üstün ilan etmeye,sözüm ona hak ararken aslında amacımızın hak değil; kendimizi bastırmak olduğunu kendimiz bile farkedemeyiz...

     Kardeşler arasında bile sevgiyi paylaşamıyoruz:Yok annem abimi daha fazla seviyor,yok benim sevdiğim yemeği değilde kardeşimin sevdiğini yapıyor,yok ben üvey evlatmıyım dayatmalarımız bile meşhur değilmi her yerde, her ailede neredeyse?

     Bende aciz bir kulum.Benimde aklımın erdiği ve ermediği günahlarım var,hatalarım vede yanlışlarım var, her sıradan insan gibi.Bunları yazdım diye sizden bir adım önde hiç değilim, belkide koşar adımlarla en gerinizdeyimdir kimbilir?

     En basiti ayrımı seviyorum doğru veya yanlış olsada: açıyorum masamı, princin içinden taş ayıklıyormuşçasına yok bu engelli, yok bunu gözüm tutmadı, yok şuyduda buydu gibi ayrımlar yapıyorum yada her insanla oyunda aynı mesafede olsamda, bazen tereyağından cımbızla çekiyormuşçasına bazı insanlara hal hatır soruyorum; hiç tanımıyor olsamda!...

     Sayılacak , paylaşılacak bir sürü örnek var hayatımızın içinde bu konularda an ve an iç içe olduğumuz.Ben aklıma gelenleri size sundum eklemek isteyende buyurabilir.

     Keşke açlıkla terbiye etmeye kalktığımız midemiz ve bedenimizden çok duygularımızın ve öfkelerimizin bir Ramazan Ayı olsada onlarıda dizginleyebilsek...

YORUMLAR

20 Haziran 2015, 17.53
Cok hostur tanimadigin birilerine selam vermek hatir sormak .Sicacik olur yuregin ,bi seversin kendini yuzune gulucukler dolar .Xos olmus yazin cokks .
20 Haziran 2015, 21.35

Ramazan başladığında Allahu Teâlâ, Şeytan aleyhilla'ne'yi zincirlermiş.. Ben hala sokaklarda şeytan niyetine serbest gezenleri görüyorum...

Biraz hoşgörü, biraz anlayış, biraz empati, her şeyin orta ayarını tavsiye etmemişmiydi Kainatın efendisi? Bir Ramazan boyunca tutmaya çalışsak keşke elimizi, dilimizi, nefsimizi ve kalplerimizin ritmini keşke biraz daha merhamete ayarlayabilsek...

21 Haziran 2015, 00.20

         Ahahahahaha hay siz çok yaşayın e mi, hiç güleceğim yoktu :) Şimdi "Şeytan ve Nefs" diye başlık at, sonra varis çorabına bağla olayı. Vallahi tebrik ediyorum sizi düşünce akışınızdan ötürü. Varis çorabı pazarlamacıları kapılara dayandı demek :) Peki şimdi benim aklıma şunlar takıldı; sizi görünce neden vazgeçti size satış yapmaktan eleman, neden şaşkın gözlerle size baktı, varis denilen hastalık yaşlı-genç, zayıf-şişman demeden herkeste olabilir belli nedenlerden ötürü, e bu eleman bi bakışta nası çözdü sizin varisinizin olmadığını yahu???? Eğer varisiniz olmuş olsaydı balkondan aşağı varis muhabbeti mi olacaktı ki? Yoldan geçen Hüseyin amca "tövbee tövbee ne günlere kaldık, uluorta..." mı diyecekti ki?? Bu üçüncü paragrafın anafikri nedir ki? Bunlar ve bunlara benzer sorular işte :) "Şeytan ve Nefs" peh peh pehhh :)
21 Haziran 2015, 04.49

rabbim nefsimizi terbiye edip körertenlerden   eylesin  cümle alemi

tşk ederim march  kardeşim  ellerine  yüreğine  sağlık

21 Haziran 2015, 13.12
Vallahi güzel yazı ,okuması kolaydı,elinize sağlık.Ama bir konuyu anlamadım, varis çorabı satıcısı ,siz balkona geçer geçmez,sizin ihtiyacınız yok maaşallah demiş ya,aşağıdan yukarı balkona bakınca nasıl anlamış hemen sizin maaşallahlık olduğunuzu,yani varissiz olduğunuzu  ?Doktorlar bile bir sürü testten sonra anlıyorlar ya o sebepten merak ettim. Bir de satıcı kız neden ''zavallı kızcağız ''olmuş onu da anlamadım.Gayet yetenekli uzaktan ihtiyaçları olanı olmayanı anlayan bir satıcı kızı niye zavallı eklediniz ,işte bunu anlamadım...
21 Haziran 2015, 15.25
    
     Varis çorabını satan birtek onu satmıyor, ordaki ''falan filandan'' kastım küçük küçük yok yürüyüş sayacı,yok küçük zayıflama aletleri vesayrede satıyormuş.Yazımı paylaşırken aklımda bir tek varis çorabı kaldığı için o cümle öyle ilerledi :)) kusurabakmayın yarattığım anlam kargaşası için :)))) 3 üncü paragrafın anafikrini 4 üncüyle pekiştirebilirsek çıkarabiliriz kanaatimce :)))
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın