gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

Özgüven

29 Eylül 2019, 14.15
A- A+

Yerinde ve en önemlisi dozunda özgüven ne güzel bir duygudur aslında.. 


Özgüven diye adlandırdığımız duyguyu, Hayatın her alanında kendimize ve yapabileceklerimize olan inancımız diye açıklamak yanlış olmasa gerek.

Yerinde ve dozunda dedim.  Çünkü, kalkıp Gücümüzün sınırlarını bilmeden superman'liğe soyunmanın adı özgüven değil aptallıktır. 
Yine aynı çerçeveden baktığımda gereksiz yere ortalığa atılıp pervasızca uzmanı olmadığımız bir konuda ahkam kesmek ve insanlara tepeden bakmanın adı da olsa olsa özgüven değil kibirdir ancak. 

Mesela; ben şurada amatörce ve dilim döndüğünce affınıza sığınarak yazdıklarımı yayınlarken ve siz okuyanların değerli zamanını alırken, bu işi çok iyi yaptığımı iddia edebilir miyim?   Ya da diğer arkadaşlara konunun uzmanı edasıyla ''sen böyle yazmışsın amaaaa o iş öyle olmaz ha!!'' deme hakkını kendim de nasıl bulabilirim? Böyle bir durumu ''Özgüven'' mi yoksa ''Ukalalık'' olarak mı adlandırmak doğrudur.. 
Elbette ukalalık en doğru tanım olur..

Fikirlerimizi paylaşmakla, ağır eleştirilerde bulunup olay yaratmaya çalışmak bambaşka şeylerdir. 

Maksat gündem yaratmaksa, veryansın edersiniz ki çoğunlukla başarıya ulaşır söylediklerinizle gündeme oturursunuz. ben bunun adına sindirme politikası diyorum.
Ancak amaç eleştiri yapıp yanlış gördüklerinizi anlatmak ve yapıcı bir şekilde ortak bir noktada buluşmaksa o zaman fikirlerinizi söylerken yakıp yıkmadan usule uygun bir dille anlatırsınız ki bu yöntem çoğunlukla kabul görür ve saygı duyulur..
 
Basın sektöründe, yazı işlerinden, reklam departmanına kadar bir çok alanda görev yapmış ve yirmi beş yılını bu mesleğe vermiş biri olarak, bir çok usta yazarla tanışma ve çalışma şansım oldu. 
En usta kalemler bile karşıt düşünceleri dile getirirken eleştirilerinde saygıyı elden bırakmıyorken..  
Sadece amatörce yazan insanların olduğu bir platformda  olduğumuzu zaman zaman unuttuğumuzu düşünüyorum ne yazık ki. 
 Yıkıcı değil de yapıcı olmak bu kadar mı zor acaba? 

Özgüven elbette güzeldir mütevaziliği elden bırakmadığımız sürece diye de ekliyorum.
 
NOT; Yazımın, kişi yada kişilerde ilgisi yoktur genel düşüncemdir. saygılar.
Dip Not: Reklamın iyisi kötüsü olmaz deriz ama PİAR araştırmalarında kötü reklam, ürünün adını duyururken satışa etki etmediği yönündedir.

YORUMLAR

30 Eylül 2019, 19.08
@Otherand 

Hangi nickinle bahsedeyim bilmiyorum. Sahi bu kaçıncı nick name oldu? Çalıntı pardon alıntı demişsinde ona binayen soruyorum? Profiline yüklediğin fotoğraftaki kişiyi tanıyor musun? Şimdi sen her yeninick alışında ve her yeni profile yeni fotoğraf yükleyişince karatkeri mi değişiyorsun? Yani bilmem kaççıncı nick ve kimin olduğu belli olmayan o fotoğraf ile gelmişsin burada ahlak zabıtalığı yapıyorsun. Tıpta bu rahatsızlığın adı neydi... Pes dedirtme lütfen, sadece yuvana geri dön.


30 Eylül 2019, 20.00
Şaşı kedi son yorum yazınız  blog yazından daha mı güzel desem bilemedim.Ellerine sağlık.Bu arada herşeyi takmayın ve değer vermeyin.Ben mesela çocukken sokakta ki içi boş tenekelere vururdum yuvarlanırken çok gürültü çıkartırlardı.O günden beridir tenekeler ile uğraşmıyorum.Elinize emeğinize sağlık.yeni yazılarınızı merakla bekliyorum.

Bir de küçük mani bırakayım şuraya...

"İdrak yollarındaki taş sallasam düşer mi ?
Gözüne çektiğin sürme,
Çaresizliğini görmene engel mi " 
30 Eylül 2019, 21.34
Ne kadar güzel ve özel bir dil o öyle! Kendini ortaya atmak. Sorsan üslup ve hitap bekçisi hepsi. Sorsan hepsi konuşma diline, sokak ağzına yabancıdır. Kraliyet prens prensesi bunlar. Kitap okumazlar dahi çünkü kitapta neme lazım argo bir kelime çıkar terbiyeleri bozulur falan. Neyse.

Kibirden bahsedene bakalım: "mesela; ben şurada..."
Alçakgönüllü gibi görünmeye çalışıp kendini övmek kibrin kaçıncı boyutu bilen var mı acaba? Bilen çıkmaz bence, öyle olsa şahıslarına yapılan hakaretlere göz yummazdı kimse. Herkese söylüyorum bunu burada bulunan bulunmayan. Öyle olsa genele adı altında şahsınıza empati yoksunluğu, psikopatlık imasında bulunan bir yazıya tepki gösterilirdi. Anne babanız bunun bir değişiğini öğüt olarak söylese, hakları olarak, sustururdunuz belki. Anne babayı susturup hiç tanımadığınız insanların bir yerlerde sizlere terbiye, etik ahlâk insanlık vs dersi veriyor olmasını nasıl hoş karşılayabiliyorsunuz hayret ediyorum. 
(Birazdan buraya özgüveninizi kısın biraz içerikli yazıya neden kimse alınıp had bildirmedi sorusunu da eklicem)

Anne babanızla derdim yok, eminim anne babalı kullandığım deyimin de anne babanızla derdi yoktur. 
Artık bıraksın herkes bu argo dil hassasiyetini. Bu ülke "ananı da al git" cümlesine bön bön bakmış bir ülke. İkiyüzlülüğe gerek yok hele komik bahanelere hiç ama hiç. 

Dipnot: yazı genele hitap ediyor deyip sonra aslında sana gönderme yapmıştım eheuhe  demek, bu ne dönüşüdür böyle Şaşı; U? R? Her neyse kabul etmek de bir erdem sonuçta

Bir başka kibir örneği de, ata tuta yalan dolan artık kimleri kastediyorsa ve bir de blogla ne alâkaysa, şahsımı da baz alarak desin demesin; çalıntı yazılar var yea. İsim yok hatırlatıcı bir not yok. Ortaya sallanmış. Niye kimse "sen ne diyon?" demiyor. Akıl tutulması mı yaşanıyor burada. 

Had bildirmek, itham ve iftirada sınırlı kalma isim ver ya da alâkayı açıkla demek kendini ortaya atmak mıdır? Keşke yazı sahibi olarak sen bu eylemi gerçekleştirseydin de bu gözler avel örneği görmemiş olsaydı.


30 Eylül 2019, 21.44
Hızlı delikanlı sen ne diyorsun öyle zehir hafiye? Bir de senle uğraşmayım itham ve iftirada bulunma terbiyesizlik yapma diye. Hadi iddian üzerinden yanıtlayım; bundan sanane? Var ya da yok başka hesap. Fotonun bana ait olmadığını nerden çıkardın, güneş mi çarptı? Konu ve alâka bu mu şimdi? İddiam ne benim? Neredeyse yazıyla ilgili tek ben yorum yazmışım. Amaca uygun hareket etmek mi rahatsız etti seni yoksa kuyruğundan tanıdığın birini korumak sana mı düştü? Soru işaretine bakıp aldanma. Cevapsız bırakabilirsin. Pek Dank edeceğini sanmıyorum çünkü.
Muhatabımın beyni vardır herhalde korur kendini.
Şimdi ben böyle yazdım ama zehir hafiye kimbilir kaçıncı hesabından anca okur. Herkesi kendisi sanmak böyle bir şey olsa gerek.


01 Ekim 2019, 23.12
Görülmeyen ölür, görülen büyür... 
02 Ekim 2019, 15.41
Hep faslını unuttun ama , 
Hatırlıyacaksın aslını.
Bugün kahvemi  yudumlarken, 
Yorumladım senin falını.
Dua edeceksin tanrına ne olur çıkar canımı.
Toprak diken olucak alev yatağın.
Okuduğun kitaplara bakılmalıki,
Öğrendikçe körlerleşmişsin.
Okuma için tek bir kitap varken sen uyuya kalmışsın.
Cesaret ve gafleti karıştırmışsın. 
Ghettolaştıkça beynin , bilimi yozlaştırmışsın.
Bir sır bilseydin :Sinematografik bir hayatın olabilirdi.
Ama senin :
O çok bilmiş tavırlarınla hiç bir şey bilmediğini ,
O ışıksız gözlerinden kavradım.
Sonra anladım :
Senin benimle yüzleşemiyeceğin gerçeğini.
Bunu sende biliyorsun , deliriyorsun ,
İçten içe belli ki .
Ben hep en dipten çıktım geldim.
Her düşüşüm tecrübedir ,
Şu an en yüksekteyim. 
Tek seferde yükselmedim.
Ama sen ;
Şimdi tek seferde batacaksın en dibe ,
Sen anca dümen olursun  ki !
Ben bu gemide kaptanım .
Ateş olsan cülmün kadar yer yakarsın.
Ben bu egoyla kaç volkan patlatırım.
Sen dalga olsan bir kaç tekne sallarsın ,
Ben her gece ay olup okyanusları oynattım.

Şaşı kedi më sevgilerimle 




02 Ekim 2019, 16.26
Yalanla / iftirayla insanları kirletmeyelim.İnsanın gölgesiyle tanıdığı şu çağda ,sizden tek isteğimdir .Güneşin küçüldüğünü fark edin.Gölgeniz ne kadar büyükse insanlığınız o kadar küçük.
İnsanlığınızın büyümesi temennisiyle...
02 Ekim 2019, 17.33
Sevgili mia yorum için teşekkür ederim emek verip zaman ayırıp fikrini anlatmışın var ol.. Sevigiyle kal  smile Resmi


02 Ekim 2019, 18.16
_MaviSakal_ yorum için teşekkür ederim. Saygılar 
17 Haziran 2020, 16.18
   Özellikle yeni neslin büyük bir çoğunluğu özgüveni hadsizlik ,ukalalık ve saygısızlıkla karıştırıyor.Argo konuşmayı samimiyet ve özgüven zannediyorlar.Bu yazıyı okumalarını şiddetle tavsiye ederim.Kalemine,yüreğine sağlık...
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın