gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

Baklayı Ağzımızdan Çıkarmak

26 Nisan 2025, 10.48
A- A+


                   Ömür boyu ,tek bir kelime küfür veya argo söz kullanmamış ,hatta argoya benzer hece bile kullanmamış bir insan olarak ,geçen gün kötü biri hakkında aklımdan geçeni  evde ,dayanamayıp söyleyiverdim .Oğlum duymayaydı iyiydi .Çok şaşırdı ama keşke daha önce de böyle diyebilseydin dedi.:)) Yine de pişman oldum  kendime yakıştıramadım...
                   Şu da bir gerçek ki :
                   
                    Küfür baz ,ağzı pis insanlardan, çekinildiğini  doğru. Aman ne lazım, üstümüze sıçratmayalım babında.
                   Diyeceğim o ki, bazı olaylar, bazı insanlar küfürü .hakareti ,argoyu hak ediyorlar sanki. Biz ne kadar temiz bir ömür sürmüşsek bile ,hak edenler de maalesef aramızdalar.  

                  Bu eskiden beri böyleymiş.
                  Çok çok eskiden  bir mahalle de ,insanların çok saydığı sevdiği yaşlı bir Hoca yaşarmış. Yanından ayrılmayan bir öğrencilerinden biri , çok zeki ,çok dürüst, çok çalışkan, çok güvenilir bir gençmiş. Ama bu gencin bir kusuru varmış. Sinirlerini bozan bir durum olduğunda ağıza alınmayacak kadar kötü küfürler edermiş .Bir Hoca bu genci yanına çağırmış -evladım bak ,sen aslında temiz bir gençsin, bu küfürlü ağız sana yakışmıyor. İstersen sana yardım edeyim bu huyundan kurtul demiş .Genç ,aman Hocam elini ayağını öpeyim beni kurtar bu dertten . demiş.

                Hoca ,bir bakla tanesi çıkarıp gence vermiş bunu ağzına koy, küfür etme isteği gelince bu baklayı ağzında çevir bana verdiğin sözü hatırla .Böyle böyle küfürden kurtulursun demiş. Bir gün Hoca yanında bu gençle  beraber bir sokaktan geçerken ,cumbalı evlerden bir cam açılmış ,bir kadın : - Hoca Efendi, Hoca Efendi, Allah rızası için bak biraz ,Hoca bakınca da ; başındaki sarığı çıkarıp yeniden başına takıver. demiş .Hoca ömründe duymadığı bu isteği, vardır mutlaka iyi bir sebebi deyip  ,sarığını çıkarıp ,tekrar başına takmış, İki adım  atar atmaz gene aynı kadın ,camdan aynı sözleri söylemiş ,Hoca ,saygın bir adam ya ne yapsın kadının dileğini yerine getirmiş. Daha bir kaç adım sonra aynı kadın gene  camdan, Hoca efendiii diye seslenince ,Hoca dayanamamış hanım hanım neden böyle bir şey istiyorsun benden ,hele bir açıkla da bileyim demiş .Kadın gayet rahat bir şekilde elindeki yumurtayı gösterip ,tavuğum gurka yatacak . Bir hocanın sarığını çıkartıp taktırırken  yumurtaları elinde tutup Hocanın başını yumurtaya gösterirsen, kesin olarak tavuk civcivi çıkar diye duydum da ondan .demiş...                    Hoca  Ya Sabır diyerek ,bir sağa bir sola başını sallamış ,kendisini izleyen yanındaki ağzı baklalı gence; Oğlum ağzındaki  şu  baklayı hemen şimdi çıkarıver . Demiş.
 
                 Ben, bu yaşımdan sonra ilk defa söylediğim o kötü söz için kendimi kınamaya devam ediyorum. 

not : Gurka yatmak ,tavukların ,zamanı geldiğinde yumurtalarının üzerine yatıp civcivlerini çıkarması süresine denir.

YORUMLAR

26 Nisan 2025, 14.14
Ablacığım,
Bazı deyimlerin hikayelerini merak eden ve çoğunu araştırmış biri olarak söylemeliyim ki, gerçekten muhteşem bir hikayeydi. 

Küfür değil de, biz bunu günlük yaşamımızda saklı olan bir sırrı ya da anlatmak için kıvranan ama bir türlü saadete gelemeyen biri için kullanırız. Aslında argo ve küfrü asla tasvip etmesem de, bazen gerçekten insan o raddeye geliveriyor ve ağzından "baklayı" çıkarıveriyor. Bu, alışkanlık haline gelmemişse ve bir dolum sürecinden sonra bir çırpıda çıkıyorsa, bence gayet insani bir şey. Yine de... keşke dünyada hiç küfüre ihtiyaç duyulmasa...

Kocaman teşekkür...
26 Nisan 2025, 20.51
Sevgili NightCall,
Deyimin anlamı hakkında yazdığın cümleler bence de çok doğru. Ben  bu hikayeyi bir yerlerden okumadan önce  ,bana biri sorsaydı, baklayı ağızdan çıkarmak ne demek diye, aynen senin gibi, gizlenen bir durumun ifşa edilmesi gibi  falan diye anlatırdım .Okuduğum hikaye de böyle yazılmış olmasına rağmen senin ve daha önce benim aklıma gelen açıklama sanki daha doğru gibi ..,
Eskiden okuduğum bu fıkramsı yazının kaynağını unuttuğum için kaynak yazamıyorum .Belki karşımıza gene çıkar -sa birbirimizi bilgilendirelim olur mu ?
Yorumun için çok teşekkür ederim.
Gönülden çiçekler...
27 Nisan 2025, 08.53
Sevgili Perperike ne güzel hep farklı konulara kısa kısa değiniyorsunuz, baklayı ağzından çıkarmanın hikayesi bu muymuş:)) çok hoştu. Küfür ben ne anamdan ne babamdan duydum ama etrafımda hep küfreden insanlar oldu bazısına da yakışmıyor değil;( bazen de deforme ederek yumuşatarak kullanıyorlar ona daha sempati duyuyorum;) Kimsenin yüzüne söylemesemde iş hayatında arkalarından ya da telefonu kapatırken söylemişliğim çoktur o da en hafifleri, Ama işyerinde bir hatun vardı dillere destan küfürsüz ikili diyaloğu yoktu alışmış artık hatta erkeklerle diyaloğunda bile küfrederek konuşuyordu ama ne küfürler adamlar utanıyordu artık sonrada afedersiniz ama bilmemne çocuğu değil mi derdi ;) affetmenin de ardından geliyordu kulakları çınlasın, sadece dilindeydi elbette, küfür deyince hep aklıma o gelir. 

Bir de bunun ilkokul seviyesine düştüğünü görünce çok üzülüyorum ve kızıyorum evimiz okulun dibindeydi yahu yeni yazmayı öğrenmiş çocukların ağzında binbir türlüsü, öyle yapınca kendilerini erkek sanıyorlar bu boyutta da çok çirkin ne kıza ne erkeğe yakışıyor en azından bunun da +18 yaş sınırı olmalı 
27 Nisan 2025, 10.59
Bu arada Perperke en çok güldüğüm film sağ Salim 1 izlemeyenlere şiddetle tavsiye ama elbette baştan sona küfür ;)) Ne yapayım adamlar çok iyi yapmış
27 Nisan 2025, 13.37

Dur bir dakika... Biri Sağ Salim mi dedi? 
Efsane filmlerden biridir o. Birkaç kez izlemişliğim var. Küfür, mizah ve gerçeklik arasındaki ince çizgide dolaşır o film. Bazen öyle absürt, öyle akıl almaz şeyler yaşanır ki hayatta, kelimeler yetmez, nezaket köşeye siner. O anlardaysa, ağızdan bir çırpıda küfür saçılır; bir kahkaha ya da şaşkınlık nidasına dönüşür. Sadece yaşanmışlığın çaresizliğini ve hayretini yansıtır.
Mizah, işte bu kırılma anından çıkar genellikle. "Güleriz ağlanacak halimize" felsefesi... Küfürse, mizahın arka bahçesi gibidir; gösterişsiz ama sahicidir. Ha! Küfür olmadan mizah olmaz mı? Elbette olur. Sıfır küfürle ve bel altı vurmadan da çok güldüren yapıtlar, eserler var. Belki bir blog yazım da bunun üzerine olur. Şimdi oralara girersem konu sapacak, "Çıkar ağzından baklayı" blogundan başka bir blog doğacak. :))
Toparlamam gerekirse:
Önemli olan hangi kelimenin söylendiği değil, hangi duygunun anlatıldığıdır. Söz, ağzı değil; niyeti kirletir. O ince çizgi bu nedenle çok önemlidir. Dikkatli yürümek gerekir.

Ablam, elbette paylaşırım, hem de büyük bir zevkle. Hatta sözüm olsun, kısa zamanda bir blog yazısı da benden gelecek; bir deyimin esas hikâyesiyle.

27 Nisan 2025, 15.13
Merhabalar hocam
Sınavda, çalıştığı yerden soru gelmiş öğrenci bilgiçliğinde yazayım müsaadeniz ile. Çünkü ailemin yanı hariç maalesef bende küfürbaz bir adam sayılabilirim.
Küfürün savunulacak ve ya şirin gösterilecek bir yanı yok illaki. Ama küfür etmek -etmemek ailesel veya okulda alınan eğitim, kültür vs ile pek alakalı değil. Daha çok kişisel sabır ve ortam ile alakalı sanırım. Sabır için ufak bir örnek olarak büyük şehirlerin sıkışık trafiğini verebilirim. Ülkede olanları, gündemi vs gmrüp kabullenmeye sabır değil evliyalık denilir.
Çalışılan ortam da tabiiki etkili. Bir bankadaki ortam ile bir şantiye ,fabrika ,sanayideki bir tamirhane illaki aynı değil. 
Tamirhanede 
- Ahmet bey bana cırcır anahtarı uzatırmısınız
-tabiki ismail bey
şeklinde bir konuşma ve ya şantiyede
-yaşar bey şakül ü istesem size zahmet
-zahmetinin! pardon zahmetin lafımı olur, hemen uzatıyorum hakkı bey
gibi sohbetler duymak zor.
Ha bir de coğrafi şartllardan da kaynaklı olabilir. Çünkü dünyanın en güzel küfreden şairi Rahmetli can yücel bizim coğrafyamızda yetişmiştir. Zafer Algöz de örnek olarak verebileceğim başarılı bir tiyatrocudur.
Velhasıl hocam, sizin ettiğiniz kötü söze bile üzülmeniz, sizin kişiliğinizden ,  naifliğinizden kaynaklı.

Saygılarımla

27 Nisan 2025, 15.25
Ufak bir düzeltme nahif yerine naif yazmış akıllı ! telefonun otomatik klavyesi kusura bakmayın.
27 Nisan 2025, 16.43
Sevgili Rune, 
Benim  meslektaşımın, akıllı ,ruhu güzel kendi güzel, yazıları da güzel kızım. Eğitimli bir annenin yetiştirdiği nasıl da belli oluyor. Burada yazılarını çok değerli bulduğum birisin. Sizler genç olarak daha güzel derin konulara değinebiliyorsunuz. Benim kiler sadece  hasbelkader anılarım ve biraz da okuduğum fıkra ve hikayelerden alıntılar. Arada bende kaynar giderim:)))
Güzel yorumun için çok teşekkür ederim. Selam ve sevgiler... 
27 Nisan 2025, 23.45
Çok tsk ederim Perperike benimle ilgili düşüncelerinize kalbimi bıraktım. Her tarzın ayrı bir tadı var ne demek arada kaynamak, önemli olan yalın, net bir şekilde duyguları aktarabilmek ve bunu yazılarınızda çok güzel başarıyorsunuz. Kitap tercihlerim de aynı böyle konunun özünü anlatan sade kitaplardır. Ben olsam beni okumazdım yani ;)))) Bense üstü kat kat battaniyeyle örtünmüş üşüyen bir çocuğum. Onu görebilmek için birçok örtüyü kaldırmak gerek, gören kalbinize sağlık. Siz hep yazın biz her okuyuşta birini üzerimizden atıp, içinizi ısıtalımsmile Resmi 
27 Nisan 2025, 23.51
Bazen çok istediğim halde, hiç beceremem.
28 Nisan 2025, 00.11
Night her yorumunla yazana, yazıya, konuya özenini gösteriyorsun hepsi de blog tadında. Güzel olanı övmek hoşuma gidiyor yerecek o kadar çirkin şey varken, görmezden gelmek değil ama tutunmak istiyorum ve inanmak istiyorum “her parıldayan şeyin altın olmadığına.”

“Küfürse, mizahın arka bahçesi gibidir; gösterişsiz ama sahicidir”

Bu kelimeler işte tam tanım bu, küfürü diline pelesenk etmek değil yeri geldiğinde sahici bir isyan tebrikler kısa, öz ve tam 12 den vuran ifadene.
28 Nisan 2025, 01.03
Sevgili Disturbed
Yorumunu tebessümle okudum.  Durumu  çok güzel özetlemişsin. 
Son yıllarda saygısız, görgüsüz ,arsız ,hadsiz ,ukala sayısında çok artış var gibi geliyor bana. Böyle  insanların kötü sözü hak ettiğini düşünmeye başladım. Hatta , daha önce kimse görünmeden duyurmadan argo küfür falan Allah ne verdiyse gerektiğinde söyleyiverseydim bile diyorum son zamanlarda. Belki o zaman  bu kadar kırılgan olmazdım.
Can Yücel'in ki  zaten ,harika bir durum tespiti, küfür bile değil.
Konu hakkında uzun uzun konuşmak mümkün. 
Bizim aile de eşim doğulu ,ben batılıyım .Eşim, e..k oğlu kelimesini küfür olarak değil de iyi bir şeymiş gibi  sıfat yerine kullanırdı .))). Vaz geçirinceye kadar canım çıktı:
Ben baba evinde küfürsüz büyüdüm. Annemin küfür gibi kendi uydurduğu kelimeleri vardı bir kaç tane. Babamdan hiç kötü söz duymamıştım. Ama benim kızımın argo küfür  ne istersen kelime hazinesi çok geniş. 
Oğlum ,ablasını bana şikayet ediyor ama ,konu benden çıktı. Nerdeyse emekliliğini bekleyen kızım  trafikte zorunlu olarak lazım oluyor anne diye savunmasını yaptıktan sonra.. Ben duymayımda ne halin varsa gör der gibi bir şeyler dedim.. Allahtan oğlum tertemiz, şimdilik:)


Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın