KUYUDAKİ ÇIĞLIK
19 Haziran 2025, 22.14 A- A+
Bazı sesler vardır, yeryüzüne ulaşmaz. Bazı sevgiler de öyledir—derinde, gizli, ama sonsuza dek canlı. Bazı sevdalar vardır, sessiz çığlık gibidir. Ne duyan olur ne de anlayan...
Birbirlerini tanıdıkları ilk andan itibaren, içlerinde kabaran fırtınaları susturmakta zorlandılar. Ne zaman bir araya gelseler dünya sessizleşiyor, zaman duruyordu. Ama tam o anda, hayatın koşulları, insanların bakışları, dillerindeki zehirli kelimeler çifti yeniden birbirinden ayırıyordu. Ya laf oluyor, ya göz oluyor, ya da kader denen şey ayırıyordu onları.
Erkek, aradığı huzuru ve sevilme hissini kısa süreli ilgilerde ararken, kadının gözleri her seferinde onu yakalıyor, ama kalbinde yükselen yangını bastırıyordu. Kadının etrafında dolaşan dedikodular, ilgilenen başka adamlar ve tüm bu dış baskılar, onun sevdiği adama bir adım daha yaklaşmasını engelliyordu. Herkes de kıza laf taşıyor: “Bu adam şöyle, bu adam böyle…” diye. Kadının çevresi de rahat vermiyor, baskı yapıyor durmadan. Sanki kendi hayatı değilmiş gibi.
Adam usandı. Sevdiği kadına ulaşamamanın, bir türlü adını koyamamanın, ait hissedememenin yorgunluğu artık ağır gelmeye başladı. "Ben bu aşkı yıpratmak istemiyorum," dedi içinden. Ve ilişkiyi askıya aldı. Ama bu bir veda değildi. Bu, kalpte saklanan bir çığlığın yankısıydı.
İçinde öyle bir sevgi var ki, kadına bir ömür hayat olmayı göze alır. Beraber yaşlanmak, aynı sofrada çay içmek, sabah onun yüzüne bakarak uyanmak istiyor. Ama laf çok, yol engebeli, kader inatçı. Bazen en çok seven bile susmak zorunda kalıyor.
O kadına bir evreni verebilirdi. Sırtında taşırdı onun tüm yükünü. Beraber yaşlanmak, sabah onun gülümsemesiyle uyanmak, geceleri onun sesinde huzur bulmak istiyordu. Ama bazen en büyük aşklar, tam da bu yüzden yarım kalır: dışarıdaki dünya fazla kalabalık, fazla gürültülüdür.
Bu aşk, dillendirilemeyen bir çığlık gibi. Kuyunun dibinden yukarı çıkan ama kimsenin duymadığı bir ses. Sevgi hâlâ orada, ama üstü örtülü… Ve o çığlık, her şeyin ortasında sessizce bağırıyor hâlâ...
Onların sevgisi, adını koyamadıkları, dillendiremedikleri ama kalplerinde bir yerden sürekli bağıran bir çığlıktı. Kuyunun içinden yükselen ama yüzeye ulaşamayan bir ses. Ve o ses hâlâ orada, yankılanıyor…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış :( Yazık ama blog sahibi senin yorumunu bekliyor olabilir