
Hep Aşkla Bak Bana

Yağmurlu bir İstanbul gününde, bir kitapçının rafları arasında rastlaştılar. Aynı kitaba aynı anda uzandılar, parmakları dokundu... tamamını oku
Yağmurlu bir İstanbul gününde, bir kitapçının rafları arasında rastlaştılar. Aynı kitaba aynı anda uzandılar, parmakları dokundu... tamamını oku
İnsanın iç dünyası bir ormandır: dalları birbirine dolanmış, yol iz bilmeyen bir sessizlik ormanı. Bu ormanda her karar anı, bir yol ayrımıdır. “Buradan mı gideyim, yoksa diğerinden mi?” diye fısıldar iç ses. Ama esas soru, hangisi “benim yolum”dur? İrade,... tamamını oku
Bitişin Sessiz Hali: Yarım Kalmak Bazı hikâyeler bitmez, sadece bir yerde susar. Ne bir veda vardır ne de açık bir kapanış. Ama işte tam da bu belirsizlik, bir ayrılığın bıraktığı izden çok daha fazla yakar içi. Yarım kalan bir... tamamını oku
Pikselin İçinde Saklı Bilgelik, Her dönemin bir dili, her çağın kendi mecazları vardır. Atasözleri, yüzyıllar boyu biriktirilmiş gözlemlerin, deneyimlerin ve toplumsal hafızanın küçük ama etkili paketleridir. Ancak zaman değişti: şimdi ne toprağın kokusu,... tamamını oku
Birbirini hiç görmeden, her şeyi hisseden iki insanın; gerçeklik, sinyal gücü ve kahve buharı arasında sıkışmış tuhaf ama tanıdık yolculuğu bu hikaye. 1. Tanımadan Tanımak ve Biraz Anonim Delilik Her şey Hayal Kahvesi Forumunda, şu başlıkla... tamamını oku
Hoş geldiniz... Kısaltılabilir belki, ama yüreğimden taşan kelimeleri durduramadım. Bu, yazmaya direnemediğim anların hikâyesi. Yanınızda... tamamını oku
Bazı sesler vardır, yeryüzüne ulaşmaz. Bazı sevgiler de öyledir—derinde, gizli, ama sonsuza dek canlı. Bazı sevdalar vardır, sessiz çığlık gibidir. Ne duyan olur ne de anlayan... Birbirlerini... tamamını oku
İnsan bazen farkında bile olmadan kendi kozalarını örmeye başlar. Bir kırgınlık gelir, içsel bir sessizlikle sarar ilk ipliği. Ardından bir hayal kırıklığı daha… İplikler çoğalır, kalınlaşır. Kimse dokunduğunu görmez; ama o, her anında kendi iç dünyasında bir duvar daha örer. Tıpkı... tamamını oku
Tüm şehir aniden karanlığa gömüldü. Elektrikler kesilmişti; sanki bir el, yaşamın sesini ve ışığını bir anda çekip almıştı. Her yer zifiri, sanki gece gündüzü yutmuş, şehir sessizliğe bürünmüştü. Sokak lambalarının solgun ışığı gecenin derinliklerinde kaybolurken, duvarlara düşen gölgeler sessizce dans ediyordu. Binaların... tamamını oku
Eskiden ilişkilerde sınırlar daha netti: dışarıda kimle görüştüğün, nasıl davrandığın belliydi. Ama artık telefonlar, sosyal medya, mesajlaşma uygulamaları derken işler karıştı. Artık sadakat, yalnızca fiziksel temasla değil, çevrimiçi ortamda gösterilen tavırlarla da sorgulanıyor. Peki, bu dijital dünyada sınırlar nasıl belirlenmeli? Sosyal... tamamını oku