postaneye tebrik kartı atmak , unutulan bir terim...
23 Haziran 2025, 19.41 A- A+
Cep telefonları yaygınlaşmadan önce bizler bayramları özel günleri eş dost akrabamıza tebrik kartı yollayarak kutlardık. Tebrik kartları manzara resimleri ,ülkemizin her köşesinden şehir resimleri bebek ,çiçek, kuş vb resimleri olan genellikle zarf büyüklüğünde olan kartondan yapılırdı.,,
1986 veya 1987 yılıydı sanırım, okulların şubat ara tatiline Ramazan bayramı denk geliyordu.
Merkeze çok yakın İntepe nahiyesi ilkokulunda ikinci sınıfları okutuyorum. Sabah gelip ders bitince evimize merkeze dönüyoruz. Daha sonra bu nahiye belde oldu ,tekrar köy oldu falan .İzmir yolu üzerinde boğaz manzaralı çok güzel bir yerleşim yeriydi
Günler önceden ,akraba , arkadaş vb için hazırladığım tebrik kartlarını ,okulda öğle arası ,zarfları vs pullarını yapıştırdım, ikinci sınıf öğrencilerimden birine verip evladım bu zarfları postaneye atıver gel dedim. Öğrencim sevinerek koşa koşa gitti, döndü geldi. Aferin evladım deyip saçını okşadım.. Postane dediğim yer okulun hemen yanında iki memurlu bir küçük bir binaydı, ama PTT nin tüm gereklerini yerine getirebiliyordu.
Ve tatil başladı .... Bitti... Bayramı geçirdik. İkinci dönem başladı, biz sabah okula geldik. Daha arabadan iner inmez ,etrafımızı öğrenciler sardı birden. Hani sadece benim sınıfım olsa özlemişler diyeceğim ama aralarında beşinci sınıf öğrencileri falanda var. Ben bu şekilde karşılanmaya alışık değilim derken, büyük sınıflardan bir öğrenci çamurlu bir zarf uzattı. Beni coşkuyla karşıladıklarını sandığım öğrencilerin çoğunda ,kirli paslı ,çamuru kurumuş zarflar ellerinde ,- öğretmenim bunlarda sizin adınız yazıyor ,babam tarlada bulmuş ,annem bahçede bulmuş ,bunu yolun kenarında ben buldum diye hepsi ellerindeki zarfları bana veriyorlar...Zarflar benim Şubat tatiline giderken, bayram tebriği diye yolladığım ! kartlar...Gönderen adı: benim adım olunca toplamışlar, beni beklemişler...Hemen, kartları postaneye atıp gel dediğim öğrencimi buldum, evladım hani ben sana zarflar verdim postaneye yolladım ,sen onları ne yaptın diye sordum, Evladım ,masum masum - öğretmenim postaneye at gel dediniz ya, postanenin kapısına attım geldim hemen dedi. Bizim şehrin rüzgarı meşhurdur ,benim kartpostalları köye dağıtmış meğer:))
Hata bendeydi ''postaneye atmak'' terimini o yaşta çocuk ne bilsindi. ama bahaneyle tüm sınıf öğrenmiş oldu...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış :( Yazık ama blog sahibi senin yorumunu bekliyor olabilir