gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

İnsanyiyen...

14 Mayıs 2014, 03.47
A- A+
 
         Kömürün isyanı "insan cinayetleri"dir. Elmas olamamış, grafit bile olamamıştır çünkü... Kömür, insandan intikamını alır. Doğada seyrine bırakmadığımız her türlü şey gün gelir insandan intikamını alır.


         Karbonun insan hayatında çok önemi var. Doğada allotrop olarak üç şekilde bulunuyor. Uygun şartlar oluşursa önce kömür, sonra grafit, sonra da elmas olabiliyor. Kömür, çıkarılması aşamasında insanları yutup öldürüyor, soba zehirlenmeleri vs. nedenlerle yine insanları öldürüyor, elmas olup türlü şekillerde yine insan canına kastediyor. 


         Peki biz neden ısrar ediyoruz? İnsan ve madenin karşılaşmasında, yapılan kar-zarar hesapları hep madenden yana ağır basıyor. Yüz ton kömür, yüz gram elmas kaç insan hayatına tekabül ediyor? "Maden ocağı öldürmez, tedbirsizlik öldürür" safsatasını bıkmadık mı dinlemekten? İnsanın çıkarı söz konusu olduğunda; tedbirsizce davranarak başka canları hiçe saymayacak kadar ulvi bir yaratık olmadığını neden hala anlayamıyoruz? Kolay olanı, beleş olanı, akrebin zehrini bile bile akrep yuvalarında aratıyoruz insanlara. 


         Saat 03.50. Ölü sayısı 166. Madende 800'e yakın işçi varmış. 166 kişi... tek tek sayarken insanın neredeyse 3 dakikasını alıyor. İnsanlar saniyeler içerisinde ölüyor, insanlar ceset oluyor. 


         Gözlerimiz, o konuşan işçiyi nasıl unutacak? Kulaklarımızdan bu cümleyi kim silebilecek; 

        "Cesetler, kömür bantlarının üzerinde geldiler"

         Başımız sağolsun.

        

YORUMLAR

17 Mayıs 2014, 00.32
Anlayana sivrisinek saz,anlamayana, .....  ..... ...Esasında sözün bittiği yerdeyiz.Allah sabırlar versin ,nur içinde yatsınlar diyebiliyorum ancak.
17 Mayıs 2014, 04.20

         Uzun süre askıda kaldı yorum, saatlerdir de içimde kaldı bunu sana söyleyememiş olmak Beymen. Benim veya eleştiri getiren diğer arkadaşların duyduğu iç sıkıntısının, kalp ağrısının, döktüğü göz yaşının sahici olup olmadığını sorgulamak, sen de dahil kimseye düşmez, ayrıca ne senin ne de bir başkasının haddine de değil bu. Onlarca kez burada taraf olmadığımı söyledim, yine söylüyorum. Ancak kıt akıllılar bağlı bulundukları ideolojiyi veya her ne ise onu sorgulamadan her türlü pisliğini yalayıp yutarlar. Eleştiride objektif olmak; haksız veya yanlış bulduğun her türlü şeyin karşısında durabilmeyi, sorgulayabilmeyi ve bunu yaparken de aidiyetlerinden/ mensubiyetlerinden sıyrılabilmeyi gerektirir. Bu akılcı bakışı sen de dahil bütün "sütte leke var bir onlarda yok"culara dilerim. Umarım anlatabilmişimdir. 
17 Mayıs 2014, 13.29
İçimiz yanıyor...Ama onlar ateşlerde..Yorum yazmak istemedim ilk zamanlar tamda Beymen'in  anlattığı  noktada sıkıntım olduğundan.....Kimse taraf değlim demesin...Herkesin tarafı var:.Kimsede sütüm.ak demiyor zaten..Ama!! Bu saldırgan zihniyet  acımızı bile bize yaşatmıyor...Hangi taraf fazla acılarda  mı yani?Ortalık toz dumandan görünmezken adam asmaca mı oynayayalım!!?Soma'da can verenlere o partiye oy verenler için müstehaktır diyenler..!! Size bile lanet okumam  Allaha havale...Geçin bunları böyle büyük acıda bile !!BİR'' olamıyoruz......Bu saldırgan zihniyetin bir dönemde ne acılar  yaşattığını şimdi daha iyi görebiliyorum..Allah bir daha  bizi bu ellere düşürmesin.....Sorgularız...yargılarız..Hatalarını gösteririz. ama yinede bu  saldırgan zihniyetin yaşattıklarını ALLAH  bize bir daha yaşatmasın diyede dua ederiz...
17 Mayıs 2014, 14.27
CeZbe...
eğerki somada maden ocağında ölüm olmasaydı, o madenlere giren insanların dertlerini asla kimse dinlemez, keyfini sürmeye devam ederdi.. Ölüm olunca kayıp olunca bişeyleri sorgulamak saçma geliyor. 
Sakın demogoji yapmayın burada.

17 Mayıs 2014, 20.55
Yaptığım yorumun ne   kadar yerinde olduğunu görmek için  portala inmeye gerek yok.   Şu  sayfaya baktığınızda  ve  yorumu mu önyargısız anlamaya çalıştığınızda  bu gerçeği  görürsünüz.

  Yorumlar yapılırken,  hala maden ocağı içerisinde insanlar vardı.Sağ olma  olasılıkları  bile  sözkonusuyken ;  okudum  ben bu paylaşımı ve  yorumları. Elimizden elbette  hiç bir şey gelmiyor,  sadece   sağ  kurtarılacak  tek bir can  ve  canların  haberinin yolunu gözlüyorduk.

  Blogda ne gördüm. Elimizden madem birşey gelmiyor;   birlik beraberlik ( birlik beraberlik demek ; aynı  siyasi görüş  birliği  .. demek değildir... ) içerisinde  kenetlenip, dualarla iyi haberler  beklemek yerine,  blogda  ithal LANETLER   okunduğunu  gördüm.  Bu  orada  kurtarılmayı bekleyen, hayatını kaybetmiş insanlar ve yakınlarına  benim nazarımda  çok büyük bir  saygısızlıktır.  Yaşanılan  vaka  karşısındaki üzüntümü  burada ki bu saygısızlılar ile birlikte  paylaşmayı  istemedim.

   Sinekten  yağ çıkarma  fırsatçılığı yapanlara da  tepkimi koydum.   Ayıptır.. hala  cenazesine kavuşamamış , yol   gözleyen insanlar var...

  Şimdi de son kez, nikimle  hitap eden arkadaşlarıma sesleneyim  ve  bu konuyu kapatayım.Çünkü  yapılan saygısızlığa  daha  fazla ortak olmak istemiyorum.  Arkadaşlarımı önemserim.Burada  blogda   katılım sağlayan herkesi önemserim.  Ama bugün  Soma  daha önemli benim için..

    Sat_Agraha;  eminim  gerçek hayatta da tavlayı güzel oynuyorsundur.Çünkü burada çok iyisin.  Ama   SOL  elinle  attığın zaman  zar tutuyorsun.Sana   ''SAĞ  elinle at''  diyemem elbet.  Ama   hiç olmazsa bkogda  fincanla(tarafsız)  at lütfen.Çünkü  senin gibi  ustaya   blogda zar  tutmak  yakışmıyor.Ve  buradaki insanlar senden  zar tutmasını değil, tavla  oynamasını öğrensinler.  ''Sana  yakışan budur'' kanaati  ağır  basıyor bende.

   Cezbe; külhanbeyi tavırların, sadece   estetiğini yok ediyor..Korkuyorum birgün kendi nefretinde  boğulacaksın  diye...

  Veee    MED....;  arkadaşım,  eğerki bu  yaşadığımız elim olaydan sonra ,bu olayı milad  kabul edip,   hayatının geri kalan bölümünde farklı bir yaşam süreceksen, ne bileyim, kazan dairesinde yaşayacaksan veya,  hergün hatim indireceksen ...yukardaki yorumun  başım üstüne... Ama  yok normal hayatını idame ettireceksen, yukarıdaki yorumunu al, içini doldurda gel lütfen.

   .... bazen cidden kırılıyorum. beni anlamak bu kadar zor mu ?   diye...

17 Mayıs 2014, 21.11
Yıl 17 ağustos 1999  GÖLCÜK DEPREMİ
Ölü sayısı resmi raporlara göre 17 bin civarında resmi olmayan raporlara göre 50 bin civarında...o depremin acısını hala yaşıyoruz.somadaki ölen madencilerin acıda hep yüreklerimizde kalacaktır..burada kafamı kurcalayan bir şey var.madencilerin acısını yaşarken birileri meydanlara çıkıp eylem yapmaları,hükümete karşı protesto gösterileri v.s tamam kabul ettikte soruyorum o kişilere ve medyaya  17 bin insanımızın öldüğü depremde neden bu kadar duyarlılık göstermediniz.bu işte başka dolaplar dönüyor arkadaş...
Madende ölen insanlarımızın yakınlarına vermiş olduğu acıyı bende yaşıyorum.hepsine ALLAH tan rahmet  yakınlarınada sabır diliyorum....   ASIKES27
17 Mayıs 2014, 23.28

         Höyttttttttttt "Kimse taraf değilim demesin!!!!!" TARAF DEĞİLİM. Bir sonraki dönem X partisi iktidar olursa ve ben onları da eleştirirsem bu defa da bugün iktidar olanların tarafında mı olmuş olacağım? Bu niyet okumalardan vazgeçin, komik oluyorsunuz zira. Aynı hükümet yetkililerinin çıkıp "sorumluları cezalandıracağız" diyerek kendilerinin gram suçu yokmuşcasına işin içinden sıyırması gibi. Devletin denetleyemeyen denetçilerinin piyasada hiç mi hiç gözükmemesi gibi. 

         Beymen efendi gelir "istismar" der, ulu insan Anka gelir "tarafsın" der. "İstismar ediyorsunuz" diye gereksizlik yapan insanlara karşı kendimizi savunuyoruz diye öteki gelir "demogoji yapıyorsunuz" der. Demogoji yapanları izliyoruz ekranlarda. Sanki ilk kez maden ocağı kazası oluyor ülkede. Koskoca bir bakanlık kurmuşlar, ne iş yapmış bu bakanlık bilmem kaç yıldır? Ben mi düşüneceğim maden ocaklarındaki insan güvenliğini? Şu yazıda da yaptığım yorumlarda da gram siyasete girmeden, ajitasyon yapmadan, kalbimi susturup aklımla yazmaya çalıştım. Sizler de çalışsanıza biraz arkadaş, biraz yani çok değil. Akıl yahu!!!
18 Mayıs 2014, 03.06
beymen,
neden kırılıyorsun ki anlaşılamamana?
Evet çok zor anlamak bazı insanları, ben anlayamıyorum.
Sonra kalkıp kırılıyorsun. Sen sordun mu kendine "Ben anlıyor muyum onları?" diye?
Anlatmaya da çalıştım ama zerre kadar anlayamamışsın meramı.
Ben hiç kırılmadım sana.  Şaşırdım, kızdım, üzüldüm, evet ama hiç kırılmadım inan. Çok daha başka, çok daha önemli kırılmışlıklar yaşıyorum zira şu günlerde, yine.

Aramızda özel muhabbet konusu - ki hiç hoşlanmadım bu örnekten- tavla meslesiyle benim düşüncemi karalaman  ne garipti. Uymadı kardeşim, hiç uymadı.
O kadar çok şey yaşadım ki, ölümlerde sağı-solu  karıştırmamayı , ölüme bu sığlıkta bakmamayı çoktan öğrendim ben. Sağ- sol meselesi yaşam biçimlerindeki hayat görüşüdür, ölümlerin değil.
Ölüm başka bir şeydir; düşündürendir, sorgulatandır, insanı insana hatırlatandır.
Yazdıklarımın sağ ile, sol ile ilişkilendirilmesi, benim kafamın, vicdanımın zerre yanından geçmeyecek sığlıkta. Çok şaşırdım, yazdıklarımı sağa-sola nasıl bağladığına,  Çok mu zorlandın o satırlardan bunu çıkarmaya?
Ama demek ki sen, her olaya o pencereden bakabiliyorsun. Gerçekten yazık ama ya! Bu bakışa da yazık, bu bakışların kurbanları olan bizlere de yazık!
Hiç mi olan biteni izlemiyorsunuz? Onca isyanın kökünde sol bakış mı var hep?
Akıl nerede? Fİkir nerede? Objektif olabilmek nerelere kaçtı sizde? İnsanın gerçekten aklı almıyor.

Lütfen, bana, insanlara  "yakışan elbise biçmekten" vaz geç(in.) Benim elbisem vicdanımla uyumlu olarak çoktan biçildi kendi aklımla, kendi görme, düşünme, sorgulama, yorumlama yetimle. Özümden memnunum, vicdanım çok rahat ama birlikte yaşamak zorunda olduğum şu toplumun bir kesimi yüzünden mutsuzluğu çok sık yaşıyorum.

Tevekkülü bilirim; ölüm kendi kendine geldiyse kabullenir insan olan.
Ama açık seçik başka insanların, bile bile itelemesiyle göz göre göre yapışırsa, sorgular insan aklı, eleştirir. -Elbette her gelen Allah'tan ama Allah, "Akıl verdim size" diyor.-
Ve yaşanan acıya neden olanlar, ahlaksızca konuşur, edepsizce saldırırsa tekmeyle yumrukla, küfürle, tehditle bir de üzerine, işte o zaman öfke acının kankardeşi olur.
Empati yapmak gerek, ama katil aklıyla değil, o katillerin aldıkları canlarla, o canların ardında bıraktıklarıyla...

Bu katliam olduğunda, öyle şok falan olmadım ben, ilk başta sadece içim yandı cayır cayır, o şoka girmememe neden olan, yaşananların ayak seslerinin gümbür gümbür gelişini gördüğümdendi. Biliyordum ki, insan canının bit kadar değeri yok bu ülkede.
Şimdilerde, pek çok insanımız gibi hem acılı hem de çok öfkeliyim.
Varsın sizin bakışınızda, siz " saygılı, sabırlı, tevekkel" kalın, biz, "Saldırgan" olalım bu anlayışın gözünde, hiç dert değil inan. İçimdeki acı, isyan yangını, öfkenin yanında esamesi okunmaz.
"Sabır"mış, "Ölüye saygısızlık"mış, o kadar içi boşaltılmış laflar ki bu olayda benim için. O yüzden bu yönde yazılanlar hikaye bana da; göstermelik, kılıflık, zerre eleştiri yapmadan eleştirene suç biçme nedeni...
İnsan olan, ölümlere, olaya, olaydaki -bilinçli- ihmaller zincirine, o ölümlere neden olan katillerin, yaşanan acının merkezini delik deşik edecek şekilde parçalayan tehditlerine, pişkin söylemlerine, giderek azgınlaşan tekmelere, yumruklara, bu ağır tahrike isyan eder kardeşim!
Hiç mi görmüyor duymuyorsunuz?
Bu katliamın kurbanlarının yaşadıklarını görüp de susmak bence onlara saygısızlık esas. Ve, sırf daha önce yaşananlarda olduğu gibi, geçim derdinden, bu şartlara mahkum edilmişlikten yine aynı şekilde ölümün kıyısında gezeceklere saygısızlık, duyarsızlık. Esas o ahlar vahlar sahtekar.
Sabır sabır, nereye kadar kardeşim? Ses çıkarın ses!
Ses çıkarmak içinizden gelmiyorsa da eyvallah! Ama çıkaranları dürtüklemeyin bari daha fazla sağ-sol gibi, particilik, bilmemnecilik gibi taraflı, sığ kaygılarınızla.

Bu blogda yaptığın neydi?
İnsanlar acılarını paylaşmaya çalışıyor, pat den geliyorsun, -senden sonra başkaları da geldi- efendim "Acımı burada  paylaşmak istemiyorum."muş. İstemiyorsan paylaşmayacaksın arkadaşım, bu kadar basit ya da bu cümleyle başlamayacaksın. Ama akıtacak zehrin vardı değil mi?  " Suistimalle  kirlensin istemediğim için." peşinden geliyor. Yok beyaz, yok zenci çomaklayıp, o paylaşan insanlara haksıca hakaret ediyorsun; "İstismarcı, sahtekar" yaftalarıyla hedefe koyuyorsun. Zorla dürtüklüyorsun yani, var olanlar yetmezmiş gibi. Sonra da, "Beni anlamak zor mu?" Zor evet. Bu hali anlayamam ben.
"Birlik beraberlik"miş! Keşke ayrımcı söylemlere kafa yormayıp acıda, öfkede, isyanda da bir olabilseydiniz...
İstismar, bu katliamın ta kendisi işte, o kadar net, o kadar bariz ki, nasıl, nereden bakıyorsunuz da öfke katmerliyorsunuz?
Ben artık, bu aynı kafanın ortak ağızlarından; "Cenazeleri kullanıyorlar, ortalığı kışkırtıyorlar, zamanlama manidar, acıdan besleniyorlar, dolap dönüyor - he dönüyor da esas dolap tam ters yönde-" laflarından kusma raddesine geldim çoktan. Adeta bir fotokopi makinesinin tek nüsha çıktısı gibi.
İnsan olan üzülür, insan olan haksızlığa isyan eder, insan olan sabrını nerede kullanacağını bilir.
Bir kez daha anladık ki, bu ülke insanları olarak, giderek artan biçimde SAHİPSİZİZ.
Ne kadar acı değil mi?..
Sana ve sen gibi yapanlara gitsin Nazım'ın en sevdiğim şiirinden şu bölüm:

"Ve bu dünyada, bu zulüm
senin sayende.
Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
kabahat senin,
— demeğe de dilim varmıyor ama —
kabahatın çoğu senin, canım kardeşim!"
18 Mayıs 2014, 04.22

       Pisi pisine ölümlere sebep olanlara sen lanet okuma arkadaşım. Lanet okumamayı, eleştirmemeyi fazilet bil sen. Böyle devam et. Benim estetik kaygım filan yok. Hanımefendi kişiliğime zeval gelmesin diye kırk takla atacak, aman tepki almayayım diye, ya da muhalif olan arkadaşımdır diye şirincik tavrı takınacak tiplerden değilim.. Bu önlenebilecek ölümler karşısında, önlem almayıp göz yumanlara, birbirlerini aklamaya çalışan çıkar birlikteliği güdenlere nefret duymayan benim gözümde insan vasfında da değildir. Siz sinirlerinizi aldırmış ve duyarsızlaşmışsanız veya gözlerinizi gerçeklere kapamışsanız bu beni alakadar etmez. Yazı ve yorumlar duyarsızlaşan bünyelerinizi irite etmişse uzak duruverin, kimse silah zoruyla okutmuyor, yorum yapın demiyor. Ayıpmışmış nasıl lanet okurmuşmuşum. Hadi ordan ya!!! Benim fazilet ve insanlık anlayışım böyle. Herkesin insanlık muhasebesi kendine. Öbür tarafta herkes yalnız hesap verecek sayın duyarlılık kumkumaları.
18 Mayıs 2014, 09.43


Ben tarafım TARAF!!! Bunu saklamıyorum. Açıkça söylüyorum. Ben içeriye kül ve su püskürtülerek içeride taşlaştırılan insanlardan yanayım. Ben kendilerinden merhamet esirgenenlerden yanayım.  Ben o maden ocağı için verilen soru önergesini reddedenlerden yana değilim. Onların karşısındayım. Ben o madeni denetleyip “mükemmel” raporu verenlerden yana da değilim. OLAMAM!!. Hele felaketten canı yananları, tartaklayıp aşağılayanlardan yana asla olamam! Ben madenin eksiklerini belirten raporu yazan müfettişten yanayım. Hani o izi kaybettirilen!!”Ben bu olay tam da  Gezi olaylarını yıl dönümünde oldu. Zamanlama manidar. Sabotajdır”diyenlerden yana değilim. Veeee, ben 1999 depreminde yaptığı binalar çöküp insanları öldüren müteahhitlerin  il genel meclisi üyesi yapılmasına karşıyım. Son olarak ben bütün bu yapılanları alkışlayamam maalesef. Bu nedenle göğsümü gere gere tarafım ben!! Olmayanları da esefle karşılıyorum.







18 Mayıs 2014, 09.48

Ulusal bir felaket olmuş, Adana, İzmir, Yalova, Hakkari, ye kadar uzanan bir acı silsilesi. İnsani duygulara sahip herkesin içi sızlıyor. Burası da bir portal herkes içindeki acıyı buraya aktarıyor. Kimsenin böyle bir olayı suiistimal etme ihtimali ne kadar akla yatkın! En azında insani olarak düşündüğün zaman!

Sonra sen çıkıyorsun bloğa adeta karbon monoksit gazı etkisi yaparak insanların iyi niyetini, duygularını zehirliyorsun. Ne farkın kaldı; müstahaktır diyenle, ne farkın kaldı tekme atanla, ne farkın kaldı yumruk atanla veee... ne farkın kaldı soma ya toma ile su sıkmanla.

Madem ki böyle bir cümle kullandın beyaz ve siyah Türkleri parmakla say onları da kendilerini bilsinler. Ortaya bir laf atıyorsun buradaki herkesi kömür karasına boyuyorsun.      

Benim bazı yorumlarında bildiğim beyaz Türk, bölgesel milliyetçi beyman33 vardır. Senin de tanıdığın varsa sen yaz! Bende sakın kanıt isteme, zira gamyunun arşivi çok büyük!

Doldurmam gereken boşluk vardı!

18 Mayıs 2014, 09.58
Yazdıklarımdan bunları  anlamışsın. neyse bu ilk değil..'' Herkese hakaret edip kendince aşağılama hakkını kendinde gören Ulu! CEZBE . Bende eğreti durmuş.Bak  sana  yakıştı... Yorumlarında ki üslubunun seviyesi sebebiyle .o uslupta  karşılık vermek istemeyenleri  , susturdum sanman ve  bunu gercekten de  böyle düşünmen  ne vahim.. ..Mevlana'nın  bir sözü var hani..kimlerin neden sustuğu kimlerin de ne sandığı ile ilgili...Böyle bir yazıyı buralara kadar getirdiğin için tebrikler!!!
18 Mayıs 2014, 15.04
CeZbe CEVAP İSTİYORUM CEVAP.....

Bu patlama olmadan, ölümler olmadan evvel;Sen kendi keyfinde, öbürü kendi keyfinde, sıcacık yataklarınızda uyurken o maden ocaklarına giren işçilerin "ÖLÜM OLMASAYDI" Hangi biriniz o insanların dertlerini dinlerdi çok merak ediyorum.. bu soruyu soruyorum herkese??
18 Mayıs 2014, 16.10

    Lütfen Med..kanıt  bölgesel milliyetçiliğime. Yazdığım hiç bir blogu  silmedim. Yorumlarımda portalda.  Kuru  sıkı magandalığı yapmadan,  kanıtla.. Burada siyaset yapanlar  düşünecek    ''  MÜSTEHAKTIR''  diyenlerle farkını.  ben değil. Vicdan biraz  ya!!  biraz  vicdannnnn...

  Müstehaktır diyeninde,  tekme atanında  sonuna kadar  karşısındayım.

  Eğer  benim yorumumla kirlenmişse blog, kirlenmek  bazen güzeldir

  İnsanların acılarını 2. plana atıp,  siyaset  yapma  gafletinde  bulunanlara tepkim. Tekme atana tepkim.  Müstehak  diyenlere tepkim.

  Kanıtla, buraya sonkez   dönüp  herkesin huzurunda  özür dileyeceğim.  Ama  bir  kanıtın yoksa,  lafı  eveleyip  gevelemek yerine  sende aynı  yürekliliği  göster ve  özür  dile... okurlardan.

19 Mayıs 2014, 02.46

        Ben kimseye hakaret filan etmedim. Asıl hakaret sizin tarafınızdan geldi, kendinizi ne zannediyorsunuz ki başka insanların acılarının sahte olduğunu iddia edebiliyorsunuz siz? Sen biraz kafanı lise seviyesi Ahmet Altan kitaplarından kaldır başka şeyler oku da bir dünya görüşü sahibi ol. Keza sen de öyle Beymen, şurada konuyla ilgili onlarca soru sordum sana, hani cevapların? Ancak çekişme yaratıyorsun. İnsanı zorla zıvanadan çıkarıyorsunuz. Yazıyı buraya getiren benim öyle mi? Aklınızı öpeyim sizin!!!


         Sevdaçiçeği bakın sizi tanımıyorum, dolayısıyla sizinle ilgili fikir sahibi de değilim.. Ama çok komik sorunuz. Ben vatandaş olarak bunlardan haberdar olmak zorunda değilim. Ben, "yaşam odası" nedir, Türkiye'nin maden ocaklarındaki durumu nedir" vs. türü şeyleri bilmek zorunda da değilim. Bunlarla bizi yönetenler ilgilenir. İlgilenemedikleri için şu an bütün bunlarla muhatap oluyoruz. Sorularınızın hedefi ben olmamalıyım. Neredeyse bu yazıyı yazdım diye beni suçlu çıkaracaksınız. 


         Bu yaşadığımız kapitalizmin dibine vurmuş politikaların bir sonucu. Kapitalizm, insanların ensesine basar ve öyle yol alır. Adaletsiz kalkınma işte böyle bir şey. Bu politikaları güdenlerin gözünde insanın kıymeti olamaz. İnsanın kıymeti olmayan bir dindarlık biçimi de düşünülemez. Bu çelişkileri görmemek için sahiden akıl yürütme mekanizmalarında sıkıntısı olmalı insanın. İlber Ortaylı'nın cehaletle ilgili çok yerinde tespitleri vardır. Kendisini biraz itici bulsam da, bazı insanlara yönelik malum repliğini şurada söyleyesim geliyor, çünkü gerçekten tam da hak ettiğini odur bazılarınızın. Neyse... bilen bilir, bilmeyen öğrenir, içimde kalsın.

                                    -------------------------------------------------------------
CeZbE [15-03-2014 00:21



Yukarıya eklediğim foto -inşallah başarılı bi yükleme olmuştur- olup bitenlere gözlerini ve kulaklarını kapayanlara hediyem olsun. 30'unda gerçeklere kapadığınız algınızla, gözlerinizi kapayın ve vazifenizi yapın. Sizden beklenen ve istenen yegane şey odur çünkü. Birey olarak gözlerinde ot kadar bile değeriniz olmadığını gün gelip idrak edebilmeniz temennisiyle.
                                         ----------------------------------------------

         Bakın bu alıntıladığım daha önce yazdığım bir yazıdaki yorumumun konuyla ilgili kısmı. İnsanın gözlerindeki kıymetinin ne kadar ucuz olduğunu çok acı bir şekilde gördük. Keşke haksız olmuş olsaydım, keşke.... Tatlı rüyalar.
19 Mayıs 2014, 11.06
konu nerden nereye gelmiş ya yazık ki yazık 301 tane emekçi kardeşimiz ölmüş bende dahil yorumlarda hiç kimse bi dua edin dememişisiz noluyoruz arkadaşlar bi silkinin bi kendinize gelin lütfen çıkmış bitane işgüzar sözüm ona gazeteci bunlara müstehaktır diyor biraz kaba olacak ama e çüş artık yani öldüler iyi oldu demeye getiriyor biz bumuyuz ALLAH aşkına şurda yorum yapanlar acıyı unutmuş birbirini eleştirmekle meşgül çok şey yazacam ama işin tabiri caizse çılgı çıkıcak bırakın artık didişmeyi lütfen :((
19 Mayıs 2014, 16.13

         Beymen sen o konuşmanın tamamını okudun mu veya dinledin mi? "İroni" denen bir şey vardır bilir misin? Okuma, dinleme, dinlesen de anlama. Haberin başına bir baktın mı tamamdır, çözdün olayı. "Müstehaktır dedi!!!!!" Gülünecek haliniz var, benim gülecek halim yok. Allah herkese okuduğunu anlama, anladığını akıl süzgecinden geçirebilme ve doğru yargılara varabilme kabiliyeti versin. 

         
          Siyaset asıl sizin yaptığınız. Yandaşlığınıza dokundu ucu diye tepki gösteriyorsunuz çünkü. Alttaki neden o. Ben sadece sorumluları eleştirdim. Karşı fikri olan yazar, fikri olmayan da sizler gibi konuyu başka mecralara çeker. Bu da bir çeşit algı yönetimidir. "Yolsuzluk" dersin "özel hayata müdahale" derler, "çocuk yaşta insanları öldürüyorsunuz" dersin, "vayy bunu siyaset malzemesi yapıyorsunuz" derler. Aynen sizin şu yazının altında yaptığınız gibi... Yerse yani... 
                                                                                                                     CeZbE
19 Mayıs 2014, 16.20
SELAMLAR SİZE...
Selam Allahın selamı ..yada Merhaba buda bir Selam..ayrışmadan bölünmeden böldürülmeden.

Bakınız! 
 Ağlanacak hale aşağı ve yukarı  çevrelerin değindiği gibi değinmişsiniz,burada yazılacak tek kelam Allahtan rahmet dilemek.Kalanlara sabır dilemek.Onlara uzanan ellere destek vermektir.Siyasi yazılan tüm yazıları reddediyorum.
Acımız Büyük.
19 Mayıs 2014, 23.15

   Yani  Cezbecim ilk yorumum ne de  güzel yakıştı sana. Fazla söze gerek yok.  Eğer ki  her ne olursa  olsun ''müstehaktır ''   diyen birine tepkini koymuyorsan...  lanet okumuyanları  ,   duyarsızlıkla itham ediyorsan kalkıp bana  acım büyük diyemezsin.Gerçekten acı hissediyorsan ''müstehaktır  ''  diyenle  yanyana poz vermezsin

    Çok şuursuzca   yazıyorsun. Biraz  kendine gell bence.  İlk yorumuma  bakarsan adam gibi eleştiri getirene  nikini de yazarak kocaman bir  teşekkür   var benden.Bak yukarı  yorumlara.  Kimler  var kimler. Duygularını siyasetten arındırmış,  Soma'nın acısına yüreğini  koymuş...Ben bu insanların  elini  öperim. Ve  onlardan gerçekten özür diliyorum, seninle  polemiğe  girip,  kendim için istemediğimi onlara yaptığım için.Burada  paylaştıkları  acılarını  istismar ettiğim için !!

   Gel  Cezbe kazaya   bıraktığın  şu yası birlikte tutalım.Sonra  yine yaparsın eleştirini. Olur mu ?

  Küfür de etsen cevap vermeyeceğim sana bu  blogda artık.

19 Mayıs 2014, 23.47
Sat Agraha ...
Son yorumunuzu okuduğumda ,  bu kadar reel bir bakış açısına sahip olmanız ve insanlık değerlerinin sığ siyasetin üzerinde olduğunu anlatma çabanız ki çok başarılı olduğunu düşünüyorum  inanın ki umuduma  ışık oldu...İlk yorumumda inanmak istiyorum demiştim.Umutsuz değildim  ama böylesine akilane yorumları okudukça var olan umut çiçeklerimin renkleri canlandı....Size samimi bir teşekkür etmek isterim.
Siyaset toplumların refahı için yapılır...Amaç her daim ilk olarak  insan olmalı...İnsanı üretim faktörlerinden olan sermaye ve toprak gibi algılarsak ki maalesef burada açık ve net görülüyor öyle adledilmiş , bu hazin kayıpları yaşamaya devam ederiz.Öncelikli olarak insan hayatını koruyamayan ,can güvenliğini sağlayamayan siyasileri elbette eleştireceğiz..Bizi baştaki adamların ideolojileri ilgilendirmiyor.Şöyle bir dokunmaya kalktığımızda ki ortada ciddi bir ihmal var ve bu ihmalin bedeli, sayısını söylerken bile hicap duyuyorum 301 adet insan hayatı ...Benim için sayının bir olması bile acının büyüklüğünü değiştirmezdi zira ortada normal bir ölüm yok.Kaderlerine mahkum edilmiş üretim faktörü algılanmış , yaşama hakları ellerinden alınmış 301 aile...
Bu gerçeği görmeye çalışmak şurada dursun anlatmaya gayret eden kişilere karşı  sanki bu gerçeği sadece başıbozukluk olsun tavrıyla dillendiriyormuş gibi bir kisveye sokmaya çalışmak üzerine inanılmaz bir refleks gelişmiş ve ben bunu anlamakta zorlanıyorum.Evrensel değerler ,insan hayatı diyoruz ...Var mı bundan ötesi.
Trafo değil karbonmonoksit birikmesi ...O ya da bu...Eğer bunları denetleyemediyseniz kabahatlisiniz. Eğer bu insanları ölüme yolladıysanız, en kutsal hakları olan yaşama haklarını  ellerinden aldıysanız kabahatlisiniz.Bu kocaman bir gerçek.Bunu hala görememek ve sanki karnınıza şiş sokuyormuşuz gibi algılamak da neyin nesi.Bunu babam yaptıysa o ,ben yaptıysam ben,taşeron mu devlet mi yoksa maaile hepimiz mi önemi yok ki !
İnsan hayatının önemsizliğine defaatle şahit oluyoruz  ve bu canımızı yakıyor..Bir yurt dışı seyahatim sırasında, içeri çökmüş  yaklaşık 50 cm 'lik   arnavut kaldırımı tarzı yol döşemesinin  dört tarafına kırmızı beyaz şeritler geçirilp '' emergencia '' ibaresi her yerden görülen koca dört adet tabela yerleştirilmiş haline  bakarken rehberin adımı yüksek sesle zikretmesinden sonra kendime gelmiştim.Orada bu değerleri sorgulamıştım ve dağılmıştım  .Oraya ayağınız girse en fazla yere düşerdiniz.Vatandaşlarına gösterdikleri saygı karşısında hayranlık ve ne yazık ki olmamalı ama şaşkınlık içinde dalıp gitmiştim uzak uzak yerlere o an.. '' Rögar kapaklarının açık bırakıldığı yerde hayatlarını kaybeden  çocukların ülkesinden geliyorum ey ahali ! ''  diye çığlık atasım gelmişti...
Söylemek istediğimizi biraz vicdanla değerlendirin...İnsanca yaşamak istiyoruz .İnsanca barınmak insanca eğitilmek insanca çalışmak v.b. 
Ve bu kabiliyeti gösteremeyecek siyasileri istemiyoruz.İster sağğğğğğğğ ister solllllllllll !!!!!!!!!!!!!!!!!!!! iSTER  ALİ İSTER VELİ. 

Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın