gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

Aferin delisi...

29 Temmuz 2015, 12.06
A- A+

Rahmetli babamın dostlarına ''benim kızım şöyle bir bakınmamla,su mu istiyorum ,kültablası mı istiyorum hemen anlar ve ben söylemeden getirir'' diye överken duyuverdim..Artık gözüm hep annemde babamda ,sağa baktı şunu istiyor,sola baktı bunu istiyor ,hemen yetişip ben getireyim yarışına girerdim..Oysa benden daha az akıllı '' olduğu düşünülen kardeşlerim bunları anlamazlardı.:))İlerde aynı hizmeti, eşime de yapmayaydım iyiydi:))

Anneminde bir değil bir kaç konuşmasında ,Lale kızımın eli çok açıktır, çok yardımseverdir,çok hamarattır.  dediğini  duymuştum..Sen misin bunu duyan bayram harçlıklarımı bile etrafıma dağıtıp deli gibi çalışırdım, hatırlıyorum..

Bu çocukluğumda hep böyle devam etti de sonra kaldı mı ? Nerdeee..Ben hastalanıncaya kadar  uzun yıllar devam etti..Okulda öğretmeninim bir aferine,örgü eteğimin güzelliğini söylemesine ,ağlayıp zırlayıp tepinip,anneme üç gün içinde  aynı etekten ördürüp  öğretmenime hediye götürmüştüm..

Lale çok güzel dikiş diker dediklerinde henüz orta ikiye gidiyordum..Ablamın eski mantosunu ters yüz edip kendime kaban denilen ceketi yapmıştım,Mahallede beğenmeyen kalmamıştı..Giymek için ödünç isteyenler olur  övünçle verirdim..Bu kadarla kalsa iyi, daha sonra işi bir gecede takım elbise dikip annemden övgüler almıştım.Çok beğenen ablama da aynısını oturup yine bir gece de dikivermiştim.
.
Lale bir dolma sarar benim diyen ahçı saramaz ,helal olsun valla ...bunu diyen okuldaki öğretmen arkadaşımdı..Sen misin bunu duyan,sevdiğim her kime misafir gelecekse ayrıca nişan düğün doğum günü sünnet bilumum özel günlerde ,kalem gibi sarmalar benden tabi...Sarma tek gitmez, böreği ,mantısı çöreği de yanında tabi..

ah Lale teyze,koskoca İstanbul'da gezmediğim AVM kalmadı senin ördüğün bluz gibi özel ve güzel bluz görmedim,çok yaratıcısın ,bayılıyorum örgülerine ...bunu diyen de can arkadaşımın kokoş diş hekimi kızı..Öyle her şeyi beğenmez,az havadadır burnu ,ama benim ördüklerimi beğeniyor deyip en az on bluz on bere ,çanta falan örmüşümdür ona da güle giysindi, giydi tabi...

Kızımın nişan elbisesinden,oğlumun sünnet yatağı örtüsüne kadar hep el emeğimdir..

Kendimin ,Oğlumun, kızımın ,hatta bir ara eşimin saçının berberliğini yaptığımı da unutmayım.
Şimdi emekliyim, yaşlıyım, astımlıyım ve KOAH tabi.Allaha şükür iyiyim ama yürüyüşlere falan çıkamıyorum..İlacımı ,bir bardak suyumu ,hastalığıma yaşlılığıma denk gelen oğlum getiriveriyor.((Allah razı olsun ondan, tuttuğu altın olsun..Şimdi ise sadece  bilgisayar,gamyun ,kitaplarım ve tespihim en yakın arkadaşlarım ve akrabalarım oldular ,yeri geldi dert ortağım oldular...O öven ,bana,hamaratlığıma  bayılan akrabalar arkadaşlar ,dostlar bitmeseler de azaldılar..Yıllar su gibi geçti gitti. Ancak şimdi aklım başıma geldi.Hayatım boyunca kendimi çok yıprattığımı ,hep başkaları için çalıştığımı, canımın kıymetini hiç bilmediğimi anladım. 
  
 Suç ,becerilerimi abartıp bana gaz verenlerde mi? yoksa,
  bende mi? .   

 Velhasıl , ben derim ki: Çocuklarınızın güzel huylarını övün ama sakın abartmayın...Yıllar sonra o güzel huylar onu  yorar,ezer hatta mahvedebilir.Hadi ya..yok ya falan demeyin ..Bakın bir çocuk  zeki ve eli çabuk çalışkan ,verilen  her işi başarıyla yapıyorsa,överiz  elbette.Ama bu güzel hasletler çocuğun üzerine yapıştı mı ,ömrü billah daha kendini kurtaramaz maazallah ben gibi olur:))

Ya da herkes masum, ben süzme bir salağım , aferin delisiyim..


 

YORUMLAR

29 Temmuz 2015, 18.47


Merhaba, yazdıklarınızı keyifle değil ama hüzünle bir yandan da ilgiyle okudum,okuduklarım bana daha birkaç gün önce çok yakınım olan biriyle konuştuklarımı hatırlattı,bu kadar mı benzerlik olur,hayret ettim doğrusu,o kadar benzerlik var ki inanılmaz,o da kendini değil de kendine sipariş edilenleri  ya da sipariş edildiğini düşündüklerini yaşamış hep,yormuş kendini etrafındaki yakın uzak kişilere karşı,hakedenin de yardımına koşmuş hak etmeyenin de...yorulmuş sonra çok yorulmuş,hastalanmış,yalnız kalmış,aynı kişilerce yalnız bırakılmış,ektiklerinin çok azını biçebilmiş...üzülmüş tabii haklı olarak,geçmişini sorgulamış,değer miydi bunca koşturmama yorulmama diye... şimdi diyor ki keşke başkalarının ki, bunların için de ailesi de var, bana biçtiği rolü oynamak yerine içimden gelenleri yapsaydım,neticede çok pişman ama bir kere yaşam enerjisinin bir bölümünü harcamış bu uğurda...bir de yaşadığı onca tecrübeden sonra şu dörtlüğü çok benimsediğini söyledi bana,ben de burada paylaşıyorum... 

Kahvelerim pişti gel,

köpükleri taştı gel,

iyi günün dostları,

kötü günüm geçti gel!  


                                                                 

29 Temmuz 2015, 19.11
Oldum olası başkasının bizi beğenip meth etmesine hep sevinmişizdir. Ancak bunu çıkar amaçlı yapan insanlarda var. Sanırım toplum olarak gaza gelmeyi çok iyi beceriyoruz ama sanırım siz çok fazla ve çok çabuk gaza gelmiş hayatınızı hep aferinlere harcamışız. Aslında bu aferinler karşılıklı olsa de sende onlara aferin desen de onlarda sana yapsalar sorun kalmayacak, lakin karşıdaki insana gaz vererek iş yaptırmasını bilen ve bunu adet haline getiren insanlarımız da yok değil. 
Koah olduğunuzu yazmışsınız Rabbim size hayırlı şifa versin yıllar sonrada olsa aferin lerin boşa gittiğini anlamışsınız Leyla hanım geçte olsa anlamışsınız ya bende diyorım size aferin. :)) 
29 Temmuz 2015, 23.09

Yazınızda kendimi, çocukluğumun en "süzme salak" dönemlerini görür gibi oldum... Şimdi yetişkin olmam bu gerçeği değiştirmedi ve aynı durumun büyürken de ara ara tekrar ettiği oldu... (biraz mazi)
Aslında, "aferin delisi" olmak içgüdülerle alakalı da olabilir... Ama, uyarınız çok yerinde olmuş. Çünkü her şey çocukluktan başlar, değil midir psikologların falan çocukluğumuza inme çabaları :)Çocukların, büyüyüp yetişkin kimseler olurken de dahil, kötü niyetli insanların elinde bu şekilde "oyuncak" olmamaları adına gerçekten ebeveynlere büyük rol düşmektedir.
Nedir bu kötü niyet? Mesela, bendeniz, sizin bu zaafınızdan yararlanarak, "hamarat Lale hanımın hamarat blogu" şeklinde başlayan bir yorumla sizi kandırabilirdim. Kanar mıydınız peki? Kanın kanın, güzel bir paylaşım olmuş, teşekkürler...
29 Temmuz 2015, 23.42
Bir mum yanarken etrafini ayndinlatir, eridiginin farkinda olmaz. Aslinda tüm insanlar böyle olmasi gerekli. Sizin icin cok sevindim, ahirete yatirim yapmissiniz. Rabbim yar ve yardimciniz olsun.Siz en güzelini yaptiniz. Aferin demeyecegim, ama Allah (cc) razi olsun sizden. O size aferin diyenler bir defa dahi olsa Ayni ifadeyi ve duayi yaptilarsa, ne mutlu size. Tebrik ederim. 
30 Temmuz 2015, 13.03

Bencillikten ötede bir yaşam tarzına hazırlanıyoruz aslında böylelikle (düşünce ve strateji olarak). Bazı yönleriyle tehlikeli olsa da biz iyilikleri yapıp denize atmalıyız bazen. Zaten bunun karşılığını inancımız ve imanımız gereği; ahirette alacağımızı bilmemiz bize yetiyor. Ve bu düşüncelere rağmen bundan faydalananlar elbette olacaktı ve oluyordu.

Dinarspor; çok güzel belirtmiş; ''Bir mum yanarken etrafını aydınlatır, eridiğinin farkında olmaz'', demiş. Ki öyle.. Eririz ama mum'un görevi budur. Aydınlatırken vakti dolar.. Ama görevini yapmıştır.

Büyüklerimizin ara sıra; ''yaptığınız bizeyse, öğrendiğiniz kendinize'' demesi de sanırım bundan dolayı. Hepimiz bir nevi bu şekilde yetiştirildik. Kendimden biliyorum ki, annemin sol kaşını kaldırması ile sol kaşını kaldırması arasında ki kilometre mesafelerinin vahim manaları vardı. Anlardık hemen mesajı, ardımızdan o buyruğu yerine getirmek için koştuğumuz an itibariyle toz bile kalmazdı. Vallahi yiyorsa yapma :) Haftalık birikim sonucu sırtımızda oklava kırıldığını bilirim :)

Ben size sorarım! dedirtmemek için ''uşağa'' bağlar el pençe divan durur, en iyi evlat benim, en iyi hizmetkar benim, mod'unda evin içinde koştururduk. Ve sonrasında kendi hayatlarımızda da bunu uyguladığımızı, ve birilerini mutlu etmek adına ezildiğimizi gördük.. 

Kimse için virgül gibi eğilmeden de yapılabileceğini kırıldığımda anladım..

Bilirim diyen baş, bilmem diyen iş kurtarmış..

Başımız da işimiz de selamet olsun :) Güzel yazınız için teşekkür ederim, Lale abla.

Balık bilmezse HALİK bilir; dimi?

31 Temmuz 2015, 01.32


         :) Perperika; sizin böyle gülen bir yüzle dertlenmenizi çok sevdim öncelikle. Bu bence aşmış olduğunuzu gösteriyor. Hayat, travmalarını görmezden gelenleri de, yaşamın merkezine o travmayı koyup hayatı kendilerine zehredenleri de sevmez. Bu yüzden yaklaşımızı çok sevdim. Bir defa sizde o yetenekler olmasa, siz ne kadar "aferin" meraklısı olsanız da bu anlattığınız duruma düşmeyecektiniz. Bence yetenekler insanı hem daha iyi hissettiren, hem de daha özel kılan durumlar. Amaaaa :) tabii ki söylediğiniz noktada çok haklısınız. Bu da biraz haddinden fazla verici olmakla alakalı sanıyorum. Bence çocuklarımızı siz nasıl yetişmişseniz öyle yetiştirmeli. Ama şunu da öğretmeli; kendini, zamanını kısıtlayan, seni gereksiz yoran, asıl zevklerinden mahrum bırakan  her şeye ve herkese  "hayır" diyeceksin, isterlerse sana "bencil" desinler.  Hastalığınız için de hem şifa, hem başedebilme gücü dilerim size.

31 Temmuz 2015, 07.02

Merhaba Lale hanım,öncelikle bizlere sunduğunuz adeta su gibi içtiğim yumuşacık yazınız için çok teşekkür ediyor,yalnızca ellerinize değil tüm bedeninize,ruhunuza sağlık ve acil şifalar diliyorum.

Siz,iyi niyetli,çevresindekilerin mutluluğu ile mutlu olan biri olmasaydınız,aferinlerin sizi bu derece etkilemesi pekte mümkün olmazdı diye düşünüyorum.Gözlemlerime göre büyük oranda karakter meselesi bence.Bin aferine karşın bir kez yerinden kalkanlar var gözlerimizin önünde.:))

Lütfen geçmiş zaman için hiç üzülmeyiniz aksine mutlu olunuz,çünkü her iki alem için de güzel yatırımlar yapmışsınız.Yapılan her güzel iş ibadettir dinizmizde.Ve yaratanımız öyle bir sistem kurmuşki,yaptığımız iyilikler ve kötülükleri mutlaka zamanı geldiğinde önümüzde buluyoruz.Bir başka can sahibi için kalbimizden geçirdiğimiz iyi veya kötü bir dilek bile olsa bize dönüyor.Görerek bakmayı bilen tüm gözler buna şahittir.Bir yanlış yapıyoruz kanımca,iyiylikler yaptığımız kişiler tarafından unutulunca üzülüyoruz oysa Allah bize karşılığını ummadığımız,hayal bile edemeyeceğimiz yerlerden veriyor.Şükür olsun yaptığımın kendime olduğunun bilincine varalı insanlardan hiç bir beklentim yok.

İnanıyorumki, emekleriniz size _hayırlı bir evlat _olarak geri dönmüş bile.:)

ALLAH sizden,evladınızdan ve cümlemizden razı olsun!

                                                   Mutlu ve esenkalın..

 

31 Temmuz 2015, 08.24
Yazdıklarınızı okurken çocukluğum geçti gözümün önünden öylesine paralel ki yaşadıklarımız. Bir fark var sadece ben 35 yaşında kendimi çok yorduğumu farkettim. Şimdi hakkımda kurulan cümleler ''Eskiden ne becerikliydin sen'' ya da ''Sen iyi değilsin bir psikoloğa falan görünsene'' şeklinde. Bıyık altından gülüyorum tabii. Çok olumlu görünen o AFERİN ne kadar ağırmış meğer. Birkaç yıldır kuş gibi hafiflediğimi hissediyorum.

Yazınızdaki samimi dile bayıldım yüreğinize sağlık.
31 Temmuz 2015, 10.58
Uzunca bir şey yazmıştım, yine bir halt ettim ve uzaya gittiler.:) İlki gibi olmaz ama bakalım toparlayabilecek miyim tekrar.:)
Sevdim satırlarınızı sevgili perperike, çünkü çok samimi, sahici ve hemen hemen herkesin, kendi hayat kesitlerinden parçaları hatırlayabileceği türden.Örneklenen olaylardan; kaş-göz işaretlerinden, gazlamalardan ya da tam tersine eleştirilerden nasiplerimizi alarak büyüdük.:) 
Bence, kendinizi fazla suçlamayın iç hesaplarınızı yaparken. Çünkü, insanlar hayattaki duruşlarını, dış faktörle tabii ki çok önemli olsa da, özde kendileri seçiyor; nasıl mutlu olabileceğini görüyorsa öyle yaşamaya çalışıyorlar. (Bende mesela, az buçuk farklı etki yaptı.:) Biraz daha kendini korumaya, kollamaya alanlardanım. )
Benim büyük oğlumu gördüm sizde. O da böyle çok sevgi dolu, çok verici. Ancak karşıdan aynı şeyi göremediğinde fazla üzülüp, aynı ölçüde sevilmediğini zannederek hayal kırıklıkları yaşıyor. Ona daima, her insanın sevme biçiminin farklı olduğunu, kendisi gibi, "iki eli kandayken"  bile koşmasa da kendisini -hatta belki de kendisinin sevdiğinden daha fazla- seviyor olabileceklerini düşünmesini söylüyorum. Yıllar içinde biraz rahatlık geldi de öz aynı.:) Çünkü sır şu: O, bu biçimde yaşamaktan mutlu oluyor. Yani, esas kendi mutluluğu için yapıyor bunu... Yani ortada "suç"lusu yok.:)
Geçenlerde okudum bir yerde, yanlış hatırlamıyorsam yaşlı bakımevinde çalışan bir hemşire, kişilerin son zamanlarında, yaşadıklarıyla alakalı pişmanlıklarını dinlemiş ve derlemiş. En fazla görülen pişmanlık, "Geriye dönseydim, kendim için daha fazla şey yapardım." konulu.  Okuduğumda düşündüm de aslında öyle değil bence. Yine aynı şeyleri yaparlardı.
Siz örneğin sevgili perperike, öyle sevgi dolu ve vericisiniz ki, eminim sağlığınız elverse yine aynı şeyleri yapmaya devam ederdiniz, çünkü bu sizi mutlu eden şey aslında...
Son paragraftaki gözlem sonucunuz bence de çok önemli ve çok dikkat edilmesi gereken şey. Öyle ince, öyle keskin bir çizgi var ki arada; hem ileride daha sağlam yürüyebilmesini sağlayacak başarı destek ve övgülerinden kaçınmalı, hem de bencilliğe, şımarıklığa yol açabilecek aşırı alkıştan kaçmalı. Yani sizin dediğiniz gibi, kısaca "Abartmamalı".
 Çok zor işi ana-babaların, onlara sağduyu ve kolaylık size sağlık ve rahatlık diliyorum.Teşekkürler, sevgiler.
31 Temmuz 2015, 14.59
Öncelikle; "Ya Şafi Ya Şifa" diyorum rahatsızlığınız için.
Yazınız da tıpkı, bir ömre sığdırdığınız o eli öpülesi, o maşeAllah deyilesi beceri ve beğeni dolu gözün nuru ile beslenmiş, o el emekleriniz gibi. 
Hani demişler ya, "Lale bir dolma sarar..." Hakikaten haklılar, Lale (Hanım) bir yazı yazmış, çok da güzel yazmış.
Lale Hanım, inandığım şey odur ki, -gereksiz meşguliyetler dışında- insan bir başka insan(lar)la paylaşırsa, esirgemezse, yardım ederse, göz nuru el emeğini, vaktini naktini harcarsa, kendinden ziyade onları düşünürse, yanlış-eksiklik-hata etmiş-kaybetmiş olmaz.
Aksine kazanmış olur. Karşılığında dünden kalma kuru bir "teşekkür" almasa bile hepsini gören, işiten, ve karşılığını kat kat verecek olan var. Ne diyor Rabbim, "Kimdir Allah'a borç verip onu fazlasıyla geri alacak olan?"
Madem alacak verilmişten çok "Keşke" ler kendi işine baksın o halde.
Tekrar şifa diliyor, Allah emeklerinizden dolayı razı olsun diyorum.
Mutu Kalın...

01 Ağustos 2015, 01.21
Sevgili YORUmcular,ruhunuzun güzelliği yazılarına aksetmiş,güzel kardeşlerim. Sizler çok gerçekten çok güzel insanlarısnız.Geçmiş yıllara ait olsalar da ,yeni bir sıkıntılı  günün içinde yazdığımı anladınız ve beni teselli eden güzel çok güzel şeyler yazdınız..Allah hepinizden razı olsun..Çok mutlu oldum.Hele bir kaç ağzı dualı arkadaşın yazıları beni ağlattı..Zaten gözyaşımla epeydir büyük ve vazgeçilmez bir aşk yaşıyorum..Bu kezde sevinç ve mutluluktan ağladım...

Sevgili güzel kardeşlerim,yazımın çok mükemmel olmadığını biliyorum.Ama hep her hecesine kadar doğru,ama eksikleri var..Sizler beni anladınız,gamyun sayesinde belki gerçek  menfaatsiz dostlar edindim diyerek, şimdiye kadar iki çocuğumuz ve çok candan iki arkadaşım dışında kimsenin b,ilmediği,herkese anlatmaya utandığım bir ihanete uğrayışımı anlatacağım.Zaten belki sizlerde anlamışsınızdır.''Ben çok çalıştım, herkese şunu şunu yaptım şimdim hastayım ,yalnızım falan diye bir insan o kadar dertlenip depresyona girip deli deli aklına geleni paylaşmaz  demişsinizdir.Serzenişlerimin altında söyleyemediğim ama beni fazlasıyla muzdarip eden başka bir aldanışım var..Onu öyle kolay kolay dile getiremiyorum.Çünkü bana kendimi çok aptal hissettiriyor.Hissettirmek az gelir zaten çok zeki görünümlü bir aptalmışım..
Az kendimi toparlayım ,beni rahatlatan yorumlarınızla terapime katkıda bulunan sanal dostlarımla bu büyük acımı paylaşacağım..Bu acı ,asla benim ayıbım olmamasına rağmen utanıyorum ama anlatacağım..
Şimdilik kucak dolusu sevgilerimi gönderiyorum,hepinizi gözlerinizden öpüyorum.Sağlıcakla kalın.
02 Ağustos 2015, 09.10
    perperike yazınızı zevkle okudum.Ama çok güzel olmuş'' aferin perperike'' de

miyeceğim.Yine gaza gelip hergün en güzel yazıyı çıkarmak için çalışırsın diye. :))
    Ata sözü<<ne ekersen onu biçersin>> der ama,bazı verimsiz çevre de ne ekersen ek.Geri biçememezsin,  ektiklerin yanına kâr kalır.Sağlıcakla kalın yazıların devamını bekliyoruz. :)
02 Ağustos 2015, 12.33
Sevgili Perperike,, hayati nasil dolu dolu yasadiginizi ozetlemissiniz.Hayat paylasildikca guzeldir ve bu suzme salakliksa emin olun "cakallik'tan" iyidir.Basiniz yastiga on cm uzakliktayken uykuya dalabilme luksunu yasayanlardansiniz .Izninizle sizi opuyorum.
02 Ağustos 2015, 19.43
Sen tohumu serp... Fidan vermezse toprak utansın..
05 Ağustos 2015, 06.51
siz gerçekten çok güzel yürekli bir insansınız . şimdilerde farkına vardığınız , kendinizi yıpratırcasına yaptığınız iyilikler için pişmanlık duymayın . adınızdan güzel bahsettirmişsiniz yıllarca ama bundan sonraki süreçte önce kendinize önem verin lütfen . güzel yazınız için tşk ediyorum . 
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın