Kasvetli yazılardan uzak bir yazı yazma ümidiyle başlıyorum.Keyifliyim oldukça.Bazı konularda sona yaklaştım ve bu da mutlu ediyor beni.. Bir çok insanla tanıştım,sohbet ettim,derttaş oldum,en mahrem konularını sıkılmadan dinledim.Yorumlar yaptım istedikleri şekilde.İstedikleri gibi konuştukça daha çok anlattılar. Anlattıkça rahatladılar..Çünkü hayatta olumsuzluklarla karşılaşmışlardı hep,anlatamıyorlardı kimseye.Burası onlar... tamamını oku

Sıkıntı geceleridir pazar günlerinin güneşsiz zamanları..Benim için öyledir yani..Çocukluktan beri sevmem pazarları..Ertesi gün okul vardır,çanta hazırlanmıştır ders programına göre,haftalık banyo yapılmıştır.Anne bir taraftan ütü yapar..Kasvetlidir.Herşey hazır olduktan sonra geçersin Bizimkiler'i izlersin ailece. Unutursun bi' nebze ertesi günü.Fakat dizi bittiğinde çalar jenerik... tamamını oku

Nedir bu yüzlerindeki çizgiler?Çok uğraştın mı bunları çizebilmek için?Dokunsam sanki iki yana açılıp anlatacak gibiler yaşadıklarını..Her birinde ayrı bir hikaye var biliyorum.Korkuyorum dokunmaya.Hikayelerin canımı yakacak gibi,taşıyamam onların yükünü..Ya sen nasıl taşıyorsun bunları o dokunmaya kıyamadığım yüzünde..Hatırlıyor musun diye başlamam lazım şimdi... tamamını oku

Bir yazının başını getirmek ne kadar kolay benim için sonunu getirmekten ziyade.Başlayınca sonunu gelmiyor kelimelerin keza..Buralarda keza ve ziyade kelimelerini kullanmamın sebebi Bülent Ersoy fevkaledesinin fevkinde olduğumu göstermek içindir.Yılmaz Erdoğan diyor ki;bu seyrüsefer sözünün burada geçme sebebi tamamen kelimeyi sevdiğimden..Oysa ben sevmem... tamamını oku

Popüler kültürün etkisinde kalmış bir beyin olarak ( )..Sanal alem denilen yerde Türkçe'ye en çok dikkat edenlerdenim belki de.Yıllardır 'ok,bye' gibi kelimelerin kullanımıyla mücadele ettim..Benimle konuşan birisi bu kelimeleri kullanamayacağını çok iyi bilirdi. Ama nedense böyle güzel tepkiler alacağımı bildiğim... tamamını oku